1. 133.
    0
    Geceler bitti. Yolculuklar bitti. Yeni yerler, yeni sabahlar bitti...
    Senden önceki haline döndü kalabalık.
    ···
  2. 132.
    0
    dünyada şimdi onunla yan yana bulunmamamız kadar mantıksız ve lüzumsuz ne vardır acaba?"
    ···
  3. 131.
    0
    "mücevher takmamıştı ama gözleri vardı."
    ···
  4. 130.
    0
    ve hiçbir şey yazmadım ardından. ve hiçbir şey yazılmadı ardımdan. olduk ve bittik. kanıtsız! geçtik ve gittik. izsiz! sular içtik üstümüze. güç bulduk bedenimize. dayandık ve kazandık. ödülsüz!
    ···
  5. 129.
    0
    Kimileri sonsuz neşeye doğar.
    Kimileri sonsuz geceye.
    ···
  6. 128.
    0
    “Vücutlarımız, birbirimize en kolay vereceğimiz şeydir. Asıl mesele, hayatımızı verebilmektir. Baştan aşağı bir aşkın olabilmek, bir aynanın içine iki kişi girip, oradan tek bir ruh olarak çıkmaktır.”
    ···
  7. 127.
    0
    "deli gibi sevdiğin bir kıza, hayat boyu onunla birlikte yaşama isteğini makul
    gösterebilecek bir sürü fıkhı, siyasi, sosyal gerekçeler arama toplantısı düzenlerken,
    vücudunun her bir parçasını paramparça edebilecek bir bağırışla seni seviyorum, hepsi
    bu! diyememenin acısını yaşarsın. bir yalanın ortasında topluca bekleşip duran bir sürü
    insan, aşkı bile sosyal gerekçelerle tanımlamaya uğraşırken sen bir bakışta aşık olmanın
    toplumsal realitesini arama aptallığına düşersin."
    ···
  8. 126.
    0
    "yaşananlara dair söylenmesi gereken çok şey var aslında.
    bütün bir geceyi uykusuz geçirmene sebep olan şeyleri bir nefeste anlatmak kolay
    değildir...
    o kadar çok şey biriktiriyor ki insan!
    kimsenin karşılığında bir şey söylemesi de gerekmiyor.
    oturup uzun uzun anlatmak, ne varsa söylemek yetiyor çok zaman.
    karşındaki bir şey sormasa.
    yargılamadan, yüzünü ekşitmeden, saate çaktırmadan bakmaya uğraşmadan, dudak
    bükmeden dinleyiverse, anlatacak o kadar çok şey var ki...
    şimdi kalkıp da seni seviyorum desem?
    söyleyemem ki... "
    ···
  9. 125.
    0
    "insanların gözleri öyle kelimelerle konuşur ki dil onları telaffuz edemez"
    ···
  10. 124.
    0
    Sizin alınız al inandım
    Morunuz mor inandım
    Tanrınız büyük âmenna
    Şiiriniz adamakıllı şiir
    Dumanı da caba
    Ama sizin adınız ne
    Benim dengemi bozmayınız

    Bütün ağaçlarla uyumuşum
    Kalabalık ha olmuş ha olmamış
    Sokaklarda yitirmiş cebimde bulmuşum
    Ama ağaçlar şöyleymiş
    Ama sokaklar böyleymiş
    Ama sizin adınız ne
    Benim dengemi bozmayınız

    Aşkım da değişebilir gerçeklerim de
    Pırıl pırıl dalgalı bir denize karşı
    Yangelmişim dizboyu sulara
    Hepinize iyi niyetle gülümsüyorum
    Hiçbirinizle döğüşemem
    Siz ne derseniz deyiniz
    Benim bir gizli bildiğim var
    Sizin alınız al inandım
    Sizin morunuz mor inandım
    Ben tam dünyaya göre
    Ben tam kendime göre
    Ama sizin adınız ne
    Benim dengemi bozmayınız
    ···
  11. 123.
    0
    "şimdi ben gidiyorum fakat ne zaman çağırırsan gelirim... dedi. evvela ne demek istediğini anlamadım... o da bi an durdu ve ilave etti: nereye çağırırsan gelirim!"

