Ertesi gün erkenden kalkıp okula gitmek için hazırlandım. Çok karizmatik hissediyordum kendimi. Hazırlanırken Büşra dan mesaj geldi. “Beni unutma sakın.” “Unutur muyum hiç * ” diye cevap verdim. Sonra çıktım evden arabaya atlayıp Büşra nın evinin önüne gittim. Kız bi indi aşağıya headshot yemiştim mk. Üzerinde uzun beyaz bir elbise saçları değişik bi şekilde örülmüş makyaj… güzel olmuştu mk işte neyini anlatıyorsam. Geldi bindi arabaya günaydın dedi (in lan aşağı ammına koduumun karısı Altan Erkekli gibsin seni dedim sinirden). Günaydın canım diye karşılık verdim (iki güldük kıçın başın ayrı oynuyor canım nedir travesti kılıklı dedi). Gülümsedi çalıştırdım arabayı sürdüm okula. Okula vardık beyler fakültenin önünde bilin bakalım kim vaaar (ibine değilim). Ayşe ve saz arkadaşları mal mal durup bize bakıyorlardı. Arabadan indik ve ben o anda kimsenin beklemediği (aslında benim de beklemediğim) bişey yaptım. Birden gaza gelip Büşra nın elini tuttum. O anda herkes donakaldı mk. O şekilde önlerinden geçip fakülteye girdik. içimden Büşra beni birazdan soluksuz gibecek diye düşünürken (kızı resmen kullanmıştım mk) dönüp Büşra dememle birlikte ağzıma tekmeyi çakmıştı bile. Şaka bi yana (siz bir yana) tam Büşra diyecekken Büşra bi anda elimi sıkıca tutup. Seni çok seviyorum kemerci dedi. Haydaa… Bunun iki açıklaması olabilirdi beyler ya kız gerçekten köpek gibi seviyordu ve bu saçmalığıma katlanmıştı yada daha büyük bi planı vardı o yüzden bu saçmalığıma katlanmıştı.

Öyle böyle sevgili olmuştuk artık benim de canıma minnetti mk. Her gün okula gidip geliyor geceleri barda takılıyorduk. Hatta bazen klarnet derslerime bile geliyordu herşey yolunda gibiydi. Taa ki o geceye kadar.

Sevgili olduktan bir hafta sonra bi akşam Büşra mesaj attı. “Aşkıma güzel yemekler yaptım bekliyorum.” Çok mutlu olmuştum mk ne güzel yemekler yapmıştı bana. Kalkıp hazırlanıp hemen onun evine gittim. Girdim içeriye boynuma sarıldı. Oturduk masaya eğlene eğlene yemeğimizi yedik (sofrada ne eğlenmesi günah mk). Masayı topladı mutfağa gitti bulaşıkları yıkamak için o anda mesaj geldi telefona. Bi baktım telefona mesaj Ayşe den gelmiş “Yemeğe geldi mi yavşak. Her şey yolundaysa haber ver.” Ne alaka mk Ayşe nin numarası bende kayıtlı bile değildi. O an anladım beyler o telefon benim değil Büşra nın telefonuydu (ikimiz de aynı telefonu kullanıyorduk böyle tesadüf olur mu demeyin oluyor mk hatta ikimizin ekran fotoğrafı da aynıydı Büşra ikimizin telefonuna da yolda çektiğimiz fotoğrafımızı koymuştu). Telefonu usulca kenara bıraktım anlayacağınız üzere büyük bi oyunun içinde kalmıştım. Ama en büyük oynayan değil en zekice oynayan kazanırdı. intikam is coming..

Okula varınca sinirlerim daha da bozulmaya başladı. Ayşe durup ters ters bize bakıyordu sanki oynadıkları oyundan habersizdim. Büşra ya dönüp sevgili olmamız bazılarının çok zoruna gitmiş belli ki dedim. Aynen aşkım bazılarının daha çok canı yanacak bekle sen hele dedi (o bazıları ben oluyordum aklınca planını yüceltiyordu kevaşe). Bende size güzel bi senaryo yazıp çengi gibi oynatmazsam bana da kemerci demesinler diye geçirdim içimden. En büyük oyunu Ayşe ye oynayacaktım ama Büşra yla biraz eğlenmem gerekiyordu. Akşama yine sürprizler hazırlıyordum sevdiceğim için (sevdiceğimin mk). Neyse kantine gidip oturduk. Sena yla Semih de sonradan bize katıldılar. Sohbet muhabbet derken ders saati gelmişti kalkıp derse gittik. Dersteyken Büşra ya mesaj attım “Seninle tekrar uyuyabilecek kadar şanslı mıyım acaba” diye. Ön sıralarda oturuyordu (ben her zamanki gibi arka sıralarda oturup oyunun filmin dibine vuruyordum derste). Arkasına dönüp sinsice sırıtıp önüne döndü. “Acaba ben seni kırabilir miyim? Akşama sendeyim * ”. Oltaya gelmişti gerizekalı. Neyse ders bitti çıktık okuldan. Aşkım beni eve bırakabilir misin biraz işim var bir iki saate gelirim dedi (babasının metrobüsü sanki mk). Tamam aşkım diyip zütürüp bıraktım evinebende eve geçip beklemeye başladım.

