-
76.
+2#64
utku diyor bir ses, önce rüyadayım zannediyorum ama sonra bir şeyler kıpırdıyor elimin içinde birden uyanıyorum. deniz uyanmış, konuşmaya çalışıyor. kendi tecrübelerimden bildiğim için hemen onu susturup bir bardak su veriyorum, canımın içi doğrulup bir bardak su içerken bile acı çekiyor, benim ciğerim parçalanıyor. suyunu içtikten sonra bir süre uzanıyor, suratından acı çektiği belli bende bu süreçte saçını okşuyorum ve ağlamamaya çalışıyorum. bu arada bir değişiklik var, deniz bana soğuk değil aksine elimi hiç bırakmayacakmış gibi tutuyor. acısı dindikten biraz sonra bana dönüyor ve özür diliyor. ne için özür dilediğini sormadan, canını yakmamaya özen göstererek denizi öpüyorum ve susturuyorum. biliyorum ki ağrısı var uyuması gerekiyor, daha sonra konuşuruz aşkım diyerek hemşireyi çağırıyorum iğne yapsın diye. o gecede öyle geçiyor, sabaha karşı şafak sökerken deniz tekrar uyanıyor, bu sefer biraz daha rahat gibi ama kıpırdadıkça canı yanıyor belli. uyanık olduğumu görünce neden uyumadın deyip bana kızıyor ama uyanık olduğum için mutlu belli çünkü konuşmak istediği bir şey var benimle, içini kemiriyor... -
77.
+2@fatmaguledorduncuaraniyor, iyi geceler kardeşim şimdiden allah kabul etsin *
- 78.
-
79.
+2#66
bir kaç gün sonra deniz hastaneden taburcu oldu, tabi denizin ailesi isviçreye geri döndüğü için annemler denizi o halde bırakmadılar ve denizin tüm ısrarlarına rağmen deniz bizim eve geldi ve ankaraya dönene kadar bizde kaldı. tabi denizin bizde kalması umduğum sonuçları bana vermedi, annem neredeyse hiç başbaşa bırakmıyordu bizi sürekli yanımızdaydı ya da gözetleme modundaydı. zaten bende denizin canını yakmak istemediğim için *kaburgası hala iyileşmemişti* asla öpüşmekten ve sarılmaktan ileri zütürmedim ilişkimizi. o noktadan sonra tatil olaysız geçti, ben araba perte çıktığı için yeni bir araba aldım, bol bol denizle vakit geçirdik arada naz ziyarete geldi. daha sonra eylül gibi ankaraya döndük, denizin ev arkadaşı daha tatilden dönmediği için ve deniz hala tam iyileşmediği için ben bir süre denizde kaldım. tam evli çiftler gibiydik, her gece denize sarılarak uyuyordum, uyandığımda gördüğüm ilk şeyin o olması beni gün boyu mutlu etmeye yetiyordu. zamanla birbirimize daha çok alıştık, hatta bir ara denizle kazanın bize iyi geldiğini düşünmeye bile başlamıştık. eylülün ortasına doğru deniz'in ev arkadaşı, ezgi eve döndü... -
80.
+2#67
ezgi dönünce bende evime gittim ama her gün mutlaka denizin yanına gidiyordum okulların açılmasına da bir hafta vardı. ben daha önce denizlere çok sık gelip gitmediğim için ezgiyle çok tanışıklığımız yoktu ama o aralar gelip gitmeler artınca hatta bazı geceler kalmalar başlayınca ezgiyle de muhabbeti kurmaya başladık. ezgi değişik bir kızdı aslında, teker teker düşününce vücut parçaları güzel değildi ama bir bütüne oturtunca çok güzel kızdı. ayrıca güzelliğinin de farkında olan, bunu kullanan biriydi. zeki kızdı ayrıca, sohbeti keyif veren tiplerdendi. bir hafta böyle gel git derken geçti okullar başladı. ben zar zor 3. sınıfa geçmiştim ama deniz maşallah neredeyse bölüm birincisi olacak kadar yüksek bir ortalama yapmıştı. okulun başlamasıyla antremanlarda başladı, dersler gittikçe yoğunlaşıyordu. böyle böyle biz kasımın sonuna geldik ve benim için yine düşünme zamanı başladı haliyle 13 aralık denizin doğum günüydü ayrıca bizimde birinci yıldönümümüzdü. yüzüğü vereceğim zaman, onun geçen seneki doğum gününde ve 6. ayımızda çıtayı baya yükselttiğim için haliyle baya bir şeyler düşünmem gerekiyordu ve zaman yine kısıtlıydı... -
81.
