-
1.
0her şiire açığız.
• bütün renkler aynı hızla kirleniyordu
-birinciliği beyaza verdiler.
özdemir asaf.
-
2.
0cahil binler. 1 şiir bile bilmiyorsunuz dimi lan.
-
3.
0memleketimin hali benim halim
öyle bir ishal olmuşum ki boğazıma kadar tak içindeyim
(can yücel)
tek bildiim ve sevdiğim şiir budur bin. -
4.
0uplamaktan nefret ediyorum ama böyle bir başlığa ihtiyaç var amk
-
5.
0@5 güldürürken düşündürdü. asdfh
-
6.
0@4 ve @7 ağır ergen beyler.
-
7.
0şiir iyidir panpa
-
8.
0hadii dökülsün mısralar.
-
9.
0hadii dökülsün mısralar.
-
10.
0hadii dökülsün mısralar.
-
11.
0hadii dökülsün mısralar.
-
12.
0hadii dökülsün mısralar.
-
13.
0süleyman kara bıyıklı bir işçidirTümünü Göster
ve bu kara bıyıklı süleyman'ın hikayesidir
i̇ş bulduğu günlerde evine dik dönmekte
ve zütürdüğü ekmeği yemektedir
karısı neriman ve oğlu cevahir'le birlikte
ne kadar zalim esse de rüzgar
ne kadar belini bükse de ekmek parası
aslan gibi bir adamdır işçi süleyman
onun cevahir’i vardır
cevahir altı yaşındadır
çünkü gözleri çakmak çakmaktır
çünkü süleyman’a bir başka bakmaktadır
bir pazar sabahı
tutar babası süleyman; cevahir'in elinden
ve yanında kader yoldaşı karısı neriman
çıkarlar gezmeye i̇stanbul’u inadına
bir yol düşünür süleyman
ulan bu bahtı kapalı kentte
yürümek de parayla değildir elbette
üstelik neriman’a hanidir istediği o naylon terlikle
canından özgü cevahirine
bir gazozla bir simidi alabilecek kadar
para da vardır cepte
yürürler i̇stanbul şehrinin kalbine
önce nerimanın naylon terliği alınır bir seyyardan
sonra da beğenirler simidin en hasosunu umutları cevahir’e
anlatır işçi baba süleyman
i̇ş ararken adım adım arşınladığı sokakları
bak cevahir işte şu yeni cami
hem cami hem güvercinlerinin bakması nasılsa bedavadır
bak cevahir şu dumanı tütenler vapur
şu çığlık çığlığa ağıt yakanlar martılardır
hem vapurun dumanı hem vapurun düdüğü de bedavadır
bak cevahir şu uzakta görünen de köprüdür
geçmesi değilse de onun da bakması bedavadır
o pazar günü
kara bıyıklı işçi süleyman
karısı can yoldaşı neriman
ve gözleri çakmak çakmak olan oğulları cevahir
gezerler i̇stanbul şehrini böyle bedavadan
ve birden mumun alevi söner
i̇stanbul’un yalanı biter
nasıl olur bilinmez takılır cevahir’in gözü
bir oyuncakçı vitrininde
pırıl pırıl yanan kırmızı oyuncak arabaya
döner karabıyıklı dağ gibi babası süleyman’a
bana şu kırmızı arabayı alsana baba
alsana be süleyman
canına can parçana
bir oyuncak araba almayacaksan eğer
yuh olsun sana
nasıl olsa babası onu çok sevmektedir
i̇şin belası küçük cevahir bunu bal gibi bilmektedir
bir vitrindeki kırmızı arabaya bakar süleyman
bir karısı neriman’a
sonra takılır gözleri cevahirin gözlerindeki umuda inadına
ulan alt tarafı bir oyuncak araba
dünya yansa yorganın yok içinde süleyman
alem çökse üstüne hayıfın çok süleyman
bakarsın cepteki son gazoz parasına
cevahir’in o kocaman umuduna
yakışır şu kırmızı araba
bırakır karısı neriman’la cevahir’i dışarda
girer iflah etmez bir umutla dükkana
sorar dağ gibi süleyman
usta şu vitrindeki nazlı gelin
şu zalımın ışıltısı
şu bahtımın kara yıldızı
şu i̇stanbul ağrısı
şu cevahir’in çakmak çakmak gözleri
şu kırmızı araba kaç para
bir süleyman’a bakar adam bir arabaya
çok para der hemşerim yani çok para
süleyman cebinde bir gazoz parası
yıkılmış bir dağ artığı
bir tufan sonrası perişanlığı
döner kapıya çıkmak için dışarı
oğlu cevahir
kırmızı arabayla getirecek
babasını beklemektedir
nasıl olsa babası ordan
o kırmızı arabayla çıkacaktır
nasıl olsa
kara bıyıklı dağ gibi
i̇şçi süleyman babasıdır
yani cevahir’in gözünde o
dünyanın en güçlü
dünyanın en zengin
dünyanın en büyük adamıdır
süleyman
ama süleyman
eli boş çıkar dükkandan
sorar cevahir hani baba
hani kırmızı araba
sorar hesabı bulutlar dağa
nasıl desin süleyman
nasıl desin adam yüreği
ben onu sana alamadım
benim ona param yetmedi diye
başlar ağlamaya cevahir
başlar bulutlar ağlamaya
yanar yerin yedi arzı
ve güvercinlerin kalbi başlar kanamaya
ulan istanbul yanar içine süleyman’ın
sorar cevahir
hani baba hani kırmızı araba
martıları gösterir süleyman
bak ne güzel uçuyor
cevahir martılar havada
boş ver kırmızı arabayı
baksana martılara
bakmaz martılara cevahir
bakar yangın gibi arabaya
ama bak der süleyman
ne güzel uçuyor martılar havada
cevahir bir çocuktur küçük yüreğinde yer çoktur
takılır gözü martılara
gözünden sel olup akan kan rengi yaşlarını siler
evet der ne güzel uçuyor martılar havada
ve unutur gider cevahir kırmızı arabayı
unutur gider dalar gözleri martılara
cevahir unutur unutmasına ya
kara bıyıklı dağ gibi işçi baba süleyman
ömrü boyunca unutmaz o kırmızı arabayı
her gece döşeğine yattığında
uyumak için gözlerini kapadığında
demir lokma gibi
bir kırmızı araba takılıt durur kursağına
bütün ömrü boyunca
i̇şte bu
kara bıyıklı süleyman’ın hikayesidir
ve herkesin bir yerine
birgün bir süleyman acısı değmiştir -
14.
