beyler öncelikle söylemeliyim ki ben bir fenerbahçeliyim(baştan söylüyorum ki nkvfas mıdır her neyse benzeri şeyler söyleyecek adamlar sol taşşaktan devam etsinler) ve bir fenerbahçeli olarak trabzonspor takımına ciddi sempati duyan bir insanım. her zaman sevmişimdir trabzonsporu. kişileri değil sadece trabzonsporu. hala da kulüp olarak severim. ancak ts takımında bulunan bazı oyuncular ve ts yönetimindeki bazı insanlar ciddi olarak canımı sıkıyor.
ben bugünkü maçı izlemedim. akşam trt1de özetini izledim. normalde oturup spor programlarını izlemem. ancak arkasından gelen olaylar yüzünden şu dakikaya kadar programı izledim.
tamam emreyi ben de sevmiyorum. ırkçı zütveren. daha ağır bir ceza verilmeliydi. verilmedi. ama bir tsli futbolcu olsam emreyi yere düşürüp tekme atmazdım ya da kasıklarına hiç yoktan sağlam bir tekme geçirmezdim. ts taraftarı olsam durmadan emre ya da başka bir futbolcuyu yaralamak için kafasına çakmak tespih vb cisimler atmazdım. tsnin başkanı olsam da herifin biri bana el hareketi çekti diye gidip dövmeye kalkmazdım.
tabi ts başkanı sadri şener ile de ilgili bir iki cümle söylemek istiyorum. stadyum progrdıbını bu gece izleyenler mal olup kalmıştır sanırım. hayır trtyi de savunmak değil amacım. ama bir kulüp başkanının, hele hele ts gibi avrupada tanınan ve belli bir saygınlığı olan bir kulübün başkanın, tvye çıkıp da orda bulunan birkaç arkadaşı yanlış veya doğru böyle iddialar ile suçlaması yanlıştır, yakışmaz. senin kulübün kaybetmiş, taraftar öfke içinde suçlayacak birini arıyor ve sen ortalığı yatıştıracağın yerde, program yapan kişileri, o programı ve dolayısıyla kanalı hedef göstererek işin içinden çıkmaya çalışıyorsun. fb gs bjk ts veya diğer takımlarımızın taraftarları hiç kimse farketmez, sizce doğru mudur bu davranış? kulüp üzerinde en büyük etkiye sahip insanlardan birinin çıkıp hedef göstermesi doğru mudur?
sadri şener bir tarafa hasan yener de bu yoldan giderek bence çok vahim bir hata yapmıştır. takımınızın taraftarları kılık değiştirip soyunma odasını basacak kadar sinirliyse bence kendi kulübünüzün iyiliğini düşünerek bu olayları yatıştırmalısınız. hedef sizseniz koltuk sevdasına düşmeden sorumluluğunuzu kabul edeceksiniz. işte o zaman o kulüp sizi hatırlar, doğru olan şeyi yapan kişi olarak. bu tür politikalar gününüzü kurtarır, yarınınızda ise yalnız kalırsınız. hasan yenerle ilgili bir diğer konu da emrenin oyunu aksattığını taraftarları özellikle kışkırttığını söylemesi. siz kendinizi korner kullanmaya giden emrenin yerine koyun. topu almaya gidiyorsunuz ve tam o sırada alnınızın çatın bir sniper edasıyla atılan tespihi yiyorsunuz. siz ne yapardınız? olur böyle şeyler tepih için sağol karşim mi derdiniz yoksa canınızın acısına mı düşersiniz?(tekrar ediyorum emreyi gram sevmem savunuyorsunuz demeyin bana) hadi diyelim emreyi savunuyo düşüncesine kendinizi inandırdınız. peki aynı duruma stoch düşmedi mi? yazıktır günahtır hasan yener, ilk önce böyle polemikler üretip sonra da konu büyümesin demenin anlamı yoktur.
