-
76.
0King Camp Gillette
Jilete adını veren mucit King Camp Gillette
http://inci.ca/ub459zjgc8
http://inci.ca/ubvo_ako6y
http://inci.ca/ub459zjgc8
1855 yılında Wisconsin’de doğdu, Chicago’da büyüdü. Gillette’in ataları, 1600’lerin ortasında ingiltere’den gelen ailelerdendi. 1871’deki büyük Chicago yangını ailesine büyük zarar verdi.
1890’lara kadar çeşitli sektör ve şirketlerde satıcı olarak çalıştı. bir şeyler icat etme çabası hep vardı. Bu konudaki çabalarını bilen patronlarından mucit işadamı William Painter, kullanılıp atılacak bir ürün icat etmesini öneriyordu. Painter de bir mucitti ve şişe kapakları, mantarlar gibi kullanılıp atılan birçok ürünü tasarlayıp satıyordu.
Gillette, patronunun bu önerisine uygun bir ürün için gereken ilhamı, 1895 yılının bir sabahı aynaya bakarken gördüğü sakallı suratında buldu. Kullanılıp atılacak bir tıraş bıçağı için çalışmaya başladı. O güne kadar sadece ustura ile tıraş olunuyordu ve usturanın en büyük sorunu güvensizliğiydi. Usturayla tıraş olan herkes, hemen her seferinde yüzünü kesiyordu. Gillette, hem “kullan at” olabilecek, hem de güvenli bir ürün için çalışıyordu.
Birçok çelik üreticisiyle görüştü ama, yeterli incelikte, düzgünlükte, keskinlikte ve sağlamlıkta bir bıçak üretmenin yöntemini kimse bulamıyordu. Üstelik maliyetin de çok yüksek olacağı anlaşılıyordu. 1900’lü yılların başında amacına ulaştı. Hem bıçağın üretimini yapabilecek bir çelikçi bulmuş, hem de bıçağın güvenli olarak kullanılmasını sağlayacak bir “makine” tasarlayabilmişti.
Ustura dışında arayışlar 1870’lerden beri yapılıyordu ama Gillette’in tasarladığı ürün çok kullanışlıydı. Önceleri satışlar çok yüksek rakamlara ulaşmadı. Satışların başladığı ilk yıl olan 1903’te, 168 bıçak, 51 adet de makine satıldı. Ertesi yıl, üretim teknolojilerini geliştiren Gillette, seri üretim ve reklam sayesinde satışları patlattı: 123 bin 684 bıçak ve 90 bin 884 makine satıldı. 1915 yılına gelindiğinde bıçak, yani jilet satışları 70 milyon adedi aşmıştı. ABD’nin, 1918 yılında Birinci Dünya Savaşı’na girmesiyle satışları iyice arttı. Jilet iki savaş arasında, tüm dünyada erkek bakımının olmazsa olmazları arasına girdi. -
77.
0@61 ahaha (: güldürdün panpa şuku
-
78.
0preserv mk
-
79.
0
-
80.
0reverved tarih önemli panpa
-
81.
0şeytan ayrıntıda gizlidir
suphi saatçi
akademisyen, yüksek mimar
http://imgim.com/12763439010334051857.jpg
http://imgim.com/12763438686594092302.jpg
1946 yılında Kerkük’te doğdu. ilk ve orta öğrenimini Kerkük’te tamamladı. istanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi (bugünkü Mimar Sinan Üniversitesi)’nin Yüksek Mimarlık Bölümü’nü 1974 yılında bitirdi.
http://imgim.com/12763424293624434676.jpg
http://imgim.com/12763439711634549511.jpg
Bir süre tarihi çevre koruma ve restorasyon alanında serbest çalıştı. Bu arada çeşitli kurum ve kuruluşlarda tarihi çevre koruma uzmanı olarak danışmanlık yaptı. Kerkük Kenti ve Ev Mimarisi konulu doktora tezini istanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Restorasyon Ana Bilim Dalı’nda 1992 yılında tamamladı.
