+ Çağatay yüzüme baksana ya
- He , efendim , şey , eeee ben gideyim .

Hiçbirimiz dünyaya gelirken tipimiz hakkında bilgiye sahip değildik. Herkes şansına nasil yaratıldı ise öyle geldi . Şanslılar ve şanssızlar olarak ikiye ayrıldı insan oğlu .

Ben hep şanssızlar tarafında oldum . Maalesef benim kaderim de böyle yazılmış .

+ Nereye gidiyorsun Çağatay , daha konuşmadık bile .
- Ya şey Ece , ne konuşmak istiyorsun ki ?
+ Çağatay yüzüme baksana !!!
- Ne istiyorsun benden be
+ Konuşmayı , arkadaş olmayı istiyorum. Seni merak ediyorum . Neden böyle davranıyorsun . Öcü'müyüm ben ? Yüzüme bile bakmıyorsun .

Evet , Ece bizim sınıfta bulunan , sınıfın güzellerinden hoş bir kız idi . Benim boylarimda , kumral , yeşil gözlü anliyacaginiz güzeldi işte . Ece benim 2 senedir sevdiğim ama hiç konuşmadigim sınıf arkadaşımdı .

ilk defa yanıma gelmişti ve benle konuşmak istemişti . Ben ise yüzüne dahi bakamıyordum . Neden mi ? Çünkü ben sivilceli , ufak tefek , çirkin mi çirkin bir çocuktum. Yani ona baktığım da onun da benim yüzümü görme ihtimali olduğundan onun yüzüne dahi bakamıyordum .

O ise bunu , onu beğenmediğim , sevmediğim için yaptığımı düşünüyordu ...

Baştan söyleyeyim , bu hikaye diğer hikayelerim gibi değil yani kurgu yapmayı istiyorum bu sefer. Diğer anlattıklarım benim geçmişimdendi lakin bu hikayenin benle alakası yoktur . Kurgu yapmayı planlıyorum . iYi OKUMALAR DiLiYORUM !

3-5 REZE DEVAM...

Hani hepimiz babasının yanında çalışmıştır bir dönem. Kimileri okumadığı için , kimileri mecburiyetten , kimileri de kolay yoldan geçinmek için. Ben 10 yaşımdan beri her okul çıkışı babamın yanına çalışmaya giderdim . Babam tesisatçı idi .

Zor bir işti ama parası da iyiydi. Babamın yanında çalışırken kaldırdığım ağır yükler benim gelişmeme engel oldu hep. Hep boynum bükük gezmek zorunda kaldım .

insanlarla konuşmayı dahi bilmiyordum . 9. Sınıfta 1 kişiyle dahi arkadaş olamamıştım . 10. Sınıfta da aynıydı . Hiçbir hoca beni tanımazdı .

Bende hiç kendimi tanıyamadım. Kimseye de tanıtamadım...

Nerde kalmıştık ki ? Evet , Ece den kaçıyordum bu seferde .
+Çağatay , telefonunu bana verir misin bir saniye
- Ne yapacaksın telefonumu ?
+ Yemiyecegim . Sen kaçıyorsun bari ben seni kovalayayim diyorum . Hem 2 senedir bana uzaktan uzaktan baktığını bilmiyor muyum sence ?

Hadi canım . Oha artık . Nasıl biliyor lan ? O an kızardım , bozardım , yere battım . Öldüm öldüm dirildim. Ne yapacaktı bu kız benle ? Bir insan beni neden merak ederdi ki zaten ?

Babası tesisatçı , annesi temizlikçi , asosyal , çirkin kimsenin istemediği tiptim ben . Eee senin derdin neydi Ece?

Okul çıkışı babamın yanına gitmiştim. Ambarlı da bir eve gitmiştik . Bizim mahallede bir evdi zaten. Evin kapısına geldik . Kapıda Ece'nin ayakkabıları gibi bir ayakkabı vardı . Yok dıbına koyayım o kadar da değil diyerek içimi soğutmaya çalışıyordum .

