1. 1.
    0
    ne dersiniz entelleşelim mi biraz? buyrun o zaman:

    sana ne yaptılar

    O sabah mı çıkmıştın, bir gün önce mi
    Bir bıçağın ağzında yürür gibiydin
    Demirlerin soğukluğu soluk dudaklarında
    Gözlerinde karanlığı dar hücrelerin
    Seni görür görmez özgürlüğümden utandım
    Söyle ne içersin, çay mı kahve mi
    Çok değişmişsin birden tanıyamadım.

    Saçların uzundu, omuzlarına akardı
    Gönlümüz şenlenirdi sarışınlığından
    Onlar mı kestiler, sen mi kısalttın
    Gülerdin, içimize aylar doğardı
    Görünmez dağların arkasından
    Eski gülümsemeni beyhude aradım
    O sabah mı çıkmıştın bir gün önce mi
    Çok değişmişsin birden tanıyamadım.

    Bir çay içer misin, yoksa kahve mi
    Kibritim yok, demek cigaraya başladın
    Ellerin de titriyor, bir şeyin mi var
    Böyle bir kız değildin sen eskiden
    Sana ne yaptılar, sana ne yaptılar?
    Kirpiklerin ıslanıyor durup dururken
    O sabah mı çıkmıştın, bir gün önce mi
    Çok değişmişsin birden tanıyamadım.

    http://www.youtube.com/watch?v=L1fb0l_o9UY
    ···
  1. 2.
    0
    kız cocuğu

    kapilari calan benim
    kapilari birer birer.
    gozunuze gorunemem
    goze gorunmez oluler.

    hirosima'da oleli
    oluyor bir on yil kadar.
    yedi yasinda bir kizim,
    buyumez olu cocuklar.

    saclarim tutustu once,
    gozlerim yandi kavruldu.
    bir avuc kul oluverdim,
    kulum havaya savruldu.

    benim sizden kendim icin
    hicbir sey istedigim yok.
    seker bile yiyemez ki
    kagit gibi yanan cocuk.

    caliyorum kapinizi
    teyze, amca, bir imza ver.
    cocuklar oldurulmesin
    seker de yiyebilsinler.

    http://www.youtube.com/watch?v=MmD-QpyYdhk
    ···
  2. 3.
    0
    sol yanım acıyor anne

