bu sözlük asla özgür bir sözlük olamayacak

"imagine no possessions, i wonder if you can" - john lennon

sözlükten ilk haberdar olduğum günlerde, "oley, türkiyenin de bir 4chan'i olacak" demiştim. üye olamadığım ama öyle mal mal başlıklara baktığım günlerde, @2'nin tek amacının @1'i gibmek olduğu günlerde her şey çok eğlenceliydi. insanlar daha büyük tartışma ortamları yaratmamıştı. tartışanlar da pek uzatmadan, esprili küfürlere dönüyordu hafiften. herkes taşşak geçiyordu birbiriyle. güzeldi yani. "ahlak kurallarının sınırlarını zorlamıyor bunlar" dedim, ama hiç yoktan iyiydi.

ama sonra düşündüm ve anladım ki, insanlar burada "anonim" değillerdi. kendilerine sanal bir karakter yaratmışlardı ve şuku ile nick6 peşinde koşuyorlardı. bu koşturmacaya ben de kendimi az da olsa kaptırdım. şukulanınca sevindim, çükülenince üzüldüm... "insanlar beni mal zannetmesin" diye düşünerek sınırları zorlamadım, ahlak kurallarının dışına çıkmadım. ama sorun şu ki, neredeyse herkes böyle düşünüyordu. hatta geçenlerde bi arkadaş, 2 kelimelik, komik bir şey yazmıştı bir başlığın altına. aradan bir kaç saat geçti, sıkıldım ve bir sürü başlık açmaya başladım. hepsinin altına o 2 kelimelik şeyi yazdım durdum. sonra o arkadaş geldi, "o benim lafım bin" dedi, saydırdı... o laf, onundu. insanlar bu sözlükte bir şeyler sahipleniyordu, saygı görmeye, ünlenmeye, sevilmeye çalışıyordu. bir başlık açtıklarında herkes o başlığın entry yağmuruna tutulmasını istiyordu. anonim değillerdi, hepsi sanal bir karakterdi... gerçek dünyada davrandıklarının dışına çıkamıyorlardı. söyledikleri bir kaç küfürü geçmiyordu, hala ahlak kurallarına sadıklardı.

gerçek dünyada zaten kurallar dört bir yanımızı sarmış ve bazı kuralları aşamıyoruz, evet. o kuralları aşan yazılar siliniyor tabii (çocuk ferregrafisi paylaşımı gibi). bunu tamamen anlıyorum. hükûmet internet konusunda biraz katı olduğu için, 4chan kadar rahat olamamız gayet normal elbette.

ama sorun şu ki, yazarların çoğu bu isim yaratma mücadelesinde ve ahlak kurallarına bağlı olduklarından, moderatörlerin kafasında da bir "ortalama entry" şeklinde kalıp oluşuyor. bu kalıbı biraz aşacak olsanız silik yiyebiliyorsunuz. örneğin bir ara, ablam olmadığı halde, ablamla ilgili ciks içerikli bir yazı yazdım ve 20 gün çaylak yedim. "içest yazılar yasaktır" diyor sözlüğün kurallarında, biliyorum. fakat yazıda "keşke ablam olsa ve şöyle şöyle yapsam" gibi şeyler söylemiş, yazıyı içest sınırına dayamış ama içestin içine sokmamıştım. moderatörler, bu ortalama ahlak kuralı anlayışı nedeniyle bazı yazıları hemen kategorize edip uçuruyor. sorun burada işte...

buranın kurulma amacı, başımıza iş almayacak şekilde (yani kurallara uyarak), kurallarla dalga geçmek, yazılı olmayan o lanet olasıca ahlak kurallarının içine etmek değil miydi bir zamanlar? 4chan kadar olmasa da, bir nebze onlar gibi özgür olmayacak mıydık?

bakın, ahlak kurallarını aşmak demek, hayal gücümüzü serbest bırakmak demektir. eğer ahlak kuralları aşılmasa, sanat diye bir şey olmayacaktı. o izlediğiniz klagib filmler, gördüğünüz tablolar, kitaplar, heykeller... hiç biri olmayacaktı! "be dıbına koyim, ahlak kurallarını görmezden gelsem ressam/heykeltraş mı olucam sanki? sadece daha rahat küfür edicem" dediğinizi duyar gibiyim. evet ama, zaten ahlak kurallarını aşarak, bir basamak yüksekte oluyorsunuz diğer insanlara göre. en tepeye tırmanmak zorunda değil hiç biriniz, bir basamak, bir basamaktır.

