/i/Kitap

kitap sever, seviyeyi yükseltmeye niyetli panpaların paylaşımlarda bulunduğu altincidir
  1. 1.
    +2
    büyük üstadla başlıyorum... getirin gerisini. sigaralar yandı bile

    Yaşamak şakaya gelmez,
    büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
    bir sincap gibi mesela,
    yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
    yani bütün işin gücün yaşamak olacak.
    Yaşamayı ciddiye alacaksın,
    yani o derecede, öylesine ki,
    mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
    yahut kocaman gözlüklerin,
    beyaz gömleğinle bir laboratuvarda
    insanlar için ölebileceksin,
    hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
    hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
    hem de en güzel en gerçek şeyin
    yaşamak olduğunu bildiğin halde.
    Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
    yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
    hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
    ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
    yaşamak yanı ağır bastığından.
    1947
    2
    Diyelim ki, ağır ameliyatlık hastayız,
    yani, beyaz masadan,
    bir daha kalkmamak ihtimali de var.
    Duymamak mümkün değilse de biraz erken gitmenin kederini
    biz yine de güleceğiz anlatılan Bektaşi fıkrasına,
    hava yağmurlu mu, diye bakacağız pencereden,
    yahut da sabırsızlıkla bekleyeceğiz
    en son ajans haberlerini.
    Diyelim ki, dövüşülmeye deşer bir şeyler için,
    diyelim ki, cephedeyiz.
    Daha orda ilk hücumda, daha o gün
    yüzükoyun kapaklanıp ölmek de mümkün.
    Tuhaf bir hınçla bileceğiz bunu,
    fakat yine de çıldırasıya merak edeceğiz
    belki yıllarca sürecek olan savaşın sonunu.
    Diyelim ki hapisteyiz,
    yaşımız da elliye yakın,
    daha da on sekiz sene olsun açılmasına demir kapının.
    Yine de dışarıyla birlikte yaşayacağız,
    insanları, hayvanları, kavgası ve rüzgarıyla
    yani, duvarın ardındaki dışarıyla.
    Yani, nasıl ve nerede olursak olalım
    hiç ölünmeyecekmiş gibi yaşanacak…
    1948
    3
    Bu dünya soğuyacak,
    yıldızların arasında bir yıldız,
    hem de en ufacıklarından,
    mavi kadifede bir yaldız zerresi yani,
    yani bu koskocaman dünyamız.
    Bu dünya soğuyacak günün birinde,
    hatta bir buz yığını
    yahut ölü bir bulut gibi de değil,
    boş bir ceviz gibi yuvarlanacak
    zifiri karanlıkta uçsuz bucaksız.
    Şimdiden çekilecek acısı bunun,
    duyulacak mahzunluğu şimdiden.
    Böylesine sevilecek bu dünya
    “Yaşadım” diyebilmen için…"
    — Nazım Hikmet






    ···
  1. 2.
    +1
    Ah benim sevdasında bencil, yüreğinde sağlam sevdiğim. Aklıma gelişini seveyim. Ne güzelde darma duman ediyorsun beni.

    NAZIM HiKMET
    ···
  2. 3.
    +1
    Ruhumun dalgaları, koşup kabarmayınız.
    Her damlanız tutuşan göğsüme birer bıçak.
    Kalbim bir kayadır ki, nerdeyse yıkılacak, 
    Hayalden köpüklerle kalbimi sarmayınız.

    Dümdüz olsam diyorum, ve kumlu bir sahili 
    Yalayan sular gibi siz de yavaşlasanız.
    Bilmediğim yeni bir masala başlasanız, 
    Çekilse kulağımdan hatıraların dili.

    Ey eski günler artık bana yaklaşmayınız, 
    Ey hayaller, vurmayın kalbimin sert taşına.
    Bütün bir hayat bile değmez bir göz yaşına, 
    Ruhumun dalgaları, köpürüp taşmayınız.

    Sabahattin Ali
    ···
  3. 4.
    +1
    Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun, etme.
    Başka bir yar, başka bir dosta meylediyorsun, etme.

    Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı?
    Hangi hasta gönüllüyü kastediyorsun, etme.

    Çalma bizi, bizden bizi, gitme o ellere doğru.
    Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun, etme.

    Ey ay, felek harab olmuş, altüst olmuş senin için...
    Bizi öyle harab, öyle altüst ediyorsun, etme.

    Ey, makamı var ve yokun üzerinde olan kişi,
    Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun, etme.

    Sen yüz çevirecek olsan, ay kapkara olur gamdan.
    Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun, etme.

    Bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan.
    Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun, etme.

    Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer;
    Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun, etme.

    Ey, cennetin cehennemin elinde oldugu kişi,
    Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun, etme.

    Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize,
    O zehiri o şekerle sen bir ediyorsun, etme.

    Bizi sevindiriyorsun, huzurumuz kaçar öyle.
    Huzurumu bozuyorsun, sen mahvediyorsun, etme.

