1. 776.
    0
    #135

    deniz'le bu konuşmayı yaptığımızın ertesi günü can abiyi normal odaya aldılar, zaten hastanedeydim 7/24 o yüzden deniz'le pek vakit geçiremiyordum. sık sık uğruyordu o da, yemek yiyorduk beraber konuşuyorduk arada sırada ama bir tutukluk vardı aşamadığımız. normal odaya alındıktan 3 gün sonra can abi taburcu oldu, bir sürü yasak vardı hayatında ve çok sinirliydi bu konuda birazda moralsiz. o'nu o halde bırakıp ankaraya dönemezdim ama deniz'in yüksek lisansı devam ediyordu o yüzden ankara'ya dönmüştü o. benim ise hocamla görüştükten sonra 1 haftam daha vardı izinli. her gün can abi'ye gidiyordum, muhabbet ediyorduk yasaklarına uyması konusunda konuşuyorduk kısaca morali yerine gelsin diye her şeyi yapıyordum. arada deniz'den konuşuyorduk. 1 hafta boyunca her gün denizle de telefonda konuştuk, mesajlaştık, mailleştik ama dediğim gibi bir donukluk vardı ve sanırım benden kaynaklıydı. içimden hala onu sevmek geliyordu ama belki de can abinin durumundan dolayı bütün ilgimi ona veremiyordum ve o da bunun farkındaydı ama bir şey diyemiyordu, dönmemi bekliyordu düzelmem için. 1 haftanın sonunda ankara'ya geri döndüm. eve geldiğimde deniz yemeği yapmış beni bekliyordu büyük bir umutla...
    ···
  2. 777.
    0
    hikayenin devamı
    http://bit.ly/ojevYD
    ···
  3. 778.
    0
    @amen, verdim şukunu panpa.

    okuyan bütün panpalarım, bir tık lütfen @632'ye.
    ···
  4. 779.
    0
    #136

    kapıdan girer girmez önce sarıldı bana sıkıca, öptü beni hoş geldin sevgilim dedi sıcacık bir sesle. hoş geldin faslı bittikten sonra oturduk masaya yemek yemeye başladık. deniz en sevdiğim yemekleri yapmıştı annemi arayıp tariflerini alarak hemde. bir şeyler düzelsin diye çabalıyordu belliydi ama benim kafam bunları düşünemeyecek kadar meşguldü. yemekten sonra deniz masayı toparlarken ben can abiyi aradım, biraz onunla konuştuktan sonra annemleri arayıp haber verdim geldiğimi sonra da en son kaan'ı arayarak ertesi güne bir buluşma ayarladım. sanırım ihtiyacım olan tek şey kaan'la konuşmaktı, açık açık rahatça. telefon görüşmelerim bittiğinde deniz elinde 2 tane kahveyle yanıma geldi oturdu, kahvelerimizi içtikten sonra film izleyelim dedik. o bir film seçerken bende bir sigara içtim sonra deniz geldi yanıma oturdu, filmi izlerken arada elimi tutuyor, bana sarılıyor, beni öpüyordu ama ben çok tepki veremiyordum. neden sonra ben filmi izlerken bir anda filmi durdurdu, yüzünü bana döndü ve sarıldı sıkıca sonra öpmeye başladı. her zamanki gibi masum olarak başlayan öpücüğünün altında gizli imalar ve istekler vardı farkındaydım ama ben istemiyordum deniz'le beraber olmayı, erkendi amk benim için. affetmiş olabilirdim ama sonuçta o kadar da kolay bir şey değildi. kibarca deniz'i reddetmenin bir yolunu araken o beni öpmeye devam ediyordu bende kendimi çektim ve çok yorgun olduğumu söyledim deniz'e. biraz bozulsada tamam aşkım dedi ve filmi devam ettirdi. harbiden de yorgunmuşum amk, filmi bitiremeden uyuyakalmışım kotlukta, deniz tekrar öperek uyandırdı ve elimden tutup yatağa zütürdü. sabah uyandığımda deniz hala uyuyordu, bir süre onu izledim içimdeki çelişkilere rağmen. çok garipti, hala anlatacak düzgün ifadeyi bulamıyorum ama gerçekten garipti. düşünün ki bir ilaç var hem sizi öldürüyor hemde iyileştiriyor. bir karar vermiştim biliyordum ama uygulaması kararı vermek kadar kolay değildi...
    ···
  5. 780.
    0
    amk uyurken normal odaya almışlar yazdın sonra denizle konuşmayı yaptığımızın ertesi günü normal odaya aldılar yazdın. giberim şatafatını düzgün salla
    ···
  6. 781.
    0
    @marijuana91, senin portakalda vitamin olduğun seneleri yazıyorum amk kaç sene geçmiş üstünden karıştırmam kadar doğal bi şey yok. inanmıyosan, beğenmiyosan okuma.
    ···
  7. 782.
    0
    @balina reyiz, bi iki ufak işim var şu an işle iligi ama bi 10 dakikaya atıcam bi kaç part daha *
    ···
  8. 783.
    0
    #137

