-
251.
0Rezervasyon
-
252.
0Rezerve
-
253.
+1Panpa ilk sayfadan içimi dağladın panpam :(
-
254.
+3. Kulaklığım bozuldu aq gidip, ilk kez 20 lira üstü fiyata kulaklık aldım. ilk kez sennheiser markasını duydum. 300 liraya; bir tane kulak içi kulaklık beğendim, aldım. Ulan yeni kulaklık alınca çok mutlu oluyorum. Hele pahalı bir şey alınca çok daha mutlu oldum.
Eve giderken sesi fulledim erikli sokaklarından benim eve doğru çıkıyorum. Ara sokakta; çat diye önüme bir dallama, arabayla çıktı. Ben de duymadım, anca gördüm. Arabayla dokundu bana ama fazla acımıyor yani. Morarır geçer belli.
Eleman, kornaya bastım felan, dedi. Özür dileştik. Sonra gitti adam. Ben de eve girer girmez kulakligin sağ tarafını kestim. O gün bu gündür kullanmıyorum.
O gün kızın ahını aldığımı düşünerek, özür dilemeye gitmek istedim. Atladım taksiye, hemen. Önceki oturduğumuz yere yakın bir yerde; bu sefer öncekinden daha kötü bir halde, oturuyordu. Birayı bacağının arasına felan almıştı.
Arkasından sigara içerek yaklaştım. Hissetti diyeceğim ama sigara kokusundan da farketmiş olabilir. 1 ila 3 paket arası sigara tüketiyordum çünkü.
Sevdiğiniz şeyler mi size zarar verir? Yoksa zaten zarar veren şeyleri mi seviyoruz? -
255.
0Rezzzzzzz
-
256.
+3Fakirken elde etmek istediğim tek şey para iken; şuan sahip olduğum para, benim mutlu olmamı sağlamıyor. Bunun tek sebebi; beynimizin kötü olayları unutmasıdır.
Eğer aptal bir insansanız, bu durum sizin için iyi bir şeydir. Çünkü geçmişinizde yaşananlar nedeniyle acı çekebilirsiniz. Beyniniz bunu engeller.
Ancak yeterince zeki iseniz geçmişin ne kadar önemsiz, geçmişte çıkardığınız sonuçların ise ne kadar değerli olduğunu bilirsiniz. Bundandır ki günlük tutmalı, bundandır ki tarihinizi bilmelisiniz.
Ve tüm bunları bilirken. sizin yapmanız gereken geçmişteki mutluluklarla mutlu olmak yada geçmişteki kötü olaylarla mutsuz olmak, değildir. Yapmanız gereken, derslerinize iyi çalışmanızdır. Ki bir daha tekrar ettiğinde, aynı hayatı yapmayın.
Eğer bunları okuyup geçmişteki sevgilinizi hala özlüyorsanız; aptal olduğunuzu söylemeliyim. Şuan eski sevgilinizi düşünmek yerine elinize bir kağıt kalem alın ve onunla beraberken yaptığınız hataları yazın.
Bilin ki o tekrar geri gelmeyecek. Ancak yeni biri geldiğinde; onda yaptığınız hataları yapmamalısınız. Amacınız sadece bu olmalı. -
257.
+5Yüzüme bir kere bakıp ardından önüne döndü. Yavaş bir şekilde yanına oturdum. Özür dilerim, dedim. Önemli değil, dedi. Biralardan birini bana uzattı. Midem, dedim. Gülüp pardon, dedi.
Tüm hayatlarımızı birbirimize anlattık. Ben anlatırken bayağı etkilenmiş görünüyordu. Daha fazla içmesine izin vermedim. Cidden sapıtıyordu içince.
Biraz daha durunca üşüdük. Beni evine davet etti. Kabul ettim. Geçtik. Atıştırmalık bir şeyler getirdi yedik. Sonra film izleme fikri çıktı ikimizden de. incir reçeli izlemiştik. Halil sezainin şarkı söylediği kısımda şarkıya ben de eşlik edince. Dönüp yüzüme baktı.
Sonra dudaklarıma yaklaştı. Öpüştük. O gece aramızda güzel şeyler yaşandı. Beraber uyuduk. Ancak sabah bende çok fazla pişmanlık vardı. Tabi onda da. Sevdiklerimizi aldattığımızı hissettik.
