0
bu sözlükçüler bir nevi kamu vicdanının arıtılması görevini üstlenmiş kahramanlara dönüşüyor sanki. sanki anasını babasını öldürmüş bir evladın haberini izlerken tv başında, "tühhhhh allah belanı versin senin!!!" diye tümküren (tükürmek + çemkirmek) teyzecikler sözlük yazarı olmuş da her biri kemal beyin sünnetli veya sünnetsiz, her neyse, bir şekilde çüküne güdümlü siyaseti lanetleyerek sosyal vatandaş olacakmış gibi hissediyor. yazmak isteyene "dur yazma!! siz kardeşsiniz!" denilemez tabi, ancak bu tarz müşterekliğinden ötürü birbirinin içine geçmiş, seri-üretim reaksiyonlarının söz konusu çamuru atıp ortalıktan çekilen insanların ekmeğine yağ sürüp sürmediğini de düşünmek gerek. netçede demirel kırk defa gitti, kırk defa geldi. sonunda başkan bile oldu. hiç kimse de ondaki çocuksuzlukla kendini belli eden ibibik cursed politics'in hesabını sormadı. türk seçmeni, özellikle de yeni seçmen olmuşlar tıpkı türk siyasetçisi gibi, yaftalar karşısında kösele suratlı olmadıkça bu gibi ahmakça oltalar atılmaya devam edecek. çünkü insanın doğasında çirkefleşmeye eğilim oldukça güçlüdür, hele ki söz konusu olan şey politik başarıysa. çamurun iyisi kötüsü olmaz. gâvurlar amerikan demokrasisinin bir gerçeği olarak buna slander as political capital demişler yani "halk desteği/politik güç-çıkar olarak iftira". bu çamuru attığın vakit atmış olursun, yapılacak şey çamura parmak banıp tadına baktıktan sonra "hım.. çamur... rezil bir çamur tadı var" demek olmamalı, netçede iktidar hırsı herkese her şeyi yaptırır, şaşırmamak, sarsılmamak gerek.
beni burada asıl ilgilendiren bu kösele suratlılık gereği veya politik güç için iftira mekanizmasını işletmek de değil, beni burada asıl ilgilendiren şey, tinercilerin katıksız birer huur çocuğu olması başlığından hareketle kısmen ortaya koymaya çalıştığım, insanların, örneğin geniş kitlelerce yadsınası olması gerektiği düşünülen bir olayda "huur çocuğu" diyerek üzerine düşen görevi yerine getirmiş olduğunu gösterme refleksine sahip olmayı marifet saymasıdır. bu öyle bir refleksif tavır ki, ortalama zekâ seviyesini ve sağlıklı tartışabilme düzeyini aşağılara çeker. ve neticede biz gerizekalı bireyler olarak, ortaokul çocuğunun bile rahatlıkla ayırdına varabileceği birtakım ölçütleri kıpkırmızı kalemlerle vurgulama ihtiyacını, hem de her provokatif eylemde hisseder hale geliriz. böylece güzellik yarışmalarında sorulara verilen cevaplardaki "efendiiğmm, dünyaya barış gelmesini istiyorum, çünkü savaş kötü bir şeydir" gibi sekiz yaşındaki bir çocuğun fişlerden öğrenebileceği birtakım etik çıkarımları koca koca adamlar ve müthiş kadınlar olarak tekrar tekrar tekrarlamak durumunda kalırız. "aa seda sayanı gördün mü? atatürk şeyini koymuş progrdıbına allah belasını versin!!!14" derken buluruz kendimizi ansızın.
bu refleksif tavır, ne yazık ki <sanılanın aksine> bireyi "orrrrröospu çocuğu!!!" "tüüüüüüüüüüüh suratına senin" tepkiselliğinden öteye taşımıyor. bir insanın çükünden bir miktar kesilmemiş olmasına yapılan mezhepsel ve hakaret<sel> vurguyu "evet kesilmemiş çünkü 25 santim damarlı!!!11" kontr-atağıyla karşılamak da, yine bireyleri daha duyarlı kılmıyor. south park eleştirelliğinin türkiye'deki tek distribütörü olduğunu düşündüğüm ekşi sözlük'ü tv'de haber izleyen teyzecik ve güzellik yarışmasına katılan 18,5 yaşındaki güzel memeli genç kız standardizasyonundan kurtarmak durumunda kalabiliriz, kanaatindeyim, ileride ama çok uzak olmayan ileride.
sonra tırnaklarını yer durursun "inci sözlük neden bu kadar rağbet görüyor" diye, bunun bütün sorumlusu sen ve senin o seni sosyal-duyarlı kıldığını sandığın teyzecik kıvamındaki refleksif tavırdır. belki yaşlanıyorsundur, o da olabilir. netçede hangi sosyal kesimden gelirsen gel, hangi siyasî görüşe mensup olursan ol bu tavrınla, ki burada genelleme yapıyorum, ortalamayı düşürüyorsun ve burayı huzurevine dönüştürüyorsun.
Tümünü Göster