1995’te doçent oldu, 2002 yılında da profesörlüğe atandı. Evli ve bir çocuk babası olan Saatçi, halen Mimar Sinan Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Mimari Restorasyon Bölümü’nde öğretim üyesidir.
Ulusal ve uluslararası sempozyum ve toplantılarda sunulmuş bildirileri ve yayımlanmış bir çok makale, inceleme ve araştırma yazıları vardır.
http://imgim.com/12763439711634549511.jpg
http://imgim.com/12763443886604736953.jpg -
82.
0@66 mutlaka önemli panpa
alın rezervedları bakıp bakıp şey pardon okuyup okuyup öğrenin -
83.
0
-
84.
0ESERLERi:
• Kerkük Çocuk Folkloru, Fuzûlî Yayınları, istanbul, 1984.
• Mimar Sinan, istanbul Büyük Şehir Belediyesi Yayını, istanbul, 1987.
• Mimar Sinan’ın Yapılarındaki Kitabeler, istanbul Büyük Şehir Belediyesi Yayını, istanbul, 1988.
http://imgim.com/12763442597634816489.jpg
http://imgim.com/12763442099014847048.jpg
• Mimar Sinan ve Tezkiretü’l-Bünyan, Emlak Bankası Yayını, istanbul, 1989.
• Mimar Sinan and Tezkiretü’l-Bünyan, Emlak Bankası Yayını, istanbul, 1989.
• Irak Muasır Türk Şairleri Antolojisi, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1991.(Prof. Dr. Ziyat Akkoyunlu ile birlikte)
• Kerkük’ten Derlenen Olay Türküleri, Anadolu Sanat Yayınları, istanbul, 1992.
• Tarihi Gelişim içinde Irak’ta Türk Varlığı, Tarihi Araştırmalar ve Dokümantasyon Merkezleri Kurma ve Geliştirme Vakfı Yayını, istanbul, 1996.
• Kerkük Güldestesi, Ötüken Neşriyat A. Ş., istanbul, 1997.
• Başlangıcından Günümüze Kadar Türkiye Dışındaki Türk Edebiyatları Antolojisi (Nesir-Nazım), 6. Cilt: Irak (Kerkük) Türk Edebiyatı, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1997.
• Kerküklü Mehmet Râsih Öztürkmen-Hayatı ve Şiirleri-, Kerkük Vakfı Yayını, istanbul, 2001.
• Tarihten Günümüze Irak Türkmenleri, Ötüken Neşriyat A.Ş., istanbul, Nisan 2003.
• Kerkük Evleri, Klagib Yayınları, istanbul, Ekim 2003.
• Altunköprü, Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği, yayın nu: 6, istanbul, Mart 2004.
• Hasretin Adı Kerkük, Ötüken Neşriyat, istanbul, 2004.
http://imgim.com/12763441774964875866.jpg
http://imgim.com/12763441424764935201.png -
85.
0Barbaros Hayreddin Paşa ( 20.08.1477)- (25.03.1546)
1478 yılı civarlarında Midilli'de doğdu. Aslen Vardar yenicesinden olan babası Yakup Ağa, bir Osmanlı sipahisiydi ve 1461 yılında Midilli'nin fethi sırasında Fatih Sultan Mehmed ile birlikteydi. Asıl adı Hızır olduğu halde Barbaros ve Hayreddin lakaplarıyla tanınır. Batılılar havuç rengine çalan kırmızı sakalından dolayı, ağabeyi Oruç'a verdikleri "Barbarossa" adını daha sonra Hızır içinde kullandıklarından Barbaros diye tanınmış, Hayreddin lakabını ise kendisine Yavuz Sultan Selim takmıştır.
http://imgim.com/12763438568744974152.jpg
http://imgim.com/12763435459545037141.jpg
Barbaros Hayreddin Paşa, kardeşleri ilyas ve Oruç ile beraber birçok deniz savaşında bulundu. Diğer kardeşi ishak ise Midilli'de kaldı. Barbaros Hayreddin Paşa, Cezayir seferine Oruç Reis ile birlikte çıktı. Cezayir'in fethedilmesinden sonra Oruç Reis, Cezayir'e Bey oldu. Barbaros Hayreedin Paşa, ishak ve Oruç Reis'ler şehit olunca Cezayir Beyliği'ne atandı. Beylerbeyi ünvanını alan Barbaros Hayreddin Paşa, istanbul'a gelip 1534 yılında Kaptan-ı Derya oldu.
