bu da benim hikayem

@ananiyiyolayyeye verdim şukunu panpa çok güldüm gece gece eyvallah.

@fda, tamamdır panpa işin daha önemli kardeşim geçmiş olsun arkadaşına da. ayrıca 35'le konuştum ben uzatmaya gerek yok kardeşim *

#111

uyandığımda yatak kan içindeydi amk, o kadar kasmıştım ki kendimi son bir kaç günde dikişlerim patlamıştı. apar topar odadan çıktığımda deniz yemek hazırlamıştı, demek ki gece olmuştu. doktorumu aradım, durumu anlattım hemen hastaneye gel dedi. deniz halimi görünce hemen ben zütürürüm seni dedi atladık arabaya gittik hastaneye. doktor bir güzel ağzıma sıçtı, denizde hepsinin kendi suçu olduğunu söyledi. dikişler atılırken yanımda durdu destek olmak için, yapılan ağrı kesicilerle kafam zaten iyiydi. sonra doktorun odasına geçtik konuşmaya, denizle de o arada tanıştılar ve doktor ömrünün potunu kırdı;

demek ameliyathanede antesteziden önce adını sayıkladığın deniz bu ha, memnun oldum tanıştığıma diyerek elini uzattığında denizin suratına büyük bir şok ifadesi vardı, bir an döndü bana baktı ama ben kıpkırmızı kafayı yere eğmiştim zaten kafam iyiydi. bir kaç nasihat verdikten sonra eve gittik denizle, bana bir kahve kendine bir çay yaptı ve konuşmaya başladık...

hey allahım bende utandım lan .d

@ilk yardim bandi, kardeşim yorumlarını esirgeme bizden lütfen. sağol ayrıca.

gibsen okumam amk her cümleden sonra enter a bassan daha iyi olcak

Hoşgeldin, mitolojik çilekeş panpam.

adam dizi senaristi gibi sezonluk plan yapmış ya

iyi geceler dostum. ağzına sağlık.

gecmis olsun reyiz acil sifalar olsun.
raad ol biz buralardayiz musait olunca atarsin gibinti yok.

ve krono reyiz sahalara döner. şaka maka özlemişiz amk seni. ayrica bu ela'nin bu kadar karşina çikmasi hayra alamet değil ama beklemedeyim, yorumsuz olarak.

Abi yeni okudum, denizle nasil ayrilirsiniz siz ya, mecnundan daha mecnun ferhattan daha ferhattin sen nasi bitebilir boyle bi ask aklim almiyor.. Serefsizim soka girdim elektrosok aletinden yaziyorum

krono reyiz hakkettin sen duruyu odul olarak geldi, o kadar olaydaki sabrina karsi. hadi bakalim hayirlisi olsun.

oha amk, üye girişi yapmadan okuyayım diyorum ama küfür etmeden duramadım buraya da yazayım bil istedim krono reyiz. bahtsız bedevi senin yanında zütten ballı sayılır lan.

#209

sabah uyandığımda duru'yu beni izlerken buldum.

-tebrik ederim dedim içten bir gülümsemeyle.
-teşekkür ederim dedi çokta mutlu olmayan bir ses tonuyla.

belliydi, vereceğim cevabı bekliyordu aslında içten içte düşün dese de sabırsızdı.

-ben dün bütün gece teklifini düşündüm dedim.
-ve? dedi duru meraklı ve endişeli gözlerle bana bakarak.
-gelemem dedim.
-niye diye sormayacağım bende dedi duru gözleri hafif dolarak.
-ayrılmak zorunda değiliz, sık sık gelirim sende gelirsin dedim.
-biliyorum dedi inanmadığını gizlemeye çalışarak.

ondan sonraki bir kaç günü duru üzüntüsünü ve hayal kırıklığını gizlemeye çalışarak geçirdi. bu arada benimde kafamda bir iki plan vardı ve onları halletmek için şehir dışına çıkmalıydım. bir gece akşam yemeği yerken duruya bir kaç gün için şehir dışına çıkacağımı söyledim. sorun çıkartmadı ama kızdığı belliydi çünkü bir kaç gün içinde gidecekti ve beraber son zamanlarımızı şehir dışında geçirmeme çok kızmıştı bende o'na o gitmeden önce döneceğime söz verdim ve akşam otobüsüyle yola koyuldum, kafamda bir plan vardı...

