1. 1.
    +1
    ben sana söyleyim amk paradır. hadi gibtir git transformers izle şimdi.
    ···
  2. 2.
    0
    Ya kusura bakmayın belki bende bir problem var ama hakikaten bomboş nerdeyse bütün filmlerimiz. istisnalar var tabi ne bileyim kemal sunal filmleri eşkiya babam ve oğlum ağır roman şu bu var tabide. Ya çoğu boş. Şahsen ben Hint filmlerine derdim ne kadar taktan diye. 1-2 film izledim. Allahım adamlar yapıyor yani dedim. Bildiğiniz müptelası oldum. Ne bileyim belki farklı düşünüyorsunuz ama cidden böyle düşünmeye başladım. ilerde oyuncu olmak istiyorum. Eğer olurda bir filmde oynarsam filmlerim böyle konusuz boş boş çekilip para harcanan israftanmı ibaret olacak? Sizlerinde fikirlerini almak istiyorum.
    ···
  3. 3.
    0
    yanlış yerdesin gardaş
    ···
  4. 4.
    0
    pardonu izle süper bi filmdir eşkiyada efsanedir
    ···
  5. 5.
    0
    kesinlikle güzel örnekleri de var. temel sorun özgünlük bence, hollywood da özgün değil ama yeni akımlardan beslenebilecek onları sindirebilecek bir yapıya sahip. bir belgeselde anlatıyordu zamanında bizim senaristler film festivallerine gidermiş öğlen bir film izler akşama kadar senaryosunu yazar akşam diğer filmi izler onun da senaryosunu yazarlarmış. bundan ne beklenir ki?
    ···
  6. 6.
    0
    kaza sahnesinde plakayı yan çevirmeleri.
    ···
  7. 7.
    0
    müslüm gürses
    ···
  8. 8.
    0
    kafamız çalışmıyo herhalde iyi senaristimiz yok
    ···
  9. 9.
    0
    türk sinemasını gibeym panpa. En son bir türk filmi izleyeli aylar oldu. Karşı komşumla gitmiştik. Ondan bir önceki rahat yıl olmuştur. Bir küçük kıyamet diye film vardı beğendiğim bi odur. Konu vardı Yani retro türk sinemasını saymıyorum.
    ···
  10. 10.
    0
    ya kusura bakma belki sende bir problem var
    ···
  11. 11.
    0
    bak güzel kardeşim iyi dinle çünkü çok net konuşacağım.

    1. olarak..

    sen türkiye'de yaşıyorsun arkadaşım. bu ülkede insanlar, akasya durağı vs. gibi yapımlara para kazandırıyor. bu ülkede şahan diye biri çıkıyor film yapıyor izlenme rekoru falan kırıyor. bu ülkede yapılıyor diyorsun da, ne kadarını biliyorsun? senin verdiğin örnekler falan fistan onları geç. bu ülkeden ne sanatçılar, yönetmenler ve filmler geçti. ama olmadı... neden? bundan adım kadar eminim sen kaliteli diyince, hollywood'ta ki patlamalı bilmemneli sahnelerden ve milyon dolarlık prodüksiyonlardan bahsediyorsun.

    türk insanı da öyle zaten allah kahretsin. senin o kaliteli dediğin filmler, aslında o kadar boş basit vs. vs. ama 3. dünya ülkesinde yaşıyorsan eğer bu böyle. değişmez yani. insanların ufkunun açılmasına gelişmesine daha çok var. yani bunun derinine inip felsefi olarak konuşurdum ama gibtir et.

