-
12.
0Şaşırtıcıdır ki çayı esra getirdi, yüzüne bakmadım. "Afiyet olsun" dedi nezaketen olsa bile teşekkür etmedim.Tümünü Göster
Biz oymıyorken gelip bakıyordu açıkçası gene tepki vermedim istediği kadar bakabilir bu engel olabileceğim bir durum değil.
Maç bitti babam direkt olarak kalktı gitti
Amacım parayı ona verip onun ödemesini sağlamaktı fakat kalkıp dükkana uçtu.
Artık top bendeydi.
Cüzdanım da 10 lira olması lazım diye hesaplıyordum fakat en az 20 liram varmış.
20 lirayı tezgahın üstüne koydum şuradan alır mısın dedim direkt telefonumu açtım maksat parayı alsın tezgahın üzerine koysun ben de alıp kaçayım.
Tezgaha yaklaştı 20 lirayı görünce "bozuk varsa çok iyi olur" dedi güldü bu tepki vermedim ceplerimi karıştırdım şanslıyım ki arka cebim de 6 lira varmış çıkarttım masaya bırakmaya başladım esra hala gülümser bir ifadede idi 5 lira çıkacak diye korkuyordum 6 çıktı.
"Bu sefer senden 3lira alacağım"
"Geçen seferin acısı mı oluyor?" Dedim(1)
Gülümseyerek 3 lirayı aldı. Masa da 3 lira kalmıştı müthiş bir rüzgar ile almadan çıktım.
(1) normal de esnaf olduğumuz için yarı fiyatı alması gerekiyor fakat geçen sefer tam almıştı ben de ona hitaben böyle yaptım.
Esra gene dengesizdi gene hiç bir hareketine anlam veremiyordum nezaketen mı öyle gülümsedi? Başka bir amaç mı taşıyordu ?
Babama söylediğim de dengesiz diye yorumlamıştı. En doğru yorum da buydu.
Yarın akşam tekrar bir satranç müsabakası
Fakat yan tarafta ki çaycı ile babamın arası çok iyi değil bizim çaycımız da çoktan evine gitmişti ve bir seçenek kaldı.
Babamın dükkanında oynamaya başladık.
"Çay içecek misin" dedim
"Nereden"
"Esradam"
"Al gel 2 tane"
Esranın yanına gittim
"2 çay alabilir miyim"
"Tabii"
Çayları verdi 6 lira çıkarttım ufak bir "5liraya anlaşalım" goygoyu oldu.
Çayları içtik geri bardakları geri bıraktım teşekkür etti rica ettim çıktım.
250 300 lira bir param vardı o gün cebim de
100-100-50-20 tarzında idi
2 3 dükkân gezdim parayı 200 lira yaptım
Esradan 2 çay daha alarak 200 lira uzattım paraya bir bakışı var ama iQCPŞAŞXŞQŞXŞWŞSSŞiXiQiXŞWŞ
Kafasını tamam şeklinde aşağıya eğerek arkasını döndü 5 lira bıraktım çıktım.
200 lira ilk defa bu kadar işime yaramıştı.
Fatmanın dükkân dükkân dolaşıp borç istediği paraları biz çay alırken veriyorduk.
Velhasıl kelam böyleydi aklıma gelirse/yeni şeyler olursa yine yazacağım. -
11.
0Bir kere uzun zamandır görüşmüyorsan nasıl çalıştığın yeri bilsin?
Ayrıca yüzük gibi (değerli gözüken) bir şeyi sana neden hediye etsin?
Bu durmama engel bir durum değildi, tam gaz devamdı çünkü "nişanlıyım" diyip geçebilirdi.
Haftalar geçti hala bakışıyor sohbetimize tam gaz devam ediyorduk fakat bir ekgiblik vardı bana eskisi gibi gülmüyordu eskisi gibi bakmıyordu bir şeyler tersti.
Babama danıştım "amacı nedir? yoksa sıkıldı mı?" Ve babamın sözleri başladı,
"Uzun zamandır kıza somut bir adım atmıyorsun artık bakışmalardan sıkılmıştır"
Ki çok doğruydu kızın ne numarasını istemiş ne de bir bağlantı kurmuştum.
Kahve içmeye davet etmek gerek görüldü.
Eğer kız kahve teklifi kabul eder ise hem somut bir adım atıp heyecan katacaktım hem de o gece instagrdıbını, numarasını alacaktım
Ve bu çok büyük bir ilerleme [BAŞARI] idi.
Fakat nasıl?
Salı sabah tek başıma kahvaltı yaptım ve de esradan çay alacaktım. yanına gittim
"Bir çay ver -
10.
0Minik ecel terleri planı yapmama isteği bütün bedenim de nüfuslamıştıTümünü Göster
Babam direkt olarak kapı da bitti
Göz kaş işaretlerinden ne demek istediği gün gibi belli oluyordu
"Ben yapmayacağım" dedim
Pis bir bakış atarak
"Çok pasifsin" gibi basit kışkırtmalar da bulundu ki bunları yiyecek birisi değilim
"Bir tek sen akıllı değilsin" dedim
Son bir bakış attı ve gitti.
Aradan 20 dakika geçti kapının önünde iken tekrar geldi kıza şöyle böyle der gibisinden konuştu kabul ettim.
Esraya baktım müşterileri ile ilgileniyordu
Babamın dükkanı cafenin tam karşısında
Babam "Ben işaret yapınca gideceksin kızın yanına" dedi.
