1. 126.
    +2
    #121

    uzun bir süre böyle geçti. denizle resmen evli gibiydik, aynı evde yaşıyorduk, mutluyduk. ertelediğimiz ve kaçırdığımız her şeyi yaşıyorduk. ben hala her gün düzenli fizik tedaviye gidiyordum. deniz sabahları önce beni fiziğe bırakıyordu sonra okula gidiyordu. ben fizikten okula gidiyordum sonra akşam alıyordu beni eve gidiyorduk. bazen ben ona yemek yapıyordum bazen o bana bazen dışarıdan söylüyorduk. arada tartıştığımız oluyordu ama gitme, terk etme kelimesi lügatımızdan çıkmıştı. ne kadar kızgın olursak olalım yatağa küs girmiyorduk, geceleri sarılarak uyuyorduk. aralık'a doğru deniz'in doğum günü yaklaştıkça ne yapacağımı düşündüm durdum sonra uzun süredir aklımda olan bir şeyi yapmaya karar verdim. bu arada bende yavaş yavaş yürümeye ve araba kullanmaya başlamıştım, fizik devam ediyordu basketbol bitmiş gibiydi ama denizin varlığı yeterdi. bir hafta önceden deniz'e süprizimle ilgili tüm hazırlıkları tamamladım ve doğum günün gelmesini bekledim. önce sabah güzel bir kahvaltı ve tek gülle uyandırdım onu, sonra okula bıraktım. okulda her yere onun için notlar ve küçük hediyeler bıraktım. bazıları kutlayamadığım önceki yıl dönümleri ve doğum günleri içindi notlarda bunu da belirttim. akşam üstü okul çıkışı bir değişiklik yaptım ve onu yolun karşısında beklediğimi söyledim, süpriz için gerekliydi. okuldan çıktığında denizin surat ifadesi her şeyi anlamaya yeterdi. reklam panosunu kiralamıştım;

    nişanlan benimle deniz yazıyordu panoda, o okurken arkadan yaklaştım, sarıldım yüzüğü uzattım ona döndü bana öptü evet dedi ağlayarak. sonra yemeğe gittik beraber, çok güzel bir akşam onun kollarında sonlandı, özlediğim kadın tamamiyle benimdi yine... ondan sonraki 2 hafta çok güzel geçti yine, haftaiçleri okul, düzenli fizik falan derken aralık sonuna yaklaştık ve her şey deniz'in eski sevgilisi mert'in isviçre'den gelmesiyle değişti..
    ···
  2. 127.
    +2
    sorusu olan yoksa kaçıyorum panpalarım.
    ···
  3. 128.
    +2
    @cgty panpam, elimden geldikçe girecem sözlüğe *
    @lawyergirl önemli değil panpam canın sağolsun söyle bakalım tahminleri gidemedim bak senin teorileri duymadan.
    ···
  4. 129.
    +2
    @35, sağolasın kardeşim. *
    ···
  5. 130.
    +2
    @kuru 6 pilav, panpam biliyorum baştan beri bizimlesin. tatilden döneyim o arada giremesem bile yazarım zaten mutlaka muhtemelen eylül sonu en geç bitmiş olur ama o kadar bile kalmaz kardeşim.
    caps konusunda bunu soranlar oldu daha öncede, her ne kadar siz burada seviyeyi yüksek tutsanızda incideyiz beyler denizin capsini paylaşmam ama bi ara kendi capsimi veririm aklıma eserse.
    ···
  6. 131.
    +2
    @poseidon, 8.30'da evden çıkıcam panpa ama uyku yalan oldu :d
    ···
  7. 132.
    +2
    @ilk yardim bandi yok panpa arabayla gitsem bu saate kadar uyanık durmazdım zaten merak etme ama evet haklısın kardeşim o kısmı sizin için tekrar yazıcam tatilde uzun uzun heyecanlı heyecanlı *
    @35, sana da kardeşim sende dikkat et.
    @fda, yoktun be panpa özlettin kendini. eyvallah sağolasın kardeşim.
    ···
  8. 133.
    +1 -1
    beyler, tamam mı devam mı?
    ···
  9. 134.
    +2
    bu arada uzun süredir cevap veremediğim panpalarım var kusura bakmasınlar şimdi fark ettim başlıyorum.

