1. 76.
    0
    Dünyada hiçbir şey yoktur ki;
    insanın sevdiğinden vazgeçmesine değsin..
    ···
  2. 77.
    0
    Kimileri sonsuz neşeye doğar.
    Kimileri sonsuz geceye.
    ···
  3. 78.
    0
    bunca yaşanmışlık ardında gördüğüm
    aşk dediğim şey
    ellerinle boğazıma geçirdiğin bir kör düğüm.
    ince bir veda havası sarıyor dört yanımı
    sen umursamıyorsun.
    ölüm diyorum ölüm,
    dayandı kapıma
    bilmiyorsun.
    makyajı akıyor farkının, herkesleşiyorsun.
    ···
  4. 79.
    0
    Yıldızları süpürürsün, farkında olmadan,
    Güneş kucağındadır, bilemezsin.
    Bir çocuk gözlerine bakar, arkan dönüktür,
    Ciğerinde kuruludur orkestra, duymazsın.
    Koca bir sevdadır yaşamakta olduğun, anlamazsın.
    Uçar gider, koşsan da tutamazsın...
    ···
  5. 80.
    0
    "Okur musun,
    Gözlerimden akan
    Kelimeleri?.."
    ···
  6. 81.
    0
    Sen aklıma gelince
    her şey gülümserdi.
    ···
  7. 82.
    0
    Geceler bitti. Yolculuklar bitti. Yeni yerler, yeni sabahlar bitti...
    Senden önceki haline döndü kalabalık.
    ···
  8. 83.
    0
    dünyada şimdi onunla yan yana bulunmamamız kadar mantıksız ve lüzumsuz ne vardır acaba?"
    ···
  9. 84.
    0
    "mücevher takmamıştı ama gözleri vardı."
    ···
  10. 85.
    0
    ve hiçbir şey yazmadım ardından. ve hiçbir şey yazılmadı ardımdan. olduk ve bittik. kanıtsız! geçtik ve gittik. izsiz! sular içtik üstümüze. güç bulduk bedenimize. dayandık ve kazandık. ödülsüz!
    ···
  11. 86.
    0
    öyle yıkma kendini
    öyle mahsun, öyle garip...
    nerede olursan ol
    içerde, dışarda, derste, sırada,
    yürü üstüne üstüne
    tükür yüzüne celladın
    fırsatçının, fesatçının, hayının...
    dayan kitap ile
    dayan iş ile
    tırnak ile, diş ile
    umut ile, sevda ile, düş ile
    dayan rüsva etme ben
    ···
  12. 87.
    0
    öyle bırakma kendini.
    öyle mahzun öyle garip..
    nerde olursan ol
    içerde dışarda derste sırada
    yürü üstüne üstüne !
    tükür yüzüne celladın !
    fırsatçının fesatçının hayının!
    dayan kitap ile !
    dayan iş ile !
    tırnak ile diş ile !
    umut ile sevda ile düş ile !..
    dayannn !! rüsva etme beni.
    ···
  13. 88.
    0
    geçen hafta enseme allah yazan dövme yaptırdım cumaya gittim arkamdaki adam görmüş doğum lekesi sandı mucize diye bağırdı beni omuzladılar iki gündür geziyoruz daha yeni geldim eve.
    ···
  14. 89.
    0
    "Sana bir iyi bir de kötü haberim var. iyi haber; henüz ölmedik, Kötü haber; hala yaşıyoruz."
    ···
  15. 90.
    0
    Önce bir ellerin vardı yalnızlığımla benim aramda
    Sonra birden kapılar açılıverdi ardına kadar
    Şarabın yanısıra felekte bir Cumartesi
    Gözlerin, onun ardından yüzün, dudakların
    Sonra herşey çıkıp geldi.

    Yeni çizilmiş gözlerinle namuslu, gerçek
    Bir korkusuzluk aldı yürüdü çevremizde
    Sen çıkardın utancını duvara astın
    Ben aldım masanın üstüne koydum kuralları
    Herşey işte böyle oldu önce
    ···
  16. 91.
    0
    Dünyanın içinde bulunduğu durum için tanrı mı şeytana daha çok şey borçludur, şeytan mı tanrıya?
    ···
  17. 92.
    0
    Aynı anda olabilecek yerlerin tümünden birden hiçbir şey görmem: her seferinde belirli bir yerden görürüm, "bir yön"ü görürüm ve bir "bakış açısı"ndan görürüm.

    Ve ben görüyorum, görüyorum çünkü ben benim ve yalnızca kendi gözlerimle görmüyorum anldıbına gelir;ben bir şey gördüğümde tüm yaşamım buradadır, bu görüde, bu görme ediminde can bulur. Bu bizim görüşümüzün bir "hata"sı değildir, görü'dür. Geri kalanı tanrıbilimin ve felsefenin ebedi hayalidir.
    ···
  18. 93.
    0
    "nerede tükettin ömrünü? bir hareketin hatırası, bir tutkunun işareti, bir maceranın parıltısı, güzel ve firari bir cinnet - geçmişinde bunların hiçbiri yok; hiçbir sayıklama senin ismini taşımıyor, seni hiçbir zaaf onurlandırmıyor. senin rüyan neydi peki?"
    ···
  19. 94.
    0
    kendi hatası için özür dilemeyi beceremeyen bir insan kadar sefil bir yaratık yoktur.
    ···
  20. 95.
    0
    bir kış göğü gibi o saat alçalır ölüm,
    yalnız işitme duyusu kalır ortada.
    asya kentleri yürür dururlar,
    höyükler burnumda hızma.

    uzakta dev bir damla: pırıl pırıl pencap!
    tabanlarından kayıp duran sütunlar
    yitmiş bir geleceğin işaret parmakları:
    horasan uykusuna havlayan köpekler, buhara.

    uzaklara bir bakışın vardı kafeteryada,
    keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
    ···