Rezler alindi stoklanlansin 12-1 gibi toplu okuyacam. Zaten hizli yaziyosun adamsin

Bana bir miktar para lazım" dedim. Hay hay ne kadar dedi. Ne kadar desem az olacağından bir miktar belirtmedim.

Dişleri biraz sararmıştı. Bu kadın tam anlamı ile zütü başı dağıtmış vaziyette bence. Şu zenginleri anlayamıyorum. Bu kadın yarın ölünce mirasının hepsi löseve kalacak. O yüzden neden öldürmüyorsun, karı pazarlamış adamsın diye düşünmenin lüzumu yok. Hem bu sahte hayat bana göre değil. Krem brüle güzel elbette ama künefe çok daha iyi bence. Ha? Ne dersiniz?

Seri akıt gelsin

Toplantı yaptık. Küçük bi toplantı. Yani önemi yok. Para ne kadar istiyorsun" dedi yani yineledi. Ulan karı o kadar paran var, ver işte bir kaç bin lira demek isterdim.

Tamam sabah'a paran hazır dedi ve odasına inzivaya çekildi. Ben tekrar bilgisayarın başına oturdum. Tamam odamı tarif etmek istemiyorum. Birkaç şey söylemem lazım. Duvarda iron maden posteri var ve odamda perde yok.

Birkaç kitap karıştırdım ve bir site buldum. O sıralar deepweb çok ünlüydü ve pek de bir nanesi yoktu açıkçası. Sonra biraz kurcalarken, öyle kat falan bilmem ha, bir site buldum. Bu entrynin gecikme sebebi biraz da o sitenin adını hatırlamak istememdi. Her neyse. Siteyi keşfettim. Gulyabanisinden, hortlağına ve zombisine kadar envai çeşit yaratık kılığına girmiş insanlar birbirlerini gibiyorlar.

Siteye kayıt oldum fakat benden vampir gibi bir fotoğraf atmamı istedi modaretör. Ulan gece gece nereden bulayım onun kostümünü. Aklıma Derya annenin gecelik kıyafeti geldi. Onu alırdım tamam. Sonra dişlerimin sivri olması gerekiyor, orası da tamam. Son olarak küçük bir makyaj. Önce banyoya gittim. Makyajı yaptım. Kaşları uzattım, gözlerin altına bir şeyler sürdüm, hafif bi ruj falan derken zütüme benzedim. Neyse dişleri de kağıttan yaptım. Son olarak Derya annenin geceliklerinden bir pelerin yapmam gerekiyordu.

Açtım kapıyı hafiften. Biraz gıcırdadı. Sonra içeri girdim. Geceliklerin olduğu dolaba yöneldim. O sırada Derya anne uyandı ve çığlık atmaya başladı. Ulan dur benim amk" dedim. Bağırmaya devam etti. inanın ben bile ben olduğuma inanmamıştım. Filmlerdeki gibi olsun diye ben de bağırdım. Sonra istemsizce kendimden korktum.

Perdesiz ev annene benzer.

Bağırıştıktan sonra eeh yeter sus ben odama gidiyorum" dedim. Karı zaten zilletleşmiş iyice. Senin ağzına ne oldu diye sormak geçti içimden ama sormadan odama geçtim. Bilgisayara yükledim fotoğrafları. Kendimden korkmuştum gerçekten. Bir an önce bitsin istedim. insan yalnızken böyle şeyler yapabiliyor bazen.

Siteye kayıt oldum ve izmirli lolitalara baktım. Çünkü karslı lolitaların bu siteden haberleri yoktur diye düşündüm.

Bu arada twitter'da o kadar şişirilmiş balon fenomen var ki çıldıracak oluyorum. zütveren yazmış kedim var yhaa o işte kedi, yağmur ve kahve" oooyesss falan. Bi de kitap çıkartmış. Konusu ne? Kezo dili ve edebiyatı. işte bunlara prim vermeyin amk. Filt oluyorum yeminle.

Neyse siteden takipleşme mesaj ve içerik gönderme gibi ikonlar var. Ben de iki tane kadına, aya bakıp kurt adam olmuş olanlara mesaj attım. Sorum çok netti. Sevişelim mi? Bunu istemsiz yaptım çünkü mastürbasyon yapıp olası bir ingiltere çıkartmasının önüne geçmek istemiyordum.

Cevap vermediler. Neden acaba? Hem bu kadınları anlamak zor. Net olmamızı isterler, hem de kompleks olmamızı isterler. Gerçi benim ingiliz dükü öyle değildi. Onun her şeyden önce kocaman bir poposu vardı ve koca popolu kadınlar genellikle böyle şeylere kafa yormazlar.

Sabaha kadar sitede takıldım ve paristen 7, hong hong'dan 2, rio'dan 1 kadın ile konuştum. Kaç tane türk var diye merak ediyorsunuz. Cevabı kendinizi de biliyorsunuz.

Sabah ettikten sonra Derya Anne uyandı. Güzel bir gece geçirdim evet. Makyajımı silmeden kahvaltıya oturmak istemiştim ama bu sefer para vermemesinden korktum. Dün gelen adama çok para verdiğini ve o yüzden bu aylık sadece 5 bin lirası kaldığını söyledi. Oo süper dedim ve aldım parayı. Hazırlanıp çıkarken giselle'e mesaj attım. "Sahilde buluşalım" dedim.