Geçtim kenara bekliyorum 10 dakika 15 dakika iyice elim ayağım boşaldı artık ne olursa olsun modundayım dakika 20 olunca babam kafasıyla işaret yaptı, biraz çekingen yürüdüm (istemsiz) o an babam kafası kopacak gibi haraket yaptı o an cesaretlenip yapıştırdım.
"Günaydın" Dedim.
"Günaydın"
"Kahvaltı yaptın mı?"
"Yaptım" anlık kendi halime güldüm
"Yarın yapabilir miyiz?"
"Yarın geç geleceğim ama akşam 5te çıkacağım"
"Akşam yemek ısmarlama şansım olur mu?"
"Yok gerçekten sağol" (ımza gibtir git)
Bundan sonra daha fazla bir şey yapmadım ki yapmam ilk ekilmeden sonra ki yaptığım Her şey yılışıklık niteliğin de.
Esraya gelirsek gayet keyfi yerinde cafeye kızlı erkekli ortam yapmıştı bir ara bağıra çağıra gülüyorlardı.
2 3 gündür bir çocuk gelip gidiyor sohbet felan ediyorlar.
Esranın bulunduğu karşı cafenin kapısında babamla satranç oynarken gelip bizi 5-10 mt ileride izlemesi
Arada sırada onların cafesine gider oynarız nr zaman gitsem belirgin bir şekilde kesiyor.
Bir an hızlı bir şekilde kafamı yüzüme çevirdim şok oldu göğe felan bakıyordu.
fatmanın da bu işte büyük rol oynadığını rahatça dile getirebiliriz. Kesinlikle.
Beni kesinlikle esraya kötüledi gerek yaş gerek eğitim.
Esra olayları patlak verip bitmişti fakat ben bu fatmaya insanlık öğrettim,
Dükkân da sıradan bir iş gününde fatma kapıdan içeriye girdi.
"Hoşgeldin abla" dedim
6s plus kullanıyor, telefonunu bozmuş
Açılmıyormuş.
Fatih abi "cihazı eline alıp tamam teknik servise yollayalım haber veririz" dedi.
Fatma da "en ucuz şekilde olsun" tarzında bir konuşma yaptı.
Fatma dükkandan çıkınca fatih abiye "cihazla bizzat ben ilgileneceğim" dedim.
Amacım cihaza falza ücret çıkartmaktı o kaşar beledini ödeyecekti.
Cihazı aldım eski çalıştığım yere, ustamın yanına zütürdüm.
Usta cihazı inceledi ki cihaz bir anda açıldı
Sonra cihazda sorun yok diye düşünüp iade edecektim.
Fatmanın cafeye gittim baktım fatma yoktu esra beni gördü yukarıda işareti yaptı yukarıya çıktım.
Fatmaya durumu açıkladım.
"Abla cihazının büyük ihtimal pili bozuk, bir bil deneyeceğiz eğer açılırsa ucuza yırtarsın ama cihaz sıvı temas ne olacağı belli olmaz siz de galiba biraz zor durumdasınız ben bu cihazdan işçilik almayacağım parçasını alıp takacağım hatta parçacıyı arayayım senin içinde de ukte kalmasın"
Telaşlı bir şekilde bana bakıyordu çünkü telefonu yapmasam veya başka bir sorun çıksa yeni telefon alacak durumda değildi.
Cihazın ayriyetten kamerası da çalışmıyordu ve camı da kırıktı.
Pilini değiştirdim çalıştı, arka kamerasını çıkma bir kamera taktım ama çalışmadı ön cdıbını değiştirdim o da hediyem olsun dedim 5 lira da indirim almıştım onu bile almadım 70 lira ücret aldım.
Bunları kendi işimi bırakarak yaptım.
ister salaklık ister insanlık diyebilirsiniz fakat ben yaptığımdan pişman değilim hatta kendimi çok iyi hissediyorum çünkü 18 yaşında ki bir çocuktan 40 yaşında ki kadın insanlık dersi almış oldu.
Şimdiye gelirsek esranın cafe de bir kez oynadık.
Dükkân da fatma ve kendisi vardı
Fatmaya elimi 2 yaparak 2 çay istedim
Oda elini 2 yaparak 2 mi diye sessizce konuştu, onayladım.
Servisi fatma yapıyordu ve benim çok hoşnut kaldığım bir durumdu esrayla muhattap olmak istemiyorum. -
9.
0Bir kere uzun zamandır görüşmüyorsan nasıl çalıştığın yeri bilsin?
Ayrıca yüzük gibi (değerli gözüken) bir şeyi sana neden hediye etsin?
Bu durmama engel bir durum değildi, tam gaz devamdı çünkü "nişanlıyım" diyip geçebilirdi.
Haftalar geçti hala bakışıyor sohbetimize tam gaz devam ediyorduk fakat bir ekgiblik vardı bana eskisi gibi gülmüyordu eskisi gibi bakmıyordu bir şeyler tersti.
Babama danıştım "amacı nedir? yoksa sıkıldı mı?" Ve babamın sözleri başladı,
"Uzun zamandır kıza somut bir adım atmıyorsun artık bakışmalardan sıkılmıştır"
Ki çok doğruydu kızın ne numarasını istemiş ne de bir bağlantı kurmuştum.
Kahve içmeye davet etmek gerek görüldü.
Eğer kız kahve teklifi kabul eder ise hem somut bir adım atıp heyecan katacaktım hem de o gece instagrdıbını, numarasını alacaktım
Ve bu çok büyük bir ilerleme [BAŞARI] idi.