Zili çaldık , kapıyı bir bayan açtı ve içeri buyur etti. içeri Ece gibi kokuyordu . Kalbim küt küt atmaya başlamıştı hafiften . Hani hep filmlerde olurdu bu? Zengin kız Fakir oğlan gerçek olamazdı . Ha olsa da o hikayenin baş rolü ben olmamalıydım .

Evin tesisatları eskimisti . Adam ile babam fiyatta anlaştılar . Yarın işe başlayacaktık . Evden çıkacakken kapı açıldı ...

Tahmin ettiğim üzere bura Ece lerin eviydi . Bir an göz göze geldik . Egdim kafamı ve hemen kendimi dışarı attım . Babam ne olduğunu anlamadı.
Araba da giderken sordu . Ne oldu diye , hiç diye geçiştirdim . Eve gittiğimde , telefona baktım. Ece aramıştı . Ulan ne yapacam ne edecem diye düşünürken , yine telefonumda klagib nokia şarkısı çalmaya başlamıştı.

Ece yazıyordu.
+Alo Çağatay
- A a aaa a Alo
+ Bizim evde ne yapiyordunuz yaa
- Hii iiçç , neden sordun ?
+ Neden utanıyorsun anlamıyorum , ne güzel meslek biliyorsun bu yaşta , bırak bu saçma utangaçlığını da konuşalım biraz .

Olgun bir kızdı da ondan mı böyle davranıyordu yoksa sırf merakını gidermek için benle böyle mı konuşuyordu ? Ulan ergen aklı işte . Kapıldım , hoş sesine , güzel yüzüne . Başladık konuşmaya .

Dilim gittikçe açılıyordu . O okudugum kitaplar , birer birer yararlarını gösteriyordu. Kelimeler orda geçen gibeçler gibi gözümün önünden geçiyor ve Ece ye ulaşıyordu ...

Ertesi gün Ece okulda yanımda oturmaya başlamıştı. Herkes şaşkındı , ee haliyle bende bı değişik olmuştum . Böyle derste bacakları bana deyiyordu falan , hani hepimizin ereksiyon gösterebileceği durumlardan biriydi bu an . Lakin benim için bir önemi yoktu .

Bazen gay'miyim diye düşünürdüm . Çünkü liseli olmama rağmen bu güne kadar toplasan 2 elin parmaklarını geçmeyecek kadar mastürbasyon yapmıştım . muallak olmadığımı hissedebiliyordum ama , yanımda oturan bir kız bacaklarını bana sürttüğünde heyecanlanmadigim için de kendimden şüphe ediyordum .

Dilim Ece ye karşı gerçekten açılmıştı . Konuşuyorduk bayağı bayağı. Ben hala yüzüne bakmaya biraz utanıyordum ama ona da aklımdan bir çare uydurmuştum.

OKUYORSANiZ KENDiNiZi BELLi ETMEKTEN KORKMAYIN . YEMEK YiYiP YAZMAYA DEVAM EDECEĞiM . REZLERi ALIN ARKADAŞLAR. BiR DEFA SÖYLEYEYiM BU HiKAYENiN DOĞRUDAN HAYATIMLA BiR iLiŞKiSi YOKTUR LAKiN ARADA UYARLAMALAR YAPMAYI DÜŞÜNÜYORUM. VE OLAYLARi DA ŞiMDi DEN SONRA BAŞLATMAYI DÜŞÜNÜYORUM. iYi OKUMALAR , REZLER ALINSIN...

GELDiM YAZMAYA BAŞLIYORUM ARKADAŞLAR , REZLER ALINSIN

Çoğumuz kullanmışızdır sivilce kremlerini , doktor tavsiyesi altında olmazsa bir işe yaramıyorlar ancak . Doktorum o zaman bana bir ilaç vermişti. Dudaklarımı kurutan , parçalayan bu ilaç sivilcelerimi yok etmişti. Kendime bakmaya başlamıştım . Her gün duş alırdım. Saçıma başıma şekil vermiştim . Parfüm sıkardım .