    merhaba anne,
    yine ben geldim.
    merak etme okuldan çıktım da geldim.
    anneler de babalar gibi merak eder mi bilmiyorum ama
    ali 'okula gitmezsem annem çok kızar, merak eder' demişti de
    onun için söylüyorum.
    geçen hafta öğretmen,
    sağ elimde sarımsak, sol elimde soğan dedirte dedirte
    öğretti sağımı solumu.
    ben biliyorum artık anne sağım neresi, solum neresi.
    ağrıyan yanımın neresi olduğunu şimdi iyi biliyorum anne.
    hani geçen geldiğimde “şuram acıyor işte şuram” demiştim de
    bir türlü söyleyememiştim ya acıyan yanımı anne
    bak şimdi söylüyorum
    şuram işte,
    sol yanım çok acıyor anne.
    hem de her gün acıyor anne her gün.
    dün sabah annesi ayşe'nin saçlarını örmüştü.
    elinden tutup okula getirdi.
    yakası da danteldi.
    zil çalınca öptü, “hadi yavrum sınıfa” dedi.
    bende ağladım,
    ağladım hiç de utanmadım.
    öğretmen ne oldu dedi.
    “düştüm dizim çok acıyor” dedim. yalan söyledim anne.
    dizim acımıyordu ama sol yanım çok acıyordu anne.
    bugün bende saçım örülsün istedim.
    babam ördü ama onunki gibi olmadı.
    dantel yaka istedim.
    babam 'ben bilmem ki kızım' dedi.
    “bari okula sen zütür” dedim.
    'kızım, iş' dedi.
    bende “banane dedim, ağladım.
    'kızım, ekmek' dedi babam.
    sustum ama okula giderken yine ağladım anne.
    ha bide sol yanım yine çok acıdı anne.
    herkesin çorapları bembeyaz, benimkiler gri gibi.
    zeynep 'annem beyazlara renkli çamaşır katmadan yıkıyormuş' dedi.
    babam hepsini birlikte yıkıyor.
    babam çamaşır yıkamasını bilmiyor mu anne?
    uff babam, her gün domates peynir koyuyor beslenmeme.
    üzülmesin diye söylemiyorum ama
    arkadaşlarım her gün kurabiye, börek, pasta getiriyor.
    biliyorum babam pasta yapmasını bilmez anne.
    hava kararıyor, ben gideyim anne.
    babam bilmiyor kaçıp kaçıp sana geldiğimi.
    duyarsa kızmaz ama çok üzülür biliyorum.
    kim bozuyor toprağını,
    çiçeklerini kim koparıyor.
    izin verme anne ne olur toprağına el sürdürme.
    eve gidince aklıma geliyor bide bunun için ağlıyorum anne.
    bak kavanoz yanımda, toprağından bir avuç daha alayım.
    biliyor musun anne her gelişimde aldığım topraklarını şu kavanozda biriktirdim.
    üzerine de resmini yapıştırıp başucuma koydum.
    her sabah onu öpüyor kokluyorum.
    kimseye söyleme ama anne.
    bazen de konuşuyorum onunla.
    ne yapayım seni çok özlüyorum anne.
    ha unutmadan,
    öğretmen yarın anneyi anlatan bir yazı yazacaksınız dedi.
    ben babama yazdıracağım.
    öğretmen anlarsa çok kızar ama banane kızarsa kızsın.
    ben seni hiç görmedim ki neyi, nasıl anlatacağım anne.
    senin adın geçince sol yanım acıyor anne.
    hiç bir şey yutamıyorum.
    bazen de dayanamayıp ağlıyorum.
    kağıda da böyle yazamam ya anne.
    ben gidiyorum anne,
    toprağını öpeyim, sende rüyama gel beni öp.
    mutlaka gel anne,
    sen rüyama gelmeyince sol yanımın acısıyla uyanıyorum anne.
    sol yanım acıyor anne.
    işte tam şurası,
    sol yanım çok acıyor anne.
    seni çok özledim,
    anne çook...

    http://www.youtube.com/watch?v=i52wRVuzA6k
    Tümünü Göster
    ···
  3. 4.
    0
    @3 eyv.
    ···
  4. 5.
    0
    kaldim sehirlerde sen bana kizma
    hep haber edemezsem moralini bozma
    bilmiyom ne zaman geri gelcem
    alcam o yerlerden sana mor yazma

    agib oldum kapildim hissine
    istedim babandan buyum ben dedim
    bak hiç tükenmedim düsmedim yakandan
    bak ne hale geldim tövbeler ettim
    nefsimi kuruttum eskileri attim
    alemi biraktim alamadim babandan

    n'apsam ne etsem ben koptum gittim ben
    üzülme sen kaldim sehirlerde sen bana kizma
    hep haber edemezsem moralini bozma
    bilmiyom ne zaman geri gelcem
    alcam o yerlerden sana mor yazma

    Hep duygulanırım bunu okurken

    http://img.pasaj.com/prod...0/00/35/8/35836/a_ori.jpg
    ···
  5. 6.
    0
    ben, ismail ve rüstem
    yılbaşını kutluyoruz bu gece
    ve üçümüz üç kadehten
    istanbulu yudumluyoruz
    istanbul zehir zemberek
    istanbul buruk, istanbul acı
    susuz içilmiyor istanbul
    mezesiz gitmiyor
    suyumuz halis taşdelen
    mezemiz sakız leblebisi
    sonra kahır, hüzün ve elem
    şerefe ismail şerefe rüstem

