bu yaşadığımı anlatmcaktım ama dayanamadım

arapça bişeyler sayıklıyordu. 3-4 kes seslendim tepki vermeden arapça bişeyler mırıldanmaya devam ediyordu. yanına yaklaştım. omzunu tutup aysu kalk dememe kalmadan sıçradı yerinden. iyimisin dedim cevap vermedi. kalktı. aşağı indi elini yüzünü yıkadı sofraya oturduk. cem'i sordu. annesi rahatsızlanmış izmire döndü dedim. zaten bizde bugün dönüyoruz buğra dedim. buğra neden dedi. öyle olması gerekiyor demeden aysu söze girdi dönmüyoruz serkan dedi. ne demek dönmüyoruz dün konuştuk bu konuyu dedim. evet ama ben bi süre daha kalalım istiyorum dedi. tamam dedim. buğra neler olduğunu merak etti. herşeyi anlattık. biraz pasif karakterli iyi aile çocuğudur buğra. tedirgin oldu aslında korktu ve gitmek istediğini söyledi. kalktı ve valizini hazırladı. beni merkeze kadar bırakırmısın dedi. ben ordan otobüsle geçerim izmire dedi. tamam dedim. buğrayıda yolcu etmiştik. saat 18:00 civarıydı aysuyla oturuyorduk 2miz kalmıştık. ne düşünüyosun dedim. o kızın sırrını çözelim serkan o normal biri değil dedi. bunu farkettiğimi söyledim ama bunu nasıl yapıcaktık hiç bilmiyordum. ona gece yaşadıklarımı anlattım. mutfaktan gelen sesler. gaipten gelen sesler. iyice panik olmuştu ama bilmesi gerekiyordu. biz bu konuyu konuşurken saat 19:00 olmuştu. birer bira açtık. film ve cips keyfi yapıyorduk. aysuyla iyice yakınlaşmıştık aslında son zamanda yaşadıklarımız ve yakınlaşmamız aysuya olan ilgimi arttırmıştı. aysu birden gülmeye başladı. ne olduğunu sordum. önümü gösterdi. ben hiç bu kadar utanmamıştım. aysuyla dipdibe izliyorduk filmi ve göğsü bana nüfus ediyordu. o sırada benimki kalkmış hiç farkında değilim ve şorttan çok net belli oluyordu. önümü kapatıp kalktım. gel gel bişey olmaz dedi. uzun zaman sonra ilk kez güldük diyebilirim ama kıpkırmızı oldum. biz biraları içmeye devam ettik. saat 21:00 falan oldu. bugün erken yatalımmı dedi. çok yorulduk kaç günden beri dedi. hak verdim. tamam dedim. odada mı yatarsın kanepede mi diye sordum. beraber yatalım yine korkarım dedi. kabul ettim. açıkçası işime de geliyordu. ben beyaz bi tişört ve beyaz şortla uzandım. o da siyah askılı badi ve siyah kısa şortla uzandı. aysu çok güzel gelmeye başlamıştı gözüme. birden bunun dizi benim kalkan aletime değdi ve oha dedi. bende sana oha dikkat etsene dedim. gülüştük falan bu bana sokuldu. aletim onun önüne değiyordu çok tahrik olmuştum iyice yapıştı bana bende ona. bi anda doğruldum ve üstüne geçtim. bacaklarını ayırdı. ben üstünde kerkiniyordum buna. sonra tişörtümü çıkardı. bende ona badisini çıkarmasını söyledim. badisini çıkardı siyah sütyenle kaldı. göğüsleri gerçekten taş gibiydi. göğüslerini yalamaya başladım. o da iyice tahrik olmuştu. şortumu çıkardım. o da çıkardı. iç çamaşırlarımız vardı sadece üstümüzde. deli gibi sevişiyorduk. bakire olduğunu söyledi ellemedim ama deli gibi ıslanmıştı önü. sadece seviştik o gece. ben lavaboya gidip osbir çektim. oda duş almaya girdi banyoya. saat 23:00 civarıydı. aslında sadece uyumalıydık.

saat sabah 10 falandı. aysu uyandırdı. günaydın dedim doğruldum. yüzü soluk ve bitkindi. uyumadınmı dedim. geç uyuyup erken kalktığını söyledi. ben cemle buğrayı uyandırırken o da kahvaltı hazırlamaya gitmişti mutfağa. hava kapalıydı. büyük ihtimalle yağmur yağacaktı. evde serindi biraz. bildiğiniz üzere yaz biraz geç geldi haziranın ortalarına kadar yağmurlar devam etti. zaten havalar bozuk olduğu için plaj yerine dağ evine gitmiştik. herneyse. kahvaltımızı yaparken yağmur yağmaya başladı. uykusunu tam alan bi tek buğrayla cem di. benle aysu özellikle aysu çok uykusuzdu her halinden belli oluyordu. kahvaltılarımızı yapmıştık. ben batak oynamayı teklif ettim. buğrayla cem kabul ederken aysu tereddütteydi. beni mutfağa çağırdı. gittim ne olduğunu sordum. arabayla o ağacın oraya gidelim yoksa benim içim rahat etmicek dedi. sırf yüzü eskisi gibi gülsün ve rahatlasın diye kabul ettim. çocuklara birazdan geliceğimizi söyledim. zaten duymadılar bile. arabaya bindik o ağaçla bizim ev arasında ki mesafe 10 dk falan. ağacın oraya geldik. yağmur iyice şiddetlenmişti. aysuya arabadan inme burdan bak dedim. ağacın etrafında hiç bişey yoktu. uzun bi süre baktı ve dayanamadı indi arabadan. bende peşinden indim. ağaca doğru yürüdük. ağacın etrafını tavaf ettik neredeyse ama hiç bişey yoktu. aysuya gidelim artık çok ıslandık dedim ve arabaya doğru giderken çalıların arasında bi çıtırtı duyduk. aysu hemen arkasını dönüp çalılıklara doğru gidecekken kolundan tuttum kediydi gördüm dedim. arabaya bindirdim. aslında kedi falan görmemiştim. zaten bi kedi o çıtırtıyı çıkaramazdı. ama aysuyu iyice paranoyak etmek istemedim. eve geri döndük. bizimkiler dvd takıp biraları yudumluyorlardı. aysu bana ve kendisinede birer bira aldı. sonra üstümüzü değişmeye gittik. indim ben aşağı üçü film izleyip takılıyorlardı. aysunun normale dönmesi beni mutlu etmişti. peş peşe 4. filmi izliyorduk. saat 17 civarı falan cem bişeyler yiyelim dedi. herşeyi almıştık ama yiyecek almamıştık. cemi markete gönderdim buğrayla beraber . en yakın alışveriş yapacağı yer eve arabayla 25 dk'lık bir mesafedeydi. cemle buğra çıktı bizde evi toparlamaya başladık aysuyla. en geç 1 saate gelmeleri gerekiyordu ama saat 19:00'a geliyordu çok geç kalmışlardı. ben aysuya burda beklemesini söyleyip yürümeye başladım gittikleri yöne doğru.