bu gece şarap içen

@66 istanbul'u tanımam bilmem ama seni tanımayan yok bu şehirde ile bilebilirim ancak http://fizy.com/#s/3w45j7

daralan gecede boş yere aramak sevinci
beraberken acıyan
ayrılınca neden bu kadar çekici...

behçet neçatigil...

göklerde eşlik ediyor şimdi bana istanbulda.. bir kadehte düşen damlalara olsun. düşen umutlarımız gibi.

bu gece uyumak haram ve en büyük günah kardeşlerim. bu gece kazıyoruz toprağı ve iki kişilik kazıyoruz. birisi bizim için birisi hayallerimiz için. yıkılan yitip giden ne varsa saçlarını kokluyoruz, dokunuyoruz usulca incitmeden.. sevmek güzel sevmek başka.. sevmek anne gibi saran, anne gibi yitip giden. kimsede aynı olmayan ve sadece birinde yaşanılan talihsiz duygu.. içelim.

@63 gözden kaçırmışım anlaşılan, geceye alkol karıştığı bazı geceler ben de paylaşmıştım ama nafile.

@61

ekmek sarap sen ve ben

her gece 4'de uplamışımdır başlıgı, eski banlanan nickimle

@55 bu kafayla agır geliyor her bir dokunuş
ahanda keman girdi, pion eşlik ediyor
kalenin önünü açıp atı l çizdirin

@56 sabahın dördünde paylaşsaydın daha bir anlamlı olacaktı ama böyle sek de güzel..

bir aşk bir çok aşktan yapılıyor.. ve ayrılınmıyor hiç bir seferinde...

merak etme beni anne…

hiç düşünme, endişelenme…

bunca sene sonra bile…

"beni ilk bıraktığın yerdeyim…"

geçen senelerin izleri var
yüreğimde…

ve kalbim daha yavaş atıyor artık kuşkusuz…

ellerimde nasır, gözlerimde
hüzün…

sen olsaydın beni bırakmazdın susuz ve uykusuz…

benim için korkma baba,
endişe etme…

askerlik de yaptım, evlilik de…

çok görmesem de seni, merak etme nerdeyim…

yıllar geçti, ömür bitti…

"ben, beni ilk bıraktığın
yerdeyim…

vefasızlar caddesi, i̇hanet
sokak…
düşsüzler apartmanı,
asma kat…."

adresim belli, şehrimi sorma…
hiç düşünme abla, ne haldeyim…

"ben, senin acılarını gömdüğün yerdeyim…"

yağmurun ellerinde, çöllerin göbeğindeyim…

aklına geldiğimde uykusuz kalma ağabey…
bir telefon bile açıp sorma ne haldeyim…

emin ol…
"beni ilk ‘ben yaptığın’ yerdeyim…"

eski aşk, yeni sevda,
son yangın…
bir bilsen şu anda ne haldeyim…
seninki hançer değil, kıymıkmış meğer…

"çekip gittiğin için çok sağol…

i̇nan şimdi daha iyi bir yerdeyim…"

beynimin yarısı, hayatımın tamamı..

ruh ikizim, can yoldaşı…
sen bile bulamadıysan beni, bana yazık…

dosta fısılda, düşmana hiç anlatma…
ben, beni arayacağın en son yerdeyim

@55 budur..

@54 abi uzun yazma okumam

olm şarap dedin lannnnn ekmek şarap sen bennnnnn

http://fizy.com/#s/1ak79v

bitiyorum buna, yeminleeeeeeeee

karlı havada içiceksin aga, önce odanın kapısını kitleyeceksin
camı yılık bırakacaksın acık ucundan
iç babacımmm elinde ne varsa, neyi seviyosann

havanın soguklugunu hissediceksinnnn
ulan bir kar yağmadıki içeyim adam akıllı
iliklerim donana kadar

http://fizy.com/tr#s/1olvjd
ve hastalığım geliyor... piyanonun tuşlarını yakala ve kulaklarını kemana emanet et...