0ağlasam sesimi duyar mısınız mısralarımda?
Dokunabilir misiniz gözyaşlarıma ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel kelimelerinse kifayetsiz olduğunu,
seni tanımadan önce. -
15.
0süleymaniye’nin karşısında,
tarihin üstünde bağdaş kurup oturdum tespih çekiyorum:
seni seviyorum, seni seviyorum, seni seviyorum... -
16.
0dünya dediğiniz abiler
aha benim şu yüreğim kadar
abiler, hayat dediğiniz
ne kadar gülebiliyorsak o kadar
boşverin ötesini
sallayın gitsin dünyayi
paramız yoksa da haysiyetimiz var
gözünü seveyim zeytinin, taze ekmeğin, çayın
bakmayın, benim de canım elbet çeker
şöyle teeryağlı birbuçuk iskender
yine de olsun
kesmedikten sonra selamı bakkal ender
bi de bizim takıma gol olmadıktan sonra
ve de en kıyağından
ve de en ağırından bi şarkı patlatınca müslüm baba
ne gam ne tasa ne fırtına ne kar
boşverin abiler
paramız yoksa da haysiyetimiz var
şimdi beni iyi dinleyin
canımdan öte ve de
en kıymetli sevdigim muhterem arkadaşlar
durumum ortadadır
hayat bana da sağl*** harbi bi çelme takmıştır.
nevrim dönmüş, midem bulanmış, gözlerim kararmıştır
cümlenize olan bilcümle borç edavatım
üç vakte kadar askıya alınmıştır.
biraz idare edebilirseniz eğer
bir de kahveci nuri'den rica edebilirseniz
kesmezse tavşan kanı günde üç bardak çayı
elbet bu feleğin paslı çarkı
birgün benim için de döner ve düşeş gelmese de
gelirse eger zarımız mesela bir dubara ve hele de dört cahar
işi kolayladık sayın
ve de inanın ki abiler
paramız yoksa da haysiyetimiz var
dalgalan bakalım kızkulesi önündeki dalgalar gibi kalbim
hayıflan bakalım hiç kimselere belli etmeden geceleri yorganın altında
yazıklan bakalım bu da reva mıdır hayatının baharında bir delikanlıya
hep kısa çöpü ben mi çekeceğim
hep bana mı denk düşecek çarkıfeleğin iflası
hep ben bileceğim başkaları mı kapacak beşyüz milyarı
hep ben sevip eller mi alacak aslıyı leylayı
batsın bu dünya, sende mi leyla, itirazım var yalana dolana
ve ben böyle dolana dolana
ellerim cebimde dudağımda ıslığım, başımda eski alemlerin sarhoşluğu
orhan veli tadında basıp voleyi yürüyeceğim hayatın sonuna kadar
hiç tasalanmayın abiler
paramız yoksa da haysiyetimiz var... -
17.
0ben bu dünyanın devr-i devranını, izzet-i nefsini gibeyim,
yansın bu muallakler su veren itfayenin hortumunu gibeyim,
ben delimiyim mecnun gibi bir .m için çöllere düşeyim,
verirse verir, vermezse leylayı da gibeyim.
Neyzen Tevfik -
18.
0gelse cemalinden vefa
yahut celalinden cefa
ikisi de şu gönlüme sefa
kahrın da hoş lütfun da hoş
yunus emre/covered by murat kekilli -
19.
0Ne kadar istemesemde şartlar getirdi beni bu hale,
Hayat dediğin içi huur dolu bi kerhane.
Bizzat kandime aittir. - | amujuk herif.| -
20.
0@20 süperdi.