1. 1.
    +1
    Şaka maka ülkedeki eğitimli insan sayısı artıyor ama arttıkça da birikim seviyesi git gide düşüyor. Bilimsel ve teknolojik çalışmalar konusundaki durumları da bir kenara bırakalım; üniversite mezunu, hatta ve hatta yüksek lisans-doktora yapmış o kadar insan var ama doğru dürüst bir makale bile yazmayı beceremiyor kimse. Öyle yıllık istatistikler üzerinden gitmeye de gerek yok. Herhangi bit okulun veritabanından rastgele bir makale açın (tezler daha da korkunç) içinde yazım yanlışları, maddi hatalar ve intihalleri çok kısa bir sürede fark edebiliyorsunuz. Kullanılan dil, konunun ele alınışı ve örneklendirmeler bile o kadar yuzeysel ki... Bu işin akademi kısmıydı, bir de toplumsal boyutu var ki of aman aman. Bildiğin 3. Dünya ülkesi (ne kadar dandik bir sınıflandırma olsa da burada başka bir şey bulamadım kullanacak) mantıksızlığında işliyor her şey. Doğru düzgün, gelecek nesillere aktarılabilecek eserleri, herhangi bir alanda, sadece belli bir kesim üretiyor. Ondan da yine sadece belli bir kesim haberdar oluyor ve takip ediyor. Her şey hep kapalı bir çerçevede işliyor. Öğretmen olan arkadaşlara bakıyoruz, içlerinde iyi olanlarla karşılaşınca artık şaşırıyoruz. Veliler öğretmene "bu bir şey öğretemez" gözüyle bakıyor ama aynı velilerin büyük çoğunluğu da çocukları bir kenara atıyor; ya televizyonun karşısına dikiyor ya da eline bir akıllı telefon veriyor. Sonra da bununla övünüyor. Sporcularımız desen; artık ülkede gurur duyabileceğimiz doğru düzgün isim çıkmıyor ortaya. Futbol haricindeki (bazen de basketbol) branşlardaki sporculardan kimse bahsetmiyor. Uluslararası şampiyonalardan zaten başarı elde edemiyoruz. Yabancı basında ülkemizden herhangi bir meslek sahibi birisi hakkında övgü dolu yazılara çok çok nadir rastlanıyoruz. Ülkecek "Dr. Mehmet öz var ama ya" seviyesinde kaldık. Müzik alanı desen; diyecek hiçbir şey yok. Bizlere gurur kaynağı olacak; bizi kıskandıracak ve bu sayede harekete geçirecek doğru düzgün hiç bir şey yok. Ülke içindeki işleyişte de sorunsuz bir şey olmuyor. Bürokratik bir işimiz olduğunda, bize yardımcı olmakla görevli memur arkadaşa derdimizi anlatamıyoruz. Herkesin kafasında öyle dar bir koridor var ki, duvarlara çarpmadan yürüyemiyoruz. Hadi diyelim anlatabildik; karşımızdaki "kim uğraşacak ya?!" Moduna giriyor. Bu aşamayı da atlatırsak; bu sefer aylarca "üst makamlar"la uğraşıyoruz. Yine yarım yamalak kalıyor işimiz.
    Off aslında daha derli toplu ve kısa yazacaktım ama aklıma geldikçe daha da üzülüyorum. Eskiden sinirlerdim ya da umursamazdım. Artık üzülüyorum ve ileride kuracağım ailemin geleceği için her açıdan endişeleniyorum. Git gide her şeyden soğuyorum... Anlatayım geldi.

    Özet: cehalet ile toplumsal işleyiş ve gelecek beklentilerimiz ilişkilidir.
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    0
    biraz uzun ama izle
    http://www.ted.com/talks/...s_schools_kill_creativity
    ···
  3. 3.
    0
    Ufak bir kaba hesap yapalım kardeşlerim.
    1000 lira ev kirası olsun
    1000 lira fatura taksit olsun
    1000 lira ye iç olsun
    Yahu 3 bin lira ile on numara beş yıldız bi hayat var. Bugün ülkemizde ise dağ kadar uçurum var insanlar arasında ya mükemmelsin ya hiç. Karı koca memur olsalar daha para artacak. Peki ya bu ülkedeki rezalet nedir. Herkesin derdi başından aşkın. Allah yardımcımız olsun.
    ···
  4. 4.
    0
    cidden aklım almıyor artık ülke böyle gördükleri halde daha kötü hale getirmek için çabalıyorlar size tek sorum bunun suçlusu kim veya kimler?
    ···