#210

ilk işim annemin yanına gitmek ve durumu anlatmak oldu, o da planımı duyunca çok sevindi. daha sonra babamın arabasını alarak arkadaşımın yanına gittim, plan için gerekli düzenlemeleri halletik daha sonra ben planla ilgili diğer işleri hallettim ve can abiyle buluştum ki böylece ben dönünce göz kulak olsun yapılacaklara. her şeyi hallettikten sonra naz'la buluştum, yardımı gerekliydi. her şey bittikten sonra eve gittim, o gece annemlerde kaldım ve ertesi gün otobüsle ankaraya döndüm. duru erken döndüğüm için mutluydu ama ayrılacağımız için yaşadığı mutsuzluğu bastıramıyordu. duru'nun gideceği güne kadar her gün sürekli buluştuk, hiç ufuktaki ayrılıktan konuşmadık. gideceği günün sabahında ona kahvaltı hazırladım, bütün günü beraber evde geçirdik. gelecekteki özlem için hazırladık kendimizi. otobüs hareket saatinden 1 saat önce ben duru'yu garaja bıraktım. bekledik beraber el ele, otobüs geldiğinde duru'yu öptüm, sarıldım kocaman ve otobüse binmesini seyrettim. saklamaya çalışıyordu ama hüngür hüngür ağlıyordu. otobüs hareket edene kadar bana çokça git dedi ama gitmedim, otobüs hareket ederken arkasından el salladım ve arabaya atlayıp gaza bastım, planı harekete geçirme vaktiydi...

#211

arabanın içinde uyandığımda içimde garip bir his vardı. mutlu hissediyordum kendimi, emindim yaptığım şeyden. saate baktığımda tam vaktinde uyandığımı anladım ve arabadan çıktım. tuvalete gidip elimi yüzümü yıkayıp kendime geldikten sonra arabadan plan için gerekli kağıdı alarak beklemeye koyuldum. beklediğim şey çokta gecikmedi haliyle. plan şuydu beyler; ben duru'ya hayır demiş olsamda aslında kabul etmiştim. izmire gittiğimde beraber yaşayacağımız bir ev tuttum ve dekorasyon işini naz'a bıraktım. duru'yu bıraktıktan sonra biraz hız limitlerini aşarak biraz da mola vermeyerek 6 saatte izmire vardım. elimdeki kağıtta duru'nun adı yazıyordu, süpriz yapacaktım o'na. otobüs perona yaklaştığında arabadaki herkes yeni uyanmış durumdaydı, kapıdan iner inmez duru'nun beni görebileceği bir yere geçtim ve beklemeye başladım. bir kaç kişi indikten sonra duru kapıdan indi, beni gördü ama sanırım uyku sersemliğine verdi ve gözlerini kapadı bir iki kez, her açtığınıda tekrar beni gördüğünden dolayı suratına bir gülümseme yayıldı ve gittikçe büyüdü. emin olduktan sonra koşarak geldi, bana sarıldı ve öptü beni. şaşkınlığı geçince konuşmaya başladı;

-ne işin var burada dedi kocaman bir gülümsemeyle.
-bir işim yok aslında tam anlamıyla, daha bulamadım dedim işi binliğe vurarak.
-nasıl yani? dedi anlamayarak.
-basbaya hayatım, işsizim dedim gülerek.
-sen nasıl ya? niye izmirdesin onu soruyorum salak dedi gülerek.
-ne demek neden izmirdeyim, sevgilim izmire taşındı onu arıyorum dedim gülerek.
-nasıl yani sen dedi gülerek.
-evet dedim elimdeki anahtarı sallayarak devdıbını getirmesini beklemeden.
-evet seninle izmire gelmeyi kabul ediyorum dedim gülerek.

bir kere daha yapıştı dudaklarıma, sarıldı sonra bana.

-seni seviyorum dedi kulağıma fısıldayarak, ağlarken.
-bende seni seviyorum dedim bu sefer gerçekten içimden gelerek...

