1. 1.
    0
    1988 yılının 25 kasımında saattler takriben 16.00'ı gösterirken erzurum ilinin horasan ilçesinin yukarı tahir hoca diye bir köyünde (kısacası allahın gibtir ettiği yer.) evde dünyaya gelmişim. ebem babamın annesi olur. ( biz sizin gibbi hastanelerde doğmadık layn ) 2 yaşımdan beri düzenli olarak teferruatlarıyla beraber her şeyi hatırlıyorum ama bu önemli değil, gibtir edelim. Sonracığıma 1992 yılının aralık ayında tuttuk göç ettik oralardan. sakarya'nın arifiye ilçesine.
    aradan bi kaç yıl geçti (yanılmıyorsam 1995) okula başladım. sabahçı öğlenci şekli. zaten okulda 3 tane sınıf vardı dıbına koyim. siz bilmezsiniz ama benim zamanımda siyah önlük bile vardı. öğretmenlerimiz bize fasülye, mısır taşıtırdı onlarla okuma yazmayı öğrendik.
    ···
  2. 2.
    0
    ilkokulda bir kız vardı, adı gamze. Herkes birine aşık olur ya mutlak ilkokulda bende ona aşık olmuştum. güzeldi, hemde çok güzeldi. yıllar geçti ben ona aşık olmaya devam ettim, yıllar geçti o güzelleşti. ta ki 16 08 1999'a kadar. Son kez gördüm onu o gün, okulun yanındaki parkta oturup muhabbet ettik geç vakite kadar. bir yıldız kaydı; 'baksana kafziel yıldız kaydı, bu gece biri ölecek.'' dedi. saçmalama gamze dedim ne ölmesi, insanlar yıldız kayınca dilek tutar dilekleri gerçekleşsin diye. sustu sonra belki de sen haklısın dedi. Vedalaştık; eve gitti...
    ···
  3. 3.
    0
    Gittim eve uyudum, gece bir çift kol. beni almış kucağına kapıyı açmaya çalışıyor. zar zor açtı, beni dışarı çıkattı. annem orada, kız kardeşim orada ama abim yok. vitrinler devrilmiş, abim altında kalmış. sesini duyuyorum sadece biri beni kurtarsın diye. Her taraf tir tir titriyor. o an öğrendim depremin nasıl bir şey olduğunu. Neyse abimi bir şekil çıkardılar. vitrinler kanepenin üzerine düşmüş, abim de arasında kalmış..

    bi kaç resim;
    https://encrypted-tbn3.gs...JHzEsI6r4-tCX3Je_6T7CNq9Q

    http://www.gecekusumagazi...bresim/6031%20%283%29.jpg

    http://www.17agustos.com/...ploads/deprem-300x201.jpg
    ···
  4. 4.
    0
    araya müzik: http://www.youtube.com/watch?v=8DPxSaqF6ts
    ···
  5. 5.
    0
    ilk anda insanda sadece ailesini korumak dürtüsü olur, bizimkiler sağ, bi kaç çizik falan var ama problem değil. sonra aklıma gamze geldi, kendime gamze ne oldu dedim. der demez zaten koşa koşa evlerine gittim. 3 katlı bina çökmüş, her taraf toz duman. metin abisi dışarda, babası ahmet abi dışarda, arzu ablası dışarda ama pamuk yengeyle gamze yok! soramadım hiç kimseye gamze nerede diye, uzaktan seyrettim sadece. sabah oldu herkes enkazı kaldırmaya çalışıyor, bir umut belki gamze ile pamuk yengeye ulaşılır diye. akşama doğru buldular, pamuk yenge gamzeye sarılmış annelik iç güdüsüyle ama yıkılmış her şey koruyamamış yavrusunu azrailden, koruyamamış ilk aşkımı depremden, kayan yıldızdan...
    ···
  6. 6.
    0
    @9 değerlenmesini ummuyorum, bu benim hayatım ve sadece yaşadıklarımı anlatacağım. ha çoğu kısmı çok özet geçtim şimdiden söyleyeyim.

    @5 Okumayabilirsin, tercih senin.
