bu hikayeme başlık bulamadım amk

not: 6000 tl nin çok üstünde dedim maaşıma ezikler. 6000tl demedim. bunu kafanıza sokun önce amk.

neyse, işten dönüyorum evde cansu falan yok. mesaj atıom işte gelmicen mi bugün falan diye, geç gelicekmiş. oke diyorum. film falan izliyorum evde. güzelce bi 31 çekiyorum. çok yorgunum amk. yatıp uyuyorum. gece kapı çıkırtıları falan duyunca anlıyorum ki bu gelmiş. gözüm falan kapalı, aslında uyuyorum ama sesleri duyuyorum sırf. 5 dakka sonra falan öğürtü sesleri cart curt. lan dedim noluyoruz. kalkıp gidiyorum koridora. öğürtü banyodan geliyor. banyoya gidiyorum.

dayamış klozete kafasını öğüre öğüre kusuyor. kusmaktan gözleri yaşarmış makyajı akmış. biraz daha kusunca hafifçe kendini yere bırakıyor. banyonun fayanslarına yaslanarak oturuyor. eliyle alnını tutup hıçkırıyor sürekli. noldu cansu dedim niye içtin bu kadar amk. her tarafın sıçılmış. şu haline bak hastaneye falan gidelim mi dedim. bu hıçkıra hıçkıra konuşuyor. yok diyor gerek yok hastaneye biraz daha kusarsam iyi olurum diyor. ben banyoda bunun başında duruyorum. siyah taytının üstünde beyaz kareli bir gömlek giymiş. gömleğinden taytına kadar her tarafı kusuk içinde. ağzının kenarı falan. tak püsür içinde her tarafı amk. gidiyorum odasına pijamasını falan alıyorum, geldiğimde banyoda yerde yatıyor bu. bişi oldu diye tırsıyorum, kalk cansu iyi misin amk diyorum. tam hastaneye zütürücem azıcık konuşuyor bırak uyuyım lütfen diyor. alala diyorum al şu pijamaları giy sen sonra yatağına zütürürüm seni diyorum. ince bir tane alt pijama veriyorum, üstüne de tshrt verip çıkıyorum banyodan.

5-10dk bekliyorum ama bundan çıt yok. tırsıyorum bi yandan, banyoya giriyorum bu küvetin içinde duruyor amk. üstünü başını çıkarmış külodu sütyeniyle duruyor küvette. hop kızım söylesene ses vermiyorsun diyip çıkıyorum. o sırada zar zor konuşan sesiyle gel alah aşkına gel diyor. odama zütür beni kolumu kaldıramıom çok kötüyüm dior. pijama altı falan elinde. ben bunu doğrultup giydiriyorum giysilerini ve yatağa gönderiyorum kucağımda. gibimin hiç kalkmadığını farkediyorum amk. düşmüş kıza karşı nasıl kalkar ki zaten, yavşak mıyım ben. gidip bunun taytlarını falan kirliliğe atıyorum amk. sonra bunun odasındaki koltukta sızıyorum. sabah bunda baş ağrısı falan var novaljin veriyorum. su içiriyorum habire falan filan. kızım içme bi daha bu kadar çok amk delirdin mi sen başına bi iş gelicek diyorum. pardon dayı farkedemedik oturduğumuz yerden kalkınca anladım zar zor geldim buraya falan dedi.

nese o gün okula gitmiyor. ben işe gidiyorum. dönüyorum işten. evde cansu da, öyle koltukta uzanmış amk yorgun. nese laptopı alıp face'e giriyorum, bunun arkadaşı sinem face e eklemiş beni. içten içe gülüyorum amk. hemen kabul ediyorum. öyle bi kaç gün harcıyoruz. bu benim fotolara like gönderiyor, bazı paylaşımlarıma yorum yapıyor. alala hayırdır inş diyorum. sonra bi gün bi mesaj geliyor, faceteki bi geyikle ilgili. kimsin amk telin yok diyorum. sinemmiş. bu akıllı telefonlar facebooka otomatik telefon no muzu koyduğu için ordan almış. neyse bu böyle sohbete başlıyor falan. bu sırada günler geçiyor. azgınlığım dayanılmaz boyutlara ulaşıyor. evde cansu neyse ki havalar soğudukça uzun şeyler giymeye başlıyor ki acaip şeyler düşünmüyorum.

