-
1.
+1hayat, sen barlarda kız düşürmeye çalışırken, fasılda eller havaya yaparken, club da patlarken, sıtarbaks da makiato içerken, eve attığın hatunun üzerinde terlerken plan kurar. ansızın trafik kazası, sevdiklerinin ölümü, işten atılma, elini kırma, bu gibi olaylar gelir.
her zaman kötü şeyler olunca bu hayatın amk dersin. oysaki sen iyi şeyleri yaparken o da bunlara hazırlanıyordur. bu da benim hikayem.
-
2.
0özet geç bin
-
3.
+1yer akhisar keranesi
-
4.
0yakında sende mi ölecen ne tak yiyecen aq
-
5.
0yer çınarcık.Tümünü Göster
mekan özlem pastenesinin önü.
sene 2000.
yazlığımız var.
okullar tatil olduğunda gideriz.
cepte var 50 lira para.
günlerden cuma.
o para anca o geceye yeter.
ama çocukluğumuzdan beri oralarda olduğumuz için, bir şekilde bütün arkadaşların gideceği gün olan pazartesiye yettirmeye çalışıyoruz.
en iyi arkadaşım çetin yanımda.
kale ye çıkıcaz.
önce demlenelim diyoruz.
derken bütün ahalide geliyor.
herkesle buluşuyoruz.
yavaştan içilmeye başlanıyor.
ben grubun şebeği olduğum için herkese laf ittiriyorum.
konuşturtmaya çalışıyorum.
kafamda güzelleşiyor yavaştan.
bi yerden sonra ellerim iple bağlanmış gibi alkol tarafından hareket ettiriliyorum.
bu ortam aslında beni sıkıyor.
hep aynı şeyler.
iç, muhabbet et, hafta sonları diskoya çık, in, sabahları 30 yaş + biçlere git.
akşam kestanelik çay bahçesinde oyun oynayanları izle.
nefret ederim oyun oynamaktan. okey, iskambil.
zaten 40 ımdan sonra onları oynucam ergenlikte de onları oynarsak ne anlamı kaldı amk hayatın.
hayat, sen okeyde okeyle biteyim diye beklerken sana yannanımsı sarı 5'i verendir.
neyse ben diskoya çıkıp eğleneceğimiz için memnunum.
ama bi yerden de sıkılıyorum bu şekilde yaşamaktan.
allaha şükür uzun boylu temiz yüzlü yakışıklı da biri sayılırım.
içim de kaynıyor.
yeni insanlar tanımak istiyorum.
belki hatun düşürmek, mümkünse basmak istiyorum amk.
suç mu? değil.
aksini düşünenin? amk.
arif diye bir arkadaşım var.
çocukluk arkadaşım.
muhabbeti inanılmaz güzeldir.
ama bir o kadar da tanımadığı insanlara karşı asosyaldir.
dışarı çıktığında -1 diye nitelendirilen kişilerdendir.
sen 10 yakışıklı olsanda, o ve aura sı onu 5 e düşürür.
hayat, en yakın arkadaşından nefret edicek, yalnız kaldığında seni ona tıpış tıpış geri zütürecek kadar intikamcıdır.
- gibtir et onları.
- içeri girdiğimizde yanlız takılalım.
- abi olur mu? ayıp olur.
- ne ayıbı olm.
- her gece bu insanlarla içip, bu insanlarla dans edip, elin gibinde eve dönüp show tv de 31 çekmekten sıkılmadın mı?
- öle bişi yapmıyorum ki ben..
- ben yapıyorum ve çok sıkıldım.
- o senin problemin abi.
hayat, utançları doğrultusunda en yakın arkadaşına yalan söylebilecek kadar, kendi isteklerini ifade etmenin zorluğunu ensende tuğla taşır gibi hamallık yapmaktır.
o gece son diye karar verdim.
bundan sonra bağımlı yaşamak yerine kendime bir yer edinecektim. -
6.
