/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 76.
    0
    Rezerve
    ···
  2. 77.
    0
    REZerve
    ···
  3. 78.
    0
    Rez panpa
    ···
  4. 79.
    +4
    Odadan çıkmam gerekiyordu. Ortalık fena karışacaktı. Hızlıca kapıya yönelip büyük koridora çıktım siren sesleri duyulmaya başladı uzaklardan. Geldiğim yoldan dönemezdim o kadar zamanım yoktu. Tek yol asansördü ama bu kadar kamera varken olmazdı. Koşar adımlarla odalardan birine girdim. Içeridekilerin olaydan daha haberi olmamıştı. içeride bir kadınla adam iki ayrı masada oturuyorlardı. Sakinliğimi koruyarak "Kamera kayıt odası nerede acaba?" Diye sordum. Adamla kadın ağır ağır kafalarını kaldırıp yüzüme anlamsız anlamsız bakmaya başladılar. Adam benim meraklı bekleyişime daha fazla dayanamamış olsa gerek "Bir alt katta" diyerek geçiştirdi. Tek şansım odaya girip kameraları devre dışı bırakmaktı. Tekrar merdivenlere yönelip hızlıca bir alt kata indim. Kayıt odasını aramaya başladım. Çok geçmeden kayıt odasını bulup odaya girdim. Bir güvenlik görevlisi, onlarca monitörün olduğu bir masada oturuyordu. Beni görünce arkasına dönüp "hayırdır ne oldu" dedi.  "Abi Ömer bey intihar etti bütün güvenlik görevlilerini aşağı çağırıyorlar" dedim. Bir anda yerinden fırlayıp "ne diyorsun sen ne intiharı" diye sormaya başladı. "Abi yeminle doğru söylüyorum siren seslerini duymuyor musun?" diyerek ikna etmeye çalıştım. Güvenlikçi tek kelime etmeden koşarak çıktı odadan. Siren sesleri gittikçe yaklaşıyordu. Hemen işe koyuldum. Önce eski kayıtlara girip girdiğim saatten itibaren kayıtları sildim. Daha sonra kayıtları durdurup çıktım odadan. insanlar haberi almış olacak ki asansörlere doluşmaya başlamışlardı bile. Artık işim bitmişti acele etmeme de gerek kalmamıştı. Merdivenleri kullanmak en doğrusuydu. Yavaş yavaş merdivenleri inerken son basamaklarda Yılmaz'ın beni beklediğini gördüm. Korka korka konuşmaya başladı.

    "Sen yaptın değil mi?"

    "Evet, ben yaptım."

    "Neden?"

    "Ben kimseye neden diye sormadım. Ölen de yaşayan da bu soruyla yaşasın."

    Yılmaz şaşkın şaşkın arkamdan bakarken. Üzerimi değiştirip montumu alıp otopark kısmından dışarı çıktım.
    ···
  5. 80.
    +1
    Beyler hepinizden özür dilerim akşama ders kaydıyla uğraştım. Ama geç saate kadar part atacam. Rez alın.
    ···
  6. 81.
    0
    Prezervatif
    ···
    1. 1.
      0
      Prezervatif
      ···
  7. 82.
    +2
    Ben binadan çıkarken polisler Ömer’in etrafında toplanmaya, şerit çekmeye başlamışlardı. Burada işim bitmişti eve dönme zamanı gelmişti. Çaldığım aracı buradan çıkarmalıydım. Şüphe çekebilirdi. Arabayı almak için tekrar etrafı kontrol edip dikkat çekmeden otoparka girdim. Kimseler yoktu gidip arabaya binip çıktım otoparktan. Eve gitmenin zamanı gelmişti. Eve doğru yol almaya başladım. insan intikam duygusuyla yaşayamaz. Benim hissettiğim de intikam değildi zaten. Hayat bana en büyük dersini yıllar içinde vermişti. Adalet. Sağlayabildiğim kadar eşitlik sağlamaya karar verdim. Ama bunu yapmak hem zaman alacak hem de çok zor olacaktı. Estetik ameliyatla yüzünü olabildiğine değiştirmek, yıllarca evden dışarı adım atmamak, her gece aynı isimleri sayıklayarak uyumak kolay şeyler değildi. Herkes hayatınıza bir parça değer tüm yaşantınız boyunca. En yakın dostunuz sizi zengin de edebilir, katil de. Ben ikisi için de eşit olmaya karar verdim. Ölenleri vicdanlarıyla, hayatta kalanları acılarla baş başa bırakmaya uğraşıyordum kendi doğrularımla. Hayat hikayenizi siz yazarsınız ama bölüm başlıklarına başkaları karar verir. Ben kendi hayat hikayemi yırtıp attım. Şimdi baştan yazıyorum.