bu günlerin birinde cansu sinemi bize çağırıyor. içimden vay dıbına koyim iyi bari diyorum. bunlar odasında sohbet falan ediyorlar, salona geliyorlar. şarap alıyor bunlar, ben viski koyuyorum azıcık amk. şaraplık havam yok pek. nese sohbet muhabbet çevirmeye başlıyoruz. cansu biraz daha içince sızıyor. ben de sineme diyorum gel balkona çıkalım amk uyudu bu. sinem geliyor hemen. balkon esiyor, soğuk. sinemin kıçında dize kadar bir şort var. bekle diyorum kapşonlu 2 tane uzun kollu şey getiriyorum. bu üstüne geçiriyor, ben de. yanyana iki sandalyede oturup önümüzdeki şarapları yudumoluyoruz. balkondann dışarı bakıyoruz. sessizlik var, hafif konuşmalar. saçma sapan konularda. ne iş yaptığımla ilgili soruyor. lütfen, diyorum cevap vermiyorum. hangi okuldan mezundan sen falan diyor. söylüyorum cart curt.

sarı saçlarını at kuyruğu yapmış, üstüne bol gelen kapşonluyla oturuyor yanımda. üşüdüm iyice diyor içeri mi girsek. napıcan içerde boğucu içersi diyorum. sandalyeyi buna yakınlaştırıyorum iyice, gel böyle sen üşümezsin diyip kolumun altına alıyorum bunu. hemen geliyor kolumun altına. başını hafifçe üstüme koyuyor üşüyor musun hala diyorum. yok iyi şimdi diyor. tamam güzel o zaman diyip ileriye bakıyorum, romantik yavşak javier bardem triplerindeyim. kısa cümlelerle bişiler söylüyoruz. ben bunu iyice sıkıyorum. bu kendini iiyce bana bırakıyor.

işte o sırada bunun çenesinin altından tutuyorum. bak bana diyorum, bu heyecanlı heyecanlı bakıyor. soluk alırken ağzından buhar çıkıyor. işte tam o anda alt dudağına dokunuyorum dudağımla. bu bişi söylemeyince bir daha alt dudağına yapışıyorum ve dilimi dişlerinin arasından salıyorum. iki elimle başını kavrayıp yiyişmeye başlıyorum. bu kendini çekiyor, seni seviyorum ben diyor. ben daha fazla konuşmasına izin vermeden yeniden yapışıyorum dudağına. öpüşüyoruz iyice. sonra biraz önceki gibi sarılıp sessizce oturuyoruz.

sonra içeri geçelim diyorum. bu elimi tutmak istiyor, izin vermiyorum. cansu bilmesin diyorum. neden diyor, sus diyip salona giriyorum. cansuyu uyandırıp yatağına yatırıyoruz. sen de yat buraya sinem diyorum. o bozulmuş bi şekilde yatıyor cansunun yanına. ben de yatağıma gidiyorum. ayların abazanlığı bitecek. ne de olsa gibecem sinemi. önemli olan cansuya zarar vermeden bu işi halletmek. eğer öğrenirse üzülebilir en yakın arkadaşıyla benim gibiştiğimden haberi olmamalı. o yüzden titizim. gidip uyuyorum.

sinem mesaj atıyor ertesi gün ben işyerindeyken. seni şöyle seviyorum böyle seviyorum diye. ben de canım, falan yazıyorum fazla uzatmadan. şimdi çalışıyorum akşam konuşalım, gibi kısa kestiriyorum. benim iş çıkış saatimde cansu arıyor. dayı ben akşam geç gelicem arkadaşlarla anjelique e gidicez diyor. oke eğlenmene bak istersen para yatırayım falan diyrum. gerek yok diyor. ben de hemen sinemi arıyorum amk. sinem bu akşam yemek yiyelim istersen cansu yok falan diyorum. ama bu akşam gelemeyeceğini yurtla ilgili muhabbetler olduğunu söylüyor. kahpe kader ananı gibeyim diyorum içimden. eve rus mu çağırsam diye düşünüyorum. ama dediğim gibi huurya para vermem aq.