0herkesin kafası kıvama gelince, yavaştan diskoya çıkalım dendi.
iyi amk.
geç bile kaldık.
normal de giriş parası ile verilecek yerde, tanıdığımız deli ümit vasıtasıyla beleşe girdik.
güzel haber para cepte kaldı.
ama içerde yine de çok pahalı.
allahtan gruptan barmeni tanıyanlar var.
onları da öle çözüyoruz.
o zaman ki yaş ve kafayla, keh keh nası kerizliyorum derken, binler ben baya baya fakirmişim bunu anladım.
hayat, kendi içinde üç beş kuruşun hesabını yapmıyorum izlenimi bırakırken, dışarıya aslında ne kadar fakirim dedirten şeymiş.
dans ediyorum, eğlenmeye çalışıyorum, olmuyor.
utangacım amk.
hala da öle.
o yüzden içebildiğim kadar içiyorum.
tamam ilgi çekiyoruz, yakışıklıyız ama, eğlenmek için içilen onca alkolden sonra konuşmalar genelde şu şekilde sonuçlanıyor.
- selam naber?
- iyi senden ?
- ööööllööölölöö öörörörörö öölzzööeöööeöööö
- efendim?
- ööööö bööröbörr büşşşüüüüler üüüççççeelim?
- anlamadım?
- ööööööööööööööööööööööööööööööööööööööööööööö
- tamam oldu iyi eğlenceler sana.
- önönün ömüü nö bököyönn o ködar ö zömmmmmmann
konuşamıyordum bile amk.
değil yeni insanla tanışmak, yeni insanlardan kendimi soğutuyordum.
zaten yeterince sert bir mizacım var.
üzerine böyle davranınca.
hamam böceği muamelesi görüyordum.
derken bütün gece diskoyu turlamalar, hoşuna giden hatun bakmalar.
farklı açılardan yaklaşımlar.
ne kadar denersem deneyim olmuyordu.
ben farklıydım.
eğlenceliydim.
fakat bunu sadece ben biliyordum.
anlatmak istediğimde de alfabedeki bütün sesli ve sessiz harfler ö ve ü oluyordu.
alkol almayıp denediğimde de aynı bir gay gibi top gibi yumuşak gibi belden kuşaklı gibi davranıyordum.
binler ben çok utanıyordum. -
7.
0gece sonlandı.
hiç bi cacık yok tabi.
dünya kadar hatun baktı.
ayıkken utançtan, kibirden birşey yapamadım.
alkollüyken de konuşamadım.
sorun vardı beyler.
ben normal davranamıyordum.
rutin olarak sahile indim.
içiyoruz konuşuyoruz.
yapmacık gülmeler.
içimde boşluk var beyler.
olmuyor.
tüm hissedemiyorum.
anasını gibtimin çocuğu önünde kumsal, deniz, sevdiğin arkadaşlar, 1-2 saat sonra sıcak poğaça-börek.
nankörlük ettiiğimi düşünebilirsiniz ama gerçekten tüm hissedemiyorum.
hayat tam sen tamamım derken, acımasızca eksiğini gösterendir.
evlere dağıldık.
yattım uyudum.
sabah oldu.
farklı bir şey yapmak için sabah kalktım.
telefonlar falan aynı kişilerden.
ben öyle olsun istemiyordum. -
8.
0eski bir arkadaşım vardı.
hüseyin.
takke hüseyin.
hiç çıkarmazdı kafasından nba takımlarının şapkalarını.
tarzı buydu adamın.
- lan amk bitlenmiyormusun? olm kafan pişmiyor mu? deniz de öyle gir!
bu ve benzeri muhabbetlerin hepsine klagib cevabı
- biz de böyle.
böyle adamlara saygı duymak lazım.
istikrarlılar.
tıpkı deniz gibi.
nası deniz hep karaya yumruk atar, o da öyleydi.
mutlaka şapkasını takardı.
onu aradım.
- napiyosun?
- aramazdın züt hayrola?
- olm özledim. çınarcıktaysan takılalım.
- arkadaş biçteyim gel.