senden nefret ediyorum
suratın bir ölüyü andırıyor
cenaze görmüş gibi irkiliyorum
senden nefret ediyorum
dudaklarının çürük tadı
midemi bulandırıyor tiksiniyorum
senden nefret ediyorum
ektiğin kin tohumlarını sulayıp
yeni bir hayat kuruyorum yürüyorum
senden nefret ediyorum
en çaresiz anımda yalnız bıraktın
o anı hatırladıkça kendimden utanıyorum
senden nefret ediyorum
benim her yeniden diyişimde
bir bahane bulmanı anımsayıp eriyorum
senden nefret ediyorum
ölüm gibi varlığın boğazıma basıyor
nefes almaya çalışıyorum ama boğuluyorum
senden nefret ediyorum
sesin bir baykuş sesi gibi
uğursuz çirkin yani kulaklarımı tıkıyorum
senden nefret ediyorum
uzattığın sol yumruk tipine yakışmıyor
salak sözlerin kulağımda hala uyuyamıyorum
senden nefret ediyorum
seni düşünerek yazdığım şiirleri siliyorum
okudukça ağlıyor küfürler ediyorum
senden nefret ediyorum
göğsüme attığım derin yara sızlıyor
seni her düşündüğümde tuz basıyorum
senden nefret ediyorum
şu kadarlık ömrümü mahvedebildin ya
yüreğimde açtığın gediğe koyabilecek taş arıyorum
senden nefret ediyorum
seni hatırlatan şarkılar çıkıyor radyoda
keyfimi kaçırıyor duvarları yumrukluyorum
senden nefret ediyorum
kokun sinmiş ya bıraktığın günlüğe
sayfa aralarına naftalinler koyuyorum deliriyorum
senden nefret ediyorum
basit bir şeyken efsaneleştirdiklerimi
sana farklı anlamlar yüklediğimi kendime yediremiyorum
senden nefret ediyorum
boyun posun aklıma geliyor
oturup saatlerce gülüyorum kahretsin diyorum gülüyorum
senden nefret ediyorum
ağzının kokusu darlandırıyordu her sohbetinde
çiğnediğin sakızlar fayda vermiyor kusuyorum
senden nefret ediyorum
kısacık yaşamımdan yıllarımı çaldın
keşke olmasaydın diyorum dövünüyorum
senden nefret ediyorum
beni sahte heyecanına alıştırdın
yeni heyecanlar heyecan vermiyor zevk alamıyorum
senden nefret ediyorum
ve tekrar nefret ediyorum
nefret duygumu kabarttığın için nefret ediyorum
her nefret ediyorum dediğimde
nefret etmeye çalışıyorum
ama senden nefret edemiyorum ki
defalarca nefret ediyorum diyorum
bir minik gülümseyişini düşünüp gülümsüyorum
kendimden nefret ediyorum
çünkü senden nefret edemiyorum

abi okumak bayıyor şiir terkim ben, derdi tasası olan yokmu lan
paylaşın bir şeyler de dinleyelim

Kibrin lekelerini şarap gönülden siler;
Neşesinden çözülür en çözülmez düğümler.
Önünde on bin kere secde ederdi Adem'in
Şeytan bir iki yudum şarap içseydi eğer.

ö.hayyam

elmanın suçu aldı romandan;
"belki de gerçekten, elmayı kopartmak, bir suc değil, bir yoldur sadece.. başka yere çıkan bir yol. hem illa bir suçlu gerekiyorsa, elmaya bakmayı öneririm. neden orada duruyordu ki? öyle pırıl pırıl ve biricik!.."

beni güzel hatırla, bunlar son satırlar…
farzet ki bir rüzgardım, esip geçtim hayatından…
yada bir yağmur, sel oldum sokağında…
sonra toprak çekti suyu, kaybolup gittim…
belki de bir rüyaydım senin için uyandın ve ben bittim…

her şey sen olsun dünyada
ve olmasın sen olmayan dünya da

iskender pala kitab-ı aşk