Fakat nasıl?
Salı sabah tek başıma kahvaltı yaptım ve de esradan çay alacaktım. yanına gittim
"Bir çay ver -
8.
0Hızla cafeye geçtim fatma ile esra kapıda oturuyordu ben içeri geçince esra da geldiTümünü Göster
"Bir çay alabilir miyim"
"Tabii ki" dedi ve gülümsedi bir saniye *gülümsedi* ?
Çayı verirken konuya kendi girdi elini başına koyarak "başım çok ağrıyor" dedi (1)
"Ağrı kesici var mı ?" Dedim
Umutsuzca ilaçları karıştırdı.
"Tamam ben halledeceğim" Dedim ayrıldım
Tamam halledeceksin paşam da hayat o kadar kolay değil. ilaç alması bir şey değil asıl olan amcamın terminatör modunda olması, çıldırması.
Bir şeyler düşünüp üretkenlik sağlamaya çalışıyordum arada gidip esraya bakıyordum
Fakat değişen bir şey yoktu.
Sonra çok basit fakat inanılmaz etkili bir plan geldi aklıma yaz aylarındayız ve ben susadığım zamanlar 5 dakika uzakta ki büfeye gider su alırdım işin güzel yanı büfenin yanında eczane var.
Plan şu amcama su alacağım diyip depar ile eczaneye gideceğim ilacı alıp büfeden su alıp döneceğim suyu amcama göstereceğim amcam onayladıktan sonra kıza suyu verip hiç bir masraftan kaçınmadım havası yaratacağım.
Evet plan tam bu şekilde işledi ve çalıştı
Esraya ilaç olayından baktıktan sonra mükemmel bir gülüşü vardı geçrekten ilk defa o kadar güzel güldüğünü gördüm (2)
Saatler ilerledikçe heyecanım artıyor-azalıyor
Gibiydi evet esra ile çıkacaktık fakat "oldu" gözü ile bakıyordum çok bir heyecan yoktu üzerinde açıkça söylemek gerekirse
Amcam hala bir şeylere direniyordu fakat bir kaç beni çok seven sürekli müşterilerimiz ile işi tamamen çözdük.
Saat gelmişti ki amcam gene yaptı yapacağını
Tam gideceğim saatte git tatlı al dedi.
Olmaz diyemiyorum sonuç olarak amcam ve patronum.
Mecbur kabul ettim ama saat geldiği için esranın yanına gidip haber verme ihtiyacı duydum.
Esranın yanına geçtim beni görünce gülümsemedi veya olağan bir tepki vermedi
"Bir yere kadar gitmem gerek 5-10 dakikaya burada olurum" Dedim
""Ben çıkamayacağım"" dedi ve olay koptu.
Her şey çöktü.
Tuhaf tuhaf bakınca
"Fatma dükkân da tek" dedi
"Tamam görüşürüz" diyebildim ve çıktım.
Cafeden çıkmam ile düşüncelerimin ezici baskısı başlamıştı ilk evre esrayı tamamen sildim gibi düşüncelerdi, bir daha ona bakmayacağım, yanına gitmeyeceğim gibi düşünceler hayal kırıklığı ve hüznün doğurduğu basit düşüncelerdi.
Ki evet öyle de oldu 2-3 gün için, en azından.
Bu günler de de ufak ufak gözüm kayıyordu
Fakat dediğim gibi 2 3 gün böyle geçti ama sonrasında büyük bir merak bulutu oluştu
"Neden", neden böyle bir şey yaptı evet dükkanda tek olduğu bir gerçekti fakat sabah dükkanda iki kişilerdi ve fatmanın gideceğini bilerek neden kabul etmişti
Neden direkt olarak "gibtir git" demek yerine böyle bir şey yapmıştı?
Kafam da bu sorular döne dursun birde esra üstüne bana bakıyordu ki bu makarnalı çorbamıza tavuk atmıştı.
Neden sorusuna kafam da hala bir cevap bulamıyordum evet benim için bir aşk hikayesi ve şaşalı bir geçmiş değildi fakat en azından yüz vermeyip çok daha önceden gibtir edebilirdi.
Kafam da çoğu şeyi bitirdiğime inanıyordum fakat kendimi kandırıyormuşum hala ona bakıyor onu düşünüyorum işin kötüsü çoğu zaman kıyafet seçerken, metro da, minibüste
Artık bir takıntı haline gelmişti.
Bu olaydan sonra o bir kere gelip selam verdi ben de bir kaç kez çay aldım.
Neden sorusuna bir cevap bulmak için tekrar bir şeyler denedim ki bu çok daha felaket oldu yine gittim bir şey demedim diyalog kurmadım orada ki kişilerle sohbet ettim fakat ortaya bir çacık çıkmadı.
Günler günleri kovaladı esrayı görünce üzülüyor kaldığım arafta acı çekiyordum
Ta ki o güne kadar
Yaşadığım olayları çevreme anlatıp akıl fikir almayı araştırma yapmayı, okumayı, izlemeyi çok severim ve de artık esra olayını başka birine anlatmaktan çekiniyordum.
Babama tekrar bahsettim evet dedim kız o gün beni ekti ama hala bakıyor gibi saçma sapan hatta daha da felaketi "acaba pişman mı ?" Gibi üst düzey aptalca şeyler geldi aklıma.
Son bir plan yapmam gerekti son bir plan.