- iyi geliyorum.
fiyuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuu
adam ortamın dıbına koymuş.
tanımadığı insan kalmamış.
hayat hor gördüğün, ezik dediğin insanların senden çok daha sosyal olduğunu farkettiğin andır.
karılar kızlar gırla.
ulan herif yakışıklı değil.
ağzı laf yapan adam değil.
belki sempatik.
ama adam yapmış anasını gibim.
iyi ki aradım dedim.
onun adına da çok sevindim.
kıskanmadım mı?
tabiki evet.
ama böyle bir arkadaşım olduğu için gıpta ettim.
beyler ergenim, bu tip şeylerden övünüyorum amk.
bütün gün onla takıldım.
geçmişten gelen bir kırgınlığı da vardı.
onu telafi etmeye çalıştım.
o da affetmeye razı gibiydi.
biçten ayrılınca lafımı ettim.
- akşam arıycam beraber takılalım.
- gördün tabi ortamı ararsın yarraaam
beyler çok utanmıştım.
züt gibi bıraktığım arkadaşım fena posta koymuştu.
hayat, sadece posta güvercinlerinin kafana sıçamadığını öğrendiğin andır. -
9.
0anlat lan ben okuyorum dilini sevdim , aynı utangaçlık bendede var panpa , dil desen o da hiç yok
-
10.
0gece aradım.
eskiden çınarcıkta iskele meydanı vardı.
heykelin etrafında mermerden, sanki herkesin oturup ortam yapması için yapılan, ne diim amk bişiler vardı.tü
ordayım dedi.
iyi ananı zütünden gibim geliyorum dedim.
çünkü yürümek istemiyordum.
çünkü ben ergendim ve açıkçası insanların bana bakmasından hoşlanmıyordum.
top musun?
değilim.
ama sade karılar da bakmıyor.
ben çınarcıkta yerlilerden yediğim sopa kadar kimseden sopa yemedim.
hayat, sen her gün 40 şınav mekik çeksen de, beldenin yerlilerinin mutlak hükümdar olduğunu öğretendir.
- bakar mısın birader?
- hayırdır?
- ya sen geçen gün taş liman da yüzmüyor muydun?
anasını gibtiğimin köyünde 20 senedir oraya gidip yüzerim, bazen balık tutarım.
- bilmem ne zamandan bahs.
derken zbam diye bi tokat.
anamın dıbını tersten gördüm binler.
şimşek çaktı.
her taraf beyaz.
sanki üstüne attırmışsında peçeteyle silip bir an evvel gitsin der gibi ben de kendime gelmeye çalışıyordum.
napiyosunuz amk ben birşey yapmadım derken birden bir kaç kişi üstüme çullandı. -
11.
0eve döndüm.
hatta kaçtım.
belki birkaç tanesine zarar verebilirdim ama daha büyük hasardan kurtulmak için kaçtım.
çocukları daha önce görmüştüm.
hani bu, o diyemezdim ama gördüğümde seçebilirdim.
ertesi gün mert'i aradım.
mert çınarcığın yerlisiydi.
bi' dünya kavgası vardı.
benim de çocukluk arkadaşımdı.
takıldığı hayattan ve pgibopatlıklarından dolayı pek takılmak istemediğim biriydi.
ama tekrar o çocuklar tarafından yakalanıp, sopa yemek de istemiyordum.
belki çocukları bulup tek tek, seri katil gibi dövebilirdim.
ama binler sonuçta ben bir süper kahraman değildim.
çocuklar yerli.
elbet bi yerde yakalarlar.
bi şekilde yine marizlerler.
bu yüzden aklıma en mantıklı gelen, ama korkaklığın dibine vurup mert'i aradım.
- konuşmamız lazım.
- yerli olduklarını düşündüğüm birkaç kişi tarafından sopa yedim dün akşam.