    @a35, kardeşim benim eyvallah. beklettim ama geldim.
    @otomativsektoru nasılsın kardeşim?
    @darksavasci5353 hep öyle olmuyor be kardeşim ama çoğunlukla öyle evet o yüzden verdim şukunu.
    @15225215, panpa çok özür dilerim elimde olmayan sebepler amk.
    @yarantula21, hoş buldum kardeşim sende hoş geldin özlettin yorumlarını. *
    @yirtici hamsi, sağol kardeşim benim.
    @missr, hoş geldin sende hikayemize ve sohbetimize.
    @greyowl, panpam benim hoş geldin soruna cevap verdim hikaye içerisinde.
    @delibelge panpa azmine hayran kaldım hoş geldin öncelikle. yorumun için çok teşekkür ederim, önerilerin içinde. uyuşturucu konusu ne yazık ki gerçek ama dediğin gibi anlatımdan dolayı olabilir.
    @kaijean özletme kendini panpa daha sık gel.

    bütün panpalarım, hepiniz ayrı ayrı iyisinizdir umarım. hepinize beklediğiniz, anlayış gösterdiğiniz ve iyi dilekleriniz için teşekkür ederim. iyi ki varsınız amk, en büyük moral siz oldunuz bana.
    ···
  10. 135.
    +1
    Güzel.
    ···
  11. 136.
    +1
    #7

    kusura bakma tam bi öküz gibi davrandım sana o gün arada gelirler bana böyle sonra da telefonu kapattım açmadım çok özür dilerim. eğer hala iddianın sonucunu söylemek istersen ve hala hak ettiğim bi ödül varsa duymaktan mutluluk duyarım. bu arada nasılsın *

    bunu yazdım gönderdim amk o zamanın mesaj işine göre uzundu lan telefon denilen şey yeni icat olmuştu türkiyede düşünün yani. neyse tabi saat akşam altı falandı kızın cevap atması ve beni giblemesi iki saat sürdü ama şimdi dile kolay iki saat demek o halde beklemek ızdırap doluydu. mesaj sesini duyduğumda mutluluktan ağlayabilirdim.

    aslında kızgınım sana biraz baya kaba davrandın bana ama öküz olduğunu kabul etmiş olman benim için şimdilik yeterli. iddia sonucu şu madem o gece sen beni sarhoş ettin ve o halimle dalga geçtin şimdi sıra bende ben seni içmeye zütürüyorum ve hesaplar benden ödül kısmıda bu tabi uygunsa. dedi

    hadi bakalım o zaman siz nasıl isterseniz hanımefendi ama ben yarın sabah antreman kampına gidiyorum dönünce mi yapsak dedim.

    bu gece dolusun o zaman? dedi.

    oha lan kız resmen bu gece içmeye gidelim görüşelim diyodu allahtan başka bi şey isteseymişim olcakmış o kadar mutluydum.

    konu alkol olunca hele ki hesabı bir kız ödüyorsa hep müsaitim neredesin geleyim yanına dedim.

    okuldan çıkmak üzereyim, o gece gittiğimiz yerde* buluşalım mı? dedi.