Satranç oynamayı çok severim oyun kurma, plan yapma gibi işler benim için saliselerden ibaret.
Plan gayet basit ve etkili hem de kaçar oranı 100/35 sabah esra tek başına olduğun da bizim dükkân da birileri olduğun da esra müsait olduğun da gidip basitçe
"Kahvaltı yapalım mı?" Diyecektim.
Sorusuna göre geleceği görecektik.
Cevap A-)olumlu,
Olumlu olması oturup her şeyi konuşabileceğimiz bir atmosfer yaratma potansiyeline sahip bir cevap.
Cevap B-)olumsuz,
Basitçe bitiş.
Cevap C-) bahane,
Bu alabileceğimiz en berbat cevap çünkü ne evet me hayır ki bu da yeni bir plan yapmamı gerektirebilir.
Bu plandan önce 2 3 gün bakışıp birazcık daha aramızı ısıtabilir veya bu şekilde de tepki ölçebilirdim.
Planı farklı bakış açılarından ölçtüğüm de herhangi bir açık vs görmedim basit, sade, etkili.
1.5 hafta gibi bir süre geçti, bakmadım.
Sabah dükkanı açtım rutin işleri yaptım
Babam geldi o da kendi dükkanını açtı
Derken saat 11:13 sularında cafenin kepenk sesi geldi göz ucuyla kontrol ettim esraydı. -
7.
0Dükkana döndüğüm de heyecan-seratonin karışımı bir enerji bütün bedenimi bürümüştü
içeceğimi yudumlarken cafeyi kesiyordum
Esra ile bakışmalarımız başlamıştı.
Her zamankinden daha etkin, daha enerjiktim
Yüzüm herkese karşı mahkeme duvarı iken maviye boyanmış bir köşk kadar renkliydi.
Bu etki ilk defa yatağımdan enerjik kalkmama neden olmuştu. ilk defa kıyafet seçerken itina ile dolabımı sezmiştim.
Dükkana gittiğim de bizim üç silahşörler diye niteliklendirdiğimiz Mustafa-Arif-Orki üçlüsü vardı ve kafa adamlardı hayal edebileceğiniz her şey ile gırgır yapacak potansiyele sahiplerdi.
Dükkana gitmeden önce her zaman 2 poğaça alırdım çaycıdan çayımı söyler kahvaltımı yapardım, dükkân da silahşörlerle gırgır yaparken orki: "Çay şöyle de içelim oğlum"
Onayladıktan sonra elimde telefon ile dışarıya çıktım ve onu gördüm.
Tek başına bir şeyler yiyordu saçma sapan bir mevye suyu ile poğaça almıştı.
O an yine ufak bir yıldırım bulutu beynim de eko yapıyordu 2 seçenek vardı birincisi 5 Çay söylemek ve kahvaltı yapmak ikinci seçenek ise 4 çay söyleyip esranın yanına gitmekti.
O an kendime şu ibare de bulundum "eğer 5 Çay söylersen bu fırsatı kaçırdığın için 2 gün için içini yiyecek ya da aslanlar gibi gideceksin kızın yanına" 5 Çay söyledim fakat o an bile içimin çız ettiğini hissettim ve 4e indirdim. -
6.
0Yarın sabah suları tekrar bir kahvaltı fırsatı yakaladım doğrudan "yüzüğü neden gösterdin" gibi bir şey zaten söz konusu değilTümünü Göster
Kendi yüzüğümü elimi estetik bir şekilde havaya kaldırarak kestim, bu basit tuzağa hemen kandı ve o da elini kaldırarak kendi yüzüğünü gösterdi ve gülümsedi
"Çok pahalı bir şeye benziyor" dedim
Gülümseyerek "evet"
"Ne kadara aldın?"
Bir an durarak oyunun içinde olduğunu fark etti fakat artık çok geçti
"Hediye" dedi. Anlık şok geçirdim
O şokla yüzüne bakarken muhtemelen şok geçirdiğimi anladı.
"Uzun zamandır görüşmediğim bir arkadaşım geldi çayımı içti bunu da hediye verdi" dedi ki
Külliyen yalan.
Bir kere uzun zamandır görüşmüyorsan nasıl çalıştığın yeri bilsin?
Ayrıca yüzük gibi (değerli gözüken) bir şeyi sana neden hediye etsin?
Bu durmama engel bir durum değildi, tam gaz devamdı çünkü "nişanlıyım" diyip geçebilirdi.
Haftalar geçti hala bakışıyor sohbetimize tam gaz devam ediyorduk fakat bir ekgiblik vardı bana eskisi gibi gülmüyordu eskisi gibi bakmıyordu bir şeyler tersti.
Babama danıştım "amacı nedir? yoksa sıkıldı mı?" Ve babamın sözleri başladı,
"Uzun zamandır kıza somut bir adım atmıyorsun artık bakışmalardan sıkılmıştır"
Ki çok doğruydu kızın ne numarasını istemiş ne de bir bağlantı kurmuştum.
Kahve içmeye davet etmek gerek görüldü.
Eğer kız kahve teklifi kabul eder ise hem somut bir adım atıp heyecan katacaktım hem de o gece instagrdıbını, numarasını alacaktım
Ve bu çok büyük bir ilerleme [BAŞARI] idi.
Fakat nasıl?