- ben şurdayım gel konuşalım dedi.
yanına gittim.
tırsıyorum da bi yerden.
ama belli de etmemeliyim.
yolda yürürken zayıflığıma rağmen dik yürüyüp kimseden korkum yok havası veriyorum ama ölüyorum mına sokim korkudan.
yanına vardığımda, uzun zamandır aramam ve mesafe koymamdan olsa gerek çocukluk arkadaşım mert soğuk yaptı.
hayat, hiçte arkadaşlık kurmak istemediğin insanların avucuna düştüğün andır. -
12.
0huur çocugu insaşşalh bu son entry olur bu gece ölürsün
-
13.
0- napiyosun mert, nasıl gidiyor?
- gibtir et şimdi noldu onu anlat.
- oğlum, dün akşam gidiyorum, elemanlar yolumdan çevirdi, 1-2 şey sordular, cevabı dinlemeden graaaaaaaaaaaaaaaav diye indirdiler tokadı.
- sonra hepsi üstüme çullandı bende kaçtım.
- nası yani? kaçtın?
- kaçtım oğlum. çok fazlalardı. napim amk. öleyim mi kavga ederken bir hiç uğruna.
- anladım.
anlamanı gibeyim.
sen benim 10 senelik arkadaşımsın.
anladım ne?
yardım etsene.
- peki bu çocukları görsen tanır mısın?
- bir iki tanesi aklımda.
- tamam hadi çıkıyoruz.
uzunca bir süre görüşmediğimizden dolayı, onun ülkü ocaklarına takıldığını bilmiyordum.
beyler yanlış anlamayın.
öyle bir yerde, ülkü ocağı dediğin zaman, akan sular durur.
ülkü ocağı giber beyler.
şakası yok.
bizimki de gitmiş.
kendi hayatını uygun bir şekilde, bunu siyasetle birleştirip organize suçun köpeği olmuş.
köpek möpek dediğime bakmayın.
umut belirdi içimde.
çözerse heralde mert çözer dedim.
hayat, adamı, sevmediğin-benimsemediğin ideolojinin köpeği eder, bir kurtuluşun olsun diye -
14.
0dışarı çıktık.
onun fikriydi.
bir tur atalım. belki görürüz amk çocuklarını dedi.
benim canıma minnet.
geziyoruz.
kimseyi göremedik şansıma.
zaten 1-2 tanesini hatırlıyorum.
onlarda çıkmadı.
derken tam geri dönerken:
- bu o. amk çocuğunun birisi bu.
- emin misin?
- evet eminim. hadi gidelim kafasını patlatalım.
intikamımı almak istiyordum. yanlış anlaşılma olmasın. mert'e güvenipte kimseye daldığım yoktu
yanında yerli biri olduğunda kimse kolay kolay ayıramazdı yerlinin dövülmesini.
- bi sn bekle. bu adam senin bildiğin gibi biri değil.
- nası yani ya? olm herif çınarcıklı da dövemeyiz mi demek istiyorsun?
- olm herif karpuzdereli. benim uzanabileceğim yerde değil.
- nası yani ben yediğim sopayla mı kaldım? olm sen mert'sin lan. gibemiceğin adam yok bu amk köyünde?
- benim gibemiceklerim var olm. benimde gibemiceklerim var.
adam al pacino beyler.
hayat, seni zor durumdan kurtarıcağına inandığın birinden zınk diye ümidini kestirip, tekrar onun kölesi yapandır.
üzülmüştüm.
nasıl olurda kudreti yetmez diyordum.
gözümle gördüğüm binlerce sopası vardı bu adamın.
görmediklerim ise korkuyla anlatılırdı.
ama bu adam bunu diyorsa eğer, mutlaka bir bildiği de vardı amk. -
15.
0yapacak birşey yoktu ona güvenmekten başka.
bi sigara içelim dedi.
yaktık.
sönmesine yakın, elemanın yerine gitti.
bu eleman iskele meydanında bir kuyumcuda takılıyordu.
artık bilmiyorum orada mı çalışıyor, sahibi mi, yoksa sadece arkadaşını ziyaret etmeye mi gitmişti.
ben bekliyorum dışarıda gib gibi.
sigaralar sigaraları kovaladı.
dışarı çıktı.
yanıma geldi.