    biraz daha deniz'i izledikten sonra geciktiğimi fark edip hemen apar topar giyindim ve okula gittim. uzun bir aradan sonra çalışmak zor geldi açıkçası, alışamadım ortama ilk gün. okuldan sonra çıktım bir kahve içtim bahçede bu arada can abiyi aradım, o'nunla konuştuktan sonra kaan'ı aradım ve akşamki buluşmayı teyit ettim. bütün işlerim bittikten sonra hala yığınla zamanım vardı ama gitmek istediğim yer ev değildi, parkeye çıkmayı özlemiştim amk. elimde o topla içimdeki özgürlüğü özlemiştim. okuldan çıktım koç'un yanına gittim konuşmaya. artık profesyonel olarak oynayamazdım belki ama arada sırada antremanlara katılmama izin verirdi belki. hal hatır sorma muhabbetinden sonra direkt olarak konuya girdim ve koça isteğimi ilettim o da sorun olmayacağını düşünüyorsam dizim için oynayabileceğimi söyledi takımda yeniden. mutlu olmuştum amk tabi ama doktoruma kalsa oynamamalıydım. yine düşünmem gereken bir sürü konuyla koçun yanından ayrıldım ve üstümü değişmek için eve gittim. gittiğimde deniz evde değildi, bir kahve yaptım sonra da üstümü başımı değiştirip kaan'la buluşmaya gittim...
    ···
  9. 784.
    0
    @all yarın işe gitmiyorum ama sabahtan halletmem gereken ufak tefek şeyler var. görüşürüz yarın iyi bakın kendinize iyi geceler.
    ···
  10. 785.
    0
    utku panpa affetmek zor olmadı mı? ama umarım devamı iyidir bekleyip öğreneceğiz artık*
    ···
  11. 786.
    0
    bu kadar bağımlısı olunuyo işte ben aldatsa affedermiydim bilmiyorum ama hatun bir kere kendine bağlamışsa her şey sineye çekilebiliyo.
    basiretimizi gibiyim.
    tamam sakinim.
    ···
  12. 787.
    0
    Separator!!
    ···
  13. 788.
    0
    lan krono reyiz sen büyüklük yapıp affetmişsin inşallah bu aldatmak onda kronik bi hal almaz, nasılsa beni affediyor diyip. bu gidişat senin dünyanın gibileceği üzerine olduğuna bahse girerim, bir birasına hemde:)
    ···
  14. 789.
    0
    @all geldim, yazmaya başladım hatta *

    genel soru affetmek zor olmadı mı kanısında önce buna cevap vereyim. affetmek aslında hiç zor olmadı, zaten deniz olmadan yapamadığımı bilecek kadar çok yaşadım onsuzluğu o yüzden affedeceğimi ilk öğrendiğim ve ondan kaçtığım an biliyordum ama zor olan kısım alışmak oldu buna.

    @ilk yardim bandi, gorelim be kardeşim bakalım kim kazanacak iddiayı *
    ···
  15. 790.
    0
    #138

    kaan'ı görmek bana can kurtaran muamelesi yaptı açıkası. can abi dışında konuşabilecek birilerinin olması çok rahatlatıcıydı. aklımdaki bütün soruları sordum ona da, dinledi bir şey demeden. basketbol konusunda doktoruma danışmam gerektiğini söyledi o da, haklıydı aslında ama oynamak istiyordum ötesi yoktu. deniz konusunda ise her şeyin zamanla yoluna gireceğine inandığını söyledi çünkü biliyordu ki ikimizde birbirimizi çok seviyorduk. kaan'la görüştükten sonra eve gittim. konuşmuş olmanın ve koçun oynayabilirsin onayından sonra olumlu bir gündü aslında benim için bu yüzden deniz'le eskisi gibi olmaya karar verdim o gece. deniz yemeği yapmış beni bekliyordu, kapıdan girince öptüm deniz'i. önce şaşırdı sonra mutlulukla gözleri ışıldadı, sarıldı bana sıkıca. sarılma koklaşma faslı bitince oturduk yemek yedik beraber, deniz yemek yapma işini baya bir ilerletmişti gerçi eskiden de güzeldi yemekleri ama gittikçe mükemmele yaklaşıyordu. yemekten sonra masayı toplarken ben deniz'de bize kahve yaptı sonra oturduk günümüzü konuştuk. bir süre sonra ortam haliyle ısınmaya başladı, deniz benimle olmayı istiyordu ama ben hala emin değildim bu konuda mert olayından sonra ama akışına bıraktım işleri. biraz öpüştükten sonra deniz ayağa kalktı beni odaya zütürecekken bir anda olduğu yerde sendeledi, ben hemen panikle kalktım tuttum deniz'i dengesini kaybetmişken.