ve evet, ben hepinizin anasına küfür edebilirim. 19 yaşında bir kıza tecavüz etmek istediğimi anlatabilirim. kurallara uyuyorum ve genel ahlak anlayışıyla dalga geçerek amacıma ulaşıyorum. ha amacım dalga geçmek olmasa dahi, eğlence anlayışım bu belki; tecavüz hikayeleri anlatmak? bu, hiç birinizi ilgilendirmez; hiç biriniz bu yazılanları okumak zorunda değilsiniz.

diyelim ki ben ananızla ciks yapmak istediğimi anlattım; siz bana küfür edebilir, hatta aynı hikayeyi benim anam için yazabilirsiniz. ben nasıl o özgürlüğe sahipsem (kurallara uyduğumu hatırlatayım yeniden), siz de aynı özgürlüğe sahipsiniz. ama hiç kimse benim yazdıklarım ahlak anlayışına ters düşüyor diye yazdıklarımı silemez! bu, benim -kurallara uyduğum halde- özgürlüğümü kısıtlamak olur.

insanları tecavüze davet edebilirsiniz, insanları tecavüzden uzaklaştırabilirsiniz. seçme özgürlüğünüz olmalı! neyin iyi, neyin kötü olduğuna kimse karar veremez. "ölen mi suçludur, öldüren mi suçludur?" sorusuna benzer bu. genel kurallara uygun davranırsanız, "öldüren suçlu!" diye atlarsınız hemen, biraz kurcalarsanız, belki de ölen adamın yaşamayı haketmediği sonucuna varabilirsiniz. veya "banane ölenden de öldürenden de amk, ben otuzbirimi çekerim" de diyebilirsiniz. istediğinizi diyebilirsiniz! ve demelisiniz de! kimse size karış(a)mamalı!!! (yeter ki yazılı kurallara birazcık uyun)

"imagine no possessions, i wonder if you can" - John Lennon

sözlükten ilk haberdar olduğum günlerde, "oley, türkiyenin de bir 4chan'i olacak" demiştim. üye olamadığım ama öyle mal mal başlıklara baktığım günlerde, @2'nin tek amacının @1'i gibmek olduğu günlerde her şey çok eğlenceliydi. insanlar daha büyük tartışma ortamları yaratmamıştı. tartışanlar da pek uzatmadan, esprili küfürlere dönüyordu hafiften. herkes taşşak geçiyordu birbiriyle. güzeldi yani. "ahlak kurallarının sınırlarını zorlamıyor bunlar" dedim, ama hiç yoktan iyiydi.

ama sonra düşündüm ve anladım ki, insanlar burada "anonim" değillerdi. kendilerine sanal bir karakter yaratmışlardı ve şuku ile nick6 peşinde koşuyorlardı. bu koşturmacaya ben de kendimi az da olsa kaptırdım. şukulanınca sevindim, çükülenince üzüldüm... "insanlar beni mal zannetmesin" diye düşünerek sınırları zorlamadım, ahlak kurallarının dışına çıkmadım. ama sorun şu ki, neredeyse herkes böyle düşünüyordu. hatta geçenlerde bi arkadaş, 2 kelimelik, komik bir şey yazmıştı bir başlığın altına. aradan bir kaç saat geçti, sıkıldım ve bir sürü başlık açmaya başladım. hepsinin altına o 2 kelimelik şeyi yazdım durdum. sonra o arkadaş geldi, "o benim lafım bin" dedi, saydırdı... o laf, onundu. insanlar bu sözlükte bir şeyler sahipleniyordu, saygı görmeye, ünlenmeye, sevilmeye çalışıyordu. bir başlık açtıklarında herkes o başlığın entry yağmuruna tutulmasını istiyordu. anonim değillerdi, hepsi sanal bir karakterdi... gerçek dünyada davrandıklarının dışına çıkamıyorlardı. söyledikleri bir kaç küfürü geçmiyordu, hala ahlak kurallarına sadıklardı.