- tamam sorun yok.
- nası yok?
- olayı kapattık.
- ya mert adamlar benim belamı gibti. hiç mi birşey yapılmıcak.
- yapılmıcak.
- olm ben bu adamalardan haksız yere sopa yedim. hiç mi vicdanın sızlamıyor?
- sızlamıyor. çünkü bu adamlarla konuşmasaydık, ne zaman canları istese, tekrar seni bulup belanı gibeceklerdi.
- olm niye? neden ben?
talihsiz olan sensin.
hayat, sen kazı kazandan 20000 lirayı kazanmayı beklerken, sana mor göz çıkartandır. -
16.
0bu kadar kolay mı ya?
nası yani?
canın sap arkadaşlarınla eğlenmek istedi.
dışarda garibin birini buldun.
sebebsiz yere kavga çıkardın.
adamın ağzını burnunu kırdın.
yanına kar kaldı.
eğlence anlayışınızı gibim sizin.
ama ne var?
yapacak hiçbir şey yok.
bunu sonradan anladım.
bu bile güzel birşey.
rahat rahat gezmek.
başına birşey gelicek korkusuyla yaşamamak.
beni de bir daha rahatsız etmediler.
yediğimiz sopayla kaldık.
tabi bunlar 2-3 gün sürdü.
adam gibi dışarı çıkamıyorum.
yüzümde bezeler var.
kimseye görünmek istemiyorum.
sonradan takke aradı.
napiosun ne ediyosun diye.
dedim hiç biraz annemlerle takılyordum birşey yaptığım yok.
atla gel plaja falan dedi.
plaja gittim.
yine gıcır ibinenin ortamı.
gövde gösterisi yapıyor sanki yarraaaam.
- eee napiosun aramadın hiç?
- sen arasaydın ya olm hep biz mi arıcaz dedim.
normalde bunu dememem lazım.
büyük kazım attım elemana.
züt gibi ortada bıraktım adamı.
- yarram seni buraya çağırıyoruz ki değer veriyoruz.
az ezdin.
biraz da pres yap amk.
neyse gırgır şamata, yeni insanlarla tanışma derken, akşam oldu.
gece için sözleştik.
yine iskelenin orda.
hayat, planladığın şeylerin hiçbiri olmazken seni tekrar plan yapmaya itendir. -
17.
0akşam oldu.
dışarı çıkmak için hazırlanmalar.
iskeleye doğru yürümeye başladım.
nerden baksan en az 20 kişiler.
sap-hatun karışık.
yeni yüzler.
sevindim amk ne yalan söyliyeyim.
bide şu çekingenlik-utanma sıkılma olmasa herşey daha güzel olacak.
milletle tanışma faslını geçtikten sonra, taşlimana gidileceği söylendi.
bu arada etraf gırla insan kaynıyor.
ana baba günü.
tam beğendim birini diyorsun, 10 sn sonra kafanı çevirdiğin yerde kimse yok.
neyse taş limana gidildi.
bira eşliğinde sohbet.
samimi olunuyo yavaştan.
içlerinde birisi var.
hilal.
fena güzel.
fena rahat.
bozuyor direk adamı.
çekiniyorum karıdan bana da itelemesin diye.
korktuğum başıma geldi.
- sen kimsin yaaa?
böyle, nasıl diyeyim?
zaten tanıştık.
beni biliyorsun.
e o zaman ebenin amı neden soruyorsun bunu.
bide ezer gibi.
- ben i run each thin me(iretm). hani demin tanıştışmıştık ya. yavaş iç istersen. seni bozuyo galiba.
dedim.
hay onu diyen ağzımı gibim.
ulan daha yeni karışmışsın aralarına.
kafasını çevirdi.
yanında ki arkadaşı ile konuşmaya devam etti.
ben orda bir sürü şey söylemişim.
yok laf ittirmişim.
falan filan bunların hepsini gram giblemedi.
züt gibi kaldım.
nasıl hoşuma gitti anlatamam.
hayat, sana güzel şeyler yapıldığında hoşlanmadığın, içini-canını acıtacak şeyler yapıldığında mutlu olduğun duygudur. -
18.