Ancak umrunda değildi. Artık geçmişten pişmanlık duymak istemiyordum. Ona da düşüncelerimden bahsedince beni haklı buldu. Sabah gidip sıcak simit ve poğaça aldım.
Çay demledim. Yedik içtik. Birkaç günüm onunla geçti.
insanlar her şeyi fiziksel olarak düşünüyor. Bence kirli olan beden değil düşüncelerdir. Zira fiziksel bir kirliliği duş alarak temizleyebilirsiniz. Peki ya zihinsel kirliliği? -
-
1.
0Düşünceler cenabet ama gusül alacak su yok pnpa😂
-
1.
-
258.
0Olur akit
-
259.
0Okiycam
-
260.
0Sabah dersim olmasina ragme en basindan sonuna okudum umarim yarim birakmazsin iyi geceler
-
-
1.
046 gündür müsait olduğum her anda yazıyorum panpam. Bırakmak yok.
-
1.
-
261.
0ZjhavavaVu
-
262.
0Reserved panpa beee
-
263.
+4Ben hayatım boyunca dikkatimi toplayamadım. Emin olun, yakınım öldüğünde bile bu halı niye böyle diye düşünmüşümdür. Bu yazıyı yazarken sigaradaki çizgi sayısını sayıyorum mesela.
Bu bana. en çok bir insanla konuşurken oluyor. O kişinin, gerçekten komik bir olayda gülüşünü adeta kaydediyorum. Sonrasında ise sahte olan tüm gülüşlerini bir reflex misali algılıyorum(Herkes yapıyor sanırım ancak düzeylerinin bulunduğunu düşünmekteyim).
Tabi bir çok yalanı da... insanlar yalan söylerken genel konuşmasında yaptıkları hataları yapmamaya başlar. Çünkü tüm hareketlerine dikkat ediyorlardır.
Birkaç gün sonra öğretmen arkadaşımızın bana güzel bir yalan söylediğini öğrendim. Ben o akşam onu benim seçtiğimi, tabiri caizse onu oltaladığımı sandım. Meğersem oltaya gelen ben mişim. Manita hikayesi felan palavraymış. Nu hikayeyi kullanarak bir çok çocukla çıkmış. inanmaı zor değil mi?
Ben de Bursa serüveni bitti diyerek evime döndüm. Gerçek evime.
Tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkanı. Ne ilginç bir atasözü. Bize eninde sonunda sonumuzun başlangıcımız olduğunu mu söylüyor acaba? -
264.
+4Neşet ertaş- Maphusanelere güneş doğmuyor
(Behzat ç den de hatırlarsınız)
https://youtu.be/7UhH6gJ7Nps
Ankaraya döndüğümde ve pek önemli olmayan kısımları atladığımda, bu beni O' nunla tekrar barıştığım zaman dilimine taşıdı.
En azından ben, o zamanlarda yaşandığını hatırlıyorum. O günlerde aklımdaki tüm düşünceler; neden geri döndüğünü anlamak üzerineydi.
Bir kafede buluştuk. Çok güzel, küçük, tatlı ve sakin bir kafe. Oturduk. Çok yoğun duygular yaşadım o anlar inanamazsınız. Kısa bir süre sonrasında eve geri dönmek istedi. Kabul ettim. Metroda yere oturduk. Omzumda uyudu. Heralde hayatımın en iyi anlarından biridir.
Sonrasında metrodan indik. Artık, ben ona dokunduğumda bile onu aldattığımı düşünüyordum. Metrodan indiğimizde biraz daha yakınlaştık. Öpüşme mesafesine geldiğimizde, ben onu öpmek istemedim. O ise aksini istedi.
Onun istediği oldu. Öpüştük. inanın en aptalca ancak en güzel öpüşmemdi. Duygu yüklüydü. En azından benim açımdan. Aklımdan düşünceler ilk kez tamamen silinmişti.
Ona son dokunuşum olduğunu eve gidince öğrendim. Eski konular açıldı ve çok güzel bir kavga ile birbirimizi uzaklaştırdık.
Bir şey az olduğu için bizi mutlu eder. Eğer biz onunla beraber olsaydık. Emin olun ben o anı aklıma kazımayacaktım.