Bir çok zafer kazanan Barbaros, Avrupa'da nam saldı. Avrupalılar çocuklarını Barbaros geliyor diye korkutur hale geldiler. 5 Temmuz 1546 tarihinde vefat eden Barbaros Hayreddin Paşa, sağlığında Beşiktaş'ta yaptırdığı medresenin yanındaki türbesine defnedildi. Onun ölümü için "Mate reisü'l-bahr-Denizin reisi öldü" denildi. Barbaros Hayreddin Paşa zamanında Osmanlı denizciliği gücünün zirvesine ulaşmış, onun mektebinde yetişen değerli denizciler ve teşkilatlı tersane sayesinde bu güç varlığını bir süre daha devam ettirmiştir.
http://imgim.com/12763434088555102484.jpg
http://imgim.com/12763433557025136938.jpg
Barbaros Hayreddin Paşa, alim ve cesur bir komutandı. iri yapılı ve kumral tenliydi. Saçı, sakalı, kaşları ve kirpikleri çok gürdü. Ömrü denizlerde geçtiğinden Rumca, Arapça, ispanyolca, italyanca ve Fransızca gibi Akdeniz dillerini çok iyi bilirdi. Çinili Hamam kendisine aittir. Oğulları Mehmed Paşa, Hasan Paşa ve Vali Paşa'dır.
http://imgim.com/12763432723985182315.jpg
http://imgim.com/12763440700135209472.jpg -
86.
0
-
87.
0
-
88.
0Merzifonlu Kara Mustafa Paşa . ( 04.11.1633)Tümünü Göster
Osmanlı Devlet Adamı
http://imgim.com/47f6z.jpg
http://imgim.com/47f94.jpg
http://imgim.com/47flr.jpg
http://imgim.com/47gbp.jpg
http://imgim.com/47fv4.jpg
http://imgim.com/47fu4.jpg
Onyedinci yüzyıl Osmanlı sadrazamlarından. 1634’te Merzifon yakınlarındaki Marince köyünde doğdu. Sultan Dördüncü Murat Han’ın Bağdat’ı fethinde (1639) şehit olan süvari subaylarından Oruç Bey’in oğludur. Dört yaşında yetim kalan Kara Mustafa, babasının dostu olan Köprülü Mehmet Paşa’nın himayesinde ve kendisiyle yaşıt Fazıl Ahmet (Paşa) ile beraber büyüdü. iyi bir tahsil görüp, kıymetli bir asker olarak yetişti. Köprülü Mehmet Paşa’ya damad oldu.
Köprülü Mehmet Paşa, veziriazam olunca, Kara Mustafa’yı telhisçi (veziriazam veya vekili tarafından padişaha takdim edilmek üzere saraya gidecek evrakı zütüren memur) yaptı. Erdel Seferi’nde Yanova Kalesinin zaptını padişaha bildirmesi üzerine, Eylül 1658’de ikinci mirahurluğa terfi etti. Bir buçuk sene sonra Silistre beylerbeyi, ardından 1661’de vezirlikle Diyarbakır valisi oldu.
http://imgim.com/47gcf.jpg
http://imgim.com/47fvm.jpg
http://imgim.com/47ftp.jpg
Fazıl Ahmet Paşa veziriazam olunca, Kara Mustafa Paşa da aralık 1661’de kaptanpaşalığa tayin oldu. Veziriazam Fazıl Ahmet Paşa Avusturya seferine serdar-ı ekrem tayin edilince, Nisan 1663’te kaptanpaşalık üzerinde kalmak üzere sadaret kaymakamı tayin edildi. Bu vazifeyi veziriazamın 1665’te Girit Seferi ve daha sonraki Lehistan Seferi esnasında da yürüttü. 1676’da Fazıl Ahmet Paşa’nın vefatı üzerine mühr-i hümayun, üçüncü vezir olan Kara Mustafa Paşa’ya verildi. Sadaret kaymakamı sıfatıyla hükumet işlerini uzun seneler gördüğü için işlerde bir aksaklık olmadı. Onun ideali, devleti, Kanuni devrindeki azamet ve kudretli durumuna eriştirmekti.
