/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 526.
    +2
    harold miner'in hikayeden sonra bir şey okumak gerekiyor
    ···
  2. 527.
    0
    rezzzzzzzzzzzzzzzzzzzz
    ···
  3. 528.
    0
    Rez 41.entry pampa sende mi Malatyalisin merak ettim
    ···
  4. 529.
    0
    Rezervasyon
    ···
  5. 530.
    0
    Bekliyoruz pnp #rez
    ···
  6. 531.
    0
    rizörvıd
    ···
  7. 532.
    0
    Saat 6 oldu amk olmasada bir şey kalmadı
    ···
  8. 533.
    0
    ···
  9. 534.
    0
    HADi AMK SAAT 5.45 YAĞMUR YAĞIYOR
    ···
  10. 535.
    0
    Rezerve
    ···
  11. 536.
    0
    Reserved
    ···
  12. 537.
    0
    Yaz panpa bekliyoruz hadi
    ···
  13. 538.
    -1
    Yazmayacak herhalde züt biti
    ···
  14. 539.
    +29
    Beyler uzun süre atamadım ettiğiniz küfürleri duyuyorum, şuan bile kulağım çınlıyor.

    Okula gitmemenin verdiği rahatlıkla evde zütü başı yayıp film izliyor, oyun oynuyordum. Dershane saatlerin de dershaneye gidip harıl harıl ders dinliyordum. Yağmur’a verdiğim bir söz vardı. Tutmam gerekiyordu bu sene ikimiz de aynı üniversiteye yerleşecektik.
    “9 Eylül’ gidelim mi beraber?” dedi
    Evde ki kitapları yesem bile oraya yerleşemezdim ki ben. Sonra da inönü Üniversitesinde karar kıldık.
    9 Eylül’den inönü üniversitesine düşmüştük.
    Her şey hoş güzel gidiyordu. Sürekli bir yerlere gidiyorduk. Yağmur kafelerde oturmayı seven bir kız değil. Hatta;
    “Kalabalık olmasın, gürültü de olmasın. Bir bank olsun bir yanında sen diğer tarafında ben. Bu bana yeter” demişti.
    Ne deyiyeyim lan çok hoşuma gitmişti. Öyle sokakta gördüğünüz, pantolonunun bellini memelerine kadar çeken kızlardan değildi. Sürekli fotoğraf çektiren tiplerden de değildi.
    Belki bir başka kızın mutluluğu pahalı hediyelerdi veya sürekli gezmekti.
    Yağmur’un mutluluğu ise, bir çocuğun babasıyla balığa gitmesi gibi, yemekten sonra çikolata yiyen çocuğun mutluluğu gibi; çok çocukçaydı, ama çok güzeldi be.
    Kendimi Yağmur’a göre değiştirmiyordum, çünkü buna gerek yoktu. Hep doğaldım onun yanında.
    Tabii bir süre sonra insan aynı yerde oturmaktan sıkılıyor. Ben de Yağmur’a değişiklik olsun diye sinemaya gitmeyi teklif ettim. “Oluuur” dedi.
    Buluştuk bir yer de çarşıya doğru yürüyorduk, hava kapalıydı soğuktu da. O zamanlar ‘Karışık kaset’ filmi çıkmıştı(güzel filmdir). Karakterin isminin Ulaş olduğunu öğrenince o filme gitmeye karar verdik.
    ···
  15. 540.
    0
    bu kadar mı?
    ···
  16. 541.
    0
    Rez okurum
    ···
  17. 542.
    0
    seri amk beklioz
    ···
  18. 543.
    0
    yardir bro
    ···
  19. 544.
    0
    Hadi be reis
    ···
  20. 545.
    +14
    ilk seans olmasına rağmen salon neredeyse doluydu. Biz oturduk biraz muhabbet ettik film başladı.
    Film hoşumuza gitti. Keşke ara vermeselerdi falan demiştik.
    Ben sigara içmek için Yağmur’un yanından ayrıldım, hızlıca sigara içtim filme yetişeyim diye. Geri geldiğimde. Yağmur ayakta Sema ile konuşuyordu. Konuşma denilmezdi tartışıyorlar gibiydi. Salonda ki insanlar onlara bakıyordu.
    Yanlarına, “Durun sakin olun. Ne oluyor?” diye gittim. ikisinin arasına girip elimle itiyordum. Sema’yı iterken elime böyle yumuşak bir şeyin üzerindeydi, herhalde memesiydi kızın %70’i meme zaten.
    Sema beni fark edince “Neyse. Ama unutma ben seni uyarmıştım herkese anlatırım istersem” diye bağırıp salondan çıktı, sevgilisiyle beraber.
    “Yağmur ne oluyor?” diye sordum. Cevap vermedi koltuğuna geri oturdu.
    Işıklar sönmüş film başlıyordu. Kısık sesle. “Yağmur, Sema ne demeye çalıştı?” dedim. Cevap vermedi. Kılıbıklığımdan mı bilmem, ama ben de sesimi çıkarmadım. Onu kolundan tutup filmden çıkartabilirdim.
    Zaten filmin geri kalan kısmını izleyememiştim ki. Aklıma Sema’nın dedikleri takılıyordu. ‘Sema ile Yağmur geçen seneden beri iyi arkadaşlar ne olmuş olabilir ki’ diye düşünüyordum.
    ···