    tamamdır, arabasız geliyorum ona göre beni taşımak zorundasın * dedim ve hazırlanıp dediği yere gittim. içeri girdiğimde gelmiş bir masada beni bekliyordu. onu görür görmez üç gündür bir kere bile gülmeyen suratımda güller açtı şerefsizim bayram çocuğu gibi mutluydum. o da beni görünce gülümsedi, gittim yanına sarıldık oturdum. bir iki hoş beşten sonra ne içersin diye sordu, bilmem sen ne içmek istersin dedim rakı içelim mi dedi ki bunu duyar duymaz bende bir özgüven başladı. övünmek gibi olmasın rakıyı iyi içerdim ve benimle rekabet edebilenini görmemiştim tamam olur dedim. garsonu çağırdı, bi yetmişlik yanına da meze söyledi. mezeler gelince mezeleri elleriyle tabaklara bölüştürdü, rakı servisini kendisi yaptı tabi bu arada benim gönlümünde servisini kazandı bir kez daha ve içmeye başladık. içtikçe sohbet derinleşti, sohbet derinleştikçe bardakların dibi daha hızlı görünür oldu. yetmişlik bitti bi otuzbeşlik geldi, benim kafam normaldi ama deniz yavaş yavaş kaymaya başlamıştı o yüzden servisi ben üstlendim ona az koyup otuzbeşliği ben bitirdim. şişenin dibi geldiğinde deniz yine sarhoştu ama kafası daha düzgündü en azından yine ben sarhoş oldum ama ya diyebilecek kadar mantıklı düşünebiliyordu. hesabı ben ödedim, dışarı çıkınca bırakayım seni eve dedim gerek yok dedi saat gecenin dördü olmuş nereye gidiyorsun kendin dedim ki ayakta zor duruyordu peki o zaman dedi gülümseyerek benim içimin yağları eridi aşk oldu aktı gözlerimden gözlerine ama bu onu fark etmedi. girdim koluna aldım ağırlığını nasılsa yolu biliyorum zütürdüm eve, kapıyı çaldık ev arkadaşı yokmuş kimse açmadı o da zaten kapının önünde uyuyakaldı. çantasından anahtarını aldım açtım kapıyı taşıdım yatağına kadar, mutfaktan bir büyük bardak su doldurdum iki tane asprinle baş ucuna koydum. bir de not yazdım;

    günaydın, dün gece çok eğlendim teşekkür ederim. sanırım seni tekrar taşıdığım için bana bir yemek ve yine sen sarhoş olduğun için bana bir içki masası borçlusun. üç gün sonra kamptan dönüyorum, telefonu almıyorum yanıma pestilim çıkacak yorgunluktan ağırlık olmasın asprin ve su bıraktım yarın toparlanmana yardımcı olur aslında bi kaç saat sonra uyanacaksın ama olsun. kendine dikkat et, süper kahraman şehirde değil *

    dedim ve kapıyı çekip çıktım.

    saat sabahın dört buçuğuydu ben kısmen sarhoştum kampa kaçta gidecektik bilmiyordum ve çantam hazır değildi. bir taksi çevirip evime gittim, maillerime baktım saat yedide spor salonunda toplanacağımızı öğrendim bir duş alıp çantamı hazırladım, kahvaltılık bir şeyler atıştırıp arabaya bindim ve spor salonuna gittim. saat yedide otobüs geldi binmemizle uyumam bir oldu. uyandığımda antalyadaydık, hemen otele geçtik bir duşa girdim ayılmak için akabinde bir kahve sigara küründen sonra akşam yemeği için lobide buluştuk. koç antreman progrdıbını yaptı, önümüzdeki üç gün resmen ölecektik belliydi ama bu benim açımdan iyiydi en azından denizi düşünmeye çok vaktim olmayacaktı. yemekten sonra o kadar uykusuzdum ki odaya çıkıp yattım, sabah 6da kalkıp antremana başladık. öğlene kadar hiç ara vermeden antreman yaptık, denize odaklanmadığım anlarda mükemmel oynadım, aklımda deniz varken koçtan hayatımın fırçasını yedim tonla ceza koşuları aldım. yemekten sonra bir saat mola verdik o arada düşünecek zamanım oldu ve resmen kıza aşık olduğumu fark ettim, annemleri aradım abimle konuştum durumu anlattım. moladan sonra antremanda resmen ölü gibiydim, aklımda bir sürü sordu vardı amk ve oyuna kendimi veremiyordum. koçta bunu fark etti antremandan sonra beni yanına çağırdı neyin var diye sordu. oturdum ona durumu anlattım nasılsa babam gibiydi amk hem belki tavsiye verirdi çünkü o da zamanında benim gibiymiş anlatmıştı bana daha önce.
    bak evlat dedi bana, 22 yaşındasın ben seni 5 yaşından beri tanıyorum neler yaşadın tek tek her şeyi biliyorum elimde büyüdün. eceyle olan ilişkini de* biliyorum ama seni daha önce hiç böyle görmedim. bu kızda farklı bir şeyler var çünkü basketbolunu bile etkilemiş baksana üç haftada. kendine çeki düzen ver ve git kızla konuş baksana onunda gönlü sende dedi.
    verdiği tavsiye mantıklıydı ama aynı zamanda gerçekten de denizin benim için farklı olduğunu bir kere daha anlamamı sağladı. korktum amk, bu kadar mı bağladım lan ben buna zihnen dedim üç haftada ve düşünmem lazım diyerek akşam için izin istedim. bir gece kulübüne gittim, bol bol içtim sonra kendimi turist bir kızın odasında buldum. dedim lanet olsun madem başladık bitsin ama olmadı, aklımda deniz varken o kıza bakamadım bile, özür diledim ve otele döndüm. sabah antremanda yepyeni bir ben vardı çünkü ne yapmak istediğimi artık biliyordum. kararımı verince günler hızlıca geçti ve biz ankaraya döndük. döner dönmez ilk işim telefonu açmak oldu ve denizden gelen 6 tane mesaj vardı.
    Tümünü Göster
    ···
  12. 137.
    +1
    #8