    ···
  7. 7.
    0
    o depremde her şeyimi kaybettim ben. babamın her şeyimizi yatırdığı 3 evi evi, arabamızı, en sevdiğim insanı, arkadaşlarımı, komşularımı... Yine tutundum hayata vaz geçmedim hiç bir şeyden. O kadar yokluk gördüm ki söylesem etiyopya'da mı yaşıyorsun dersiniz; o derece. inat ettim iyi bir lise kazanacaktım. ailemin beni bir dersaneye yazdıracak durumu yoktu; bende bütün dersanelerin sınavına girdim. okuldaki hocalarımızın iteklemesiyle de gittim o dersaneye yazıldım. bir sene sonunda lgs'ye girdik. Kazandığım yer sakarya anadolu lisesi. Nihayet hayallerime adım adım yaklaşıyordum.
    ···
  8. 8.
    0
    aradan zaman geçti sızılarım azaldı, yaralarım kabuk tuttu. liseye başladım, tabi burslu kazandığım dersaneye devam ettim. bi baktım geçen yıldan bi arkadaşım da aynı devam ediyor. doğal olarak en çok birbirimize tutunduk. Hiç bir şey yoktu aramızda, biz sadece çok iyi anlaşan 2 arkadaştık ama bilirsin zaman her şeyi değiştirir, iyi dostlar iyi sevgili olur, düşmanlar kardeş kesilir. aradan yaklaşık 7 ay geçince bi baktık her şeyi beraber yapıyoruz, birbirimizi görmek için okuldan kaçıyoruz, anneye babaya yalanlar uyduruyoruz. birbirimize söylemesek de bazı şeyleri resmen sevgili olmuştuk.
    ···
  9. 9.
    0
    Tabi zaman ilerleyince mecburen anne babayla tanıştık, hayaller kurmaya başladık. aynı okula gidecek, aynı sırayı paylaşacak, üniversite de nişan takacaktık. Tabi hayaller için çok çalışmak gerekecekti. Hayatımı şöyle bölmüştüm: 8 saat okul, 5 saat uyku, 5 saat mine, 6 saat ders. Hafta sonu 8 saat mine+dersene, 5 saat uyku 10 saat ders, 1 saat aktivite. Benim için dünya mineydi, ona ayıracağım vakit, onunla kuracağım gelecek her şeyden kıymetliydi. Buna rağmen son dönem artık iyice kendimi kaptırmıştım. Okuldan çıkınca arkadaşlarla kendimizi eve kapatıyor neredeyse hiç çıkmıyorduk. Tabi doğal olarak mineyi biraz boşluyordum ama her şey geleceğimiz içindi, her şey 7-8 ay sonra yaşayacağımız güzel günler içindi. o 7-8 aylık zaman geçince artık özgürce el ele tutuşabilecek, evde evde kalabilecek, aynı sabaha uyanabilecektik.
    ···
  10. 10.
    0
    Bi akşam beni çağırdı, arkadaşlarla evdeydim. daha türevi bitirecek integrale geçecektik. gelemem dedim. Bak ne olur evde yalnızım gel dedi, ben yine gelemem dedim. kırılmış, yanına en iyi dostumuz aytaçı çağırmış bana olan kırgınlığını anlatmak için, aytaç benimle konuşsun diye. gelmiş eve aytaç, bir şeyler içmeyi teklif etmiş, bizim ki kabul etmiş. 2 şer tane birayı içmişler, bizimkinin hafiften direnci kırılmış. dost, dediğimiz, kardeş dediğimiz aytaç direnci kırılınca bunu öpmeye falan çalışmış izin vermemiş. sonra zorlamış, elinden geldiğince zorlamış, zorla sahip olmuş kardelenime. kırmış onu, soldurmuş daha bahar gelmeden.
    ···
  11. 11.