Salı sabah tek başıma kahvaltı yaptım ve de esradan çay alacaktım. yanına gittim
"Bir çay verebilir misin" klişesi ile başladık
Çayı verirken pazar gününden bahsediyordu "herkes kahve istedi hiç yorulmadım"
Tarzı bir konuşma yaparken bir sinerji ile küçük bir kar tanesini kâr topu niteliğine taşıyacak bir hamle ve de beni cesaretlendirecek bir adım
"Kahve içmeyi seviyorsun herhalde"
Esra bir an durdu ve (beden dilini) kullanarak
"Bayılırım" dedi, bu kadar şaşalı bir bayılırım açık konuşmak gerekirse beni sonra ki adıma itti bunu bir sinyal olarak aldım.
Diyalog devam etti
"Bu akşam kaçta çıkacaksın?" Dedim
"X saatinde çıkarım"
Her şey hazırdı artık son.. son bitirici hamleyi yapma vakti idi 5 veya 7 saniye düşündüm cesaretimi topladım ve söyledim.
"Müsait olursan çıkışta kahve içmeye gidebiliriz"
"Olu..r olabilir" söylediğim de şaşırdığını gördüm.
"Tamam o zaman akşam x saatinde seni alırım"
Çayımı aldım, teşekkür ettim.
DiPNOT: kahve teklifinde bu kadar heyecanlanmamı yıkıklık olarak niteliklendirecek yazarlar olacaktır,
Kız gerçekten çok güzeldi ve büyük bir emek, zamanın karşılığını görecektim. içimde hala kaygılar vardı bu sebepten dolayı heyecanlıydım.
Şimdi işin zor kısmı bitmişti asıl zorluk başlıyordu Amcam...
O sabah işe gerçekten çok sinirli gelmişti gözlerinden alev çıkıyordu
Kapıdan girer girmez bir şeylere bağırıp çağırdı, "bu niye temiz değil şurayı neden silmedin"
işin daha kötü yanı normal de dükkanda 3 kişiyiz ve de o gün sadece amcamla ben varız ki bu ekstra bir zorluk
Dükkana geldim heyecanım diksiyonumdan ve de hal ve hareketlerimden belli oluyordu amcamda az çok esra muhabbetinden haberdardı. Direkt olarak söyledim çünkü artık kafam da kesinleşmişti gitmem gerekti
Bir şey demedi biraz kasınca
"Enes bak çok sinirliyim bana bir şey söyleme"
Dedi ve anlık moralim bozuldu fakat izini alacağıma adım gibi emindim.(alacağım şey izin kız benden 3 saat erken çıkıyor ben de 3 saat erken çıkacağım.)
O gün amcamı sadece özet geçmek istiyorum, hatırlamak bile istemiyorum.
işe geliş saatimi 30 dakika geriye aldı artık
• her gün* 30 dakika erken geleceğim ki düşünmeden kabul etmek zorunda kaldım ve de o gün izin için zorunda olduğum için akşama kadar işkence yaptı.
Dükkanda iken babama da ses kaydı atmıştım o anın heyecanı ile mükemmel bir enerjiye sahiptim gerçekten olmuştu gerçekten "Bu kız benimdi"
Gidip sürekli esraya bakıyordum uzun süreli
Tebessümler, bakışmalar vs derken saat 3 gibi esraya baktığım da bir reaksiyon göstermiyor aksine dik dik bakıyor ki 30 dakika oturup acaba bir şey mi yaptım diye düşünmeme neden oldu acaba burada bir kızla konuşurken mı gördü gibisinden.
30 dakikalık büyük beyin fırtınası sonucun bir çay alıp kendi ağızından dinleme kararı aldım amcam terminatör modunda olduğundan biraz riskliydi. -
5.
0Çay her açıdan mükemmel bir bahane idi hem fatma da bir şey diyemeyecekti,Tümünü Göster
Fatma, cafenin sahibi ve esra ile sürekli iletişim halindeler Patron-çalışan'dan çok arkadaş gibi ilişkileri var bu esranın fatmaya her şeyini anlattığı anldıbına gelir.
fatma ile çok iyi ilişkilere sahip değiliz, kendisine karşı hiç bir saygısızlığım olmadı, ki bulunduğumuz mahalle de 25-30 yıldır 2 dükkanımız var ve de Amcam-Dedem burada
iş yapmaktalar herkes dedeme patron derdi ben de patronun torunu idim ve de 6 7 yaşlarım da bile o mahalle de top oynar dedeme yardım ederdim, mahallede beni sevmeyen yok diyebiliriz fakat o kadına batmış olacız ki,
Eğitimsiz olma durumuna "maalesef" sahip birisiyim 8 de bıraktım fatma da durumdan haberdar esra gelmeden önce limonata almaya giderdim, kavurucu yaz sıcaklarında
"Çok yoruldum bir limonata iyi gider "
Demiştim fatmanın yanında aynen şunu dedi:
"Okumazsan tabii yorulursun" daha önceden de okul okdumadığım için köle, çöpçü olacakmışım. Söylediği kırıcı sözlere aldırış etmedim ki boş konuşuyordu ailemiz güçlüydü.
Fatma'ya daha fazla değinmek gerekirse gerçekten ruh hastası olduğunu söyleyebiliriz.
Çok zor durumda olduğunu ve de kendisi ile büyük sorunları olduğunu varsayabiliriz.