+2#69
sabah içeriden gelen seslere uyandım. deniz yanımda bir melek gibi usul usul uyuyordu. resmen yeryüzümdeki cennetimdi deniz benim, bunu o zaman anlamıştım ilk defa. bir süre daha kıpırdamadan hatta nefes almaya korkar biçimde denizi izledim. o kadar güzel, o kadar temizdi ki. huzurluydum amk, saate baktığımda antremana gecikmek üzere olduğumu fark edip alelacele üstümü giyindim ve mutfağa gitmek için odadan çıktım. mutfağa girince ezgiyle karşılaştık, bir iki ufak günaydın muhabbetinden sonra ben kahvemi yaptım sigaramı içtim uyandırmadan denizi öptüm ve eve geçtim. bu arada dikkatimi çeken bir şeyler olmuştu, ezgide bir tutukluk vardı ama kurcalamadım nasılsa çıkardı kokusu. üstümü başımı değiştikten sonra alelacele bastım antremana gittim. koç maçların yaklaştığını bahane ederek resmen it gibi yordu bizi. antremandan çıktığımda deniz aramıştı iki defa, onu aradım onunla konuştuktan sonra eve geçtim. duş aldıktan sonra vurdum kafayı uyumuşum saatlerce. uyandığımda telefonumda 3 cevapsı arama 2de mesaj vardı ve hepsi aynı kişidendi, tahmin edin kimdi amk... -
82.
+2@fatmaguledorduncuaraniyor panpa sozlukte sorun vardi giremedim bir turlu gonderiyorum simdi yazdikca merak etme sen kelebeğe kadar buradayim gonderecem partlari bitirmem lazim hikayeyi en yakin zamanda *
-
83.
+2#70
tahmin edenler oldu mu bilmiyorum ama çağrı ve mesajların hepsi naz'dandı. hemen aradım naz'ı telefonu açtığında hüngür hüngür ağlıyordu. pekekent efe çeşme'nin intikamı olarak naz'ın evini basmış bir güzel kızı tartakladıktan sonra söyle o utku binine gelsin görüşelim kendisiyle demiş sonra da gitmiş. naz anlattıkça kan beynime sıçradı resmen, şerefsize bak sen benim izmirde olmadığımı bildiği halde gidip kızı taciz etmiş üstüne bir de kızı dövmüş. naz'ı teselli ettikten sonra hemen denizi anlattım ve durumu anlattım. gitme demesine rağmen gitmem gerekiyordu çünkü naz'ı o halde bırakamazdım amk. o kadar emeği vardı bende, borçluydum bunu ona. denizle konuştuktan sonra durumu ev arkadaşına anlattım, okula bir iki gün gitmezsem sıkıntı olmazdı nasılsa. telefon görüşmeleri bittikten sonra ufak bir çantay 3-5 tshirt bir iki de kot attıktan sonra atladım arabaya bastım izmire gittim. gece 3 gibi izmirdeydim, o saatte eve gidemeyeceğim için direkt naz'a gittim. kapıyı çalınca önce korktu sanırım çünkü açmadı sonra telefondan arayıp kapıdakinin ben olduğunu söyleyince rahatlama sesinden bile belli oluyordu. kapıyı açtı, naz'ı ilk gördüğümde yaşadığım duyguları allah bir daha yaşatmasın bana... -
84.
+2ananiyiyolayyeye huur çocuğu mu lan herifi efe olmakla suçluyosunuz beyler, panpamız o bizim ;)
@ananiyiyolayyeye neresinden kardeşim?