1678’de Rus Seferine çıkarak, Çehrin’i aldı. 1683’de Avusturya Seferi’ne çıktı. Viyana’yı şiddetli bir muhasara altına aldı. Ancak kaleyi tam düşürmek üzereyken Kırım Han’ının ihaneti neticesinde Osmanlı ordusu mağlub oldu. Viyana bozgununu fırsat sayan muarızları, Belgrad’a gelen Mustafa Paşa’nın 25 Aralık 1683’te iddıbına sebep oldular. idamında elli yaşlarındaydı.
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa, zeki, iradesi sağlam, azim sahibi, işten anlar değerli bir devlet adamıydı. Tetkik edilen olaylara, gerek Türk ve gerek yabancı kaynaklara göre Kara Mustafa Paşa otorite sahibi olup, sevk ve idare kabiliyetiyle bozgunluğu durdurup felaketi önleyecek kudretteydi. Hatta Budin valisi ihtiyar vezir ibrahim Paşa bile Mustafa Paşayla arası iyi olmamasına rağmen onun idam edilmeyip, bu işin sonunun yine Paşa’ya bırakılmasını tavsiye ederek Mustafa Paşa’nın ehliyetini beyan etmiştir. Nitekim Kara Mustafa Paşa’dan sonra yerine getirilen serdarların ehliyetsizlikleri mağlubiyetlerin senelerce devdıbına ve düşmanın Balkanlara kadar sarkmasına sebep olmuştur.
Kara Mustafa Paşa’nın birçok hayır ve hasenatı vardır. istanbul’da Galata ve Yedikule dışında birer mesciti ile Merzifon’da cami, bedesten ve sayısız çeşmeler yaptırmıştır. Çarşı kapısındaki medrese, mescit, okul, sebil ve medrese talebesi için olan kütüphane vefatından bir yıl sonra tamamlanmıştır. Kayseri civarında eşkıya yatağı olan incesu denilen yeri kendisinin mülkü yazdırıp, cami, hamam, medrese yaptırdıktan sonra kırk muhafızı ile o tarafların asayişini temin etmiştir. Ölümünden sonra mülkü padişahın hatt-ı hümayunu ile evladına ihsan olunmuştur. Paşa’nın nesli devam etmiş olup aileden birçok vezir yetişmiştir. -
89.
0
-
90.
0reserved
-
91.
0
-
92.
+3Mustafa Reşit PaşaTümünü Göster
Mustafa Reşit Paşa (1800-1858)
Tanzimat'ın ilanında ve uygulanmasında önemli rol oynamış bir devlet adamıdır . Usta bir diplomat olarak da tanınan Mustafa Reşid Paşa dört kez 'hariciye nazırlığı, altı kez de sadrazamlık yapmıştır. 1800 yılında istanbul'da doğan Mustafa Reşid Paşa kısa bir süre medreseye devam ettikten sonra dayısı Seyyid Ali Paşa'nın yanında yetişti. Beylerbeylik, sadrazamlık, seraskerlik gibi önemli görevlere getirilen Seyyid Ali Paşa 'nın mühürdarlığım yaptıktan sonra 1824'te sadaret mektebi kalemine girdi. 1829'da Rusya ile yapılan Edirne Antlaşması ile 1833'te Kavala- 11 Mehmed Ali Paşa ile yapılan Kütahya Antlaşması görüşmelerine katip olarak katıldı. Çalışmalarıyla dikkati çektiğinden 1834'te Paris elçiliğine atandı. 1836'da da Londra elçisi oldu. Aynı yıl istanbul'a çağrılarak II. Mahmud'un reformları çerçevesinde yeni kurulan Hariciye Nezareti müsteşarlığına getirildi. 1837'de hariciye nazın olunca II. Mahmud'la daha yakın ilişki kurdu. Padişaha sunduğu raporlarla ülkede köklü reformlar yapılması gereğini belirtti. 1838'de gittikçe ağırlaşan Mısır sorununda destek sağlaması amacıyla Londra büyükelçiliğine atandı.