Arkadaş çevresine kısaca tanıklık etmek isterim, karşımız da bulunan camiinin bahçesinde bulunan ağacı buduyorlardı
Bir kadın yolda bağırarak "anca ağaçları kesin, çocuklara tecavüz edin, siz erkekler hep böylesiniz" gibi şoke edici sözler duydum.
işin daha komiği bu kadının bizim yan sokağımız da takıcı dükkanı-çalışanı olduğunu gördüm ve de orada da 2 kez sebebini bilmediğim bir şekilde bağırdığını tanıklık ettim. Ve evet tahmin edeceğiniz üzere bu kadın fatmanın arkadaşı ve çay kahve içtiklerine çokça kez tanıklık ettim.
Dahası da var, Ekrem abi fatmanın eşi
Ekrem abi çok sevdiğim birisiydi görece güzel bir kişiliğe sahipti sürekli sohbet içerisinde olduğum sabahları mutlaka selamladığım, şakalaştığım klas birisiydi.
Bir günden sonra cafeye gelmediğini gördüm ve de fatmadan ayrıldığını öğrendim.
Beni üzen bir durumdu hem iyi birisiydi hem de esra işinde çok iyi iş yapardı.
Fatmanın sürekli birilerini çağırıp avukat olduklarını varsayıyorum kağıtlar(evraklar)
Çıkarıp saatlerce söyleşi yaptıklarını gördüm.
"Ruh hastası fatma adamı çıldırıp donuna kadar almaya çalışıyor" diye düşündüm.
Konumuza geri dönersek esradan çay almaya gittim.
"Bir çay alabilir miyim"
"Tabi ki"
"Bizim çaycının çayı midemi bulandırıyor ben de yeni bir çay arıyorum"
O an yapıştırdı cevabı
"Bütün kadıköyün çayını deniyor musun?"
Tekrar krizi fırsata çevirme vakti idi.
"Hayır sadece özel birinin" + gülümseme ile
Hem durumu kurtarmıştım hem de gülmesini sağlamıştım.
Günler böyle devam ediyordu bakışmalar gülüşmeler tatlı iltifatlar derken bir sabah kahvaltısında öldürücü bir darbe yedim
Parmağında ki yüzüğü gösterip
"Yüzüğüm güzel mi"
Eline dokundum nazikce kendime çekip yüzüğü inceledim
"Çok güzelmiş"
Dedim ve kendi yüzüğümü gösterdim.
Çok beğendi. Derken masadan kalktım ve aklıma şu geldi "kız nişanlı olduğunu mu söylemeye çalışıyor?"
Bir an şok geçirdim ama o an anlamamıştım.
Babamla konuştuk bayağı konunun krtiğini yaptık fakat mantıklı bir açıklama üretemedik.
Tek çarenin gidip konuşmak ve de yüzük meselesini esranın ağzından öğrenmekti. -
4.
0Bakışmalarımız iyice uzamıştı gülüşme gibi şu an için üst düzey diyebileceğimiz bir niteliğe kavuşmuştu ki bu beni inanılmaz derece de mutlu ediyordu.Tümünü Göster
Günlerden cumartesi idi ve bizim çalıştığımız yerleşke de haftasonları olağan yoğunluk olur insanlar akın eder. Böyle bir cumartesi gününde esra ile bakışamıyorduk çay-kahve yetiştirmeye çalışmaktan kafasını kaldıramıyordu ben de bir hayli görmek istiyordum ama 5 zamanın tutması gerekiyordu.
°bizim dükkân da müşteri olmayacak
°amcama "limonata alma" gibi bir bahane söylenecek
°karşı cafe de çalışan çocuk servis yaparken veya yok iken
°esra kasa da iken
°cafenin sahibi fatma yok iken.
Usulca kenara sotelendim avıma kilitlenmiş bir şekilde cafeyi kesiyordum o an da 3 kişi geldi çay istediler "fırsat bu fırsat" amcamdan limonata bahanesini salladım (1°)
Fatma yoktu (2°) izinden sonra cafeyi kesmeye başladım ve çocuk esranın doldurduğu çayları servis etmek için tepsiye koyuyordu (3°) standların başında müşteri yoktu (4°) Esra kasadaydı (5°) her şey hazırdı cafeye doğru 5 adım attım ki fatma kaşarı orada.
iş işten geçmişti artık fatmaya 5 lira uzatıp "bir limonata"
"Limonata bitti"
(Esra içerde kasa da fatma kapı da oturuyor durumdalar)
O an kafamı sola çevirip esraya baktım, bana bakıyordu içeriye daldım.
"Limonata yok mu?"
"Yok" dedi küçük bir tebessüm ile
"Zaten seni görmeye gelmiştim param da cebim de kalmış oldu" dedim ve güldüm.
O an harika bir kahkaha atarak günümü güzelleştirdi.
Günler böyle devam ediyordu bakışıyorduk, gülüşüyorduk, el sallıyor, göz kırpıyorduk
Hatta bir ara elimi çenemin altına koyup tebessüm ile ona baktığım da aynısı ile tepki vermesi gibi beni mutluluktan deliye döndüren tepkileri.
Fakat daha çok görmek konuşmak istiyordum çok daha fazla ama aklıma herhangi bir fikir o an dank etmemişti ki,
Esra kapı da çay içiyordu ben de çay içiyordum bakışıyorduk, elimde ki çayı yavaşça kaldırarak afiyet olsun tarzı bir haraket yaptım o da aynen cevap verdi.
Gür bir ses ile bağırarak "bir daha ki çayımı senden içeceğim" dedim.
