beyler bi kaç part giricem okuyan olursa devam
Sene 2007 şimdi panpalar lise4 üm o sıralar annem ile babam ayrı bende annemde kalıom. babam zengindir annemse tam tersidir ama işte anne hasreti çekilmez bilirsiniz. sanayide günlük 20tl ye bi işe girdim amk okuldaki derslere çalışamıom boş vaktimde pek olmuo zaten gardaşm diyeceğim adamda yok denilecek kadar az 4 kişiydik biz sadece 4 . ha birde kopeğim var iş yerimde, iş yerimde dediysemde amk sanayide çırağız nolcak işte adı dogi . genelde dogiyide yanımıza alır gezeriz sürekli bize sataşanda olmaz şahsen ben yolda 4 kişi yanlarındada bi rott görsem yanlarına yanaşmam.

biz böyle amerikan soygun filmlerini çok severiz panpalarım izler izler gaza geliriz. gelçi imkan olsa yapmayacak adam da deiliz o yürek o züt var yani bizde ama işte birimizin ortaya çıkıp fikri atması lazım gaz vermesi lazımki yapabilelim. işte bu noktada amcamın oğlu alper devreye girio. alper dediğim adam eski albay ama bağlantılarını koparmamış birisidir lakin ilkerde bir gün olurda 3. dünya savaşı falan çıkarsa hazırlıklı olmak istiyordur. haklıdırda tedbirli olmak gerek bu hayatta.
bi gün gene amerikan soygun filmerlini izllioruz ama bu sefer amca oğlu alperin evindeyiz ama bizi görmen lazım film bitince herkes anlatıo diycem size grubu tnaıtmadım hemen tanıtayım.
ilker:gurubun sağlıklı düşünen adamı ilkerdir zora düştüğümüzde ona danışır ondan yardım isteriz.
berat:grubun asisidir. 4 sene taks yaptığından birazda deliyüreklidir kavgalarda ekgib olmaz nerde olay var berat o olayın ortasındadır emin olun.
burak:buda planları yapar genellikle, plan dediğim emir verme şeklinde deil bizim keipte kimse kimseye emir vermez. plandan kastım taktikdir neyin nerde olduğunu veya büyük bir işe kalkışacaksak mekanın haritası üzerinden bizi yönlendirir.
ben: ben ise beyler daha çok sızma adamıydım ekipte. genelde sessiz takılırım üstte burağın harita üzerinden yön verdiğini sölemiştim ya hah işte o haritaları mekana önceden girip ben çıkartırım.
alper: dediğim gibi eski albay ama hala bağlantıları vardır bağzı önemli yerler ile .

neyse devam edelim biz kaldıgımız yerden
film sonu herkes anlatmaya başladı, ilker diyo "ben olsam o durumu çözerdim amk basit bişey orda havalandırma var görmüyolar züğürtler"
aradan berat çıkıyo "züğürt ne lan" diyerekten gene olay çıkarmaya çalışıyo bizim kanı seri akan arkadaşımız.
eh tabi biz alperin evindeyiz bunları basbağır konuşurken alper gelio ve fikri ortaya atıyo.
alper: yiğenim bak şimdi siz burda bölye bağıra çağıra konuşuyosunuzda o izlediğiniz sonuçta bir film gerçekte o işler öyle yürümez.
berat: ya nası yürüyecek giricen soyucan işte başka türlüsümü var bunun
burak: az sakin olda adamı dinle
ve alper anlatmaya başladı, "bakın şimdi ben eski albayım ama 3 çocuğum olduğu için emekli maaşı yetmez bana. o yüzden hani anlarsınızya ek iş gerekiyor insana ister bi albay olun ister lise 4 e giden çocuklar... " alper böyle anlatmaya devam ederken berat gene lafı kesiyor ve "çocukmu tehh ne çocuğu büyüdük biz dünkü çocuk değiliz" diyor.
alperse "değilmisin" deyip bir kahkaha atıyor ve devam ediyor "şu filmdeki adamların yaptığının çeyreğini yapsan sana maaşımın yarısını veririm" diyo tabi bunu duyan berat aslında daha doğrusu biz bu soygun işlerine girmek istediğimizi alpere belirtiyoruz.

