0
bu sene yattığım yerden izlerken kaç maçta uyuyakaldım hatırlamıyorum bile. eskiden tribünden başka yerde maç izlemezdim o stada girdiğimdeki keyif bile kalmadı artık heyecanımı aldılar resmen. telefonumun alarmında yallah aziz yallah çalıyor güne öyle başlıyorum. takım müthiş top oynamıyor belki ama benim fenerle ilgili derdim daha da büyük kardeşim futboldan biraz farklı. istatistiğe geldiğinde son 3 senede 1 şampiyonluk 1 lig ikinciliği 30 senedir alamadığın türkiye kupası bu sene uefa da yarı final ve ligde şampiyonluğun 2.adayısın. idmanlarda 5 e 2 den başka birşey yapmayan takım as kadrosuyla ekgibsiz çıktığında fena pas yapmıyor. dianın sağdan stochun soldan alıp yürüdüğü, topuzun 34 maçın 34 üne çıktığı 2 sene evvelki oynadığımız futbolun yanında sıkıcı olduğu gerçek ama başarıya geldiğinde futbolda sıkıntı yok gibi duruyor.
benim asıl derdime gelince yönetimin yalanları. voleybolda hem erkekler hem de bayanlarda dökülüyor takımlar. hakan dinçay çıkıp taraftarı kandırıyor. geçen senekinden daha iyi takım kurduk diyor. türk voleybolunun belki de yetiştirdiği en yetenekli pasörünü 3 kuruş vermemek için elinden kaçırıp gidip yerine 2 kişilik zütü olan 40 yaşında pasör transfer ediyor. nilay özdemir i alıyor ama birinin yerini bile dolduramıyor. hoca diye kamil söz ü bırakıyor. facebookuna kamil hoca el örgüsü fenerbahçe kazaklı eski fotoğraflarını profil resmi yapıyor diye eleştirilmeyecek değil. 3 senedir dünyanın en büyük antrenörleriyle çalıştı hiç mi birşey kapamadı. futboldaki derbileri bırak bayan voleybolda derbi kazanamadık bu sene. şampiyonlar ligi şampiyonu kendi liginde kümede kalmaya oynayacak utanmasa. bunca zamandır yatırım yapılan, bazen avunduğumuz bazen istemeden bile olsa hepsinden fazla önemsediğimiz futboldaki başarının yanında gururlandığımız amatör şubeler teker teker çuvallıyor kimse farkında değil. basketbolda belki fenerbahçe tarihinin ülkerle birleşmesinden bile uçuk bir kadro kurup rezilleri oynuyorsun. her önemli maçta bilet kalmayan, ufak maçlarda bile taraftarı çeken sinan erdem den basketbolu ülker arenaya taşıyosun. anasının dıbına stad yaptıktan sonra saraçoğluna parke döşesen ne yazar doldurabilecek misin ki. kendi yalanlarına inanan, şakşakçılarıyla taraftarına herşey normalmiş izlenimi verdirten, fenerbahçe'ye değil artık kendi adına hizmet eden, siteler kurdurtan bi yönetim var ortada. taraftar da hala masum masum gidip alışverişini yapıyor feneriumdan. dışarıda 10 liraya satılan tişörtü 45 liraya alıyoruz ilk yıkmada tişört boydan çekiyor 3.de lacivertse rengi soluyor beyazsa yazısı siliniyor. taraftarını enayi yerine koyuyor ki ben de bu enayilerden biriyim. nasılsa alıyoruz dıbına koyayım dışarıda 10 kere giyemediğim tişörtü bugün bakkala giderken giymek istemiyorum ağzı yüzü bir tarafta. başkanın eline mikrofonu alıp taraftarın tepkisini anons yapıp susturmaya çalışıyo. siz fenerbahçe için ne yaptınız diye utanmadan soruyo bide. alex in gönderilmesi mevzusuna hiç girmiyorum bile yazsam roman olur.
futboldaki sıkıcı oyunun yanında yine avuntumuz bir başarı var ortada az çok. olmayacak takımlara elenmişliğimiz, başka takımların elenmişliği ve yine olmayacak takımları da elemişliğimiz var geçmişinde bu kulübün de ülkenin de. burada kuraya bakmayacaksın kimin geldiğinden çok ne yaptığın, nasıl yaptığın önemli. futboldan önce daha büyük dertler var açın artık gözünüzü eleştiriyi yanlış insanlara yapmayın. vakit eleştirdiklerinizin yanında durma, gözünüzü boyayan sorumluları eleştirme vakti. hadi iyi sabahlar.
Tümünü Göster