#212

biraz daha öyle sarmaş dolaş takıldıktan sonra duru'yla beraber yeni evimize gittik. ev ikimiz içinde süpriz aslında çünkü ben boş halini kiraladım içini tamamen naz halleti o yüzden nasıl bir şeyler karşılaşacağımı bilmiyorum. fakat her zaman ki gibi naz beni yanıltmıyor ve çok güzel döşenmiş bir evle karşılaşıyoruz. duru'da evi çok beğendiğini söylerek sarıldı bana. evi gezerken mutfakta naz'ın pişirdiği yemekleri buldum. eşyaları yerleştirdikten sonra duru sofrayı hazırlarken ben naz'ı aradım ve teşekkür ettim bir kez daha ve akşam hep beraber yemek için bize davet ettim. daha sonra can abiyi aradım, yemek için o'nu da davet ettim. kahvaltı yaparken yemek olayını duruya söyledim o da çok sevindi çünkü biliyordum ki nicedir can abiyi de naz'ı da çok merak ediyordu. kahvaltıdan sonra biraz uyumaya karar verdik çünkü ikimizde çok yorgunduk. öğleden sonra uyandık, markete gidip yemek için malzemeleri aldık ve mutfakta yemek yapmaya başladık beraber. duru zeytinyağlıları ve mezeleri yaparken bende yemeği yaptım. bizimkilerin gelmesine yakın sofrayı da hazırladık ve beklemeye başladık. ilk naz geldi. naz'la duru çabucak kaynaştılar. onlar sohbet ederken can abi de geldi, o da çok sevdi duru'yu. yemekten sonra içkilerimizi alıp sohbet etmeye başladık, oyun oynadık ettik falan sonra gece geç saatte can abi ve naz gittiler bizde yattık uyuduk. ertesi gün süprizlere gebeydi benim için...

#213

öğlen telefonumun sesine uyandım. arayan can abiydi.

-kardeşim uyandın mı dedi sabırsız bir ses tonuyla.
-uyandım abi buyur dedim.
-seninle bir şeyler konuşmam lazım dedi, sesi hala sabırsızdı.
-hayırdır abi bir sorun mu var dedim endişelenerek.
-hayır kardeşim hayır, şirkete gel konuşalım dedi ve kapattı.

duru hala uyuyordu, onu uyandırmadan yataktan çıktım bir duş aldım giyindim, duruya da nereye gittiğimi açıklayan bir not yazarak şirkete doğru yola koyuldum. yarım saat sonra şirkete vardığımda can abinin sekreteri beni beklediğini söyleyerek odaya zütürdü. içeri girince can abi halimi hatrımı, ne içeceğimi sorduktan sonra konuya girdi.

-kardeşim, seninle konuşmam gereken iki önemli mevzu var dedi.
-dinliyorum abi dedim merakla.
-ilk mevzu iş konusu. malum izmire yerleştin, yüksekte bitiyor yakında ne iş yapacaksın dedi bana.
-bilmiyorum ki abi, aramaya başlamadım daha dedi.
-o zaman sana teklifim var, program yazıyorsun ve bizim şirketinde babanın ortağı olduğu hukuk şirketinin de bir programcıya ihtiyacı var, malum devir internet devri artık. bizimle çalışmaya ne dersin dedi.
-bilmiyorum abi, yapmak istediğim işin programcılık olduğuna emin değilim ama düşüneceğim bunu dedim.
-tamam kardeşim, düşün taşın kararını ver ama kestirip atma, iyi fırsat hem yabancı değiliz dedi.
-tamam abi. diğer mühim konu ne? dedim bu arada çaylar geldi. utku abi servisi yapan eleman çıkana kadar bekledikten sonra konuya girdi.
-utku senden bir şey isteyeceğim dedi biraz utanarak.
-emret abi dedim.
-utku ben naz'dan çok hoşlandım dedi yine utanarak.

vay anasını, hiç beklemediğim bir şeydi bu amk. can abi naz'ı önceden beri tanıyordu ama son zamanlarda hiç görüşmemişlerdi, en azından cenazeden beri ama zaten o dönemde karışıktı.

-peki benden ne istiyorsun abi dedim merak ederek.
-naz'la bir konuşsana kardeşim dedi.
-tamam abi dedim bende.

konuşma orada kapandı, havadan sudan konuştuk biraz sonra da ben eve gittim, kafamda naz'la nasıl konuşacağımı ve iş teklifine ne cevap vereceğimi düşünerek...

ayırdım açtım

okumaliymisim sirf ondan uye oldum =)