fajitas söylüyorum eve. midem taş gibi olana kadar yiyorum. tıksırana kadar şarap içiyorum fajitasla beraber. sinem salağı mesaj atıyor şöyle böyle seviyorum diye. telefonu kapatıyorum o gece çekemeyecem gerzeği. şampiyonlar ligi maçını falan izliyorum. maç bitiyor 12 gibi, film izliyorum bu sefer. ertesi gün haftasonu, ben tüm planlrımı sinemi bugün gibmeye yönelik yapmışım. ama her şeyim gibilmiş vaziyette. way dıbına koyim böyle kaderin diyorum.

gece 3.5 gibi falan kapıda şıkırtılar. ben hafif sızmışım salonda. kapıdaki seslere uyanıyorum. cansuyu unutuyorum tabi bi an için hırsız, cin, ruh, voldemord falan diye tırsıyorum. 5sn sonra cansuyu hatırlıyorum. açıyor kapıyı sarhoş sarhoş yürüyor. sendeleyerek. topuklu ayakkabılarını elinde tutuyor. iyi misin cansu diyorum, bu ağlamış gene. iyi misin kızım cevap versene diyorum. nolur diyor, sorma. sendeleye sendeleye salona geliyor koltuğa bırakıyor kendini.

bu arada şöyle görünüyor aşağı yukarı: http://looklet.com/look/13386832

bu koltukta ağlıyor. benim kafam da güzel zaten. bakıyorum sehpa falan her tarafı tak zütürmüş aq 2 boş şarap şişesi, gibilmiş tabaklar cipsler. kendime de şaşıyorum. cansunun bu haline de. neye ağlıyosun cansu biri bişi mi yaptı diyorum. ağlaya ağlaya kim napabilir bana diyor. hiç kimse, diyor. hiç kimse umursamaz beni diye ağlıyor. alala diyorum ne ayak dıbına koyim liseli ergen tripleri. susuyorum.

ben susunca ters tepiyor tabi. bu anlatmaya başlıyor. bi çocuk vardı diyor, beni aldattı. sonra başka birini buldum diyor, mesajlaştık mesajlaştık. bugün mekanda başka bi kızla öpüşüyordu diyor. neden neden diye bağıra bağıra ağlıyor bu. kızım olur böyle şeyler fıstık gibi kızsın ne takıyorsun kafana diyorum. ayağa kalkıyor bu. kimse diyor. kimse fıstık gibi olduğumu falan düşünmüyor.

neden kızım manyak mısın kendine aynada bakmıyor musun hiç diyorum. koltuğa oturuyorum amk yorgunum. bu da oturuyor. susuyoruz 2-3 dakika. sen bile, diyor. cümlelerini düzgün yazıyor olsam da, esasında inanılmaz yamuk yumuk konuşuyor. ne ben bile, diyorum. sen bile sinem gibi biri varken bana bakmazsın diyor. lan aptal mısın dayınım ben senin tabi bakmam diyorum. öyle değil, diyor. dayım olmasan da sinem varken bana bakmazdın diyor. ne cevap versen tak yoluna gidecek cümleler bunlar, susuyorum. bakmazdın demi diyor, bağırıyor. bakmazdın!

ben susuyorum. ona doğru bile bakmıyorum tavana bakıyorum amk koltukta uzanmışım. cevap ver bana diye bağırıyor, tam sarhoş atarı. ben giblemiyorum yine. cevap ver allah belanızı versin hepinizin cevap verin biriniz de diyor. kafamı çeviriyorum bu straplez elbisesini çıkarıyor amk. al diyor, al bak. şaşırıyorum amk. kızım sapıtma giy şunu cansu diyorum. kabul et diyor, bakmazsın. bunun üstünde sütyen falan yok straplezi giymek için. kızım göğsün açıkta ört şunu diyorum. niye rahatsız mı oldun, sinem mi olsun isterdin diyor. yanıma kadar geliyor. al bak diyor, ben de kızım. benim de farkım yok hiçbirinden merak etme diyor.