neyse beyler sadece yönetim değil tabi, bu olaylarda adı geçen zokora da konuşulmalıdır. tamam el sıkışmayabilirsin. bu normal bir tepkidir, sen sana ana bacı küfür eden adamı dışarda görsen selam verir misin? vermezsin. zokora da onun durumundaki bir insandan bekleyebileceğimiz bir davranışı yaptı, emre de buna saygı duydu. ancak sen o adamı senin cezanı ben vericem diyip, kısır bırakmaya çalışırsan orada çok ciddi bir art niyet vardır. hele ki (gördüğüm kadarıyla) arkadaşlarını da örgütlemişsen, bu insanlık dışıdır.
maç boyunca ts takım olarak çok sert bir oyun çıkardı. ve bence bu bilinçli olarak yapıldı, çünkü kimse yanlışlıkla yerdeki adamı tekmelemez ya da havadayken senin kasıklarına tekme savurmaz.
ve bu olaylarda en çok mağdur gördüğüm insan, şenol güneş hocamız. zaten hocamızın düzeyini, saygınlığını tartışmaya gerek yok, liseli olmayanlar hatırlar 2002deki müthiş günleri. bütün türkiyeye böyle mutlulukları sevinçleri yaşatan bir adamdır şenol güneş. çevremdeki bazı insanlardan edindiğim bilgilere göre de gayet efendi, kişiliğiyle haliyle tavrıyla yaşamındaki herkesin sevdiği, saygı duyduğu bir insandır. ve bütün türkiyedeki taraflı tarafsız herkesin de az çok şenol hocamıza karşı sevgi beslediğinden eminim. ve bu güzel insan böyle olayların ortasında buluyor kendini. yönetiminin kışkırttığı insanları sakinleştirmeye çalışırken, intikam ile deliye dönmüş oyuncuları yönetmeye çalışırken. sizce reva mıdır böyle bir adama böylesi davranışlar? ben böyle giderse şenol hocamızın istifa edeceğini düşünüyorum ve açıkcası umuyorum, çünkü şenol hocamız ile şu anki ts arasında bağlantı kurmakta güçlük çekiyorum.
e tabi hal böyleyken mustafa kamil abitoğlu hakkında konuşmak şart olur. artık korktu mu görmedi mi ya da iletişim cihazları mı bozuktu bilmiyorum ama, son zamanlarda gördüğüm en kötü maç yönetimiydi. ts aleyhine en az iki kırmızı kartı ihmal etti, iki taraf için de verilmeyen fauller ve sarı kartlardan bahsetmiyorum bile. ancak bütün pozisyonları bir yana koyalım, ilk yarı sonundaki zokora ile emrenin "kickbox" pozisyonunda, insan olan ve kırmızı kartın ne anlama geldiğini bilen her insan oğlu o kartı gösterirdi. ve ben kimsenin buna itiraz edeceğini sanmıyorum, faulü yapan zokoranın bile.
ben eski trabzonsporu özledim beyler. yattarının oyunuyla süslenen fatih tekke golleriyle güzelleşen, her zaman her takıma karşı şehrinin insanı gibi sıcakkanlı ve dostça davranan trabzonsporu. şartlar zorluyor demeyin bana, çünkü bazı şartları yönetimin içindeki bir kaç insan yaratıyor, geri kalanı da bence bütün bu olanları bir neden değildir bence.
evet beyler durum böyle, bir futbol yazısı yazdım ve içinde oynananan 90 dk dan futbolla ilgili tek bir yorum yok.
sanırım bu türk futbolunun şu anki durumunu az çok özetliyor.
not:tamamen tarafsız bir gözle yazdım bunları. eksileyenler, eksilemeden önce bunu göz önünde bulundurun. haksız olduğumu düşünürseniz eksileyin.
özet:beyler okuyun bence. samimi görüşlerim okumazsanız da canınız sağ olsun.
edit:sadri şenerin ne dediğini duymayanlar için
http://inciswf.com/6mqeepr4.swf 
