1. 226.
    +1
    #84

    her şeyden önce bu şerefsizle tanışmam gerekiyordu, sonuçta bir yolunu bulmam lazımdı. işin iyi tarafı daha önce hiç karşılaşmadığımız için birbirimizi bilmiyorduk o yüzden ezgi'den oğlanın numarasını ve adını aldım, kerim'miş adı, ve aradım. bir iki çalıştan sonra açtı telefonu;

    efendim dedi garip bir ses tonuyla, belliydi amk kafası iyiydi.
    selamın aleyküm kardeş, ben efe.*o an aklıma gelen ilk şerefsizin adı oydu* duydum ki ankarada sağlam mal sende bulunurmuş dedim ve gelecek tepkiyi bekledim.
    doğru duymuşsun koçum hayırdır dedi o uçuk sesle
    hayır kardeş hayır. mal almam lazım, ne zaman uygunsun diye sordum.

    daha sonra bana yer ve zaman verdi ertesi gün için bizde telefonu kapattık. kafamdaki plan basitti, bir iki mal alıp iki üç sohbetten sonra herifle yakınlığı kurup fotoğrafların akıbetini öğrenecektim daha sonra da polise teslim edecektim. buraya kadar plan kusursuzdu fakat tekrar burnumu pis işlere sokmamdan dolayı deniz baya huzursuzdu, o benim için büyük sorundu...
    ···
  2. 227.
    +1
    rezerved
    ···
  3. 228.
    +1
    ne tokadı ya ben olsam zütüne tramvay sokardım. tokat da neymiş amk ?
    Elin kevaşesi (ezgi) için değer mi amk?
    kim giberse gibsin, ki sen kendin diyorsun, terlik değiştirir gibi erkek arkadaş değiştiriyor diye.
    E amk haketmiş o zaman...
    ···
  4. 229.
    +1
    #101

    ilk işim banyoya gidip aynada uzun uzun kendime bakmak oldu. uzun süredir kestirmediğim saçlar garip bir şekil almıştı, sakal desen maşallahı vardı ama bunlar halledilebilir şeylerdi. asıl dikkatimi çeken şeyler göz altlarındaki morluklar, çökmüş bir surat ve verilmiş 5 kilo... hayalet gibi duruyordum resmen aynanın önünde, aldım jileti kestim sakalları aldım traş makinesini vurdum kafayı üçe. sonra bir duş aldım ve dışarı çıktığımda herkes bana garip bakıyordu. kimse bir şey demeyince geçtim odaya, ne kadar çarşaf yorgan varsa aldım hepsini büyük bir çöp poşetine koydup kapının önüne koydum. daha sonra odadaki bütün camları açtım ki oda havalansın diye, geçtim mutfağa bir kahve yaptım sonra tekrar odama geçtim. oturduğum yere bir sigara yaktım... o sigaranın dumanı süzüldükçe ben bir haftayı düşündüm durdum... neden sonra deniz geldi, yaptığı ilk şey saçlarımı okşamak oldu, ağlıyordu usulca, yüzümü ona döndüğümde onu getirdiğim hali gördüm bir haftada, kendimden nefret ettim ve fark ettim ki bende ağlıyordum. bir süre öyle bakıştıktan sonra birbirimizin gözyaşlarında seviştik, çok farklıydı sanki hiç yaşanmamış duygularımız çıkmıştı açığa... sabah kalktığımda deniz yanımda yoktu, aradım açtı hemen biliyor gibiydi yapacaklarımı, ayrılmak istiyorum dedim o da üstelemedi ve kapattı...
    ···
  5. 230.
    +1
    panpa uykum geldi sen anlatmaya devam et lawyer panpam dinler seni (: iyi sabahlar hekese..
    ···
  6. 231.
    +1
    @mr energy iyi geceler kardeşim.
    @lawyergirl, yaptık işte bi hata *
    ···
  7. 232.
    +1
    #103