Dediği gibi bir iki saat sonra geldi dürrüğünü gibtiim. Ne yemek yaptın bakalım bitanem dedi (emine beder miyim ben mk). Aşkım dışarıdan söyleriz dedim. Off yha sn ndn ypmadn .s.s. diye şirinlik yaptı aklınca. Pek giblemedim aldım elime telefonu lahmacun istedim. Aşkım ağır olmaz mı gece gece dedi (sanki lahmacun normalde kahvaltıda yiyiliyor mk aç karnı doyacak lahmacunu beğenmiyor). Bişey olmaz aşkım dedim. Yemeği beklemeye başladık. Yarım saat sonra siparişler geldi. Sofrayı hazırladık birlikte oturduk yemeye başladık. Lahmacunla gelen salatanın içinde soğan ezmesi vardı. Aşkım yesene şundan tadı çok güzel diyerek önüne uzattım. Yok mok dedi ama sonra ekmeksiz zütürdü Allahsız. Tabi ki ben tam bir italyan beyefendisi tavrımla hiç dokunmadım soğana.

Neyse yemek bitti. Sofrayı topladık aşkım çok yorgunum uyusak mı artık diyip bin gülüşü attım. O da gülerek olur aşkım dedi. Neyse girdik yatağa, şakayla karışık önce ben sarılacam aşkım diyip arkadan sarıldım buna (ah sirkan ah neyse). iyice sokuldu bu bana hemen planı devreye soktum. Hafiften hafiften boynunu öpmeye başladım (buna dayanabilecek hiçbir kız görmedim bu güne kadar). Hoşuna gitti tabi meslek icabı. Yavaş yavaş öpmeyi bırakıp yalama derecesine geldim. Bu kendini iyice bırakıp hafiften inlemeye başladı. Ya Hak diyip çıktım üstüne tam dudaklarına yapışacakken kendimi geri çektim. Ağzının kitabını gibeyim senin at bağırsağı mı kemirdin dedim. Demedim tabi ki yüzümü ekşitip indim üstünden. Anladı tabi aşkım ne oldu ağzım mı kokuyor dedi. Yoo aşkım diyip yüzümü ekşitmeye devam ettim. Anladı tabi gözleri doldu ağlamaklı oldu mk. Yataktan kalkıp aşkım ben salonda uyuyayım en iyisi sen burda rahat rahat uyu dedim. Aşkım aşkım nidaları arasında kapıyı kapatıp salona gidip huzur içinde uyudum hıammmına.

Onun yüzünde ki mahcubiyeti görmek her şeye değerdi mk. Gösterip de elletmemiştim resmen (tüm incici kardeşlerim adına). Sabah uyandığımızda yüzüme bile bakamıyordu. Ama ben hiç bişey olmamış gibi günaydın aşkım iyi uyuyabildin mi dedim (yatağımı da ona vermiştim mk yatak onun kanından pahalı). Uyudum aşkım ama dün gece için özür dilerim dedi. Olur mu aşkım öyle şey sorun değil dedim. ikimizde hazırlanıp çıktık okula gitmek için. Neyse bindik arabaya gittik okula Sena aradı Kemerci kantine gelin kahvaltı yapalım dedi. Tamam kanka diyip kantine gittik. Kankaların bitanesi börek yapıp getirmişti. Neyse başladık yemeye. Bi anda durup of kanka ya bunun içinde SOĞAN mı var dedim (kıymalı olanın içinde). Evet kanka niye ki dedi. Kanka eline sağlık ama bu aralar soğan görmek istemiyorum diyip bin bin sırıttım (aslkdjkslajd). O an Büşra nın suratını görmeliydiniz beyler ağlamaklı oldu mk. Böreği yavaşça tabağa bırakıp eline sağlık Senacım dedi. Kahvaltıyı da burnundan fitil fitil getirmiştim. Sen kim köpeksin lan benim kankamın yaptığı böreği yiyeceksin lağım ağızlı kevaşe.

Kalktık kantinden derse gittik. iki derse girdikten sonra canım acayip sıkılmaya başlamıştı. giberim dersini diyip kalkıp arabaya atladım. Klarnetimi alıp reyizin yanına gittim. Yine barda döktürüyordu yanına çıkmadan barda oturup yarım saat içip onu dinledim. Çok güzel bi hayatları yoktu ama onlar gibi olmayı çok istiyordum. Hiç bişey umurlarında değildi. Kimseyi takmıyorlardı kendi istedikleri gibi yaşayıp gidiyorlardı (güzelmiş lan aslında hayatları neyse). Yarım saat sonra çakır keyif çıktım yanına başladık çalışmaya. O kadar hoşuma gidiyordu ki klarnet öğrenmek o kadar zor olmasına rağmen zevkle çalışıyordum. Neyse reyiz bugünlük bu kadar yeter diyip dersi bitirdi. istemeye istemeye kalkıp çıkıp eve doğru yol aldım bende.

Gece evde oturuyorum hem can sıkıntısından hem de intikam derdine Büşra yı eve çağırıp patır kütür gibtim (şaka lan ammı da soğan kokuyordur onun). Neyse aradım Büşra yı aşkım canım çok sıkılıyor gelsene bana dedim. Tamam aşkım gelip alır mısın beni dedi. Tamam aşkım dedim (yarramın başı tamam dedim). Aşkım valla benzin almayı unutmuşum arabaya sen tek gel istersen dedim (bit kadar beyin olsa git benzin al sonra gel beni al derdi ama nerdee). “Peki aşkım bekle geliyorum * ” dedi. Gel mk gel sen..