    rüstemin aklında bir kız
    ondokuzunda civelek
    hey gidi baba rüstem
    hey gidi kahpe felek
    kızın adı müjgan
    kolej mezunu
    saçları sarı mı sarı
    gözleri yeşil mi yeşil
    rüstem'miş, şiirmiş, aşkmış
    kızın umurunda değil
    kızın babası tüccar
    yani kızın herşeyi var
    rüstem'se fukaramı fukara
    beç on kitap bütün varlığı
    bir kendi bir anacığı
    kasımpaşa'da otururlar
    iki odalı bir evde babadan kalma
    hadi rüstem hadi kararıp durma
    çek bir fırt daha
    içkiler benden bu gece mezeler dahil
    şerefe rüstem şerefe ismail

    ismaili tanır tekmil adem babalar
    fukara ismail, garip ismail
    onun da başka derdi var
    geçen ay işinden çıkardılar ismaili
    içmesinde ne yapsın
    olacak şey değil
    karısı meryem, oğlu erol, kızı serpil
    üçkişi onun elie bakar
    erol bu yıl ilkokulu bitirecek
    serpil enstitüde
    dayan ismail dayan
    ismail işsiz, ismail parasız
    ismail'in hali duman
    bereket meryem bacı dikiş dikiyor
    isamle erola serpile bakıyor
    ismail koca ismail
    hadi çek bir fırt daha
    şerefe şerefe

    ama hangi şerefe orası belli değil
    bütün şerefsizler kepaze şimdi
    bütün insanlar rezil
    biz o rezillerden üç kişi
    hışım gibi çöktük bu gece
    arabın meyhanesine
    ben, rüstem ve ismail
    istanbulu yudumluyoruz kadehlerden
    istanbulun tuzu kuru bizimki yaş
    yine hancı söylüyor biri plakta
    "şu bizim hesabı gör yavaş yavaş"

    ya biz nerede yıllanıyoruz
    ulan istanbul
    asılmıştan beter ettin bizi
    ulan biz böyle olacak adammıydık
    yıktın, yıprattın eskittin bizi
    ben, ismail ve rüstem
    hani o bir zaman seni seven kişiler
    şimdi sevmiyoruz artık
    bırak yakamızı
    yeter istanbul yeter
    rüstem sevdiğini alsın
    ismail bir iş bulsun
    bırakta herkesin dünyası
    daha güzel olsun

    ulan istanbul
    ulan istanbul
    gözünü sevdiğim istanbul
    sokaklarında gezdiğim
    şiirini yazdığım
    her gecesinde
    canımdan bezdiğim istanbul
    güzel istanbul
    kahpe istanbul
    canım istanbul
    taptık ulan sana

    http://www.youtube.com/watch?v=SQgW7MeLos4
    ···
  6. 7.
    0
    ekşi mi lan burası bin. seviye yükseltmeyin ccc
    ···
  7. 8.
    0
    ayriliklar küçük sevgileri öldürür ama büyük sevgileri güçlendirir. tipki rüzgarin mumu söndürüp yangini güçlendirdigi gibi...

    gül bahçesinde geçsede ömrüm, inan üstüne gül koklamam gülüm , seni koklamak olsada ölüm, ugrunda ölmeye deger gülüm..

    dünyada 2 renk gül olsun, biri kirmizi digeri beyaz,sen beni unutursan kirmizilar solsun,ben seni unutursam beyazlar kefenim olsun.

    kimbilir hangi aksam günesle beraber bende sönecegim kimbilir hangi ellerden son suyumu içecegim belki göremeden ölecegim fakat yinede seni 'ebediyen sevecegim'

    bir gün bir rüzgar eserse oralara. benim sana olan sevgimi fisildarsa kulagina unutma sende bana bir tutam sevgi yolla...