    -aşkım iyi misin diye sordum telaşla, solgun gözüken yüzüne bakarken.
    -iyiyim hayatım merak etme, tansiyonum düştü sanırım dedi oturdu kanepeye.

    hemen bir tuzlu ayran yaptım içirdim kendine gelir diye ama hala solgun gözüküyordu bende itirazlarına kulak asmayarak acile zütürdüm deniz'i. doktor bir kaç test yapacağını, her ihtimale karşı serum vereceğini ve deniz'in acile kalacağını söyledi. deniz'i bir odaya aldıktan sonra ben kaan'a haber vermek için dışarı çıktım. bir saat sonra kaan ve başak geldiler, deniz haber verdiğim için tepkiliydi hatta aşırı abarttığımı düşünüyordu. arada hemşire gelip deniz'in serumunu kontrol ediyordu, kan sonuçlarının çıktığını doktorunda birazdan geleceğini söylüyordu ama doktor bir türlü ortada yoktu. bende beklemeye fazla dayanamadım ve kaan'la beraber birer kahve alıp bahçeye çıktım, nasılsa başak vardı deniz'in yanında. gerilmiştim amk, önemli bir şey değildi muhtemelen ama sonuçta deniz'di bu. ne olursa olsun hayatımın anlamı olan kadın...
    Tümünü Göster
    ···
  16. 791.
    0
    #139

    kaan'la içtiğimiz sigara kahve bana iyi gelmişti, kafamı rahatlatmıştı en azından. yukarı çıktığımızda başak'ın tipinde bir gariplik vardı, sanki bir şeyleri saklıyordu, bir şeyleri baskılıyor gibiydi. o halini görünce aklıma binbir türlü şey geldi amk, o panikle yardırdım odaya. gördüğüm manzara kafamdakilere hiç uymuyordu, deniz halinden gayet memnun bir biçimde yatakta yatıyordu hemen koştum yanına biraz sert hareketlerle ne oldu ne dedi doktor diye sordum endişeyle. önce sustu bir süre, sonra hiç görmediğim bir gülümsemeyle gözlerimin içine baktı ve;

    -artık üç kişilik bir aileyiz. dedi bana.

    ilk bir kaç saniye denizin ne demek istediğini algılamaya çalışmakla geçti. derler ki bir erkeğin sevgisi o'nun eşininin hamilelik haberine verdiği tepkiyle ölçülürmüş benimki de bunu kanıtlar biçimde olmuştu. attığım sevinç çığlığını ta dışarıdan kaan ve başak duymuş, koştur koştur odaya girmişlerdi ama o sırada çoktan deniz'in dudaklarına yapışmıştım. yukarıdaki beni yanıltmayı seviyordu anlaşılan, daha mutlu olamam dediğim her andan sonra bana o mutluluğun mislini yaşatmıştı. şimdiyse sevdiğim kadın benden bir çocuk taşıyordu diye düşünürken acaba sorusu düştü aklıma. bir anda bütün heveslerim, kursağımda kaldı. deniz mertle beraber olalı 1.5 ay olmuştu neredeyse ve pekala bu çocuğun babası mertte olabilirdi ama deniz'e bunu en ufak biçimde ima etmem her şeyin sonu olurdu. biraz izin isteyip kaan'ı da alarak bahçeye çıktım. kaan bir takluk döndüğünün farkındaydı çünkü suratımdaki ifade mutlu bir insanın ifadesi değildi haliyle hemen ne olduğunu sordu bende kafamdaki düşünceyi anlattım. başta yok olamaz falan dese de belliydi ki kaan'ın kafasında da soru işaretleri oluşmuştu. babanın kim olduğunu anlamanın tek yolu, 1 hafta sonraki ultrasonda bebeğin kaç haftalık olduğunu öğrenmek olacaktı. kısaca en yaman çelişkilerle dolu bir haftanın beni beklediğini bilerek yukarı denizin yanına çıkmaya başladık...
    ···
  17. 792.
    0
    krono reyiz şansını mı gibeyim mutluluklar mı dileyeyim ne diyeceğimi bilemeden işten çıkıyorum. gece gelip okucam heyecanlı bi yerlerde bırakma sakın.
    ···
  18. 793.
    0
    #140

