1. 75.
    0
    evden çıkmayan bir arkadaşım vardı. evden çıkamazdı. sorunu neydi bilmiyorum. arkadaşım, günlerce kimseyle görüşmediği olurdu. arkadaşımın. bazen durum o kadar ilerlermiş ki sigara almaya büfeye bile gidemezmiş. yemek yemezmiş. biraz takıntılıydı, olmazsa olmazları vardı ve bunlar çok basit ama onun için çok elzemdi. mesela yemekten sonra sigarasını içmediği zaman başka işlerini devam ettiremezdi. öyle sigarası yoksa bir sonsuzluğu bekleyip odasında uyuyakalana kadar boş boş otururdu. ya da mesela sabah kalkıcak, kahvaltısıyla beraber kalan bulaşıkları da yıkayıp duşa giricek, sonra da okula gidicek. ama mesela içeride ev arkadaşı uyuduğu için bulaşıkları yıkayamıyo. hiçbi şey yapamazdı. işlerin sırasını karıştıramazdı. sanki daha evvel önceliklerini karıştırdığı için başına çok kötü şeyler gelen anıları vardı da hatırlamıyordu, o tecrübelerin refleksleri hatıra diye kalmıştı sanki. akşama kadar yatakta uzandığı, beklediği olurdu. beklerdi. godot'yu beklerken okumadığı bir kitap değildi, tiyatro metinlerini iyi yazılmışsa bilhassa severdi.

    uyanmalarını bekledi, gelmelerini bekledi, aramalarını bekledi, gitmelerini bekledi, gitmesini söylemelerini bekledi. arkadaşım beklerken öldü.
    ···
  2. 74.
    0
    adım nuri. boş zamanlarımda sandviç yaparım. kitapları düzgünce raflara yerleştirmeyi, zamanla bir kısmını alıp koltuğa falan yaymayı, sonra yine bir mesai olarak onları raflarına yeniden yerleştirmeyi severim. kızlar eqlesin. vurduğum çıqsın. tatava yapma bas geç.
    ···
  3. 73.
    0
    insanlar aptalca şeyler yaptığında utanıp sıkılmak henüz çok küçükken yakaladığım bir kafadır. büyümüş de küçülmüş rolüyle gezdiğim yıllarda büyümüş olanların bana yaptığı hanimiş övgülerini aptalca bulur ama ayıp olmasın diye sesimi çıkarmazdım. şimdi olsa sarkastik davranıp beni şımartanları muhtemelen züt ederdim. şimdi öyle mi yapıyosun dersen yok ya yine yapamıyorum. ayıp olur sanki.
    ···
  4. 72.
    0
    insanın canı sıkılıyor.
    ···
  5. 71.
    0
    deli gibi iştah yaptım. yemek yemediğim zamanlarda napıcamı bulamıyorum. çok yiyorum. yiyorom. yüyorom. oğzom dolo.
    ···
  6. 70.
    0
    akşam çıkıyorum hoop evimin önünden alınıyorum. gezdiriliyorum, eğleniyorum. yiyorum, içiyorum. hiç zahmetli bir işe katlanmıyorum. hesabı da ödemiyorum. gece evime dönücem. dönmüyorum. hoop döndürülüyorum. evimin önüne kadar bırakılıyorum. araç bulmak, dolmuş bilmek, taksi tutmak, otobüs beklemek, hiçbiri de yok ki.

    evimin önü, hoop, sonra evimin önünü. alınıp bırakılıyorum. bırak bir işi de ben yapıyım. bırak yani eve bırakma. başımın çaresi neyse ona bakayım. evden çıkmayı bildiğime göre sonra eve dönmesini de ben bileyim. buluşacağımız yere kendim geleyim. uzak olsun, bir kere de ben yolu bulmayı düşüneyim. bırak da bir kere hesabı ben ödiyim. hep mi ilişkinin nesneliği, bırak bir de özne olayım. ulan bırak belki senden ayrıldıktan sonra yarım saat daha dışarıda bir yerde gezip öyle eve dönücem belki bırak döneyim. belki başka bir bara daha oturup bir bira daha içicem. belki sandalyeye oturup, genç adam, yaptıklarımı düşüneyim. sonra senden sıkılıp vazgeçip, bir şey olup korkup veya aydınlanıp hemen sen gittikten sonra başka biriyle tanışayım. bırak kendim döneyim evime, bırak evime dönmeyeyim. adamla gideyim ulan belki? bir biranı da ben ısmarlıyım. yok ben bununla sevgili olmıycam.

    dedi kadın. ne çok konuşmuştu. hala çakmağı vermemişti. zaten soğuktu, sigara içesim kaçtı içeri girdim.
    ···
  7. 69.
    0
    kıskançlık ne güzeldir. ne zaman birilerini kıskansam içime kapanırım. kendime ait dünyamda kimse benim kadar özel olmuyo. bu iyi bir şey. tabii, hep öyle yapmak lazım.
    ···
  8. 68.
    0
    gidesim yok.
    ···
  9. 67.
    0
    çok çirkin olmak bir tercih değildir. siz öyle görünmeyi seçmezsiniz, çok çirkinlik sizi seçer. önce yüzünüze dokunur yavaş yavaş, dudak kenarlarınıza küçük çizgiler koyar. gözlerinize üfler, onların ışıltısını alır. simetrik durmayacak eğimler katar kafanızın orasına burasına. kaşlarınız olmayacak yerlerde çıkar, olacak yerde de sivilceleriniz. size hiç yakışmayacak bir iki ben eklenir sonra. çirkinliğin çilleri yoktur. çiliniz varsa da, çirkin olmaya başladıysanız kaybolurlar. çirkin olmanın en hüzünlü tarafı budur.

