Okumanız pek umrumda değil aslında, kendime yazıyorum.

Rüyamda bursada kent meydanında, birkaç arkadaşım var yanımda. mermerde oturuyoruz vi üstümde takım elbise var.

Biraz şakaşıyoruz arkadaşımla ona bakarken birinin bana baktığını fark edip gözümü ona doğru çeviriyorum. Bir bakıyorum o, göz ucuyla bana bakıyor hemen ona baktığımı fark ettiğim gibi arkadaşıyla birlikte hızlı adımlarla uzaklaşıyor.

Başımı ellerinin altına alıp
"ne yapacağım?
Ne yapmalıyım?
Uzaklaşıyor Koş,
Koşmalısın gidiyor,
Kaybediyorsun onu KOŞ"

Diye aklımdan geçiyor ve koşmaya başlıyorum,

Devam edicem.

Tekrardan karşımdaydı, beni sevdiğini söylüyordu.

Ağlıyordum.

Ben: Lü.. Lütfen.. Y... Yeter yapma..
D : Neyi? anlamıyorum?

Her şey artık aklıma gelmişti.

Bu kızı ortaokuldan beri seviyordum. O hiçbir zaman beni sevmemişti. Aksine onu sevdiğimi bilerek başka çocuklarla çıkmıştı.

Aklıma geliyordu...

Onunla karlar yağarken ne kadar eğlendiğimiz...

Ağlıyorduk...

Bilincim artık farkına varmıştı, karşımda duran kız.. hayalimin ürünüydü..
_______________________________________________

Gözlerimi açtım, yastığım ıpıslak, gözlerim dolu dolu ve kıpkırmızı.

Berbat bir güne daha uyanmıştım.

Gerçek dünyaya tekrardan hoş geldim...

Rezerved

ohyşşş
not:okumadım

Kafede onu ortaokul 8. Sınıftan beri aşırı derecede sevdiğimi anlattım, hala unutamadığımı söyledim. Benimle beraber, birlikte büyümek istediğimi söyledim.

Onun da bana karşı hisleri aynı yöndeymiş. Beni seviyormuş. Beni unutamamış.

AMA BUNLAR GERÇEKÇi GELMiYORDU

okurum bi ara

Koşuyorum,
Koşuyorum,
Koşuyorum etraf çok kalabalık olduğu için onu bulamıyorum. Her yere bakıyorum ve hüzün üstüme çöküyor, onu tekrar kaybettiğim için ağlıyorum.

Onu bulmam gerek diyerek yaşadığı yere gidiyorum, evini bilmesem de arabadan indikten sonra hangi yöne doğru yürüdüğünü biliyorum.

Akşama kadar bekliyorum ve sonunda geliyor.

Yavaş adımlarla yürürken sakin hareketlerle önünü kesip selam veriyorum.

Ben: Selam, sabah sana seslendim ama beni duymadın sanırım(Gülümsedim).
D : Selam fark etmemişim, nasılsın ne yapıyorsun burada?
Ben: Seni bekliyordum, Seninle uzun zamandır görüşmüyorduk biraz konuşmak iyi olur diye düşündüm.
Kenarıdan içecek bişeyler alalım, oturup konuşalım ne dersin?
D : Tamam olur.

Parka doğru yürüdük oradaki bakkala girdik ve kola cips, birkaç abur cubur, kabak çekirdeği aldım, tabi D'ye sordum neler istiyor canın diye.

48 lira tuttu toplam tam ödeyecekken kız çıkardı verdi parayı. Hiçbir şey demedim o an, böyle yapmasının daha iyi olduğunu düşünüyordum. Ödedi çıktık.

Ben: Ben ödeyecektim zahmet etmeseydin.
D : Sorun degil sonuçta beraber yiyeceğiz(gülümseme).
Ben: Bunu kabul edemem, sana borçlandım. Yarın işin var mı?
D : Hayır yok, neden sordun?
Ben: Yarın kahvaltıya gidiyoruz o yüzden sordum(Ufak bir sırıtma). Bildiğim harika bir açık büfe var, oraya gidip bol bol konuşuruz, gezer dolaşırız ne dersin?
D : Tamam o zaman(Sırıtma).

Orda parka oturup havadan sudan, görüşmeyeli okulu bitirdik, birbirimize hayatımızı anlattık, okullarımızı ve okul ortaklarını, Üniversite Sınavında ne yaptığımızı, Ne olmak istediğimiz üstünde ve pekçok şeyden konuştuk.

Bu arada gömlek ve siyah pantolonla harika ďurduğu aklımdan geçiyor, gözlerimin yeşil olması, boyumun uzun olması, atletik bir vücudumun olması onun ilgisini çekiyor ve özgüvenimi arttırıyor. Burnumun büyük olması, kulaklarımın büyük olmasını aldırmamaya çalışıyordum(Rüyamda bile bırakmıyor kusurlarım).

Devam edicem

Yarın oldu biraz daha rahat kıyafetler giyindim, kendimi iyi hissetmem gerekiyor.

Bir saat sonra Özdilekte buluştuk ve güzel giyinmişti,

bu kız çok güzel bir kız değil;
kısa boylu, esmer tenli, harika beyaz ve düzgün dişleri olan, kumral saçlı, kahverengi gözleri olan oldukça ortalama olan bir kızdı. Neden buna vurulduğumu bilmiyorum, ben genellikle sarışın beyüz tenli insanlardan hoşlanırdım ama bu bir farklıydı, zaten yakın zamanda hoşlandığım bir kızdan red yemiştim ama sanırım buna 6-7 yıldır aşıktım.

O gülümsemesi tüm bedenimi ısıtıyordu, cinsellikle ilgili hiçbir kötü düşünceye sahip değildim, sarılarak bir ömür geçirsek, daha fazlasını istemeyeceğimi biliyordum.

Buluştuk ve yemeğimizi yedik, herhangi önemli bir şey olmadı biraz sohbet muhabbet.

Ordan bowlinge gittik açıkcası oynamayı severim ama oynamayı pek bilmem ve yenilmeyi sevmem ama ona karşı bunların hiçbir anlamı yoktu onu seviyordum. istediği kadar beni yenebilirdi ve öyle de oldu,
Sayı üstünlüğü ondaydı, kazanmıştı.

Hiç moral bozmadım biraz daha gezelim dedim ve oturduk bir kafeye.

Devam edecek...