gerçek dünyada zaten kurallar dört bir yanımızı sarmış ve bazı kuralları aşamıyoruz, evet. o kuralları aşan yazılar siliniyor tabii (çocuk ferregrafisi paylaşımı gibi). bunu tamamen anlıyorum. hükûmet internet konusunda biraz katı olduğu için, 4chan kadar rahat olamamız gayet normal elbette.

ama sorun şu ki, yazarların çoğu bu isim yaratma mücadelesinde ve ahlak kurallarına bağlı olduklarından, moderatörlerin kafasında da bir "ortalama entry" şeklinde kalıp oluşuyor. bu kalıbı biraz aşacak olsanız silik yiyebiliyorsunuz. örneğin bir ara, ablam olmadığı halde, ablamla ilgili ciks içerikli bir yazı yazdım ve 20 gün çaylak yedim. "ENSEST yazılar yasaktır" diyor sözlüğün kurallarında, biliyorum. fakat yazıda "keşke ablam olsa ve şöyle şöyle yapsam" gibi şeyler söylemiş, yazıyı ENSEST sınırına dayamış ama ENSESTin içine sokmamıştım. moderatörler, bu ortalama ahlak kuralı anlayışı nedeniyle bazı yazıları hemen kategorize edip uçuruyor. sorun burada işte...

buranın kurulma amacı, başımıza iş almayacak şekilde (yani kurallara uyarak), kurallarla dalga geçmek, yazılı olmayan o lanet olasıca ahlak kurallarının içine etmek değil miydi bir zamanlar? 4chan kadar olmasa da, bir nebze onlar gibi özgür olmayacak mıydık?

bakın, ahlak kurallarını aşmak demek, hayal gücümüzü serbest bırakmak demektir. eğer ahlak kuralları aşılmasa, sanat diye bir şey olmayacaktı. o izlediğiniz klagib filmler, gördüğünüz tablolar, kitaplar, heykeller... hiç biri olmayacaktı! "be dıbına koyim, ahlak kurallarını görmezden gelsem ressam/heykeltraş mı olucam sanki? sadece daha rahat küfür edicem" dediğinizi duyar gibiyim. evet ama, zaten ahlak kurallarını aşarak, bir basamak yüksekte oluyorsunuz diğer insanlara göre. en tepeye tırmanmak zorunda değil hiç biriniz, bir basamak, bir basamaktır.

ve evet, ben hepinizin anasına küfür edebilirim. 19 yaşında bir kıza tecavüz etmek istediğimi anlatabilirim. kurallara uyuyorum ve genel ahlak anlayışıyla dalga geçerek amacıma ulaşıyorum. ha amacım dalga geçmek olmasa dahi, eğlence anlayışım bu belki; tecavüz hikayeleri anlatmak? bu, hiç birinizi ilgilendirmez; hiç biriniz bu yazılanları okumak zorunda değilsiniz.

diyelim ki ben ananızla ciks yapmak istediğimi anlattım; siz bana küfür edebilir, hatta aynı hikayeyi benim anam için yazabilirsiniz. ben nasıl o özgürlüğe sahipsem (kurallara uyduğumu hatırlatayım yeniden), siz de aynı özgürlüğe sahipsiniz. ama hiç kimse benim yazdıklarım ahlak anlayışına ters düşüyor diye yazdıklarımı silemez! bu, benim -kurallara uyduğum halde- özgürlüğümü kısıtlamak olur.

insanları tecavüze davet edebilirsiniz, insanları tecavüzden uzaklaştırabilirsiniz. seçme özgürlüğünüz olmalı! neyin iyi, neyin kötü olduğuna kimse karar veremez. "ölen mi suçludur, öldüren mi suçludur?" sorusuna benzer bu. genel kurallara uygun davranırsanız, "öldüren suçlu!" diye atlarsınız hemen, biraz kurcalarsanız, belki de ölen adamın yaşamayı haketmediği sonucuna varabilirsiniz. veya "banane ölenden de öldürenden de amk, ben otuzbirimi çekerim" de diyebilirsiniz. istediğinizi diyebilirsiniz! ve demelisiniz de! kimse size karış(a)mamalı!!! (yeter ki yazılı kurallara birazcık uyun)

özet: yok.

edit: "amaan bu başlıkta tartışma olmuş bu başlık kontrolden çıkmış" demeyin, sadece bu yazıyı okumanız yeterli.