    saçlarınız ne yapsanız olmaz. dünyaya keşke gelmeseymişsiniz. dışarı çıkmanız sokaklar için bir bunalım sebebi. kimse geçmez parklarınızdan, banklarınıza kimse oturmaz. balkonunuzun ışığı keşke yanmasa, elleriniz de kupkuru. ellerinizle bir yere dokunmayın, kimse sevmiyor onları. üstünüzde tüm giysiler kötü. olmasaydınız ne iyiydi. bütün çirkinler ölür. herkes ölüyor olsa bile çirkinler biraz daha fazla ölür. çirkinler öldüğünde yapraklar kıpırdanır. çirkinler çok da çirkin ölür. çirkin doğmazlar ama çirkin ölürler işte. çok çirkin ölürler. pis çirkinler ya.
    ···
  10. 66.
    0
    inşaatı süren metro hattı güzergahları canımı sıkar. gri perdelerden hiç hoşlanmam. yere tüküren adamlar beni üzer. turnikelerden nefret ederim. kapanırken yavaşlamayan kapılara karşı biraz soğuğum. gitarımı hiç sevmedim.
    ···
  11. 65.
    +1
    reserved bi ara okurum

    burda mısınız, devam edeyim mi gibi sorular soracaksan giberim, peşin söyleyeyim
    ···
  12. 64.
    0
    balkona çıkmaktan vazgeçmek bir kazanımdır. bu kez işlerinizi değil, işlerinizi ertelemek için araya sokuşturduğunuz sigara ritüelini ertelemiş olursunuz. ertelemeyi ertelemek de çok gariptir. bu sizi sonsuz bir loop'a mı alır, çıkılmaz mı içinden yoksa ertelediğimin ertelediği benim ertelemediğimdir mi dersiniz. cheesecake yer misiniz? ucuz cheesecake'leri çok severim. gelişmiş damak tadım önümde bir çizkek olduğunda tatile çıkıyor, uzaklaşıyor. beşiktaş'tan veya kabataş'tan artık herhangisiyse o deniz otobüsü iskelesi, oradan taa bostancı'ya gidiyor. otobüs iskelesi. hahaha.
    ···
  13. 63.
    0
    üşeniyorum.

    mutfağa gidip bir sigara yakacağım. önce lambayı yakacağım ama. kendime kaldıysa çay makinesinden bir bardak dolduracağım. kül tablasını lavabodan alıp yemek masasına alacağım ve köşeli koltuğa oturup sigaramdan bi nefes çekicem falan. sonra kapalıysa pencereyi biraz aralayacağım. oradan kış aylarında pek çıkmadığım balkona bakacağım. ve her şeye ne kadar üşendiğimi düşüneceğim.

    ama üşeniyorum. yerimden kalkmadım daha yani.
    ···
  14. 62.
    +1
    &__^^

    edit: shift yaptığımda oluşan 63; bir yanı mutlu, bir yanı üzgün mona lisa gibi oldu. belki de yarı fransız yarı capon.
    ···
  15. 61.
    +1
    6__2

    özet: 62 no'lu entry ile tavşan çizdim.
    ···
  16. 60.
    +1
    gece seni benden alıp geleceği, karşı karşıya durmadı. zaman erken tecrübesiz arkadaşım. bana ebedi. konuştuğum zaman onlar, kendi sesinizi yaşıyor. sizin mutluluğunuz o yükseldiğinde bu nehir havalandırma ağlıyor. mezara dostluk sırları vardı, ben sana acı umuyoruz. şimdi kalp. ayrıca beklemekten yoruldum. sevgi hep istedim. benim denizler sulamaya. bana ebedi. bu çok-müjdelenen ölüm. bilge gibi o sabah.

    özet: 61 nolu entry ile trabzanlara selam çaktım.
    ···
  17. 59.
    0
    ben her zaman öyle çok şeyleri olan bir adam olmadım. aslında ben zaman zaman da öyle bir adam değildim. hayır ben öyle olmayan, başka türlü bir adam da olmadım ki. ulan ben adam değilim zaten.
    ···
  18. 58.
    +1
    lessen: englesh gremmer
    sebject: present pest tense

    get ep stend ep feght fer yeer reght.
    get ep, stend ep: den't geve ep the feght!
    ···
  19. 57.
    +1
    amk roman mı yazıyorsun bu ne
    ···
  20. 56.
    0
    tamam hadi tamam boşlamıyorum tamam.

    she's up all night till the sun. i'm up all night to get some. she's up all night for good fun. i'm up all night to get lucky. we're up all night till the sun. we're up all night to get some. we're up all night for good fun. we're up all night to get lucky.

    we're up all night to get lucky..
    ···