bu başlıkta çocukluk psikopatlıklarımızı

yazıyoruz. başlıyorum

komşuda atari vardı ama adaptörü bozulmuştu. ben de gittim adaptör aldım, 9v'tu hatta hey amk tahtakaleden almıştık annemle. atari onun adaptör benim oynuyoruz sırayla mario'yu. son bi can kalmış sıra bana geçti ileriki bölümlerdeyiz. bu pekekent tutturdu vermicem vermicem atari benim. lan adaptör de benim o zaman amk demi, ben oynatmasam oynayamazsın!

sinirlendim çıkardım baretta boncuklu tabancamı, 6 boncuk vardı içinde. tetiğe basılı tutarak şak şak şak çekip bıraktım kulağına yanağına geldi pekekentin.

her boncukta haykırışı daha bi yanık oldu, zevk verdi bana amcığa bak lan sen, sıramı çalıcak! sonra koşa koşa eve gittim dış kapıyı kitledim banyoya da girdim kimseyi de almadım eve bi süre, alsam annem gibecek zaten morardı çocuğun kulağı ve çevresi.

@13 oha lan, ya tek değilsin ya tanışıyoruz amk.

kardeş dedin de aklıma geldi, kardeşimin beşiğinin kenarına oturup ayaklarımı ağzına burnuna sürüyodum kirlensin diye nihahahaha. sonra dövüyodum hep bu bebekken, ama vurmuyodum kolunu bacağını çekiyodum. bi gün karnına bastırmıştım burnundaki sümük baloncuk olmuştu, ben de iç organlarından birini dışarı çıkardım sonra da patladı sandım. amk bi korktum bıraktım kaçtım direk, bozuldu sanıp bırakır gibi. sonra baktım bi iki gün sonra yaşıyo hala pekekent, ellemedim daha da.

sobada demiri ısıtıp kediyi bi odaya sıkıştırıp dövmüştüm
beyler :(

@4 kedi diyince geldi aklıma.

balkonda ağzı açık en az 2 yıl kalmış bi tuz vardı poşette, ıslanmış kurumuş falan taş gibi olmuştu resmen. 2. kattan (yüksek ama normalden) aşağıdaki kedinin tam ense köküne atmıştım bi de hızlı atmıştım yükseklik yetmezmiş gibi. muallaknin evladı az daha felç geçiriyodu kasıldı masıldı kıvrandı bi on dakika, sonra sallana sallana yürüdü.

7-8 yaslarindaydim. bir kedimiz vardi. huur yavruladi 5 tane. annem dedi hepsine bakamayiz. icinden birini secmemi istedi. geri kalanlari, bir torbaya koyup agzini bagladik. su kanalina attik. seslerini ve cirpinislarini hala unutmam.

bi tane daha.

salak kardeşim oturmuş banka, civcivleri sermiş yere, arkadan kedi gelmiş bunun bacak arasından geçip benim civcivimi kapmış zütürmüş amk. önce kardeşimi dövdüm, sonra meyve bıçakları, makas, zincir ve boncuklu tabancayla kediye saldırdım, bi tanesi isabet etmedi amk. kedi diyorum da, siyah kürklü, panter gibi dev gibi bişeydi amk. sonra bi gün bunu bi duvarın arkasında uyurken yakalamıştım. yumruk kadar bi taşı karnına son gücümle fırlatmıştım. dum diye bi ses gelmişti resmen. kodumun kedisi de fırlayıp uzamıştı direk.

beyler bizim sasha diye bin köpek vardı hergün bunu kaşıkla döverdim bi gün bebenin teki beni dövmeye geliyodu hızlıda koşamıyodum sashaya binip kaçmıştım ne garipti amk

bi kere kertenkelenin uzerine tas aattim baya buyuk. kertenkele ezildi kuyrugunu birakti. baktim kuyruk kendi basina hareket ediyo ciglik atarak kactim.

puhaha şimdi hatırladım bi tanesini daha amk. köpek vardı bi tane bizim orda nerden geldi bilmem. gidip boynuna kemerimi bağlıyodum tırsa tırsa, ellerim titriyodu ama işin sonunda pgibopatlık var ya, züt korkusu vız gelir. sonra kemere çamaşır ipi bağlıyodum sert, esnemez. ipi de en alt katın balkon demirine. sonra köpeğe gel oğlum gel gel yapıyodum koşa koşa geliyodu mal oğlu mal sonra "khhh" diye bi gırtlaktan gelen sesle takla atıp yere düşüyodu salak. sonra ben de taş atıp kaçırıyodum diğer istikamete koşunca bi daha. boynundan kemer çıkana kadar devam amk ahauha ne eğleniyodum yaa.

not: şimdi hiç bi hayvanın kılına zarar vermem.

amk küçükken sokakta hep böyle silahlı oyunları taklit ederdik herkes tahtadan silah yapardı kendine böyle ateş edip öldürmüş gibi yapardık ... neyse işte bizim mahallede çok binler vardı kendine bildiğin tekli silah yapıyodu ohuur çocuğu 2 kişi görüp öldürmüş gibi davranıyodu sonra benimki taramalı oğluuuuum diyodu ... bi gün paraya kıydım gittim amk taramalı boncuklu silah aldım bütün mahalle çocuklarının hayatını gibtim .