    dünyan öyle bir kararsin ki, seni aydinlatan tek igib gözlerim olsun

    sevmek ölmektir bence , ben de sevmistim ölmeden önce

    sari giyer günes olursun, mavi giyer deniz olursun, siyah giyer matem olursun, kimbilir belki bir gün, beyaz giyer benim olursun.

    gözlerin nehir, kirpiklerin köprü olsun,ben tam üzerinden geçerken ipler kopsun, düstügüm o yer dudaklarin olsun...

    yalnizlik gecelerin, umit bekleyenlerin, hayal caresizlerin, yagmur sokaklarin, tebessum dudaklarin, sen ise yalniz benimsin birtanem...

    gül bahçesinde geçsede ömrüm, inan üstüne gül koklamam gülüm , seni koklamak olsada ölüm, ugrunda ölmeye deger gülüm..

    eger beni bu sokakta,bu semtte,bu $ehirde bulamazsan sevgilim bilki ben, gözlerinin daldigi yerdeyim...

    güller hep ellerinde açsin,ama dikenleri batmasin. sevda hep seni bulsun,ama seni yaralamasin. mutluluk hep yüregine dolsun,ama beni unutturmasin.

    gün bir gün, sevdalanmis geceye gecede yakomoz düsürmüs denize ogünden bugüne geceyle gündüz ayrilmaz olmus taki günes tutlup gölge düsürene dek sevdalara

    dunyada iki kor tanidim; biri beni gormeyen sen, biri de senden ba$kasini gormeyen ben...

    eger colde bir cicek olsan; seni kaybetmemek ; icin gozyaslarimla sulardim eger gozumdeki bir damlayas olsaydin; seni kaybetmemek; icin hic aglamazdim..

    gece midir insani hüzünlendiren, yoksa insan midir hüzünlenmek icin geceyi bekleyen? gece midir seni bana düsündüren yoksa ben miyim seni düsünmek icin geceyi bekleyen ?

    ölsen bile benden kurtulamazsin. kefen olur bedenini sararim. yagmur olur üzerine yagarim. çiçek olur mezarinda açarim. ölsen bile benden kurtulamazsin

    önce düstügümde kalkmayi ögrendim sonra aleve dokundugumda aciyi sevmeyi ögrendim sevilmeyi sonra terkedilip beklemeyi sayende unutulmayida ögrendim herseyi ögrendimde yalniz unutmayi ögrenemedim...

    bir gün cehennemde karsilasabiliriz. sen kalp hirsizi oldugun için , bense tanriyi birakip sana taptigim için...

    ustune seviyorum yazdigim bir kagittan, sandal yapiyor, dereye birakiyorum. ister yuzsun, ister batsin, ister bir caliya takilsin o kagit sandal, hep derenin bir yerinde olucak biliyorum..

    kalbim seni unutacak kadar adi ise ellerim onu parcalayacak kadal asildir.

    basini gögsüme yasladiginda tek bir düsmanim vardir:geçip giden zaman.

    seni benim kadar sevenler , sana benim kadar hasret kalsin.

    sen elimden tutunca, deniz basardi içimi. sen elimden tutunca, yüregim yesil yosunlara takilip günlerce dip akintilarinin pesisira gitmk isterdim.

    yanagina konan kar tanesi eriyip dudaklarina indiginde o bir damla serinligi biriyle paylasmak istediginde yönünü rüzgara dön yeter. çünkü ben o rüzgardayim...

    ben seni dün sevmedim, çünkü dün bitti. ben seni bugün sevmedim çünkü bugün bitecek. ben seni yarin sevdim çünkü yarinlar hiç bitmeyecek...

    ask bir elma sekeridir. sekeri yersin sapi kalir...

    rüyalarini gül yapraklaiiyla yatagini papatyalarla süsledim, üzerini sevgiyle örtüp tüm kabuslari aldim ki en güzel rüyalari sen göresin..

