bilen bilir.. babamın gofretçi tükkanı var. ve biz gofret satıyoruz bim e bile biz gofret veriyoruz yani o derece büyük bi tükkan..
neyse işte akşam üstü ben eve geleceğim toparlanıyorum işte bir amca yaklaştı yanıma, kendisinide sürekli görmüşlüğüm var hani..amca kırık bi şeye benziyodu. aramızdaki diyalog şöyle gerçekleşti;
+ ben
- amca
-dersler nasıl?
+iyi amca..
-ingilizcen iyi mi ?
+eh idare eder..
-istersen sana yardımcı olabilirim?
+ingilizce dersim yok amca..
-ingilizce her zaman lazım gülüm, mesela bi turist gelse dese ki (gofret gösteriyo) how much ne diyeceksin?
+amca turist burda ne arar? yazıyo üstünde işte..
-yok senin ingilizce öğrenmen lazım.. ben seni görüyorum burda ders çalışıyorsun filan. çalışkan birisin ben sana 5 tane kağıt versem sen sökersin ingilizceyi..
+tamam o zaman amca..
-yarın ben getiririm sana kağıt çalışırsın..
dedi ve gitti 2 dakika sonra tekrar geldi. ve aramızdaki diyalog şu şekilde oldu;
- ingilizce 1 den 20 ye kadar saymasını biliyor musun?
+ evet biliyorum
- say bakalım
+ one two three ... eleven.
- tamam ben sana türkçe soracam sen ingilizcesini söyleyeceksin.. 20 ne?
+ twenty
- 21 ?
+ twentyone
- 11 ?
+ eleven
- tamam sen bunları biliyorsun sana 2. kağıdı vereceğim al sen buna çalış..
dedi ve gitti.. bende kıramadım kağıdı aldım
küçük bir kağıttı amk bende amma gözümde büyütmüşüm kağıtları.. sonucunda 5 kağıtta ingilizceyi çözecektim. ben nerden bileyim 5 kağıdın bir tane A4 ettiğini
* kağıdı aldıgım an koptugum an oldu.. eve geldiğimde bile hala gülüyordum..
işte o kağıdın capsi :
http://imgim.com/14740.jpg 