    deniz'in aslında herhangi bir rahatsızlığı olmadığı aksine hamile olduğunu öğrenince doktor serumu bitince çıkabileceğini ama bir kaç gün evde dinlenmesi gerektiğini söyledi. deniz'in serumu bitince eve gittik, başak ve kaan'da evlerine gittiler ama bir sıkıntı olursa aramamızı da söylediler. yukarı çıkınca hemen deniz'i yatağa uzanmaya zorladım, salondan televizyonu yatak odasına taşıdım, sonra gittim dolaptan meyve çıkarttım soydum ılınsınlar diye beklerken kendime bir kahve yaptım içtim. meyveler ılınınca yoğurtla beraber deniz'e zütürdüm yesin diye, bulantısı vardı rahatlatırdı midesini. deniz'in hocasını aradım, durumu anlattım o da bir hafta izin verdi deniz'e. haliyle deniz'i evde tek başına bırakmak olmazdı ama bende okuldan izin alamazdım. ne yapsam ne yapsam diye düşünürken aklıma annemi aramak geldi, durumu anlattığımda çok sevindi tabi ama aklımdaki endişelerden bahsedemezdim ona. hemen ilk otobüse yer ayırtıp gece ankara'da olacağını söyledi. bende okulu arayıp bir günlük izin koparmayı başardım hocamdan, azarı da yedikten sonra. telefon trafiği bittikten sonra deniz'le başbaşa kalmıştık, o halinden gayet memnundu, arada karnını okşuyordu benim kafamı karnına yaslıyordu falan kısacası mutluydu. bende mutluydum ama içimi kemiren soru mutluluğumu gölgeliyordu ve deniz'de bunun farkındaydı. en sonunda akşamüstü bana konuşmamız gerektiğini söyledi, anlaşılan yolunda gitmeyen bir şeyler vardı...
    ···
  19. 794.
    0
    @ilk yardim bandi, bir kaç part sonra ne demek istediğine karar verirsin kardeşim *
    ···
  20. 795.
    0
    #141

    bana söylediği ilk şey ağlamaklı bir ses tonuyla;

    -bu bebeği aldırabiliriz istemiyorsan. oldu.

    deniz bu cümleyi kurar kurmaz yaptığım yanlışın farkına vardım. emin olamadığım bir şüphe yüzünden resmen deniz'in mutluluğunu baltalamıştım aksine istemiyormuşum gibi bir izlenim yaratmıştım. deniz'e bunu açıklamam gerekiyordu, en azından bu bebeği çok istediğim gerçeğini. sonra da silkelenip kendime gelmem gerekiyordu, sonuçta ben bir karar vermiştim ve artık daha fazla deniz'i üzmek istemiyordum.

    -saçmalıyorsun hayatım, en çok istediğim şeylerden biri sana ve bana ait bir bebek. o bizim başımıza gelen en güzel şey, bir daha böyle söyleme. dedim en içten gülümsememle sonra da deniz'i öptüm. deniz munzurca beni yatağa çekmeye çalıştı ama ben onun dinlenmesi gerektiğini bildiğim için sadece onu öpmekle ve sarılmakla yetindim, deniz'de bana kızdı sonra sarıldı bana ve uyudu öyle. bir kaç saat sonra deniz'i uyandırmadan evden çıktım, annemi aldım geldim. geldiğimde deniz uyanmış, anneme yatacak yer hazırlıyordu. o'nu öyle görünce sinirlendim haliyle, doktor dinlenmesi gerektiğini söylemişti ama o işle uğraşıyordu, beni sinirli görünce deniz'de en masum haline büründü ve gülümsedi bana bende daha fazla sinirli kalamadım haliyle. annem sanki kendi kızıymış gibi deniz'e sarıldı, hemen oturdular bebek muhabbeti yapmaya başladılar. acaba kime benzeyecekti, benim bebekliğim gibi mi olurdu yoksa deniz'in bebekliği gibi mi? adı ne olmalıydı gibi muhabbetlere girmişken onlar bende bir kahve yaptım kendime, deniz'e süt annemeyse çay yaptıktan sonra geçtim salona yanlarına. deniz bir süre sonra kanepede uyuklamaya başlayınca onu yatağa taşıdım, annemde yol yorgunudur diye ona misafir odasını * kullanmadığımız bir oda vardı denizle aynı odada kalmaya başlayınca* hazırladıktan sonra geçtim salona oturdum ve düşünmeye başladım...
    ···