Şu anda okumakta olduğunuz satırlar bir seri katilin günlüğünden alınmıştır.

16.03.2014

17 yaşımdayken yüzlerce dalganın malzemesi olmuştum. Bu günlüğe yazma fikrini de bir kaç saat önce bir daha bulunamamak üzere kaybettiğim hocamdan almıştım. Fakat konumuz bu değil, aslında bu ama değil. Daha açık olmam gerekecek olursa geleceğimiz nokta burası lakin bu kadar kestirmeden değil. Aklınızda bir soru var, biliyorum. Bir seri katil neden günlük tutup hayatını anlatmak istesin sorusu. Çünkü bu dünya çürüyor ve ben bu çürümeyi engellemek için hiçbir şey yapmayacağım. Şaşırdınız mı? Ben iyilik meleği veya süper kahraman değilim. Sadece oyun oynamayı seviyorum. Siz aptal insanların arasında kendime bir oyun arkadaşı bulmak çok güç oldu bunu kabul etmeliyim. Hayatımı neden anlattığımın cevabını hala vermedim, biliyorum.
Onu da cevaplayayım.

ilgi olursa devam edeceğim arkadaşlar.

Edit: 17.03.2014'ün bir kısmı eklenmiştir birazdan devamı eklenecektir.

Edit 2: 18.03.2014 ve diğer partlar gece 00.01 de eklenecektir, iyi okumalar.

Edit 3: Arkadaşlar bu gece rakıya gideceğiz arkadaşlarla o yüzden partı erken atacağım, ordayken unutma ihtimaline karşın. Yarım saat içersinde eklenecektir.
18.03.2014 eklenmiştir, iyi okumalar.

Bir kaç kişi var devam edeceğim.

Kendimden eminim fakat tek neden bu değil. Aynı zamanda sizden de eminim, sizin o küçük beyinlerinizden ve gözlerinizden. Evet, göz dedim! Şaşırdın mı? Şaşırma gel otur karşıma. insan gözleri yaratılışı gereği bazı şeyleri göremez. Toz parçacıkları o kadar küçüktür ki; çıplak gözle görmek imkansız. Kainat o kadar büyüktür ki görmeyi geç bilmek dahi imkansız. Sizin beni neden göremediğiniz umurumda bile değil açıkçası. ister heybetli deyin isterseniz ufak; size anlatacaklarımı göremediğinizi fark ettiğinizde her halükarda ne kadar küçük olduğunuzu anlayacaksınız.
Bugünlük bu kadar yeter, bu arada adımı merak edecek olursanız; içinize bakın ve içinizdeki karanlığa bir isim takın. Ben sizin içinizdeki karanlığın dışa yansımış haliyim!

isterseniz eksileyin isterseniz okumayın bu günlüğün her sayfası yazılan günde paylaşılacaktır birinci sayfa bitmiştir ilk bir kaç hafta böyle devam edecektir sonra beğenilirse hızlı yazılmaya başlanacaktır hayırlı akşamlar umarım yarın burda olursunuz rezlerinizi alın daha güzel şeyler sizi bekleyecek..

Arkadaşlar ilk entryi şukularsanız mümkün olduğunca kişi görsün rezini alsın. Bu hikaye sınırlı sayıda kişi için yazılmakta sınırlı sayıda rez istiyorum fakat çok az kişide olmamalı çünkü hikaye eskilerde unutulacak sadece merak edenler girip girip okuyacak amacım mümkün olduğunca çok kişiye ulaştırmak