O da tebessüm ile buyur gibi bir işaret yaptı ve yeni bahanemiz bulunmuş oldu. "Çay"
Dükkân da sürekli çay içerdik bizim çaycının çayı mide bulandırıcı idi, bu yüzden sürekli şikayet ediyordum amcama ki bu mükemmel bir ayrıntı idi çünkü başka bir yerden çay içtiğim de bana kızmayacak hak verecekti. Kızma olağanığının da iki sebebi var 1-) 14 yıldır aynı çaycının çayı ve aralarında bir hukuk var başka bir yerden çay içmek ayıp olabilir, bu benim gram umrumda değil.
2-) cafeye gitmek çay alıp gelmek amcam için zaman kaybı anldıbına geliyor ve o an müşteri gelse ilgilenemesem buna büyük bir kasvet ve öfke yağmuru ile cevap verir.
Amcam her an dükkanda olmamı istiyor ve de bir yere gittiğim de "çabuk gel" gibi söylemler de bulunuyor. -
3.
0Bizim dükkanın sahibi olan pgibo-manyak despot amcama "kahvaltımı yapmaya gidiyorum" diyerek öncelikle bir ara hamle yaptım sonra da esranın yanına gittim.Tümünü Göster
Beni görünce şaşırdığını fark ettim ve direkt olarak karşısına oturdum sonra da "oturabilir miyim?" Dedim ve ufaktan gülümsedim
Yaptığım ufak taktiği anlayacak ki gülümseyerek cevap verdi
Sonrasında ise yüzüme bakıyordu bir an durdum ve "şimdi ne yapıcaktım aq" gibi bir şey geçti ki aklımdan poğaça poşetini açtım masanın üzerine konumlandırdım ve
"birini sen yiyeceksin" dedim ve poğacayı uzattım "Ben yemeyeceğim" gibisinden umrumda olmayan bir sözden sonra müthiş gülümsemesi ile kabul etti.
Birer çay getirdi benim çayımı büyük getirmişti, ve de kadıköy gibi bir yerde çay gibi şeyler 3tlden satılıyor ben de büyük getirdiğini görünce aklıma şu geldi
Cem yılmazın şahene gösterimi Fundamentals'den hava alanında ki 7 liralık su muhabbeti geldi Cem Yılmaz "su 7 liraymış içmem kenar da ölmeyi beklerim gibi bir şey diyordu. Ben de çayı masaya koyduktan sonra geriye doğru çekilerek "bunun 7 lirası var" dedim minik bir gülüş ile
O da gülerek "gülerek hayır 6 lira" dedi (ben kahvaltı ısmarladığım halde o 6 lirayı aldı.)
Sohbete başladık iş çıkış saatlerimi sordu ben de onun saatlerini sordum (burada anlamadığım bir nokta var, iş saatleri sorarak bir şeyler mı ima etmeye çalışıyor bilemedim.)
Sohbet böyle devam ederken bir an durdu esra bir sigara yaktı. Bu sigara yaşını öğrenmem için bir fırsattı,
"Kaç yıldır sigara içiyorsun?"
"3"
"(Şaşırmış gibi yaparak) aa kaç yaşındasın ki"
"21"
O an bana "yaşını söylemeyecek misin" bakışı attı. işte hesaplamadığım nokta buydu ben 18
21 Kız yaşındaydı ve şu an yaşımı öğrenmeye çalışıyordu krizi fırsata çevirdim.
"Bana hiç yaşımı sorma başlamadan biter" dedim ve güldüm o da aynı tepkiyi verdi.
Okul, iş vs sohbetleri oldu ama toplasan 5dk konuştuk sonrasında muhabbet durma noktasına geldi ben de
"Amcam kudurmasın ben kaçayım"
Diyerek yanından ayrıldım.
Yarın oldu dükkân da tektim kapı da mahallenin ağası benim özel oturuşumu yapmışım telime bakıp insanları izliyordum ki sağ kulağım da esranın
"Enes" demesi ile ufak bir şokla toplandım
"Efendim"
"Bana niye kahvaltı almadın"
"Dükkanda tektim yoksa gelecektim yanına yarına sözüm olsun."
"Bana kahvaltı alır mısın?"
"Alırım da dükkân da tekim"
"Ya fatma dükkana gelmedi para alamad.."
Dedi ve sözünü kestim çıkartıp 15 lira verdim
"Bu çok fazla" vs gibi almam ayaklarına girdi fakat kulak asmadım.
En son o da pes etmiş bir şekilde gülümsedi.
Dükkanda tekti.
"Koş al ben bakarım" dedim.
Tamam dedi gitti bu
Turistler felan geldi onlarla cebelleştim biraz
Neyse geldi bu benin ona aldığım poğaçalardan almış *
11 lirayı geri vermeye çalıştı ve imza haraketimi yaptım.
"Paran yok kalsın işte sende" gülümsedi tekrar teşekkür etti gitti. -
2.
0Eser abi kaliteli birisiydi Dinine bağlı saygılı ve sevgili birisiydi. O da en az benim kadar bu kavurucu sıcakta nasıl serinleyeceğini biliyordu. "Enes iki limonata al da keyfimiz yerine gelsin" beni ufak çaplı bir heyecan bastı
Alacağım limonata o kızın çalıştığı cafeden olacaktı.
Normal de 8 liraya sattıkları limonatayı bize 5 liraya satıyorlardı, Eser 10 lira uzattı ve 15 adımlık heyecanlı yolculuk başladı.