    0
    ertesi sabah saat 6'da telefonumun sesiyle uyandım bir ses oğlum çabuk devlet hastanesine gel mine bileklerini kesti dedi. kimsin diye bile sormadım, serdivandan hastaneye kadar (yaklaşık 6 Km) koştum. vardığımda doktorlar yaralarını sarmış bir de sakinleştirici yapmışlardı, polis desen vızır vızır, beni bile sorguya aldılar. sorgu bittikten sonra yanına girdim, yalnız o ve ben. ne oldu neden böyle yaptın dedim, cevap vermedi, mine yüzüme baksana dedim, cevap vermedi, mine ne oluyor dedim cevap vermedi. sadece git dedi, ne olur git dedi. başımı bir an kapıda duran ailesine çevirdim annesi ne olur oğlum git dedi, mecburen gittim.
    ···
  12. 12.
    0
    Ertesi gün evine gittim; görmek istemiyormuş beni, 100 kere aradım cevap vermedi, en az 100 tane mesaj attım birine bile dönmedi, gece kapısının önünde yattım pencereye çıkıp bile bakmadı. Mine ne olursa olsun sen benim yarimsin dedim hayır dedi, gel bu şehri terk edelim, bambaşka bir yerde bambaşka hayata başlayalım dedim hayır dedi, mine gel etme hem kendini hem beni yakıyorsun dedim sustu kaldı. Ben ona her gün yalvardım o bana her gün hayır dedi. Tabi bu arada hem dersane hem okulu bir güzel boşladım. Ki umurumda değildi, benim bütün hayallerim mineyleydi, onsuz gideceğim okulda, onsuz kuracağım hayatta bomboş ve anlamsızdı. Sınav günü geldi 17.06.2007. girdim ama sınav mı bana girdi ben mi sınava anlamadım. hiç umurumda değildi zaten. sınav bitti ilk onun evine koştum yine açmadı kapıyı, camı. Olsun dedim, elbet normale dönecek dedim, elbet bana dönecek dedim sabrettim. Tabi bu arada bunu yapan pekekent ona yapacaklarımı bildiği için yurt dışına kaçtı, onu hiç aklımdan çıkarmasam da lafını hiç açmadım, ağzıma hiç almadım, onunla ilgili ne varsa görmezden geldi, gitti...
    ···
  13. 13.
    0
    Bir gün beni aradı, şaşırdım hemde çok şaşırdım, şaşırmakla kalmadım sevindim de. şükür dedim mine normale dönüyor, şükür dedim yeniden devam edebileceğiz. telefonda ilk sözü kavak kelebeklerini bilir misin oldu, bilirim tabi dedim gülüm neden bilmeyeyim dedim, ne kadar güzeller değil mi dedi, evet gülüm güzeller ama ömürleri kısa, hem neden şimdi bu kelebeklere taktın sen dedim. Bilmem öylesine aklıma geldi dedi. Çarşamba günü gelsene seninle buluşalım dedi, tamam gülüm dedim, nerede ne zaman istersen dedim. Çok güzel bi yerde buluşacağız dedi. Tamam gülüm, olur dedim, tamam deyip telefonu kapattı...
    ···
  14. 14.
    0
    biraz gariplik sezinsem de pgibolojisine verdim, geçer dedim her şey normale döner elbet...
    ertesi gün (10.07.2007) günü aradım gülüm buluşuyor muyuz dedim, tabi dedi, EEe gülüm nerede dedim, yarın belli olur dedi. Nasılsın dedim, biraz yorgunum uyuyacağım dedi. tamam gülüm sen uyu o zaman deyip telefonu kapattım. akşamdan hazırlanmaya başladım ertesi gün için, saç traşımı oldum, gömleğim ile pantolonumu ütülettim, onun bana aldığı parfümü kıyafetlerin yanına koydum, eski günlerde olduğu gibi bir not hazırladım onun için. uyudum, bilmezdim en kötü sabaha uyanacağımı, bilmezdim tekrar kaybedeceğimi...
    ···
  15. 15.