@fatmaguledorduncuaraniyor cidden agir kansizdi adam, erkeğim diye de dolaniyor hala ortalikta.. -
85.
+2#73
kasıtlı olarak buluşma yerine biraz erken gittim. efeyi görebileceğim ama onun beni göremeyeceği pusu bir yere çöktüm, maksat kaç kişi geleceğinden emin olmaktı. teke tekte efeyi yığardım ama kalabalık gelirse bıçaklandığım gece gibi elim kolum bağlanırdı. bir süre sonra efeyi yalnız gelirken gördüm ama yine de bir kaç dakika beklemekte fayda vardı. biraz daha bekledikten sonra ve efenin yanına gelen giden olmayınca gittim yanına. beni görünce gerildi tabi, biraz yürümeye başladık. ne o konuşuyordu ne ben konuşuyordum... sonra bir anda durdu, bende durdum haliyle ve başladık konuşmaya.
uzak duracaksın nazdan dedi tehdit eder bir biçimde
neden diye sordum
seviyorum ulan nedeni mi var dedi diklenerek daha da
e olabilir naz benim arkadaşım dedim sakinliğimi korumaya çalışarak
arkadaş falan bilmem, girip çıkmayacaksın evine, görüşmeyeceksin onunla dedi hafiften üstüme yürüyerek.
bu tavrından sonra zaten varolan sinirim daha da ayaklandı amk, gözüm döndü resmen... efe'yi öyle bir dövdüm ki o gün, en son vurma diye ağlıyordu. bir an aklıma deniz gelmese o an onu orada öldürebilirdim o kadar diyeyim size. bir daha naz'ın yanına yaklaşırsa daha da kötüsü olacağını söyleyerek onu orada bıraktım ve eve gittim. eve gittiğimde birbirinden meraklı üç kişi beni bekliyordu... -
86.
+2#74
ela, naz ve ece.. vay amk, ece'nin ne işi vardı orada? benim suratımdaki ifadeyi gören naz hemen durumu açıklama isteği duydu haliyle, ece bir arkadaşının nişanı için izmirdeymiş sonra naz'dan olanları duyunca gelmek istemiş. naz'da benim efeyle konuşmaya gittiğimi söyleyince merak edip kalmış. naz bunları anlattıktan sonra gittim elimi yüzümü yıkadım, üstüm kan içindeydi gittim onları değiştirdim sonra denizi aradım. yeni uyandığımı falan söyledim çünkü efe olayını söylesem beni öldürürdü. daha sonra içeri geçtim haliyle kızlar ne olduğunu merak ediyordu. durumu kısaca onlara özetledim, efenin tekrar gelip naz'ı rahatsız edemeyeceğini gerekli dersi aldığını anlattım. daha sonra bir kahve içip annemlerin yanına gittim, akşama kadar orada oyalanıp ankaraya geri döndüm. döner dönmez ilk işim eve uğramadan önce denizlerin evine gitmek oldu ama salak gibi yine saati unuttuğum için o uyanana kadar arabada bekledim. sabah okul için evden çıktığında benim arabamı tanıdı koşa koşa yanıma geldi, sarıldım uzun bir süre sonra ayak üstü bir şeyler atıştırdık ve onu okula bırakıp eve geçtim. akşam antreman vardı ve ben eğer okula gidersem yorgunluktan ölüp kalacaktım o yüzden vurdum kafayı yattım, okul yine yalan olmuştu. akşamüstü uyandım bir kahve sigara keyfinden sonra bastım antremana gittim. antremanda bir süprizim vardı... -
87.
+2@lawyergirl, sen sabahı gören tayfasın panpam ama bende çalışan biriyim haliyle zor oluyor *
-
88.