    ayrılığın ilk zamanları kolay geçti aslında, yani ne kadar kolay denilebilirse çünkü kendimce haklı nedenlerim vardı ve bu beni denizden uzak tutmaya yetiyordu. okul basketbol ev üçgenine öyle sarılmıştım ve kendimi hayattan o kadar soyutlamıştım ki deniz'in isviçreye gittiğini mayıs sonunda öğrendim o da tesadüf eseri. çok dokunmuştu ama yapabilecğim bir şey yoktu, kıza gibtiri basan bendim sonuçta. zamanla, alışkanlıklar su yüzüne çıktıkça hasrete, hasretler sevgiye, sevgiler tekrar özleme dönüştü. bu döngü kırılmadan gitti durdu. haziranda okul bitti, bastığım gibi izmire gittim ama ev bana denizle anıları hatırlattı kalamadım, o zamanlarda peder beyin durum iyi, 3 aylığına ev kiraladım ayvalıkta arada kaan'la başak geldi tatil yaptık naz falan geldi. kimseyle görüşmüyordum, sonra tatil bitti ankara'ya dönünce kaan'la konuşup evi taşımak oldu ilk işim. o ev hayatımı tüketmişti. okul açıldı, basketbola devam ettim, son sınıftım dersler yeteri kadar yoğundu. yeni ilişkiler denedim, hatta biri ezgiydi çok istedi sarhoştum dayanamadım ama olmadı. bir gece ciks yaparken *okuyan bayan panpalarım biliyorum hoş bir tabir değil sevişmek varken ama ortada sevgi yoktu ki sevişmek olsun* deniz diyince ona o da olmadı. hayatta dikiş tutturamadım kısacası anlayacağınız. arada başak'tan deniz'in haberlerini aldım, iyiydi mutluydu ve bu bana yeterdi. yılbaşından sonra antremanlar iyice yoğunlaştı, ocakta dizim döndü ameliyat oldum 3 ay yattım tamamen nisan ortasıydı fizik tedavi bahanesiyle koltuk değneğine geçtim ama en az 6 ay daha öyleydim. bu arada saçımı bir daha hiç uzatmadım, hep sakalsız gezdim çünkü deniz öyle severdi. mayıs gibi başak ve kaan evlenmeye karar verdi, düğün hazırlıkları başladı. ağustos sonunda evleneceklerdi. okul bitti, mezun oldum ayağımdan dolayı mezuniyet törenime bile gidemedim ha gerçi ayağımda sorun olmasa yine de gitmezdim. başak ve kaan'da mezun oldu, ikisi beraber tatile gitti ben izmire kaçtım. ağustosta nasılsa ankarada görüşecektik...

    • bu arada 2001 yazındayız panpalarım*
    ···
  8. 233.
    +1
    @lawyergirl, hataları yaptıkça ders aldım adam oldum büyüdüm ve panpam. hoş değildi biliyorum ama olmadı zaten okuduğun üzere. o arayı seri özet geçtim çünkü cidden anlatılcak hiçbir şeyim yok. bomboş bir karanlık işte o dönem.
    @ananiyiyolayyeye panpam, burkulmaz mı..
    ···
  9. 234.
    +1
    #104

