her gün aynı sabaha uyanıyordum . zaten gibim kadar boş bi saray .. kuzeyin bozkırlarında terkedilmiş bi hanedanlık. Ned desen onuru için yaşıyor . şimdi bişey demiyim yerin kulagı var . geçen yine ceza olarak birinin kafayı kesip bran a izletmişler çocuk bunalıma girmiş kargalar a merak saldı . ne zaman karga görse öyle aval aval bakıyor .. yazık... neyse gidiymde sansayı buluyum bari , belki elletir falan

sansayı bulmak için avluda gezerken hodora rastladım . Ooo koca adam sansayı gördünmü ? - Hodoooooorr ! . eyvallah koçum dedim geçiştirdim. ulan tek neşe kaynağım hodor şu lanet yerde . o sırada agregasz diye biri seslendi döndüm arkamı bi baktım jon snow . gittim yanına . noldu la bin dedim gülümsedi . eğitim var hadi gel dedi. ( gibmişim eğitimi jon bana sansadan haber ver ) diyemedim tabi . tamam gelicem birazdan diyerek geçiştirdim

yav arkadaş zaten ne savaş var ne bişey bide eğitim yaptırıyorlar . sanki ak yürüyenler gelicek .hemen sansayı bulmam lazım . odasına gittim belki ordadır diye. delikten baktım belki soyunuyodur falan . oturmuş hizmetçiye saçlarını taratıyor huur. kapıda bekledim hizmetçi gidene kadar . sonra girdim odaya . sansa git başımdan falan diyor. noldu kızım niye kızıyon ? çık odamdan hazırlanmam lazım kral baratheon ve ailesi gelicek . tamam dedim çıktım .

avluda büyük bekleyiş başladı sonunda kral ve ailesi büyük bi kafileyle geldi. bende arkalardan boyumun yettiği kadar bakıyorum karı kız varmı diye. ulan gözüm bi an sansaya takıldı . kevaşe sarışın bi elemanı kesiyor . sonra dan öğrendim adı joffrey miş. neyse bakarız bi çaresine sansayı kimseye gibtirmem diye iç çekerken gözüm bu seferde krala takıldı şişman hayvan gibi bi adam yanında güzeller güzeli altın gibi saçlarıyla bi karı. ulan ne giberim ben bunu diye hayal kurarken jon snowun beni dürtmesiyle kendime geldim. - hadi gitte yardım et eşyaları taşı . ulan bu binte kendini kral soyu falan sanıyor bide üstüne emir veriyor. yes my lord diye taşak geçerek cevabımı verdim .

eşyaların vermiş olduğu yorgunlukla kendimi bara attım . şarabı içtikte içesim geliyordu . yanımda da bi cüce oturuyodu . selamün aleyküm kardeş diyerek olaya girdim . cevap vermedi . Allah'ın seldıbını bile almıyor pekekent . burda zaten böyle , kimse allah tanımıyor . ağaçlara gidip dua ediyolar . cüce isminin tyrion olduğunu söyledi .kraliçenin kardeşiymiş . ilk başta inanmadım ama hesabımı altın kesesiyle ödeyince farkına vardım. masadan kalkarken bana burda karı nerde bulurum dedi. ulan gözüm tuttu bu adamı .

cüceyle bardan çıktık . keraneye zütürdüm onu . cüce müce ama aklı gibişte adamın . bu boya nasıl bi gibi var o da merak konusu . keraneden içeri girip bi koltuğa oturduk . triyon cebinden bi kese altın çıkardığı gibi kadınlar etrafımızda toplanmaya başladı . güzel bi gibişten sonra tekrar kışyarına geri döndük

sabah erkenden kalktım avluya çıktığımda rob beni görüp yanına çağırdı. agregasz bran la arya sana emanet göz kulak ol giberim belanı diyerek aceleyle yanımdan uzaklaştı. sansa niye bana emanet değil mna koduğum huur çocuğu dedim arkasından. branla aryayı buldum birlikte takılmaya başladık . ulan eşşek kadar adamım emanet edilen şeye bak . joffrey bini şimdi sansayı gibme peşindedir . neyse artık olan oldu ... arya elinde sopayla kılıççılık yapıp hoplayıp zıplarken gözden kayboldu. cokta gibimdeydi zaten .

branla napıcaz diye diye düşünürken kulenin ordan sesler gelıyordu. bran hemen tırmanmaya basladı . bende merak edip arkasından tırmandım kuleye cıktıgımızda içerden ah uh sesleri geliyordu . bran olaya kilitlenmişti bende kafamı içeri çevirdiğimde güzelim cersei yi domalmış inliyordu. çıkardım hemen dalgayı şak şak tokatlamaya başladım . baktım branın kafasından tam iyi göremiyorum . ileri ittim branı . adamda gördü bunu aşağı itti çocuğu. ben se titreye inleye coktan bosalmıştım . boşalmanın verdiği rahatlıkla uyuya kalmışım