Ece bana iyi gelmişti. O da benden mutluydu sanırım , tanıdıkça daha da hoş sohbet muhabbet dönüyordu .

O zamanlar "WhoAmI" diye bir film çıkmıştı . Çoğu gencin hacker olma sevdasını başlatan filmlerden biridir bu film . Ece ile buna gitmiştik o gün .

Çok etkilenmiştim bu filmden. Hani meraklanmıştım . Bilgisayar dünyası , bana uzaktı ama şimdi denemek istiyordum.

ARKADAŞLAR BiLDiĞiNiZ GiBi ÜLKEMiZ iÇiN ÖNEMLi BiR MAÇ VAR. BEŞiKTAŞ MAÇI'NI iZLEYECEĞiM . DEVRE ARASINDA 1 2 PART ATARIM. MAÇ SONU YAZMAYA BAŞLAR. GECE DE BiTiRiRiM . ANLAYIŞINIZ iÇiN TEŞEKKÜR EDERiM. BU AKŞAM TÜM YÜREĞiMiZ , SARISI , LACiVERTi , KIRMIZISI , BORDOSU , MAViSi OLSUN HEPSi iLE BiRLiKTE BEŞiKTAŞ iÇiN . ALIN BU MAÇI ÇOCUKLAR . HADi EYVALLAH . REZ ALMAYI UNUTMAYIN

ARKADAŞLAR YARi DAYIZ YAZiYORUM 1 KAÇ PART SONRA MAÇIN 2. YARISI . ANLAYIŞINIZ iÇiN TEŞEKKÜR EDERiM. iYi OKUMALAR

Babamın yanına gidip bir bilgisayara ihtiyacım olduğunu söyledim . Babam bugüne kadar bana hiçbir zaman öyle pahalı hediyeler almış bir insan değil . Zaten bende hiçbir zaman öyle şımarık bir çocuk olmadım .

Babam fiyatlara bakacağını ve uygun birşey bulursa alabileceğini söyledi. Umutluydum babam red etmediyse yapardı.

Ece ile artık hergun konuşuyorduk . Bende git gide düzeltiyordum kendimi . insanlarla iletişim kurmaya başlamıştım hafifçe . Gerçekten iyiye gidiyordum ve şu durumda beni kötü etkileyebilecek bir olay olmaz diye düşünüyordum ..

Okulda arkadaşım olmaya başlıyordu . Ece'nin ortamında artık bir söz sahibiydim ve gerçekten Ece de tanınan biri idi. O gün okul çıkışı babamla işe gittim . Herşey iyi güzel gidiyordu . Büyük bahçeli bir evdi çalıştığımız ev . işimizi bitirdik . Babam malzemeleri arabaya zütürmemi söyledi .

Ağırlığımın belki de 2 katı fazla yüklü şeyleri sirtladim . O bahçenin o yolu bana zindan gibi gelmişti . Arabaya doğru yaklaştığımda ayağım bir boşluğa girdi . Yere kapaklanmıştım . Kolum da inanılmaz bir acı vardı . Bağırmaya başladım ...

Babam ve ev sahipleri yanıma koştular . Babam aldırmaz bir şekilde " malzemelerin dıbına koymuşsun it herif" diyerek beni azalıyor , evin sahibi ve sahibesi ise bana yardım etmeye çalışıyordu . O an tüm acımı , her şeyimi unuttum . O an bana koyan , beni üzen kolumun acısı değil . Benim orda kivranirken babamın 3 kuruşluk malzemenin peşin de olması .

Hastahaneye gittik . Kolumun ezildiğini ve en ufak bir darbe de kırılabileceğini söyledi doktor . Bana dikkatli olmalı söyledi , koluma krem falan verdi işte . Gittik eve ...