    0
    sabah telefonumun sesiyle uyandım; arayan annesiydi, açtım. Günaydın tam demişken mine dedi, mine yok dedi, çılgına döndüm zaten daha fazlasını dinlemedim, koştum, koştum, koştum koştum... Her sokakta onu aradım, her yere girdim, her köşeden döndüm... su bile içmedim, yemek dahi yemedim, aradım, bıkmadan, usanmadan, o şehrin her köşesinde aradım... akşam üstü bir kez daha aradı annesi, açtım anne mine eve döndü mü dedim, mine dedi, ee anne mine ne dedim, tekrar mine dedi, anne ne oldu mine ne dedim, neden ağlıyorsund edim, oğlum mine dedi, fırlatıp attım telefonu eve kadar koştum, herkes gelmiş, herkes orada, polis, komuşular, sağdan soldan gelenler ve bi ambualans... herkes bana bakıyor sanki yetim kalmışım gibi, sanki her şeyimi kaybetmiş gibi...
    ···
  16. 16.
    0
    http://www.youtube.com/watch?v=aIZ471mQJQc
    ···
  17. 17.
    0
    içeri daldım, biri onlar yoklar hastanedeler dedi, evden çıktığım gibi hastaneye koştum. Bir köşede annesini gördüm yıkılmış, diğer bir köşede babası sessiz ağlıyor. vardım annesinin yanına mine nerede dedim, karşıda ki odayı gösterdi. teşhis odası bayılmışım, uyandığımda bir serum vardı kolumda, bir de hemşire... hemşire çıkar serumu sevdiğimi görmem lazım dedim, bekleyeceksin genç adam serum bitecek dedi. Meğer sakinleştiriciymiş o serum bilemedim.
    serum bitti, ben çıktım. annesini babasını aradım hastanede yoklar. sordum, en son biri cenazelerini alıp gittiler dedi, yıkıldım, paramparça oldum, bir kez daha enkaz altında kaldım, bu sefer yıkılan bir şehir değildi sanki üzerime, gök kubbe düşmüş bende altında kalmıştım...
    dediği gibi son kez buluştuk onunla, son kez buluştuk mezarının başında. Dayanamamış, atmış kendini sakarya köprüsünden kelebekler ölüme doğru dans ederken, üzerinde beyaz geceliği varmış, tıpkı onun gibi temiz ve masum ve bir not bırakmış Beni affet diye...
    ···
  18. 18.
    0
    http://www.sabah.com.tr/Y...rin_olum_dansi_7679768000
    ···
  19. 19.
    0
    ilk sene dediğim gibi öss güme gitti,. 285 puanla çakıldım resmen ama inat ettim kazanacaktım o üniversiteyi, o olmasa da yanımda gidip bitirecektim okulu. çalıştım, çalıştım, çalıştım, öyle böyle değil öküzler gibi çalıştım. (ortalama 2500 türkçe-edebiyat, 2000 matematik, 1000 diğer dallardan soru çözüyordum.) geldi çattı sınav zamanı, çok büyük bir motivasyonla girdim. kazanacağımdan emin olduğum için gittim istanbula yerleştim. hem sağı solu gezdim istanbulu tanıdım hem de biraz olsun evden uzaklaşmış oldum. sınav sonuçları temmuz ayı içerisinde açıklandı. 355,45. sevinçten havalara uçuyordum zaten o dönem sarıyerde oturduğum için gittim sarıyer özdemir sabancı emirgan lisesinde istanbul üniversitesi siyasal bilimler fakültesi kamu yönetimini tek tercih olarak yazdım hatta tercih yaparken tek tercih yaptığım için millet acıyarak bakıyordu ama ben gülüp geçtim...
    ···
  20. 20.
    0
    tam beklediğim zamanda eve kayıt formları falan gitmiş; büyük bir heyecanla kalktım bende gittim sakarya'ya, aldım kayıt formlarını döndüm istanbul'a. Beklediğim gün geldi ben de gidip kaydımı oldum. iç zorluk çekmedim okulda, liseden bir çok aradaşım da zaten istanbul üni'ye yerleşmişlerdi 1 yıl önceden. Gerçi üniversitede de öküz olma yolunda emin adımlarla ilerledim daha ilk 3 vizede sınıfın nefret ettiği çan eğrisini yükselten çocuk olup çıktım. Gerçi sınıfım seviyordu beni, bu yüzden temsilcileri de oluverdim.
    ···