Annenizin en az yaptığı yemeklerden hiri sizin en sevdiğiniz yemektir. Sebebi ise az olması.
Azla yetinmeyen çoğu bulamaz atasözü bir aptal avunmasıdır. Azla yetinseydiniz zaten o az olmazdı ki.
Yoksa olur muydu? -
-
1.
0Devam panpaa
-
1.
-
265.
0Rezervesyon panpa devam sariyo hala okuyorum devam et
-
266.
+3Hayalleriniz gözlerinizi kapattığınızda gördükleriniz midir? Yoksa gözlerinizi açtığınızda görmek istedikleriniz mi?
Onunla güzel bir ayrılık konuşması yaptıktan sonra; o gözlere son kez baktığım düşüncesi beni deliye çevirdi. Önce; elimi, parçalayana kadar duvara vurdum. Ardından içmek istedim. Ama midem izin vermedi.
Sonra dağıtmak istedim. Doğan abimin yanına gittim. Bmwsini istedim. Lafımı iki etmedi verdi. Ehliyetsiz biraz hız yaptıktan sonra kendime eğlence bulmaya karar verdim.
Gittim bir kareoke bara, para savurdum. Neye diye sorarsan ben de bilmiyorum. Ama harcadım parayı yani. Yemek de yemedim fazla. Ardından Doğan abim de benimle gelmek istedi.
Gittim onu aldım arabayla sonrasında kareoke bara geri döndük. Saat 1 civarı gece. Doğan abim bir şarkı söyledi. Sesi fenadır. Facebook fenomenlerinden sayılacak adamlardan. Adam adam *.
Dağıttım kafayı biraz ama sinirimi atamıyorum. Dedim napayım bişeylere zarar veriyim. Bastım köye.
Ankara bizim köy arası 2.5 saat. Ben 1 saat 20 dkda gittim siz düşünün. Gittim bizim köy evindeki tüfeği aldım. Bir tane de köyde kalan bir abimden tüfek aldık. Onu da Doğan abime. Çıktık ava.
Açtım arabanın farını tavşan arıyoruz. Mallar araba farını görünce züt gibi kalıyorlar *. 3 tane tavşan vurduk. 10 15 mermi de domuzlara salladık. Benim sinirim geçti.
Sonra çıktık bizim dağdaki minik kulubeye yüzdük birini , pişirdik yedik. Diğerlerini de köy evinin buzluğuna attık.
Tavşan ışığı görünce büyülenir mi? Yoksa korkar mı? Ya da sadece doğası mı böyle? Tavşan olmadan bilebilir miyiz? -
267.
0eezerve
-
268.
0Regeregzed
-
269.
+3Köyde fazla kalamadım. Ben hayata küsmeye çalışırken herkes beni öylece izliyor sanmayın. Telefon susmuyordu dıbına koyuyum. Yakın bir kardeşim olan berkayın; mesajlarından birinde kardeşim musaitsen bir konuşalım yazısını görünce bir duraksadım. iyi çocuktur. Gereksiz yere gibsen rahatsız etmez.
Aradım geri, birkaç kere çaldı. Açtı. Kardeşim, nasılsım dememle; aga babam hastanedeydi biliyorsun dedi. Ama benim haberim yoktu. Bilmiyorum aga dedim. Vefat etti dedi. Nerdesin olum sen dedim. Bizim 2. Evdeyim dedi. Kırşehirdeyim basıp geliyorum dedim. Kapattım.
Yanına gittiğimde Berkayı ilk kez böyle üzgün gördüm. Normalde kendisi koy züte rahman takılır. O an anladım ki hayat siz üzülmedikçe size daha sert vuruyor. Babası, alkol kaynaklı kalp krizinden gitmiş. Çok içerdi vesselam. Bira şişelerini 25 kuruşa satar harçlığımızı çıkarırdık eskiden.
Berkayı teselli ederken acımın hiç olduğunu hissettim.
Abi herifi hiç sevmiyorum demiştim ya sana. Evet aga? Onu diyen ağzımı gibeyim çok özlüyorum lan. Her söylediğim kelime aklımda. (birebir onun sözü)
Ölenin ardından üzülmek onu düşündüğümüz için mi? Yoksa burda da bencillik yapıp kendimizi mi düşünüyoruz? -
270.
0rezerved
başlık yok! burası bom boş!