    2. olarak...

    bu ülkede yukarda dediğim gibi en taktan filmleri yapan adamlar rekorlar kırdı, en taktan şarkıları yapanlar listenin başlarına oturdu... neden? söyliyeyim,

    sanatçı dediğin adamın mutlaka bir şeyi yansıtması gerekir. tamam siyasi görüşünü belli etmek istemez belki eyvallah ama mutlaka bir kesimi yansıtmak zorundadır. arebesk şarkıcılarını örnek alalım mesela, onlar neyi yansıttı şarkılarında? melanolik şarkılar yazdılar. inkar etmeyelim çoğumuz dinledik sevdik. arabesk'i övmüyorum ama şunu unutma arabesk'i inkar edemezsin. neden? çünkü arabesk toplumun alt kesiminin duyduğu bir ihtiyaç ve açlıktı. o kesimi yansıttı. o kesim tarafından sevildi ve benimsendi. lafımız var mı? yok.

    sonra mesela çok büyük bir örnek olacak ama vermek zorundayım, "yılmaz güney" belkide bu ülkede ki en büyük "sanatçılardan" bak dikkat edersen, "sinemacı" demedim "sanatçı" dedim. çünkü adamın filmleri harbiden kaliteli. harbiden ama bak. yılmaz güney filmlerinin ne kadarında tamamı siyaset üzerine seneryo kullandı?

    ama adamın kendi kimliği devrimci diye bu ülkeden gibtir olunması sağlandı... neden?

    anladın dimi olayı? sanatçı olma işi budur.

    sanat zaten taraf olma durumu değildir. ama boş işler yapma olayı da değildir.

    yukarıda bahsettiğim iki örnekte hemen hemen aynı dönemin aynı kesimlerine hitap eden iki örnekti.

    şimdi sen bütün arabeskçilere, "oo çok iyi devrimciydi. veya oo çok iyi milliyetçiydi" diyemezsin...

    halk onları daha çok sever. bu yanlış... nedense yüzlerce yıldır sanatçı adamın "boş" olması istendi. nedense hep bu böyle oldu. sonuçta al sana iki örnek.

    bir dönem herkes yılmaz güney'in filmlerine de giderdi. ne oldu? bir dönem ahmet kaya listenin başındaydı ne oldu?

    ne oldu söyliyeyim, ona kaşık fırlatanlar hala sanatçı diye geziyor ortada...

    3. olarak...

    sanat denilen şey elbette tarafsız ve olabildiğince serbest olmalıdır. ama her devletin, bu sanatçılara ortam sağlaması lazımdır. meslektir lan bu. türkiye'de ne zaman meslek gibi görmüş hükümetler sanatçıları? devlet destek vermediği gibi zamanında çoğunuda içeri atmadı mı?

    aç kalmadı mı bu millet? yeşilçam türk halkının isteğine göre düşük bütçeli filmler yaptıkça o girdabın içersine çekmedi mi sanatçıları?

    bu ülkede şimdi sinema çoğunlukla böyle çakalların elinde. bi resmiyeti yokki. ne devlet ne de toplum destek çıkıyor bu insanlara. yanında yürüyüp gittiğin bir çok adam belkide dünya'da ki bir çok şeyi değiştirebilecek bir sanatçıdır. ama ne yapıyordur? taksicilik. simitçilik. vs. vs.

    4. olarak...

    türk sineması, zamanında her dönem sinemasının olduğu gibi gayet doğal dönemlerden geçiyordu. zamanında. toplumla ve refahla birlikte gelişmesi lazımdı öyle değil mi?

    ne oldu?

    bugün ki gibi oldu değil mi? nedenini niye direk sinemada arıyorsun? sinemada sonuçta bi "sanat" olduğu kadar taleplere göre şekillenen bi "eğlendirme" olayıdır. niye bütün suçu bu işten para kazanmak için göz göre göre bu sinemanın dıbına koyan adamlarda arıyon bir tek? onları kim buna zorladı? biz değil mi?

    bugün siyasette bile olgun fikirler üretemeyen halkın büyük bir kesiminden sen ne bekliyorsun?

    bu doğrultuda sinemacıdan ne istiyorsun?

    bunları bi sorgula. sonra gel bana uzun uzun tartışırız senle.
    Tümünü Göster
    ···