0
yoğun istek üzerine devamı beyler. yok mu hala özet geç diyen ya...
trabzon rum devleti'nin yıkılışı
1461'de pontus devleti'nin (trabzon imparatorluğu) başkenti trabzon'u ele geçirdi ve bu devletin varlığına son verdi. 1462'de yeniden rumeli seferine çıktı. eflâk’ı osmanlı devleti'ne bağladı ve 1463'te bosna'yı tamamen ele geçirdi. aynı yıl ege denizi'ndeki midilli adası'nı alınca venedikliler'le arası açıldı. bu olay, 1479'a kadar sürecek olan savaşın da başlangıcı oldu.
fatih'in ege'de fethettiği adalar; taşoz, eğriboz, limni, semadirek, imroz, midilli ve tenedos'dur. 1465'te hersek'in büyük bölümünü, 1466'da da arnavutluk'taki bazı kaleleri fethetti.
fatih'e karşı karamanoğulları ve akkoyunlular ittifakı
osmanlı devleti'nin gelişen bu gücü karşısında karamanoğulları, doğu anadolu'daki akkoyunlular'la ittifak kurdu. fatih, 1466'da yeni bir anadolu seferine çıktı. karamanoğullarının başkenti konya'yı ele geçirdi. ama istanbul'a dönünce karamanoğulları, osmanlılara geçen yerleri geri aldılar. sonradan sadrazam olacak olan gedik ahmed paşa 1471'de karamanoğullarını bir kez daha yenilgiye uğrattı. akkoyunlular, karamanoğulları’nı desteklemeye devam ettiler. bunun üzerine fatih, 11 ağustos 1473'te otlukbeli savaşı’nda akkoyunlu hükümdarı uzun hasan’ı ağır bir yenilgiye uğrattı. ertesi yıl da karamanoğulları beyliğini tamamen ortadan kaldırdı.
ölümü
fatih 1481’de, anadolu’ya doğru yeni bir sefere çıktı. ama daha yolun başında hastalandı ve 3 mayıs 1481’de gebze'deki ordugâhında öldü. gut hastalığından öldüğü sanılmakla birlikte, zehirlendiği de söylenir. ölümünden sonra oğlu bayezid tahta çıktı. fatih sultan mehmet, kendi adını taşına fatih camii'ndeki türbesinde tek başına yatmaktadır. seferi nereye düzenlediği tam olarak bilinmemektedir. zira fatih bu bilgiyi seferin güvenliği açısından çok gizli tutuyor ve kimseye söylemiyordu. ancak tarihçiler seferin mısır'a ya da roma'ya (papalık) olacağı yönünde tahminler yürütmektedir. ama başka kitaplar ve tarihçiler ise farklı yerlere fetih düzenleyeceği görüşündeydi. birlikleri üsküdar'da topladığı ve hazırlıkları başlattığı için seferin italya'ya olma olasılığı günümüz tarihçileri tarafından makul bulunmamaktadır. fatih sultan mehmet öldükten sonra papa, 2-3 gün boyunca tüm kiliselerin çanlarını çaldırmıştır.
yenilikleri ve kanunnameleri
fatih, askeri başarılarla osmanlı devleti'ni büyük bir imparatorluğa dönüştürdü. bilime, tarihe ve felsefeye özel ilgi gösterdi. türkçe'den başka arapça, farsça, latince ve yunanca kitaplardan oluşan özel bir kütüphanesi vardı. "avni" takma adıyla şiirler yazdı. şiirleri fatih divanı (1944), fatih’in şiirleri (1946), fatih ve şiirleri (1959) gibi adlar altında basıldı. bilim adamlarını ve edebiyatçıları destekleyen fatih, nesir ustası sinan paşa ile şair ahmed paşa'yı vezirliğe kadar yükseltti. ünlü matematikçi ve astronomi bilgini ali kuşçu'nun istanbul'da kalmasını sağladı. fatih, italyan ressam gentile bellini'yi 1479'da istanbul'a getirterek resimlerini yaptırdı.
fatih, osmanlı devleti’ne düzenli ve sürekli bir yapı kazandırmak için önemli düzenlemeler yaptı. yönetim, maliye ve hukuk alanında koyduğu kuralları içeren fatih kanunnamesi, sonraki dönemde de yürürlükte kaldı. bu kanunname, tahta çıkan padişaha devletin geleceği için kardeşlerini öldürme hakkı veriyordu. fatih’in osmanlı devlet düzenine ilişkin temel ilkelerin pek çoğu, tanzimat dönemine kadar geçerliliğini korudu. fatih’in saltanatı döneminde osmanlı ülkesinde 500'den fazla mimari yapı yapıldı. onun adına yapılan en önemli yapı, istanbul'da bir cami ile medrese, kitaplık, imarethane (aşevi), darüşşifa (hastane), hamam, kervansaray gibi birimleri kapsayan fatih külliyesi’dir.
eğitim ve kültür
fatih sultan mehmed'in tarihteki en önemli yanlarından birisi de eğitime verdiği önem olmuştur. üniversite anlamında osmanlı tarihinde ve dünya tarihinde bilinen en eski eğitim kurumlarından olan sahn-ı seman'ı kurmuştur. sahn-i seman istanbul'un ilk türk yükseköğretim kurumudur. sahn-ı seman medreseleri fatih külliyesi içindeki en yüksek düzeyli medreseler idiler. sahn-ı semân'ın eğitim müfredatının hazırlayıcılarından çağın önemli bilim adamı ali kuşçu'dur. medreselerde ali kuşçu tarafından düzenlenen bir okutma planının olduğu, hattâ bunun “kânûnnâme” şeklinde yapıldığı bilinmekle birlikte, bugüne kadar incelemesi yapılan osmanlı arşiv belgeleri arasında bulunamamıştır. bu kanunnamenin aslının 1918 yılında külliyede çıkan yangınla yok olması da olasıdır. sahn-ı semân, kanuni tarafından açılan süleymaniye medreseleri zamanına kadar nakli ve akli bilimlerde öğrenci yetiştirmekteydi. kanuni devrinde bu medreseler şer'î ilimler ihtisası yapılan medreseler olmuşlar, süleymaniye medreseleri de aklî ilimlerin ihtisas yeri olmuştur.
Tümünü Göster