    yillar vardir nasil geçtigini bilmezdim, bir gün vardir yasamin anlamini degistirdi bana dair; hissetmedigimi, bilmedigimi yasatti, iste o ani senle yasadim senle sevdim.

    kalem olsa dünyadaki bütün agaçlar ve bütün denizler mürekkep olsa senin siirini yazamam yinede...

    yaprak döken gençligimin satir aralarinda alti kirmiziyla çizilmis ve tirnak içine alinmis suskunlugumun bas harflerisin.

    utanirim , söyleyemem yasadigim yalnizligi , kelimeler yetmiyor ki , bu mu sevda dedikleri.

    yaninda benden yakin baska biri de olsa , her seyi inkar etmis inandirmis olsanda , ve ona duygulanmis sevdalanmis olsanda , biliyorum bu gece beni düsüneceksin.

    sevgimiz yavas yavas süzülen çisil yagmur gibi ama irmaklari tasiran cinsten...

    seni düsünür , seni özlerim , sevgilerin özlemlerin derinliginde ne olur kir seytanin bacagini birkez beni hatirla , bir sonbahar serinliginde...

    sert rüzgarlar karanlik geceleri severmis , aynen benim seni sevdigim gibi.

    sen bazen en zifiri karanlik gecemin günesi, sen bazen yasanacak hayatin cesaret verecek mutluluk yani, sen bazen ve her zaman sevgimin tek nedenii...

    seni yildizlara benzetiyorum onlar kadar etkileyici, çekici ve güzelsin ama aranizda tek fark var onlar milyonlarca sen birtanesin

    kalem olsa dünyadaki bütün agaçlar ve bütün denizler mürekkep olsa senin siirini yazamam yinede…

    yaprak döken gençligimin satir aralarinda alti kirmiziyla çizilmis ve tirnak içine alinmis suskunlugumun bas harflerisin.

    utanirim, söyleyemem yasadigim yalnizligi, kelimeler yetmiyor ki, bu mu sevda dedikleri.

    yaninda benden yakin baska biri de olsa, her seyi inkar etmis inandirmis olsanda, ve ona duygulanmis sevdalanmis olsanda, biliyorum bu gece beni düsüneceksin.

    sevgimiz yavas yavas süzülen çisil yagmur gibi ama irmaklari tasiran cinsten…

    seni düsünür, seni özlerim, sevgilerin özlemlerin derinliginde ne olur kir seytanin bacagini birkez beni hatirla, bir sonbahar serinliginde…

    sert rüzgarlar karanlik geceleri severmis, aynen benim seni sevdigim gibi.

    sen bazen en zifiri karanlik gecemin günesi, sen bazen yasanacak hayatin cesaret verecek mutluluk yani, sen bazen ve her zaman sevgimin tek nedenii…

    seni yildizlara benzetiyorum onlar kadar etkileyici, çekici ve güzelsin ama aranizda tek fark var onlar milyonlarca sen birtanesin

    ayriliklar küçük sevgileri öldürür ama büyük sevgileri güçlendirir. tipki rüzgarin mumu söndürüp yangini güçlendirdigi gibi…

    gül bahçesinde geçsede ömrüm, inan üstüne gül koklamam gülüm, seni koklamak olsada ölüm, ugrunda ölmeye deger gülüm..

    dünyada 2 renk gül olsun, biri kirmizi digeri beyaz,sen beni unutursan kirmizilar solsun,ben seni unutursam beyazlar kefenim olsun.

    sari giyer günes olursun, mavi giyer deniz olursun, siyah giyer matem olursun, kimbilir belki bir gün, beyaz giyer benim olursun.

    gözlerin nehir, kirpiklerin köprü olsun, ben tam üzerinden geçerken ipler kopsun, düstügüm o yer dudaklarin olsun…

    yalnizlik gecelerin, umit bekleyenlerin, hayal caresizlerin, yagmur sokaklarin, tebessum dudaklarin, sen ise yalniz benimsin birtanem…

    gül bahçesinde geçsede ömrüm, inan üstüne gül koklamam gülüm, seni koklamak olsada ölüm, ugrunda ölmeye deger gülüm..