yemek yeyip gelicem beyler 1-2 saate ve evet amk 1-2 saatte yiyom

tabi bu bin gene gülüyor amk. Berata bakıyom iyice sinir olmuş dalacak benim amcaoğluna onu sakinleştiriyom sonra alpere dönüp "ya alper zaten sana banka soyacaz demedikki. küçük başlar sonra iş büyütürüz" deyince alper biraz ikna oldu galiba bide 4 kişiyiz baskı yapıyoruz yandada bizim dogiyi görünce alperinde aklına yattı onayladı bizi. o an sevinsekmi nabsak bilemedik ama tek yaptığımız şey adamsın diye bağırmaktı tabi dogide havladı hayvan ama anlıo konuşulanları zaten severiz dogiyi iyi köpektir.
ee diyorum nereyi soyucaz ilk. bunu bu kadar rahat sorabiliyordum artık çünkü yani hepimiz bu işe girecektik ve kararlıydık.
burak da hemen atladı araya planları genelde o yapar demiştim ya hah işte dedi bize silah lazım harita lazım nereyi soyucaz falan filan derken alper gene güldü amk adamı.
ben: noldu şimdi niye güldün
alper: oğlum siz daha az önce bana küçük başlarız dediniz ama burak silah harita falan yardırıyo şuna hakim olun bi önce
ben: iyi tamam da peki nereyi soyucaz
alper: 2-3 öte mahallelerdeki kiler can hayat gibi yerleri soyabiliriz
bizi bi gülme tuttu amk. banka soyucaz diyoduk adam geldi can hayatı soyucaz diyor.
berat: he hiç olmadı gidelim kandemirleri soyalım
ilker: beyler adam haklı önce küçük başlamak gerekki teçhizat alet edavat alalım şimdi direk banka soysak kasayı nası açıcaz desem öküz gibi bakarsınız bankada. bankaya nası giricez desem ön kapı dersiniz durun sabredin biraz

ilkeri zaten dinleriz biz mantıklı adamdır onun dediğine uyduk. ve alper bize yarın planları yaparız ona görede bi gün ayarlar soyguna başlarız dedi ve bizi bi heyecan sardı alperin evinden ayrıldık. Yolda yürüyoruz yanımıza dogiyide almışız 5 li gidiyoruz işte. Sonra ilerde küçük esnaf gördük
Berat: burdan başlasak nası olur lan ?
ilker: nerden ?
Berat: la işte şu ilerdeki bakkaldan ? hem iyi para kaldırırız bence
Burak: ulan elin addıbının bakkalını soyupta ne yapıcan yazık değilmi adama
Berat: ya sen değilmiydin demin orayı soyucaz burayı soyucaz diyen ?
Burak: ya oğlum mağaza, banka ayrı şeeeey bakkal ayrı şey
Berat: ne farkı var ikisindende para kaldırmıycakmıyız
Ben: aynn fark ne bro ?
Burak: kanka şimdi bi bankayı soysan kimse o bankadaki güvenlik görevlisine bişey demez en fazla kovulur. ama sonra gene başka bi bankada güvenlikçi olarak çalışmaya devam eder
Beratlla ben: eee ?
Burak: ama bi esnafı soysan adamın tüm emeği gider ailesini geçindiriyor orası adamın ekmek teknesi.
ilker araya girer: ya burak sende bi değişiklik var amk anlat doğruyuda bilek.
burak: işin aslı ben o bakkalın sahibini uzaktanda olsa tanıyorum iyi adamdır yapamam ona öyle bişey.
ilker: tamam başka bakkala bakalım o zaman.
Burak: tamam

beyler dinleyen varsa kendini belli etsin ne biliyim bi rez alsın şuku atsın boş namluya anlatmayayım