Cafeye gittiğim de sıcak bir gülümseme ile karşı karşıyaydım limonataları verirken de ayak üstü sohbet edip tanıştık kahramanımızın ismi ise "Esra".
Dükkana döndüğüm de heyecan-seratonin karışımı bir enerji bütün bedenimi bürümüştü
içeceğimi yudumlarken cafeyi kesiyordum
Esra ile bakışmalarımız başlamıştı.
Her zamankinden daha etkin, daha enerjiktim
Yüzüm herkese karşı mahkeme duvarı iken maviye boyanmış bir köşk kadar renkliydi.
Bu etki ilk defa yatağımdan enerjik kalkmama neden olmuştu. ilk defa kıyafet seçerken itina ile dolabımı sezmiştim.
Dükkana gittiğim de bizim üç silahşörler diye niteliklendirdiğimiz Mustafa-Arif-Orki üçlüsü vardı ve kafa adamlardı hayal edebileceğiniz her şey ile gırgır yapacak potansiyele sahiplerdi.
Dükkana gitmeden önce her zaman 2 poğaça alırdım çaycıdan çayımı söyler kahvaltımı yapardım, dükkân da silahşörlerle gırgır yaparken orki: "Çay şöyle de içelim oğlum"
Onayladıktan sonra elimde telefon ile dışarıya çıktım ve onu gördüm.
Tek başına bir şeyler yiyordu saçma sapan bir mevye suyu ile poğaça almıştı.
O an yine ufak bir yıldırım bulutu beynim de eko yapıyordu 2 seçenek vardı birincisi 5 Çay söylemek ve kahvaltı yapmak ikinci seçenek ise 4 çay söyleyip esranın yanına gitmekti.
O an kendime şu ibare de bulundum "eğer 5 Çay söylersen bu fırsatı kaçırdığın için 2 gün için içini yiyecek ya da aslanlar gibi gideceksin kızın yanına" 5 Çay söyledim fakat o an bile içimin çız ettiğini hissettim ve 4e indirdim. -
1.
-1ÖNSÖZ:Yıl 2014, mevsimlerden yaz, okulların tatile şapka çıkarttığı dönemin başlangıcıydı annem bizi terk etmişti, tekrar döndü ve yeni bir ev tuttu. Tuttuğu evin yerleri ahşaptı, çok hoş bir ev değildi mobilya alacak paramız da yoktu. Eve ısınmaya çalışıyordum camdan bakıp etrafı kolaçan edercesine seziyordum tam o saniye de bir kız gördüm siyah pantolon, mor sweatshirt, siyah saçlı esmer bir kız ve o an elimi göğüsüme getirerek \"bu kız benim.\" Dedim. 1-2 hafta sonra çıkıyorduk.
Yıl 2019-20, mevsimlerden yaz rutin bir iş günüydü kavurucu sıcak uzanabildiği bütün plastikleri eritmeye kararlıydı. Hayat olağanca normal gidiyor kavurucu yaz sıcağından limonata aracılığı ile bir nebze serinliyorduk.
Dükkânmızın kapısı epey geniş bunu değerlendirme amaçlı stantlar satın aldık ve bunları kılıf ile doldurduk, bu kılıfların sorumluluğu ben de idi, azalması, çoğalması,
Müşteri ile ilgilenme, yanıp renklerinin gitmesini önlemek.
Saat 15:27 civarı kılıflar ile ilgileniyordum tam karşımız da \"X\" isimli bir cafe var.
Oraya bir an dikkat kesildim ve bir elin küllüğü nazikçe kaldırıp yeşil bir bez ile temizlik yaptığını gördüm. Elin sahibini görünce anlık bir şok geçirdim, siyahtan sarıya uzun meltem nidası taşıyan saçları
Beni benden aldı ve o an tekrar o söz aklıma geldi \"Bu kız benim.\"
Kız içeriye geçti ben de koltuğuma döndüm.
Kendimle konuşuyordum \"eh tamam Atlas bu kız senin de nasıl?\" Ben bu şekilde düşünürken her dükkanın sürekli müşterileri olur, adeta bir lutüf şeklinde eser abi geldi.
-
adminler hala 2010 incisi var saniyor
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 21 11 2024
-
tuborg meşrubat reklamı trt 1 1986
-
aydan şener oba makarna reklamı trt 1 1986
-
ben olsam turkiyeli bi kizla flortlesmem
-
size çomarlari beli eden porfileri sylcm
-
bigun bi kadin yilani evine almis
-
topal odlek ordek hayırlı öğlenlerdiler 21 11 2024
-
pehh yine akşamı ettik pehh 21 11 2024 19 11
-
donanimhaber forumda bir kisi vardi
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 22 11 2024
-
göz bebeklerine çivi çakmak istiyorum
-
affedersiniz siz max payne misiniz
-
artik kar yagmicak yagmur yagmicak
-
dünyanın en iyi askeri amerikan askeridir
-
soktumun sözlüğüne
-
feybuk iti ringe gel
-
david lane senin yapacagin belli bu saatten sobra
-
childer of man filmi gelecegi tahmin eti
-
aylık 45 bin tl maaşım var ama
-
kirk aylik ne yatirim yapiyon
-
olum çok utanç verici lan
-
gecmiste yasayan adam ne haber dostum
-
orta afrika cumhuriyetine mensup bir kızı
-
ınci ahalasi sizi sevmesemde son uyarim
-
memati bu tip ne lan allah
-
burası hala var ve
-
35 online ama herkes eski entrlyerde kayboluyor
- / 1