    eger beni bu sokakta,bu semtte, bu $ehirde bulamazsan sevgilim bilki ben, gözlerinin daldigi yerdeyim…

    güller hep ellerinde açsin,ama dikenleri batmasin. sevda hep seni bulsun,ama seni yaralamasin. mutluluk hep yüregine dolsun,ama beni unutturmasin.

    gün bir gün, sevdalanmis geceye gecede yakomoz düsürmüs denize ogünden bugüne geceyle gündüz ayrilmaz olmus taki günes tutlup gölge düsürene dek sevdalara
    Tümünü Göster
    ···
  8. 9.
    0
    plan yapmayın plan,
    gitmez karadeniz’de.
    kahpelik yalan dolan,
    tutmaz karadeniz’de.

    ne coni’si ne rus’u,
    pusu kurmasın pusu,
    bölücülük borusu,
    ötmez karadeniz’de.

    bırakın çan çalmayı,
    ermenici olmayı,
    millet böyle dolmayı,
    yutmaz karadeniz’de.

    o gün öyle desinler,
    bugün böyle desinler,
    fatihalar, yasinler,
    bitmez karadeniz’de.

    şerefini şanını,
    ortaya kor canını,
    hiç kimse vatanını,
    satmaz karadeniz’de.

    vatan satsa bir kişi,
    anında biter işi,
    türk ve islam güneşi,
    batmaz karadeniz’de,

    bizde varken bu duruş,
    emiceniz olsa bush,
    alayınız beş kuruş,
    etmez karadeniz’de.

    anladık var öcünüz,
    belli kuyruk acınız,
    kargaşaya gücünüz,
    yetmez karadeniz’de.
    ···
  9. 10.
    0
    gibtiniz lan başlığı liseli binler. daha da gelmem bu başlığa.
    ···
  10. 11.
    0
    haydarpaşa garında
    anası var yanında
    istedimde vermedin
    çıban çıksın amında.

    tavşan girmiş ekine
    kulakları dikine
    yar dıbına bal mı sürdün
    çok tatlı geldi gibime

    ekin ektim dize kadar
    gel gidelim bize kadar
    sana birşey göstereyim
    kasıktan dize kadar

    hüsam derki ben neyliyem
    ne dostum var ne evliyem
    şişme karı alsam bile
    ya patlatır ya deliyem
    ···
  11. 12.
    0
    gibtir git

    ccc am züt meme ccc
    ···
  12. 13.
    0
    @11 ne liseli bini lan diplomamla ezerim seni şiir dedin ismail reyizden inci gibi bir eser paylaştım paylaşmaz olaydım
    ···
  13. 14.
    0
    ne ararsın tanrı ile aramda?
    sen kimsin ki orucumu sorarsın?
    hakikaten gözün yoksa haramda,
    başı açığa niye türban sorarsın!

    rakı, şarap içiyorsam sana ne.
    yoksa sana bir zararım içerim.
    i̇kimiz de gelsek kıldan köprüye
    ben dürüstsem sarhoşken de geçerim.

    esir iken mümkün müdür ibadet?
    yatıp kalkıp atatürk'e dua et.
    senin gibi dürzülerin yüzünden,
    dininden de soğuyacak bu mille
    ···
  14. 15.
    0
    zabrinin dudağı
    ···
  15. 16.
    0
    edüt büdüt hede hödö.
    zamanın ötesinden dübürt: ekşin var sandım
    ···
  16. 17.
    0
    @1 'in içindeki amlı detected.
    ···
  17. 18.
    0
    bu gala daşlı gala cıngılı daşlı galaaaaaaa
    ···
  18. 19.
    0
    bu ne lan TCDK mı lan burası binler gibtirin gidin eşkiye
    ···