+2#77
başta başak'ın kaan için geldiğini düşünüp pek umursamamıştım kısa bir hoş geldin sohbetinden sonra odama doğru yürümeye başlamışken
dur utku, seninle konuşmaya geldim. dedi başak.
kaan'da bende şaşırmıştık, arkamı döndüm geçtim salondaki kanepelerden birine oturdum ve başak anlatmaya başladı.
utku çok konuştuk deniz'le hepimiz, çok üzülüyoruz halinize. o da mutsuz sen yokken sende mutsuzsun o yokken. biliyorum, sana karşı çok soğuk ama haklı olduğu noktalarda yok değil. sen kendi canını bu kadar rahat riske atabiliyorken onun ne düşünmesini beklersin. sana anlattığım için bunu çok kızacak belki ama denizin erkek kardeşi öldü 3 sene önce, adı umut. tıpkı sana benzediğini anlattı hatta ilk tanıştığınız gece bana söylemişti, çok benziyorlardı diye. o bir trafik kazasından sonra karşı arabanın sahibiyle tartışırken adamın bunu bıçaklaması sonucu öldü. şimdi kendini onun yerine koy, zaten sana her baktığında biraz onu anımsıyor, ailesinin erkenden dönme nedenleri her sana baktıklarında onu görmeleriydi söz döneminizde sana söyleyememiş, bir de sen üstüne bu kadar patavatsız davranınca kız dağılıyor...
başak bunları anlatırken ben bambaşka dünyalara daldım. resmen öküzün tekiydim o an fark etmiştim ama neden deniz bana bunu daha önce anlatmamıştı? gerçi anlatsa bile ne değişecekti, bilinçli bir öküz olacaktım. biliyordum ki onu çok üzmüştüm, tekrar tekrar içindeki yaraları deşmiştim yaptığım davranışlarla ve o yüzüğü bana geri vermekten çok haklıydı. denizden özür dilemem gerekiyordu biliyordum ama resmen onun yüzüne bakacak cesaretim ve haysiteyim yoktu... -
89.
+2@kuru 6 pilav, hoş geldin panpam *
-
90.
+2@lawyergirl ve @fatmaguledorduncuaraniyor sagolun panpalarim.
ayrica @fatmaguledorduncuaraniyor deme oyle kismen tuttu tahmini lawyergirl panpamin.
@anahtar hos geldin kardesim.
@all iki dakika sigara kahve molasi basim agridi ekrana bakmaktan butun gun * -
91.
+2#78
kendimden resmen nefret ettiğim dönemler başlamıştı. yaptığım hiçbir şeyden zevk almıyordum ama bunun denizsizlikle alakası yoktu, denize yaptıklarıma alakası vardı. gitsem denize biliyorum ki affederdi beni ama bunu hak ediyor muydum orası muallaktaydı. zaman aktı, ocak bitti ve biz neredeyse 1.5 aydır denizle konuşmuyorduk, sadece yılbaşındaki mesaj vardı arada ki o da konuşmak değildi. özleme kavrdıbını ciddi ciddi o zaman anlamıştım hayatımda ilk defa, çok acı verici bir şeydi. gerçi başak bana haberler getiriyordu sürekli deniz'den. biliyordum ki naz'la da görüşüyorlardı o da haber aldıkça bana iletiyordu ama hala gidipte konuşmaya cesaret edemiyordum. şubat tatilinden önceki gün başak deniz'in tatilde isviçreye gideceğini söylemişti hatta oradaki üniversitelerden birine kayıt aldırmayı planladığını da söylemişti. o an oturup olduğum yerde ölene kadar ağlamak istedim ama olmadı, tamam diyebildim sadece. denizin gideceği gün aynı zamanda grup maçımız vardı, eğer kazanırsak tur atlayacaktık ve eğer maça çıkmazsam koç beni bir daha asla takıma almazdı. yine işler taka sarmıştı ve yine vereceğim kararların sonu denizsizliğe çıkabilirdi... -
92.
+2@kuru 6 pilav, şüphelendim bi an ama değilmiş panpa
@lawyergirl, ben olmadığımda sen yaz hikayeyi panpam :P
@312 özet geçmiyorum kusura bakma * -
93.