    ağustosa doğru ankara'ya döndük hepimiz, malum düğün vardı en yakın iki arkadaşım evleniyordu. ben damadın nikah şahidi olacaktım aynı zamanda şu ecnebilerinde dediği gibi bestman'dim ama bacaktan hayır gelmediği için bütün gün evde oturup davetiye yazıp gönderiyordum. kafamın bir kısmı artık sadece deniz'in, arada baskıladığım ve küçülttüğüm bazen ise bütün beynimi ele geçirmesine izin verdiğim. zaman geçti, düğün günü geldi. ben araba kullanamadığım için bölümden diğer arkadaşlarla * bu arada kaan'la aynı sınıfta okuduk biz* benim arabayı alıp düğünün yapılacağı yere gittik. herkes geçti içeri ben seke seke kaan'ın yanına gittim son konuşmaları yaptık, heycanı biraz daha geçmiş gibiydi ama ben bile çok heyecanlıydım kaan'ı düşünemedim bile. sonra çıktım başak'ın yanına gittim onunla da konuştuk ettik iki güldük sonra odadan çıktım. tabi koltuk değneği ile yürürken önüne bakmak zordur, yere bakarsın değnekleri nere koydum diye, birinin bana geçmiş olsun demesiyle kafamı kaldırdım. daha gözlerim görmeden kulaklarım sesin sahibini tanımıştı, denizdi bu...
    ···
  10. 235.
    +1
    @lawyergirl, haklısın ama devamı hakkında cevaplarsam spoiler olur *
    @35, kulağım çınladı geldim panpa.:)
    ···
  11. 236.
    +1
    #105

    hani hayatta gibseler olmaz dediğiniz şeyler olur ya bazen, deniz'i o an karşımda görmek öyle bir şeydi benim için. aslında gayet normal bir durumdu, ikimizinde yakın arkadaşlarıydı başak ve kaan ama hiç düşünmemiştim deniz'in geleceğini ve kimse de bana söylememişti zaten. şaşkınlığımı fark edince;

    sana diyorum geçmiş olsun dedi gülümseyerek.

    o gülümseme bendeki devreleri tekrar birleştirdi ve beynimin çalışmasına izin verdi.

    teşekkür ederim diyebildim gerçi sadece.
    ne oldu diye sordu o da
    sakatlık, ameliyat vs. vs. diyebildim sadece, geçiştirme bir cevaptı ama ona bakmak bile yeterliydi o an.
    ne zaman döneceksin sahalara? dedi hemen endişeyle.
    sanırım hiçbir zaman dediğimde boğazımda bir şeyler düğümlendi. ulan ben 2 senedir denizin yokluğunda o kadar dağılmıştım ki bir daha profesyonel olarak basketbol oynayamacağımı bilmek bile üzmemişti beni. şimdi kısa bir sürede olsa denizi karşımda görünce o acı gerçek beni silkelemişti.
    hiç dikkatli olamadın dedi buruk bir gülümsemeyle
    olabilseydim, şimdi yanımda olurdun dedim bende benzer bir gülümsemeyle
    evet dedi sonra bir sessizlikten sonra, ben gitmeliyim dedi ve arkasını döndü gitti.

    ne yapacağımı bilemez halde içeri salona doğru yürüdüm, masaya oturdum. diğer şahit denizdi ki çok yakınımda oturuyordu ama aramızda km'ler vardı, mesafeler aşılırdı da aramızda yıllar vardı. ben bunları düşünürken biri bana kalem uzattı, şahit misin dedi evet dedim imzaladım ama imzayı atarken bile gözüm sadece denizi gördü...
    ···
  12. 237.
    +1
    @anaiyiyolayyeye, birini kalbinde ve beyninde taşıdığın sürece ondan kaçabileceğin en uzak mesafe kendin kadardır be kardeşim *
    @35, geldim lan tamam korkutuyosun beni :D

    @all kelebek nerede lan bu arada??
    ···
  13. 238.
    +1
    @all son partı uzun tutup çıkıyorum çünkü 48 saatte 6 saat uyku ve tonlarca saatlik toplantıyla duruyorum bu da beyin bu da vücut.
    ···
  14. 239.
    +1
    @lawyergirl, olabilirdik ama benim hatalarım yüzümden o gün oradaki çift kaan ve başak'tı * ayrıca evet kelebek uyuyakaldı sanırım. neyse ben son partı uzunca yazıyorum atıp çıkarım.
    ···
  15. 240.
    +1
    #106

    imzalar atıldı gelinle damat ilk danısını yaptı sonra insanlar dans pistine çıktı bende masaya oturdum dans edenleri izliyorum güya ama beyin tamamen denizde ki bundandır denizin gelipte yanıma oturduğunu fark edemiyorum.