Annemin soruları , babamın azari derken odama attım kendimi . Telefona baktım ve Ece aramıştı. Mutlu olmuştum az da olsa . Hani ilk başta kendime söz vermiştim . Aşık olmayacaktım . Bana yakınlığının sebebi sadece merak etmesiydi falan filan diye kendimi soruguluyordum .

Ece yı arayıp durumu izah ettim . Yanıma gelmek falan istedi ama , gerek olmadığını söyledim . Zaten gerek de yoktu .

Bugünün gecesi , evin telefonu çaldı . Teyzem kalp krizi geçirmişti . Ve durumu kötüydü . Annem ve babam o gece evden çıktılar . Bana evden çıkmamamı , okula gitmememi söylediler .

Canıma minnetti...

Eceye yarın okula gelemiyecegimi söylemiştim zaten . Biliyordu yani o gün okula gitmeyeceğimi .

Sabah kapı zilinin eşliğinde yatagimdan kalktım . Kapıyı açtığımda açıkçası şok olmuştum . Çünkü karşımdaki Ece idi .

Üstünde serbest kıyafet elinde bir poşet. Belli ki ziyarete gelmişti .

+içeri gelebilir miyim Çağatay?
- Tabi tabi
+ Eee nasıl oldu , geçmiş olsun . Annen baban nerde bu arada ?
- Teyzem kalp krizi geçirmiş bu gece Ankara'ya gittiler .
+ Ooo o zaman ev bizim bugün sana börek almıştım . Kahvaltı yaparız beraber .
- Neden olmasın .

ARKADAŞLAR 2. YARI BAŞLADI. MAÇ BiTiMiNDE DEVAM EDECEĞiM . iYi OKUMALAR . REZLERi ALIN...

Güzel bir kahvaltı yapmıştık. Ece evden gitmeye niyetli değildi. Benim içinde pek bir sıkıntı yoktu zaten . ilk defa bir kızla bu kadar yakın olmuştum .

Aklımda asla sevişme falan filan geçmiyordu . Hani ilk başta demiştim ya gay olduğumdan şüphe ediyorum diye . Olmadığımı o gün anladım . Çünkü Ece beni cezbediyor , sanki birşeyler yapmak zorundaymışız gibi davranıyordu .

Ece ile otururken birden kapı çaldı . işin doğrusu akraba geldi diye altıma sıçmıştım biraz ...

Kapıyı açtığımda karşımda bir kurye vardı . Elinde de bir küçük koli vardı . +Mustafa L... Siz misiniz?
- Babam .
+ Şuraya bir imza alayım .

Koliyi içeri aldım . Ece de yanıma geldi . Beraber koliyi açtık . Koliyi açtığımda şok olmuştum . içinde bir sürü mektup vari şeyler vardı . Fotoğraflar falan vardı. Birkaç kadın kıyafeti vardı .
Anlam veremedik . Hele de ben bir şok olmuştum . Ne oluyor anlamadım . Ece yanımda diye pek ustelemeden kaldırmak istedim ama Ece izin vermedi .

Başladık mektupları okumaya ...

Besbelli babama gönderilen aşk mektupları idi . Ama kim babama aşk mektubu yazar ? Kıyafetlerinden gönderir? Nasıl bir fantezi idi lan bu !

Ece de durumun farkına varmış olacak ki . "Seni seviyorum" diyerek bana sarıldı . Belki de orda beni rahatlatmak , bu iğrenç durumu düşünmemi engellemek için yapmıştı bunu bilmiyorum ama çok güzel bir duyguydu . Sanırım bir 5-10 dakika o şekilde kaldık.

Benim de ağzımdan şunlar dökülmeye başladı . " Ece seni lisenin başından beri seviyorum , sana bakmaya kiyamadigim günleri hatırlıyorum. Bir de şimdiye bakıyorum , biliyor musun ? Ben seni daha çok seviyorum" ...