cansu sapıtıyorsun diyip ayağa kalkıyorum. yere bıraktığı şalını falan üstüne örtmeye çalışıyorum. bırak şunu diyor, bırak böyle dolaşıcam ben. sokağa da böyle çıkıcam belki o zaman bakarlar diyor. balkona doğru yürüyor tutuyorum bunu. cansu kontrolden çıktın git yat yatağına diyorum. itiyor beni. tekrar tutup çekiyorum bunu koltuğa. otur şuraya diyip itiyorum, bu koltuğa düşünce sinirlenip üstüme geliyor. var gücüyle itiyor beni, ayağım sehpaya takılıyor kafamın arkasını yere vuruyorum. o an kör oldum sanıyorum amk, her taraf 3 saniyeliğine kararıyor ve yavaş yavaş yerine geliyor.

napıyon dıbına kodumun napıyosun diye sinirle ayağa kalkıyorum. bunun kollarını sıkıyorum iyice. amacın ne lan amacın ne diyorum. giy şunları üstüne diyorum, kolunu bırakıyorum. bu hıçkırarak vuruyor bana, itmeye çalışıyor. gibtir git naparsan yap cansu, sen sapıttın diyorum. seninle uğraşacak halim kalmadı diyip odama çekiliyorum.

uzanıyorum yatağa, salondan falan da ses gelmiyor. hafif hafif uykuya dalıyorum. sonra odamın kapısı açılıyor. voldemord geldi diye tırsıp binbir kabusla uyanıyorum. hemen yanımdaki lambayı açıyorum, cansu kapıda duruyor. anadan doğma bana bakıyor. ağzımı açamıyorum ne desem bilmiyorum. yatağa doğru yürüyüp üstüme çıkıyor. istiyor musun beni diyor, istencek biri miyim ben diyor. söyle istencek biri miyim eğer öyleysem niye kimse istemiyor beni. niye sen bile istemiyorsun diyor. yeğenimsin diyorum. alakası yok diyor. yatakta kenara kaçılıyorum, üstümden kalksın diye. bu anadan doğma yanıma uzanıyor. cansu, yapma ne yaptığının farkında değilsin diyorum.

gibim hovarda kalkık. ama nefsimle mücadele ediyorum. kanuni alt tarafı boş mezara girmiş, ben dolu ıslak bir amın dibinde tutuyorum nefsimi amk. zütü yiyorsa hareme girip kimseyi gibmeden çıksın o pekekent. neyse, yaptığın doğru değil diyorum. bu istediğin şey olursa sonuçlarını düşündün mü hiç diye çıkışıyorum. tamam diyor, yanıma yat. hiçbir şey yapmıycaz diyor. sadece böyle yatalım diyor. ben odadan çıkmaya çalışıyorum. bu nolur diyor. zaten uykusuzluktan ölücem amk. yatıyorum. sırtımı dönüyorum buna. bu sarılmaya çalışıyor, elini itiyorum. bak diyorum temas etme. uyuyoruz öyle.

sabah uyanıyorum. bunu anadan doğma yanımda görünce gibim kalkıyor. bir kaç snaiyeliğine gibim düşünüyor ve o an cansuyu gibmek istiyorum. alt tarafı 5 dakikacık gidip gelsem nolacak amk, kim bilecek ikimizden başka. bir de vereceği zevki düşün diyorum. öyle güzel ki vücudu, bunu aldatan erkeğin aklını gibeyim ben. sonra çekeceğim vicdan azabını düşünüyorum. yeğenim olduğunu düşünüyorum. sağımdaki solumdaki binler birbiriyle kavga ediyor, gib gibme diye. ben hemen banyoya koşup 31 çekiyorum. duş alıyorum ve odaya girmeden gibtirip gidiyorum gibimden bi kaza çıkmasın diye. kahvaltı falan yapıp telefonumu açıyorum ve sinemi arıyorum. gel buluşalım seninle diyorum.