    ne kadar süredir böylesin?
    nasılım?
    koltuk değneği diyor.
    anlatıyorum ameliyatı, yatma dönemini, hala devam eden fizik tedaviyi vs. vs.
    neden haber vermedin? diye soruyor üzgünle sitemkar arası karışık bir sesle.
    ne diyecektim diyorum ve zaten her şeyi fade ediyor.

    sahiden denizi arasam ne diyecektim deniz'e? o olmadığı zaman ara sokaklarımın hepsinin çıkmaz yolla bittiğini mi söyleyecektim yoksa güneşin denizden doğup denizden batmasına alışan bünyemin çok uzun süredir karanlıkta olduğunu mu söyleyecektim? beraber olduğum başka kadınlara onun adıyla hitab edecek kadar ruhuma sindiğimi itiraf edecektim yoksa özledim kelimesinin bana yetersiz geldiğini, her bir sonsuz noktası kadar özlediğimi ve kelimenin bittiğimi anlatacaktım? sahi, insan kendinden fazla severken terk ettiği sevgilisini ararsa bir gün ne demeliydi?

    en azından ameliyatı söyleseydin, yardım edilecek bir şey olurdu belki dedi sesindeki kırıklığı gizlemeye çalışarak.
    uzaktaydın ya, endişelendirmek istemedim dedim biraz da çekimser olarak.

    sonuçta bilemezdim, belki de endişeleneceği biri bile değildim artık onun için. bir an bu düşünce canımı o kadar çok yaktı ki, büyük bir hışımla önümdeki içeceğe uzandım diktim kafaya. 2 senede çekmediğim acıyı denizle yüzleşince, aslında hayır dımdızlak bir biçimde yarı yolda bıraktığım kalbimle yüzleşince çekiyordum.

    hep en iyisini bilirsin zaten dedi duygusuz bir ses tonuyla.

    gözlerine baktığımda bir şeyler ölüydü sanki onun gözlerinde de, tıpkı benim gibi bakıyordu o da bana. ekgibtim işte amk, yoktu ötesi ve beni tamamlayabilecek tek parça 1 metre yanımda oturuyorken uzanmaya hakkım yoktu. hadi ben ekgib kalmayı hak ediyordum da o'nun ne günahı vardı da bende bütünlemeye çalışıyordu kendini amaçsızca...

    ayağım böyle olmasa seni dansa kaldırırdım, malum zor bu haliyle sıkılmanı istemezdim dedim gerçekten içten gelen bir gülümsemeyle.

    uzun uzun baktı bana ve;

    ne zaman sıkıldım ki yanında şimdi sıkılayım utku. dedi.

    biz birbirimize bakarken başak ve kaan geldi masaya, onlarla muhabbet ettik ama ikisi de farkındaydı ki ne ben ne de deniz dinliyorduk onları, duymayı istediğimiz tek ses birbirimizinki, görmeyi istediğimiz tek göz birbirimizdekiydi...
    Tümünü Göster
    ···
  16. 241.
    +1
    @lawyergirl yetiştim be sana panpa ama çık uyu hadi, iyi bak kendine *
    ···
  17. 242.
    +1
    @35, bırakabilir miyim artık panpa :d
    ···
  18. 243.
    +1
    @35, iyi geceler ne kardeşim güneş çıkmadı mı sizin oralarda.

    hepinize iyi sabahlar kardeşlerim, yarın evdeyim uyanır uyanmaz buradayım. *
    ···
  19. 244.
    +1
    @35 hakikatten amk ya, onun için bekledi o kadar insan sırf yazacam dedi diye adam ortalıkta yok.
    ···
  20. 245.
    +1
    @35, sağolasın kardeşim utandırıyosun beni. *
    diğer konuda valla benimde çok içim yandı zamanında..
    ···