    1. mesaj: sen tam bir süper kahramansın yalnız ya, her şey için çok teşekkür ederim dün gece bende çok eğlendim ama ayrıca gerçekten tekrar özür dilerim yine geceyi mahvettim. :(
    2. mesaj: umarım kampın çok yorucu geçmez, gelince beni kurtaracak birine ihtiyacım var. *
    3. mesaj: kahramanı olmayınca ankara çok sıkıcı olmaya başladı. *
    4. mesaj: sana borcumu nasıl ödeyeceğimi buldum!
    5. mesaj: gelince bana haber ver lütfen.
    6. mesaj: uçarak gelsene, daha kısa sürer. *

    daha önce cidden hayatımda hiç böyle hissetmemişim amk ya. mutluluk, coşku, zafer duygusu, sevgi, şefkat içimdeki bütün iyi duygular horon tepti amk o mesajlardan sonra. resmen beni özlemişti ve gelmemi sabırsızlıkla bekliyordu, beni görmek istiyordu ve bu iş sanırım olacak gibiydi. kızı daha fazla bekletmemek adına gece iki de ona mesaj attım.

    baya geç bir saat ama mutlaka gelince haber ver demişsin emre itaatsizlik olmaz haliyle bende mesaj attım sana girer girmez eve * umarım kurtarılmayı gerektirecek bir durum olmamıştır ve tekrar söylüyorum sorun değildi benim için, biraz fazla kilom vardı onu erittim hem o kasları boşuna mı yaptım ben. kampın yorgunluğunu atmak için baya bir uyumam gerek, uyanınca mesaj atarım sana tekrar böylece ödülümü öğrenirim. tekrar. dedim ve yattım. uyandığımda saat akşam dokuza geliyordu. öküzler gibi uyumuştum çok afedersiniz. hemen annemleri aradım, iyi olduğumu söyledim. sonrasında telefona baktım, denizden 2 tane mesaj vardı.

    ilk mesajda hoş geldin * )
    ikinci mesajda hala uyanmadın mı yahu diyordu.

    hemen kıza anca uyanabildiğimde dair bir mesaj attım ardından bir kaç hoş beşten hal hatır sormadan sonra ödülümü sormak aklıma geldi.