Aklımda bir plan vardı. Parayı almamdan da anlamışsınızdır. Yoo dostum aklınıza ilk gelen giselle'i becermek ama o değil. Ben kıbrısa davet edilip biraz da orada heyecan aramanın peşindeydim. Belki de ingiltereye taşınır oranın vatandaşı olurdum. Bu adi çıkar dolu düşünceleri bir kenara bırakıp giselle ile buluştum. Akşama kadar gezdik ve ülke sorunlarından bahsettik. Siyasi kaçacağından dolayı buraya yazmıyorum ama onların ülkelerinin azınlık haklarını korumak yerine terörist haklarını korumayı tercih ettiğinden bahsettim. Hep de bu konuda bilgilerinin olmadıklarını söylerler. Aslında o da bir kaç şey söyledi. Bakış açısı evrensel değil tamamen ingiltere yaşasın ulan" der gibiydi.

Akşama kadar ona ülkede nelerin güzel nelerin kötü olduğunu, çıkar ilişkilerini ve okan'ı anlattım. Okanı herkes gibi çok sevdi. Son anlattıklarıma inanmadı ve benim adi bir yalancı olduğumu söyledi. Hayır, haklıydım. O parayı gözlerimin önünde eritti. Kumar oynadı. Şerefsizdi. Biliyorum.

Ankarayı ve çevremi görmek istediğini söyledi. Çok ısrar ediyordu ve bu avrupalı ısrar edince kalkıp bir an önce ankaraya gidesiniz geliyordu. Bacakları da güzeldi ve o gün tırnaklarında kırmızı ojeler vardı. Giydiği deri ceket vücut hatlarını aşırı belli ediyordu. Kot pantolon ve deri ceket kombinli birisinin yanında 4 gündür aynı şeyleri giyen bir dallama. Aklınıza çok romantik şeyler canlandı eminim ama her neyse unutun gitsin.

Akşam bir pub'da oturduk be bol bol vodka şarap içtik. Gerçekten sarhoş olacak bir geceydi. Sonra yanımıza 15-16 yaşlarında birisi geldi. Birlikte takılıp takılamayacağımızı sordu. +18 mekan değil mi burası?" diye sordum. "yaş sence akılda mı boyda mı?" dedi. "what did he say" dedi giselle. "Never mind." dedim. "Oo yenge japon mu?" dedi. "Ulan japon olsa gözleri çekik olur" dedim. "Belki kırmadır" dedi. Kahkaha attım "Tamam gel yanımıza otur" dedim. Giselle olayın farkında değildi ve ona sıradan birisi olduğunu ve birazdan kalkacağını söyledim. Garson geldi. Bir isteğiniz var mı diye sordu. Biz ikimiz şarap istedik. Tam garson döneceği sırada, "ben de bi johny walker alayım, red label special" olsun dedi Fırat. Garson 18den küçüklere alkol satışı yok" dedi. O zaman vişne suyu alayım, bir de bardak" dedi.

"huur çocukları, ben istersem alırım ama.. Ee yenge sen anlat bakalım. Ne var ne yok" dedi.
"Ahaha oğlum şaka mısın sen?" dedim.
"Şaka değilim. Hem sen bu kızı gibiyor musun şimdi?" dedi.

"Kendi yaşıtlarınla takılsana oğlum, ne işin var burada" dedim
"Kendi yaşıtın demek anlatım bozukluğuna yol açar. Ya kendi yaşındakiler diyeceksin ya da yaşıtın diyeceksin. Bu ingilizi bu bozuk türkçenle tav etmedin herhalde" dedi
"Sen çok bilmişliğine devam edersen pataklarım seni" dedim
"tamam ya tamam KENDi YAŞITIMDAKiLER justin biber dinliyorlar ağbi" dedi.
"Sen ne dinliyorsun?" dedim.
"Queen, pink floyd falan" dedi.

"Ağbi şimdi sen çok içmişsiz zaten, bu vişne suyunu sen iç, şarabı ben içiyim" dedi
çocuk ben etkisi altına almıştım ve sevmiştim. Tamam lan al" dedim ve verdim.
Bu arada giselle bizi dikkatle izliyor ve anlamaya çalışıyordu. Ona her şeyi gece anlatacağımı söyledim.

"Ağbi iyi hoş de bu kızın memeleri biraz küçük değil mi?" dedi.
"Ne alakası var lan" dedim
"Ağbi böyle avucunu doldurması lazım bence" dedi
"Sen nereden biliyorsun" dedim
"Annemin sütyenlerinden az çok tahmin ediyorum ağbi" dedi.

Giselle ile puba en yakın otele gittik. Aslında kendimi daha fazla saklamak istiyordum ama kaybedecek bir şeyimin olmadığını düşündüm. Uzun süre sonra sevişecektim. Soyunmaya başladık. Sevişmeye başladık ve o da nesi 1 dakika sürdü. Bunu kendime yediremedim. Ne oldu" dedi. Bitti" dedim. Olm o nasıl bir duygu biliyor musunuz? ikincisi için beklemeye başlarken yanıma geldi ve gülümsedi. "Bu çok romantikti" dedi. inanabiliyor musunuz? Kız erken geldiğimi ona beslediğim şehvetin büyüklüğünden zannetti ve bunu romantik buldu. Benim o an orada nikah kıyasım gelmişti.

bro hikayenin sonunda şuan ki drumdan da bahset

Dedim bu adam hizli yaziyor birikmistir baya ama yavaslamissin hayirdir

birader sanırsın hikayeyi 2 farklı kişi yazıyo amk.

Ertesi sabah giselle gideceğini söyledi. Ama beni davet etmemişti. Bir gecelik kalmıştım istanbulda. Bir gecelik derken.. Tek gecelik ilişkilerde kullanılan fahişeler gibi yani. Bilmiyorum. 1 dakikada boşalan birisi ne kadar fahişe olabilirse ben de o kadar fahişeydim. Lanet olsun, otelin perdelerini getirin bana.

Rezervasyon