    Evimin olduğu sokağa baya yaklaşmıştım. Birkaç sokak ileride arabayı park edip eve doğru yürümeye başladım. Bu evi bulmam çok zamanımı almıştı. Tabi bina sahibini, binayı bana satmaya ikna etmek daha da zor olmuştu. Koskoca bina da tek başıma yaşıyordum. Kalabalıkların vermediği huzuru yalnızlıklar arasında bulmaya çalışıyordum. Evimden içeri girip montumu çıkardım. Cebinden bıçağı çıkarıp temizledim ve tekrar cebine koydum. Odama geçip yatağa uzandım. Karşımda ki duvarda yapılacaklar listesine bakınmaya başladım. Yıllardır yaptığım planı bozmuştum. Sıralamayı bozmak planı bozmak demekti. Anladım ki hayat planlarla ilerlemiyordu. Yarın ki hedefi düşünmeye başladım.
    ···
  8. 83.
    0
    rezerve
    ···
  9. 84.
    0
    Rez bakarım
    ···
  10. 85.
    +1
    Uzun vadeli bir hedef Zeynep. Aslında planlanmamış bir plan nasıl olacağını bende tam olarak bilmiyorum. Araç kiralama servisini aramam gerekiyordu. Zenginleri severdi Zeynep hanım. Bilgisayar başına geçip internetten araç kiralama şirketlerini aramaya başladım. Elinde sağlam arabalar olan şirketlerden birini aradım. Yarın sabah 8 de şoförüyle birlikte bir Mercedes istedim. Araba işini halletmiştim sıra kendime gelmişti. Sabah erken uyanıp kendime çeki düzen vermeliydim. Uyumayı pek seven biri değildim. Yatağa girdiğim andan itibaren en fazla iki saat uyuyabiliyordum geri kalan vakitleri ise tavana boş boş bakıp düşünerek geçiriyordum.

    Yine tavanı inceleye inceleye sabah etmiştim akşamı. Güneş ışıkları odama düşmeye başlayınca kalkıp banyoya girdim. Tıraş olup duş aldım. Yarım saat sonra banyodan çıkıp elbise dolabının önünde dikilip durdum. Uzun zamandır giyimime dikkat etmiyordum. En kestirmesi takım elbise giymekti. Hem havalı hem de ciddi gösterecekti. Takım elbisemi çıkarıp giyindim. Duvarın karşısına geçip bilgileri tekrar gözden geçirdim. Tam olarak ne yapacağım hakkında en ufak bir fikrim dahi yoktu. Her şeyi oluruna bırakacaktım galiba. Tam o anda telefonun sesiyle irkilip kendime geldim. Arayan şofördü. Araba gelmişti. Zamanı gelmişti. Binadan çıkıp arabaya bindim. Zeynep yarım saat sonra işe gitmek için evden çıkacaktı. Aklımdaki tek düşünce onu akşama kadar takip edecektim uygun anı bulunca tanışmaya çalışacaktım. Şoföre adresi söyleyip Zeynep’in evine doğru ilerlemeye başladık. Evinin olduğu sokağa girip sokağın köşesinde evden çıkmasını beklemeye başladık. Zeynep büyük bir şirkette finans sorumlusuydu. Şirketin ona tahsis ettiği arabayla işe gidip geliyordu. O an aklımda bir plan tasarlamaya başladım. Onu savunmasız anında yakalayacaktım.
    ···
  11. 86.
    0
    Reserved
    ···
  12. 87.
    +3
    Bir müddet daha bekledikten sonra Zeynep’i alacak araba kapının önünde görüldü. Zeynep hanım birkaç dakika sonra salına salına çıktı evden. Her zamanki gibiydi havalı, güzel, burnu havada. Arabaya bindikten sonra aracı sokaktan çıkıp gözden kayboldu. Şoföre takip etmesini söyledim. Uzaktan takip etmeye başladık. Ana caddeye çıkınca şoföre, önlerine geçmesini söyledim. Dediğimi yapıp önlerine geçti. Şoföre “biraz hızlan arkadaki araba iyice yaklaşınca frene asıl” dedim. Dikiz aynasından anlamsız anlamsız bakınmaya başladı. “Beyefendi şirket hesabını bana sorar benim bu zararı karşılayacak gücüm yok” dedi. “Zararı ben karşılarım. Sen dediklerimi yap dedim.” Başıyla onaylayarak hızlanmaya başladı. Emniyet kemerini takıp beklemeye başladım.

    “Yapabileceğin anda tereddüt etmeden yap.”

    “Emredesiniz beyefendi.”

    Sözü bittiği anda şoför frene asıldı. Hızımız o kadar fazla değildi ama yine de baya sarsıldık ikimizde. Umarım Zeynep ölmemiştir diye içimden geçirerek şoföre, “in arabadan ne zarar varsa biz karşılarız de” dedim. Dediğimi yaptı. Eğilip dikiz aynasından izlemeye başladım. Zeynep arabadan inince arabadan inip güneş gözlüklerimi taktım. Yavaş yavaş onlara doğru yürümeye başladım. iki şoför hararetli hararetli tartışmaya devam ederken Zeynep’in yanına gidip “iyi misiniz hanımefendi?” dedim. Şoka girmiş olacak ki ne dediğimi anlamamış gibi yüzüme bakınmaya başladı.

    “Bir şeyiniz var mı?”

    “Başımı çarptım galiba.”

    “Ambulans çağırmamı ister misiniz?”

    “Hayır, hayır geçer birazdan.”

