bu sefer konu ciddi efes pilsen

TERMiK SANTRALiN NE OLDUĞUNU BiLMEYEN VARSA OKUSUN UZUN AMA HAK VERiKCEKSiNiZ PiÇLER!

öncelikle termik santral her neye yapılmak isteniyorsa zarar verecektir.
etkilerinden biri kömürün yakılması ve çıkan küller.
termik santralin yapılacağı yeri nasıl seçiyorlar;neden bunlardan biri gerze?
suyu olması yüzde yüz gerekiyor çünkü günde 500 bin ton gibi bir su kullanıyorlar. çok büyük bir miktar .bu suyu alabilmeleri için ya deniz ya göl yada dere kenarına konuçlanıyorlar. gerze’de karadenizin soğuk sularının kenarında bir inci tanesi. günde 500 bin ton suyu 19 bin-20 bin ton saatte denizden alınan suyun çekildiği yerlerdeki planktonları yani denizdeki canlıları, balık larvalarıda (balık yumurtaları) suyla birlikte emiliyor. bunlar bilimsel kanıtlar. i̇çindeki bazı iyonlardan kurtulmak için suyu arıtılmış şekilde içeri veriyorlar içindeki daha tuzlu suyu denize geri enjekte ediyorlar. çok yüksek tuzlulukta bir suyu geri veriyor 1100 derecelere kadar ısıtılıyor 26,5 derece sıcaklıkla geri denizin dibine enjekte ediyorlar .halbuki denizin 1 derece ısınması bile canlıların yaşamasını engelliyor. hani siz balık ölse ne olur derseniz bile bu doğanın dengesinde bir canlı türüdür bir zincirdir bu doğadaki yaşamın içinden herhangi bir zincir, yok olduğunda diğerinin de yok olmasına neden olur.
i̇thal kömürü getirdikleri kömürü depolamak için çok büyük bir alana ihtiyaçları var. öyle gemiler dırt dırt işlemiyor. örn.afşin’de günde kullanılan kömür miktarı; 66 bin ton. yani kıyı olması gerekiyor. çok büyük alan gerekiyor.en az 2000 dönüm arazi gerekiyor. çok büyük tarım alanlarını kendilerine depo alanı yapmak için seçiyorlar. gerze yaykıl köyü çakıroğlu mevkide böyle bir yer.
kömürü yakma sıcaklığı 1100 derece .bu yakmayla çıkan gazlar uçucu küllerin içinde kömürün geldiği yere bağlı olarak kadmiyum , kobalt gibi zehirli metaller canlı yaşdıbına ve doğaya etkisi büyük. eğer gömüyorsa yağmurunda etkisiyle yer altı sularına bitkilere taşınıyor bu zehirli metaller, canlılar için tokgib etkisi var insanlar için etkiside çok fazla.
şimdi bu metaller tüm canlıları tahrip ediyorlar, hastalık boyutuda o kadar artıyor.
kömür yakıldıktan sonra santralden çıktısı kül. bakın gerze’ye kurulması düşünülen termik santral 1200 mw gücünde bu demektirki bir günde yakacağı kömür 560 kamyon ve bir günde çıkacak kül atğı 56 kamyon. yani bu çıkan külün depolanması gerekiyor. aynı zamanda termik santrallerin hemen yanı başına olmazsa olmazlardan biride çimento fabrikaları.bu çıkan küllerin sadece bir kısmını kullanacaklar. kalan kısmıda gerze yaykıl köyü tarım arazisidir. orman alanıdır.i̇çme suyu kaynağımızın 1 km yakınındadır. toprağa biriken bu küllerin etkisi yer altı sularımıza karşışacak rüzgarında etkisiyle üzerimize yağacaktır.

kül gömülüyorsa içindeki metaller tarlarınızdaki bitkilerde, hayvanların yediği otlarla da içtiğiniz sütte geçecek demektir.. canlıların bünyesinden bu metaller hiç çıkmıyor. asla geri dönmüyor. i̇nsanda da birikiyor. kadmiyum suya karıştığından ani ölümler küt diye ölümler oluyor. hiper tansiyonda artış, bunlar kadmiyuma bağlı artışlar.i̇drarla atılmıyor, terlemeyle atılmıyor.bu metalleri yediğimiz içtiğimiz ottan sudan almaya devam edersek bu gömülen külün toprağa etkisinden , belli bir seviyeden sonra hiç ağrınız sızınız yokken kadmiyum biriktiği anda vücut çöker. daha bakın bacadan çıkan gazlardan bahsetmedik bile ... birde baca gazından çıkan partikülleri düşünelim rüzgar estiğinde bacadan çıkan emisyon yani siz onu bulut gibi görüyorsunuz içindeki kirleticileri rüzgar onu nereye kadar zütürürse oraya kadar gidiyor. soluduğumuz havadan, içtiğimiz sütten yediğimiz sebzeden bu kadmiyum kemik onarım yapısına yerleşiyor ve vücudu bir çuval gibi yığın olarak düşürüyor. derlerki sinopta 30 gün rüzgar esmez oda hangi günler bilinmez yani 360 gün rüzgarlı olan bölgemizde düşünün sinopun gerzenini halini ... aslında tüm ilçeler ve hatta bafra bile daha çok düşünmeli çünkü bafra ilçesi kuş uçuşu 59 km gerze'ye ... ki bafra ovasıda sinop'lunun gerze'linin meyve sebze ihtiyacını büyük oranda karşılar... işte hal böyle olunca
baca gazından çıkan dumanın hareketi ve yönü rüzgara göre estiği bölgede içindeki toksinleri barındıran dumanlar önüne engel çıkana kadar o alana getirip toprağın tarım alanlarının üzerine yatıyor.
toprak kirleniyor. bütün bitkiler ve ağaçlar etkileniyor.
soluduğumuzda akciğer ile ilgili tahribatlar yapıyor. yaşamımızın tehlikeli bir hal almasına neden oluyor yani böceğiyle hayvanıyla yaşanmaz hale geliyor... oysa turizm ve eğitim kenti olmalıdır sinop