    sonunda hatırlayabildin diyen hafif sitem kokan bir mesajdan sonra bir iki defa yalvarmamın ardından bu sefer yemeğe zütürmek yerine bana evde yemek yapacağını söyledi. bende kabul ettim, en yakın uygun zaman olan bir sonraki gece için sözleştik ve ben tekrar yattım. sabah kalktım, cumartesiydi. haftasonu keyfi yaparak kahvaltıyı uzattım bol bol kahve sigara içtim akşam için panikledim sonra mutlu oldum sonra yine panikledim ve saat beşe kadar oyalandım. kendisine ve evine küçük birer hediye - ev için bir şişe kaliteli şarap, kendisi içinse ufak bir acil sarhoşluk kiti hazırladım* - alarak saat yedide evinin önüne geldiğimi belirten bir mesaj yazdım. kapıyı açtı ve kocaman sarıldı bana. ayaklarım yerden kesildi amk bu kadar mı özlenir bir insan. elimdekileri aldı, şarabı dolaba koydu akşam içmek için sarhoş kitine çok güldü önce sonra tekrar o gece için özür diledi bende susturdum. ev arkadaşı yoktu ve mutfaktan mükemmel kokular geliyordu. binlik olsun diye yemeği ev arkadaşının yaptığını ümit ettiğimi söyledim hayır gayet ben yaptım diye cevabı yapıştırdı suratıma bense ona en yakın hastane neresi diye sordum ve kısa atışmamız ikimizinde gülmesiyle sona erdi.
    Tümünü Göster
    ···
  13. 138.
    +1
    devam panpa..! ayrıca şukular benden bilesin..
    ···
  14. 139.
    +1
    devam panpa..!
    ···
  15. 140.
    -1
    seri ol panpa diycem ama ona bile yüzüm yok. her güm 1 paragrafla bir yere varamayız maalesef
    ···
  16. 141.
    +1
    @tuvalet panpam, dur daha neler neler oldu amk. hayatımı çürüttü bu kız aynı zamanda da hayatımı hayat yaptı.. *
    ···
  17. 142.
    +1
    vay be panpa. heyecan ve merak içerisinde dinliyorum haberin olsun. çok ciddiyim.
    ···
  18. 143.
    +1
    #20

    o gece nasıl geçti, neler oldu hala hatırlamıyorum, açıkçası o hafta nasıl geçti hiç hatırlamıyorum. bildiğim tek şey, deniz kendisine bütün ulaşma çabalarımı hiçe sayarak beni tekrar tekrar öldürüyordu. evden çıktığım tek an, sigara veya alkol almaya gittiğim anlardı. kaan her gün ağzıma sıçıyordu, bir kız için değer mi ne hale geldin diye beni kendime getirmeye çalışıyordu ama içimden gelmiyordu amk. içim yoktu ki benim deniz olmadan, o kadar canım yanıyordu. rüyamda onu gördüğüm için uyumaya korkar olmuştum, ayık olduğum her an onu düşünmekten ayık gezemez olmuştum. bir hafta sonra kendime ilk defa aynada baktığımda saç sakala karışmış, gözlerin altı mosmor sokakta görsem yanından geçmeye üç buçuk atacağım bir tipe dönmüştüm ama umrumda değildi. bir kaç kere koç aramıştı hiç birine ben çıkmamıştım kaan olanı anlatmıştı koçta bana izin vermişti kafamı toplayana kadar. muhtemelen bütün derslerimden kalmıştım, sınavlar iyi gelse bile devamsızlık had safhadaydı. umrumda değildi hiç biri, kendi denizsiz dünyamda alkol ve sigarayla mutluydum. bir haftanın sonunda zaten denize ulaşma çabalarımı da bırakmıştım, istemiyordu beni belliydi ve yapabileceğim hiçbir şey yoktu. yine böyle karanlığın dibine vurduğum gecelerden biriydi, kaan evde değildi ve ben ağlamaktan bıkmıştım. balkona çıktım, lapa lapa kar yağıyordu ankarada, deniz yoktu yanımda, olsaydı neler olabileceğini hayal ederek bir haftadır ilk defa gülmüştüm. sonra o gülücüklerden biri boğazımda düğümlendi, acı gerçek suratıma vurdu. deniz artık olmayacaktı, onun elini tutamayacaktım, onun o gülümsemesi içimi ısıtmayacaktı, öpemeyecektim sarılamayacaktım.. içeri girdim, evde bulduğum ne kadar alkol varsa içmeye başladım uykuysa yavaş yavaş göz kapaklarıma çökmeye başlamıştı ama direniyordum. içebildiğim kadar içip şuursuz olarak sızacaktım çünkü denizi rüyamda görmek istemiyordum. istediğimi başarmıştım, içebileceğim kadar içmiştim ve bunun mutluluğuyla olduğum yerde sızmıştım.
    ···
  19. 144.
    +1
    okuyan panpalarım, şimdi çıkmam lazım ama gece gelir tekrar yazarım. kendinize iyi bakın.
    ···
  20. 145.
    +1
    yaş 35 panpam, 21 yaşındaydım denizle tanıştığımda dile kolay 14 sene.
    ···