    "Bundan daha güzel bir ayrılık olamazdı.."
    ···
  12. 122.
    0
    Simdi sen çirilçiplak elma yiyorsun
    Elma da elma ha allahlik
    Bir yarisi kirmizi bir yarisi yine kirmizi
    Kuslar uçuyor üstünde Gökyüzü var üstünde
    Hatirlanacak olursa tam üç gün önce soyunmustun
    Bir duvarin üstünde
    Bir yandan elma yiyorsun kirmizi Bir yandan sevgilerini sebil ediyorsun sicak
    Istanbul'da bir duvar

    Ben da çiplagim ama elma yemiyorum
    Benim öyle elmalara karnim tok Ben öyle elmalari çok gördüm ohooo
    Kuslar uçuyor üstümde bunlar senin elmanin kusları
    Gökyüzü var üstümde bu senin elmandaki gökyüzü
    Hatirlanacak olursa seninle beraber soyunmustum
    Bir kilisenin üstünde
    Bir yandan çan çaliyorum büyük yasamaklara
    Bir yandan yoldan insanlar geçiyor çoğul olarak
    Duvarda bir kilise

    Istanbul'da bir duvar duvarda bir kilise
    Sen çiripçiplak elma yiyorsun Denizin ortasina kadar elma yiyorsun
    Yüregimin ortasina kadar elma yiyorsun
    Bir yanda esasli kederler içinde gençligimiz
    Bir yanda Sirkeci'nin tren dolu kadinlari
    Adettir sadece agizlarını öptürürler
    ···
  13. 121.
    0
    yanında ölmek istiyorum dedi.
    beni sevdiğini o an anladım.
    ···
  14. 120.
    0
    gözlerimiz birbirine değmiyor gecenin iki şehrinde
    kimsenin kimseye gözü değmiyorsa şiir niye?"
    ···
  15. 119.
    0
    O, şimdi uyumuyor mu? Uyumuyorsa, beni düşünüyor olsa - Ben de gidip uyumasam..
    ···
  16. 118.
    0
    bir gece habersiz gel
    merdivenler gıcırdamasın
    öyle yorgunum ki hiç sorma
    sen halimden anlarsın
    sabahlara kadar oturup
    konuşalım
    kimse duymasın
    mavi bir gökyüzümüz olsun
    kanatlarımız
    dokunarak uçalım
    insanlardan buz gibi soğudum,
    yalnız sen varsın
    öyle halsizim ki hiç sorma
    anlarsın...
    ···
  17. 117.
    0
    bir zamanlar kendimi
    bulunmaz hint kumaşı sanmıştım.
    kaç metredir benim yokluğum?
    ···
  18. 116.
    0
    öyle yıkma kendini
    öyle mahsun, öyle garip...
    nerede olursan ol
    içerde, dışarda, derste, sırada,
    yürü üstüne üstüne
    tükür yüzüne celladın
    fırsatçının, fesatçının, hayının...
    dayan kitap ile
    dayan iş ile
    tırnak ile, diş ile
    umut ile, sevda ile, düş ile
    dayan rüsva etme ben
    ···
  19. 115.
    0
    aşk çiftleşme arzusunda duyurmaz kendini, uykuyu paylaşma arzusunda duyurur.
    ···
  20. 114.
    0
    ... bir felsefe öğretmenimiz vardı geçen sene. genç bir adam. çok zaman hele ders dışında bizimle tıpkı bir arkadaş gibi konuşurdu. bir gün aşktan bahsediyorduk, bize dedi ki: bir kızı gerçekten sevip sevmediğinizi anlamak istiyorsanız dikkat edin, onunla beraberken bir ara lafınız tükenir de susarsanız, bu sessizlik canınız sıkıyor mu? eğer canınız sıkılırsa aşkınız gerçek değil, demektir, derdi. can sıkıntısı duymadan sessiz kalabilmek gerçek aşkın mihenk taşıdır, derdi.
    ···