http://imgim.com/img3292girl114.jpg
http://imgim.com/img3292girl117.jpg
http://imgim.com/img3289girl113.jpg
http://imgim.com/img3289girl116.jpg
1839'da II. Mahmud ölüp Abdülmecid padişah olduğunda yeni padisahı kapsamlı bir reform progrdıbının gereğine inandırmayı başardı. Bunun ilk adımı ve hukuki temeli olarak da 3 Kasım 1839'da Tanzimat Fermanı (Gülhane Hatt-ı Hümayunu) ilan edildi. ikinci kez hariciye nazın olan Mustafa Reşid Paşa, Tanzimat Fermanı'nın öngördüğü yeniliklerin uygulanması için çaba harcarken, 1840'ta imzalanan Londra Antlaşması ile Mısır sorununu da bir çözüme kavuşturdu. Ama hem istanbul'daki karşıtlarının, hem de Kavalalı Mehmed Ali Paşa'nın antlaşmaya karşı direnmeleri üzerine Abdülmecid ortalığı yatıştırmak amacıyla 1841'de Mustafa Reşid Paşa'yı nazırlıktan alarak Paris büyükelçisi yaptı.
Mustafa Reşid Paşa 1845'te üçüncü kez hariciye nazın olduktan sonra 1846'da sadrazamlığa getirilince 1839'dan beri Tanzimat Fermanı'nın getirdiği yenilikler konusunda fazla bir şey yapılmadığını görerek hızla atılımlara girişti. Özellikle yönetim, eğitim ve hukuk alanında başlayan değişimler, tepkisiyle karşılaşınca Mustafa Reşid Paşa 1846-52 arasında üç kez istifa etmek zorunda kaldıysa da kısa aralıklardan sonra yeniden sadrazam oldu. 1853'te dördüncü kez hariciye nazırlığına getirildiği sırada Kırım Savaşı patlak verdi. Rusya'ya karşı ingiltere ve Fransa'yı Osmanlı Devleti'nin yanına çekmeyi başaran Mustafa Reşid Paşa savaş bütün hızıyla sürerken 1854'te dördüncü kez sadrazam oldu. Bir yıl kadar süren bu görevden sonra 1856'da onun yetiştirdiği yeni sadrazam Ali Paşa'nın hazırladığı Islahat Fermanı'nı devletin çıkarlarına aykırı bulduğunu belirten bir raporu Abdülmecid'e sundu. 1858 yılında öldü.
http://imgim.com/img3298girl31.jpg
http://imgim.com/img3292girl112.jpg
http://imgim.com/img3292girl16.jpg -
93.
+2
-
94.
0ahahaaah bin
-
95.
+2
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 10 02 2025
-
zalinazurt sen fazla yaşamassın
-
günaydıncan tayfa
-
koko sevmeyen insan
-
şu moto kuryeye bak
-
akomdan iatanbula kar uyarısı
-
kadınlar cinsellikten hoşlanmıyor
-
şayet fenerliyseniz
-
katil kadir şeker plak çıkarmış la
-
size 10 milyon dolar vereeceklerr
-
9 yaşındayım beyin olarak ama ehliyeti
-
taharet musluğunun tazyiki
-
resim açmanın başlık açmanın yolunu
-
makaras niye çaylak amk
-
herkes babasının hangi partiye oy verdiğini
-
bali li eski sevgilim bana döner mi
-
tom kaulitz ve kurtcocain çaylak
- / 1