0siyah bluzu, örgülü siyah saçları, sırtındaki döğmesi.
biraz güzel olsaydın.
sanki o kadar güzel değilmiş gibi, jestleri-mimikleriyle de acaip kombinliyodu güzelliğini.
o andan sonra bütün gece boyunca içim içimi yedi.
keşke bana laf soksa.
keşke konuşabilsek.
keşke ortak birşey bi konu açılsa birşeyler söylese.
marie claire'in son sayısındaki gelinlik modellerini bile ayıla bayıla dinlemeye razıydım.
olmadı.
bir daha o gece boyunca hiç konuşamadık.
konuşamadıkça ben maymuna bağladım.
daha çok içtim.
daha sesli konuştum.
sırf ilgi çekmek için.
şöyle güzel birşey oldu.
diğer insanlarla sohbetim ilerledi.
sevdirdim kendimi.
bu o an gibimde olan birşey değildi ama ilerleyen zamanda meyvesini verecekti. -
19.
0dün geceden hangi biçe gideceklerini söylediklerinden kahvaltımı yapar yapmaz evden çıktım.
heyecanlıydım.
yeni yeni insanlarla görüşüyordum, görüşücektim.
bizim diğer tayfayla karşılaşmamak için ağaşı her zaman indiğim yokuştan değil de diğerinden indim.
yine de yakalandım.
sanki aldattığım sevgilime yakalandım.
kem küm derken, arkadaşıma söz vermiştim onun yanına gidicem deim.
evet sıkıcıydılar.
evet ot ot zaman geçiriyorduk
bi yerden kırmak istemiyordum.
sonuçta benim 10 yıllık arkadaşlarımdı.
neyse atladım dolmuşa gittim kumplaja.
dıbına koim bu ne dedim böyle ya.
aklımı gibim o kadar zaman diğer tarafta takıldığım için.
diğer tarafa 30+ yaş insanlar ve bizim grup geliyordu.
30- olanlar ise 150 127 kilolardı.
burada durum tam tersiydi.
neredeyse herkes benim yaşımda.
full bakım.
saplar bile bakımlıydı.
uyuz oldum gerçi zengin binlerine.
hatunlarda alabildiğine güzel.
müzik, ortam tam benim isteyeceğim şekildeydi.
gerçi müzik tırtta sayılabilirdi.
ama olsun hareketliydi anasını gibim en azından.
gözlerim grubu aradı.
biraz bakındıktan sonra buldum.
meraba hoş beş.
gözlerim deli gibi hilali arıyor ama.
göremedim.
grubun diğer geri kalanıyla sohbete başladım. -
20.
0derken suzan diye bi kız geldi.
minyon ama yüzü gerçekten çok güzel.
sohbeti de fena değil.
aaa gözlerin ne kadar değişikmiş diye lafa girdi.
dedim ne oluyo.
zaten gözlerinde bi olayı yok.
yeryüzünde her iki insandan birinde olan renk ela.
ulan ama bi yerden hoşuma da gitti.
işte nerdensin hoş beş, daha 2. günden dünya kadar yeni insan tanıdım.
bu çok hoşuma gitti.
suzanla konuşurken bi yerden gözlerim deli gibi hilali arıyor.
bi yerden sonra sıcaktan bayıldım.
denize gireyim ben dedim.
suzan da benle geldi.
beraber denize giricez.
tam giricekken hilal.
uzaktan bana bakıyor.
ama nasıl...
gözlerini dikmiş.
sanki gözleriyle giben saplar gibi bakıyor.
kafamı hafifçe sallayıp, selam verdim.
ama korktum amk bi yerden de.
pgibopat gibi bakıyor.
neyse biz suzanla denize girdik, çıktık, kurulanıyoruz.
hilal geldi.
bir soru sordu.
sen kimdin yaeee?