Karavanımda uyandığımda Bartın'daydım, oyun arkadaşımın onunla oynamak için açtığım blogda dün gece bir şey yazıp yazmadığına baktım. Yazmamıştı, demek onu da kırmayı başarmıştım. Sinirlendiğinde beni yakalamak adına yeminler eder ve benim nasıl bir şerefsiz olduğumdan bahsederdi. Onu pes ettirmeye yaklaşmıştım. Hangi insan ezici bir zafer almayı basit bir beyaz havluya değişirdi ki? Ona bir şeyler vermeliydim, "umut" insanların en zayıf noktası. Aptal mahluklar!
Cinayetleri büyük bir özenle işler hiçbir şekilde aralarında bağlantı bırakmazdım. Polisler hala fail-i meçhul cinayetlere bakarlar. Bazense benim kanasusamışlığımın bedelini aptal insanlar öder. Şanslılardı bu kadar titiz bir cinayeti kafalarında bile kurgulayamazlardı. Benim mükemmel şaheserim onlara atfedilmişti. Gurur duymaları gerekirken ağlardı ahmaklar! Önceki cinayetim Zonguldak'ın Kozlu ilçesinde işlenmişti 1 hafta önce. Öncekilerle bağlantı kurulamadığı için raflara kaldırılmaya hazırlanıyordu bu dosya da. Ben bizim iyi polisimize bir "umut" verdim kendi evinde kafasını aciz bedeninden ayırarak öldürdüğüm bir kürdün bedenine "Z" harfini işledikten sonra duvara kanla kocaman bir ":) (gülücük) " yerleştirdim. Oradan ayrılıp tam gaz Kastamonu'ya geçerken blog'a "Hadi oynayalım" mesajını bıraktım. Hayata döndürdüğüm aciz oyun arkadaşımı kıvrandırmak için bolca vaaktim vardı artık. Ona istediği umudu vermiştim.

17.03.2014

Güne "Seri Katil Nedir?" sorusuyla başlamak istiyorum. Medya işini fazla iyi yapıyor tabi ki polisimiz de öyle(!) , bu sebepten kafalarda yanlış oluşmuş bir "seri katil" algısı var. Bu algıyı kırmayı boynumun borcu bilirim. Seri katil cinnet geçirip 10 kişiyi vurduktan sonra yakalanan kişi değildir. Yakalanmayıp haz aldığı işe devam eden kişidir. Neyinden haz duyar demeyin, sizde oluşturulan algıyı yıkın yeter! Gerisini ben anlatınca anlayacaksınız. Bence tüm bunlara nasıl başladığımı bilmenizde fayda var. Ama önce size bugünü anlatmak istiyorum. Nasıl seri katil olduğumun cevabını elbette alacaksınız. Şimdi sizi sabah uyandığım ana zütüreyim, o kanasusamışlık tarif edilemez fakat kurbanlarımın kanıyla yazdığım bu cümleleri okurken tarif edemediğim duygularımı anlayan birisi çıkarsa insanlıktan hala ümit var demektir!

ÖNÜMDE DiZ ÇÖKÜP ÖLMEK iÇiN YALVARMADAN BU OYUN BiTMEYECEK "EVCiL HAYVANIM"

Devamı 18.03.2014

Foto Allamenin babasi amk

Ben bir kafede sarışın bir fıstıkla buluşmaya gidiyorum. Yetimhanede tanıştık, aptal insan sırf çocuklara yardım ettiğim için benimle düzüşmeye can atıyor, halbuki yetimhanedeki çocuklarla birlikte olsa daha az pişman olurdu. Bugünlük bu kadar yeter, gece uzun gözüküyor. Buradan hala ölmediyse hele bir de bunu bulan kişiyse Angut'a selam yolluyorum. Aferin evcil hayvanım, bir şeyler öğreniyorsun..