    Fırsatı değerlendirme zamanı gelmişti. Şoföre dönüp, “şuradan bir taksi çevir” dedim.
    ···
  13. 88.
    +2
    Öldünüz mü beyler bi ses verin
    ···
  14. 89.
    +1
    yaz aga okuyorum ben
    ···
  15. 90.
    +4
    Çok geçmeden şoförün elini kaldırmasıyla bir taksi gelip yanımızda durdu. Zeynep’e dönüp “hastaneye gidelim başınıza baksınlar” dedim. “Hayır işe gitmem gerekiyor çok geç kaldım zaten” diye karşılık verdi başını tutarak.

    “Bu halde işe gidemezsiniz. Lütfen hastaneye gidelim.”

    “Fikret Bey çok kızar olmaz gitmem lazım.”

    “Global Holding’de mi çalışıyorsunuz?”

    “Evet. Neden sordunuz?”

    “Fikret Beyle ben konuşurum. Ben konuşursam anlayışla karşılar.”

    “Siz tanıyor musunuz Fikret Beyi?”

    “Tabi ki tanıyorum. Çok sevdiğim bir dostumdur Fikret Bey. Hadi binelim taksiye.”

    Gözlerindeki parıltıyı görebiliyordum. Tongaya düşmüştü. Şoföre işlemleri halledip benden haber beklemesini söyledim. Taksiye bindik. Zeynep başını tutuyor, arada bir de kaçamak bakışlar atıyordu bana. Bu kadar kolay olacağını tahmin etmemiştim. Aslında Zeynep beni hiç şaşırtmamıştı. Taksiciye en yakın hastaneye sürmesini söyledim. Yol boyunca hiç konuşmadık. Ben hamlemi yapmıştım. Hamle sırasını ona bıraktım. Ve artık hamle yapacağından emindim. Yakınlarda ki bir özel hastanenin önünde durdu taksi. Taksiciye parasını verip indik arabadan. Acil kısmından girip muayene odasına doğru yürümeye başladık. Boş bir kabin bulup Zeynep’i içeriye soktum. Birkaç dakika sonra doktor girdi kabine. Zeynep konuşacak durumda değildi diye düşünerek durumu ben anlattım. Birkaç tomografi, tahlil falan istedi. Odadan çıkıp doktorun istediklerini hallettik sonuçlar çıkana kadar hastanenin kafeteryasında oturmayı teklif ettim. Yine konuşmadan başıyla onayladı. Gidip çay alıp oturduk kafeteryada.
    ···
  16. 91.
    +4
    Utangaç tavırlarla oturuyordu karşımda sanki nasıl bir insan olduğunu bilmiyordum. Konuşmaya hiç niyetim yoktu. Etrafı izlemeye başladım. Ne kadar kendini zorlasa da dayanamayıp söze girdi.

    “Neden öyle ani fren yaptınız ki. Az kalsın hepimiz ölüyorduk.”

    “Siz görmediniz mi?”

    “Neyi?”

    “Şu selpak satan çocuklardan biri yola atladı bir anda. Şoför de ona çarpmamak için frene bastı.”

    “Hadi ya ben görmedim çocuğu. Neyse yine de ucuz kurtulduk desenize.”

    “Aynen öyle.”

    “Sonuçlar çıktıysa doktora gösterelim isterseniz. Yeterince geç kaldım şirkete.”

    Şov yapma zamanı gelmişti. Cebimden telefonu çıkarıp rehberden Fikret’in numarasını buldum. Zeynep’in şaşkın bakışları arasında konuşmaya başladım. Kısa bir nasılsın, ne yapıyorsun faslından sonra “ya senin çalışanın olan bir hanımefendinin aracına çarptık. Kendisiyle hastanedeyiz. ille de işe gideceğim diye tutturdu ama pek iyi görünmüyor. Bugünlük izinli olsa sorun olur mu?” dedim. Birkaç saniye duraksadıktan sonra Zeynep’e dönüp pardon isminiz neydi diye sordum. Şaşkınlığı kısa sürede üzerinden atıp “Zeynep” diyebildi. Gülümseyip tekrar telefonla konuşmaya devam ettim. “Hanımefendinin adı Zeynep’miş Fikret’cim dedim. Fikret sağ olsun beni kırmayıp bir iki gün izin kullansın dedi.

    “Fikret, birkaç gün izin kullansın diyor.”

    “Çok teşekkür ederim. Sizi de yordum bu kadar dertle.”

    “Yok canım olur mu öyle şey.”
    “Pardon siz Fikret Beyi nerden tanıyorsunuz?”

    “Birkaç yıl önce kendisiyle Almanya’da bir sempozyuma katılmıştık. O zamandan beri aramız çok iyidir.”

    “Hmm anladım. Tekrar teşekkür ederim.”
    ···
    1. 1.
      0
      Güzel ama yavaş
      ···
  17. 92.
    0
    Rezervasyon gardaşım
    ···
  18. 93.
    0
    Panpa hangi kitap bu isim ver okuyalim bizde
    ···
  19. 94.
    0
    rezerve21
    ···
  20. 95.
    0
    yaz panpa çok özledim seni
    ···