işte böyle böyle konuşurken muhabbete dalmışız sanki hergün bi yerleri soyuyor gibi geçtiğimiz marketleri nasıl soyabileceğimizi tartışıyoruz. Yolun sonunda bi bakkal gördük ama ne çok küçük nede çok büyük ortalama bi yer işte. Bakkalın karşısında duran loş sokak lambasından içerisinin boş olduğunu görüyoruz ama kapıda "AÇIK" yazıyor. Durdum durdum en son bizimkilere dedim şurayı soyalım dedim direk. Zaten o akşam bi yeri soyucaktık kafaya koymuştuk o kadar muhabbetten sonra. Hani bi çikolata dahi olsa çalacaktık tabi hedefimiz para çalmaktı orası ayrı.
Dedim herhalde sahibi bi yere kadar gitti eh sokakta tenha biraz. Hani lise yıllarınızda sevgililerinizle yada sevgiliniz olmasa da herhangi bi kızla gidip seviştiğiniz sokak araları varya hah işte o sokaklardan ama biraz daha büyük sanki. Ya şimdi ya hiç kafasında giricektik markete. Sonra burak bizi tuttu hemen iyikide tutmuş
Burak: lan nereye
Beratla ben: soyucaz oğlum işte fırsat bu fırsat
Burak: oğlum ya içerde kamera varsa delimisiniz siz amk
ilker: adam haklı oğlum bakmak lazım
Girmeden dışardan içeriyi süzüyoruz çokta yaklaşmamaya çalışıyoruz kamera varsa kadraja girmiyelim diye. Sonra baktık tek kamera marketin dışında amk o da kapının öbür tarafında üstte kapıya bakıyo giren çıkanı çekiyor.

Bizde nası girecez diye düşünürken ilker atladı hemen "lan amk ne düşünüonuz öyle arkamızı döner sweatlarımızıda kafamıza geçirir eğile eğile gireriz alır çıkarız" dedi.
Dedik "vay amk".
ilkere uyduk girdik içere o şekilde. Şimdi ne yapıcaz ne edicez nasıl olcak bu iş derken
Burak: Berat sen raflardaki pahalı yiyeceklerden topla, ilker sende kasadan paraları yürüt ama yürütebildiğin kadar çok, amgordum sende kapıyı tut market sahibi herhan gelebilir, bende ilkerin kasayı açmasına yardım edeyim.
işte panpalarım Burağın liderliği yada daha doğrusu planı yapması ve bize görevleri dağıtması özelliği burda çıkıyor dedim ya bizde lider yoktur herkes birbirini dinler.
Berata bakıyorum toplamak yerine açmış çitos yiyo amk dedim işine bak yemeyi kes.
Bi bakış attı sanane amk dercesine ama sonra toplamaya başladı.
ilker kasadan 100-200 zütürüyo. Ben gözümü kapıdan dışarı diktim ayırmıyorum. Burakta ilkere el atmış yardım ediyo. Marketin sahibinide bilmiyorumki amk gelen geçen herhangi biri bile olabilir. Eğik durmaktan belimiz ağrımış amk 5-10 dakikada olsa ağrıtıyor o pozisyonda durmak şöyle hayal edin sıçma pozisyonunda yürüyorsunuz.

Neyse herkes işine bakıyo berat bi yandan yiyo gene ama aldırış etmiyoruz pek. Sonra ilker gene düşündü taşındı dedi
ilker: lan soyuyoruz iyide bunları nası zütürcez neye koycaz
Ben: amk malı marketteyiz dolu poşet var siyah olanlara doldururuz hepsini yürürüz normal alışveriş yapmışız gibi.
ilker: haklısın amk
Çaldığımız tüm biskevut, cips,çikolata, patlamış mısır, kola falan doldurduk şeffaf poşetlere.
Kalan bira vodka enerji içecekleri tarzı şeylerikara poşetlere doldurduk.
Parayıda 4 kişiyiz sonuçta amk ceblere ceketlere doldurduk o gün iyi bi ziyafet çektik.
Berat: lan parayla karıya gidekmi laaa
gerisi hep onayladı ama sonra o parayı daha farklı bi amaç için biriktirme kararı aldık. Hedef büyütü nasıl olsa banka soyacaktık ekipman lazımdı...