Takip eden varsa söylesin ona göre yazayım panpalar

Oyun arkadaşı olarak Angut'u seçmemdeki tek neden zeki olması değildi, aynı zamanda yalnız olmasıydı. Ailesine acıdığım sanılmasın. Sadece yetişecek bir yeri, gecesi veya gündüzü yoktu. Şimdi sıra bende; kendimden bahsetmeyi severim. Çünkü asla sizin görebildiğiniz kadarı olmadım. ilk önce en kötü özelliğimden bahsedeyim: Çok çabuk sıkılırım. Fakat itiraf etmeliyim ki tek kusurum bu.
Mesela sizler için ve hafızamın laneti için bu günlüğü aklıma yazarken sıradan insanlarla, sıradan bir salonda pes oynuyorum. Ne o şaşırdın mı? Asosyal, kokuşmuş, sivilceli birini mi bekliyordun? Hadi itiraf edeyim; dikkat çekmem gerekseydi tam olarak böyle bir insan olurdum. Ama iyi giyimli ve Angut'a söylediğim gibi yardımsever biriyim. Yetim çocuklara yardım ederim, dolayısıyla öldürmeye gittiğim her yerde bulunma sebebim bellidir. Adımı bahşetmedim, üzgünüm. Benim adım Hayırsever! Büyüdüğüm yetimhane denen tak çukurlarından elbet birinde bulacağım, varisimi. Gözlerinde o öfkeyi bekliyorum, parçalara ayrılmış sağ kulağımı gördüğünde gözlerinde merak uyanmasını istiyorum, arkadaşları tarafından aptal olduğu gerekçesiyle dışlanmış birini... Ancak böyle biri benim yanımda gelecek vaat edebilir. Önce günlük, sonra varis arama çabalarım. Umarım bu günlüğü bulan kişide biraz zeka pırıltısı vardır da az önce bahsi geçen "Hafızanın Laneti" kelimesinin boşa söylenmediğini anlar.

Benim ona verdiğim isim "Angut". Bu isim aslında ona bıraktığım ilk ipucuydu. Çünkü adeta bir "Angut Kuşu" edasıyla öldürdüğüm insanların başında dikiliyordu. Onlara bıraktığım yemleri ahmak polisler bile takip edebiliyor. Ondan ben gelmeden varacağım noktayı tahmin etmesini istiyordum. Sanırım başarılı olmuştum, onunla ilk kez bugün göz göze gelmiştik. Basit bir çevirme sırasında. Karavanımı aramak istediklerinde itiraz etmedim. Bana karavanla ne işim olduğunu sordu. Ona bir hayırsever olduğumu ailemden kalan servetle illeri dolaşıp ihtiyacı olanlara yardım ettiğimi söyledim (Ben yalan söylemem iki açıdan da öyle yapıyordum, aciz insanların hayatlarına son vermek en büyük hayırseverlik olsa gerek) aramaları bittiğinde sevecen bir gülüşle bol şans dileyip, Tekel'imi ateşe verdim. Ahmak insanlar sadece göz önünde olan şeyleri görüyorlardı!

Dıbına kodumun deebwebçileri, az ötede oynayın.

Reserved

18.03.2014

Bugün hava mis gibi kan kokuyor! Ama bu kez ben yapmadım. Kim benim göz koyduğum adamı katleden cesur aptal? Derdim; ama güzel bir fırsat gördüm ve karavanıma atlayıp Kastamonu'dan Karabük'e ilerlerken; bloga "K * " mesajını bıraktım. Ve tam o sırada fark ettim ki Karabük'e de gelebilirlerdi. Bartın'a geri dönme kararı aldım, beni tekrar orada aramazlardı. "Sadece akılsız bir fare bir kedinin yatağına saklanır ve sadece zeki bir kedi oraya bakmayı akıl eder." Sherlock Holmes. Keşke sen olsaydın benim oyun arkadaşım da, akılsız bir farenin neler yapabileceğine şahit olsaydın. Size biraz oyun arkadaşımdan ve kendimden bahsedeyim.

Çok bekletiyon çügü

Kan istiyorummm vahşetttt istiyorummmmmmmmmmm

Hergün hergün nasıl girecez buraya panoa bi link at bari de ordan okuyalım insan meraktan bekleyemiyor ag

rezzzzzzzzzz

Rezoldo