    Harama bulaşan gözüm, güzelliğinin hırsızı.
    Ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun, etme.

    isyan et ey arkadaşım, söz söyleyecek an değil.
    Aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun, etme.
    ···
  4. 5.
    0
    Susun lan kürk mantolu madonna diyeyim de seviye düşsün biraz
    ···
  5. 6.
    +1
    Özledim.. Yanıklık canıma değdi..
    Özledim, yıllarca daha özlerim.
    Hasret türkü olsa, ben onu çalsam,
    Kırılıp giderdi nice sazlarım..

    Yatın ümitlerim, uykuya yatın!
    Bitin hasretlerim, tükenip bitin!
    Ayrılık ateşi çetinmiş, çetin;
    Onunla dikleşir bütün düzlerim.

    Yanımda sanırım, bakarım düştür;
    Güldüm zannederken gözlerim yaştır.
    Umduğum ne varsa hepsi de boştur;
    Yine de bekliyor onu gözlerim.

    Sazlar var: Durmadan gurbeti çalar;
    Hayal var: Gözümü, gönlümü çeler.
    içimde bir bülbül şakıyıp çiler:
    Özledim, yıllarca daha özlerim...
    Hüseyin Nihal Atsız
    ···
  6. 7.
    0
    Ben seni bir okyanusun derinliginde buldum da sevdim
    Parlak bir inciydin benim için
    Paha biçilmez bir inci
    Ben seni soguk ve yagmurlu bir günde
    Seni düsünürken gülüsündeki sicakligin içime dolup da
    Beni sardigi bir anda sevdim
    Seni sadece selvi boyun, siyah saçlarin yada kara gözlerin
    Güzel bir yüzün var diye degil
    Fikirlerinle, konusmandaki güzelligin ve benim o kor halde yanan yüregimle sevdim
    Ben seni derinden ve hissederek sevdim
    Her kalp atisimda vücudumun dört bir kösesine yayildigini
    Beni sardigini her nefes alisimda cigerlerime isledigini bilerek sevdim
    Seni kis gecelerinin o soguk yataginda birlikte uyuyup beni isittigin
    Yaz sicaginda uyuyamayip gibintilarim oldugun
    Ve rüyalarimda bulustugumuz gecelerde sevdim
    Seni ellerinden tutup kanimin kaynadigi
    Kalbimin yerinden firlayacagini hissettigim anlarda
    O islak dudaklarinla beni sevdigini söyleyecegin anlari düsünerek sevdim

    Ben seni o sensiz anlardaki bos ve degersiz geçen dakikalarda
    Kayip zamanlarimizda, seni arayip bulamadigim
    Çaresizlik içinde oldugum, içki sofralarini dost bildigim anlarda sevdim
    Sen ne kadar uzak olsan da,
    Aramizdaki kilometreler nasil çoksa
    Bende seni o kadar yogun ve o denli çok sevdim
    Seni kalbimde yanan atesin ile
    Zihnimde olusan hayallerin o ay parçasi çehrenle
    Bana derinden bakan o gözlerindeki isiltiyi görecegim anlari beklerken
    Kalbimin yanip tutustugu anlarda
    Gelip o bu atesi alevlendirerek
    Bana sarilarak beni sevdigini söyleyecegin anlari düsünerek sevdim

    Korkuyorum!
    Hakkettigin mutlulugu sana verememekten korkuyorum.
    Seni beni sevdiginden fazla sevememekten korkuyorum.
    Senin sevgine layik olduktan sonra baskalari tarafindan o sevgiyi kaybetmekten korkuyorum.
    Seni kazandim derken kaybetmekten korkuyorum.
    Aramizdaki maneviyat haricindeki uçurumlardan korkuyorum.
    Senin kalbini daha fazla kirmaktan korkuyorum.
    O temiz ve masum göz yaslarini daha fazla akitmaktan korkuyorum.

    Evet korkuyorum;
    seni kaybetmekten, seni daha fazla üzmekten
    Sana kendimi ifade edememekten korkuyorum.
    Yada yanlis anlasilmaktan korkuyorum.
    Uçurumun kenarinda yalniz kalmaktan korkuyorum.
    Dostluguna doyamadan uluorta yalniz kalmaktan korkuyorum.
    Yüregimdeki o ince sizinin bir gün çogalmasindan ve beni sarmasindan korkuyorum.
    Sevgi denen güzelliginin bir gün beni terk etmesinden korkuyorum.
    Dostlugun ölüp yerine nefretin yesermesinden korkuyorum.
    Korkuyorum evet;
    seni kaybetmekten ve seni daha fazla üzmekten
    Bir çiçek misali ne ellemeye nede koparmaya kiyamiyorum uzaktan seyrediyorum çünkü;
    Seni daha fazla incitmekten korkuyorum.
    Ömründe yasadigin mutlulugu huzuru sana yasatamamaktan korkuyorum.
    Sana kalbimden fazlasini verememekten korkuyorum.
    Sonunda sana gözyasindan baska bir sey birakamamaktan korkuyorum.
    Seni sevmekten degil;
    dostlugunu suiistimal etmekten,
    Seni kaybetmekten ve degerini bilememekten ve Yüce Rabbime hesap verememekten korkuyorum.
    Belki de çok fazla korkuyorum
    ÇÜNKÜ; BEN iLK DEFA SEViYORUM..
    Atilla ilhan
    Çok sevdiğim matematik öğretmenime
    Tümünü Göster
    ···