+2#79
önümde iki yol vardı. birinci yol maça gitmeyip denizle konuşmaktı diğer yolsa maça çıkıp denizden kopmaktı. iki yolun sonu da acı verecekti çünkü denizsiz bir hayatı düşünemiyordum ama basketbolda benim çocukluk hayalimdi. önümde düşünüp karar vermem gereken upuzun ve aynı zamanda kısacık bir 24 saat vardı. sabah uyandığımda kararımı vermiştim, maça gidecektim. madem gitmek istiyordu deniz, zorla tutamazdım sevse kalırdı diye düşünmüştüm. bu kararımı başak ve kaan'a söylediğimde ikiside tabiri caizse ağzıma sıçtı. bir süre evde oyalandıktan sonra çantamı hazırladım ve erken çıktığım için sahaya kadar yürüdüm. maç öncesi ısınmaları yaptık, koç gerekli taktikleri verdi ve biz maça çıktık. ilk çeyrek baya iyi başlamıştık öndeydik. ara verdiğimizde koç bizi tebrik etti ve bir değişiklik yapmadı. o arada kaan ve başak'ın geldiğini gördüm ama bir ekgiblik vardı deniz yoktu... ikinci çeyreğin bitimine 1 dakika falan kala karşı taraf bana faul yaptı ve serbest atış kullanacaktım. bir uğurum vardı denizle tanıştığım günden beri, her serbest atıştan önce ona öpücük gönderirdim. kafamı alışkanlıkla tribünlere çevirdiğimde deniz orada yoktu ve acı gerçek dank etmişti bana, yanlış kararı vermiştim. dünyam yanımda olmadığı sürece hayallerimin de bir anlamı yoktu çünkü... -
94.
+2@fatmaguledorduncuaraniyor panpam allah kabul etsin kardesim sahurdan sonra buralarda olursan beklerim ben kelebeğe kadar yazıcam çünkü.
-
95.
+2#80
ilk devre bittikten sonra apar topar gittim koça durumu anlattım ve ne dediğini dinlemeden kaan'ı bulmaya gittim. ben salak gibi arabayla gelmemiştim ve eğer kaanda araba yoksa denizi bir daha göremeyebilirdim. kaan beni görünce durumu anladı tabi hemen ama kötü şans yine yakamı bırakmıyordu başak deniz'e kaçta uçacağını sormamıştı. hemen deniz'i aradım telefonu kapalıydı ve bu beni daha da paniğe soktu. hemen kaan'la arabaya atlayıp denizlere gittik, kapıyı çaldığımızda ezgi denizin iki saat kadar önce çıktığını söyleyince dünya bir kez daha başıma yıkıldı. denizlerin evinden en iyi şartlarda havaalanı 1 saat demekti ve bu da yetişme ihtimalimi sıfıra yakın yapıyordu. apar topar atladık arabaya kaan'la, direksiyona ben geçtim çünkü kaan hızlı sürmekten hoşlanmıyordu, bastık havaalanına gittik. içeri girer girmez ilk işim uçuş bilgilerini kontrol etmekti ama gördüğüm sonuç beni olduğum yere kilitledi. deniz'in binebileceği tek uçak vardı ve o da az önce kalkmıştı, yetişememiştim...
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 11 12 2024
-
online oyundan konustugum kiz vardi
-
amg bi kebab durum yedim 1 saat oldu
-
sozlugu kapatsanize bir iki dakika
-
qutu mamlı mısın
-
ed stıvvırd nasıl şeytan ve cinlerden kormadan
-
hani bunlar kafa kesen cihatçılardı
-
aslinda daha iyi amg
-
memati ne boş yapıyon la
-
gunun kazanan kuponlari
-
sokakta kadın görünce keyfimiz kaçıyor
-
suriyeliler ülkelerine dönnüyor
-
sameti niye yuhalıyolar lan
-
bana büyü yapmalarının nedeni emperyalistler
-
haraplar köyünde 1 milyon dolar karşılığında
-
guzel bi sarimsakli mayonez icin
-
beyler balili eski sevgilimi ifşa ediyorum
-
covanni şabanın kiracı filminde ki hacının
-
2500 tl si olan adamım
-
bir tane admin var ya
- / 1