5 yaşındaydım 7 yaşında bi bin arkadaşla takılıyoruz mahallede. bi lastik gördük dıbına koyim. baktık sahipsiz. napalım la bunu? dedi bizimki. yuvarlayalım lan bayır aşşa dedim. bayır da tam bayır dıbına koyim. 3 sokak kesiyo nerden baksan 150 metre uzunluğunda dimdik falan. ilk kesen sokağın orda da kürt emrah var mardinliydi. midye yapıyordu abisi felam tanır severdik amk.

neyse biz bi yuvarladık kodumun lastiği. bu muallak de kılıç almış he man kılıcı. bi fırladı lastiğin önüne "gölgelerin gücü adına" diyerekten. çok net hatırlıyorum ikimiz birden hasgibtir dedik. evet tam olarak düşündüğünüz gibi oldu. bizim mal lastiğin önüne atladı kılıçla pozisyon alarak. ama lastik o kadar hız kazanmıştı ki bu muallakyi asfalta yapıştırıp devam etti amk.

bizim bi kaçışımız var. aman allahım. titreye titreye girdim eve. bekliyorum o anı. aradan on dakka geçti bi geldi abisiyle. lavuğun surat ağır giblet taks maçından çıkmış gibi kan revan. spatula ile mi kazıdılar artık asfalttan bilmiyorum ama dövsen o hale gelmez amk. neyse ki iş tatlıya bağlandı ama sonra anneden sopayı yedik tabii kodumun salağı yüzünden

ben küçükten elektrik elektroniğe meraklıydım bizim apatmanın 3. katında ahmet diye bi adam oturuyo bi kere beni asansöre almadı 5 kat çıktım yavşağın yüzünden benzde ne yapsam bunun tam salonun cdıbının köşesinde sokak lambası var amk aklıma geldi yattım pusuya evden ingiliz anahtarı kontrol kalemi felan aldım sokak lambası yandığı gibi gittim altına gövdedeki kapağı söktüm içerde bi şartel indirdim korkarak kontrol kalemiyle çat kapandı sonra indir kaldır indir kaldır salonu disco yaptım misafirde varmış içerde bide adam kudurdu en son sandalye fırlattı ben kaçarken

ekmek bıçağıyla boğazımı kesmeye çalışmıştım bakalım nasıl nefes alacam diye. harbiden kesmiştim ama allahtan fazla derin girmemişim de bir kaç dikişle kurtuldum amk

Ananı gibtim

sümüklü böceklerin üstüne tuz dökerdim erimelerini izlerdim bide sineklerin kanatlarını koparıp yerdeki bi çukurda toplardım sora kolonya döküp yakardım çıtır çıtır bide civcivimi yiyen kediyi bıçaklamıştım

gelinciğin kafasını taşla ezdim. kuruğunu da güzel bi paraya sattım yaş 6.
kaplumbağanın kabuğunu taşla kırdım ve kabuğun deriye yapışık olduğunu, çizgi filmlerdeki gibi çıkmadığını öğrendim yaş 7.
ayda bir kümese giren 1 buçuk metrelik yılana kümese girmesin diye civcivlerin ayağından bağlayıp afiyetle yemesini sağlamışım. -mışım çünkü bunu babamlar anlatır yaşmıı hatırlamıyorum.
karşıdan karşıya geçmeye çalışan fakat asfalta yapışan 2 metrelik siyah yılanın ağzına inşaat demiri soktum ve zafer kazanmış gibi mahalle turu attım.
kış günü soğuktan ve açlıktan şehre inen kurtlara, yesinler diye komşunun eşşeğini verdim ve bunu izlemekten sonsuz haz aldım.
mahalledeki kedileri toplayıp çöp konteynırına doldurdum, çöpçünün kalp krizi geçirmesini izledim.
komşunun arabasının egzozuna patates soktum arabası pert oldu.
sonracığıma ilkokulda çintiyle koluna faça atan arkadaşlarımı görüp napıyor bu amk ilkokulları deyip koluma amcık gibi faça attım.
köpekleri dövüştürdüm, kazanan hep benim köpeğim olurdu. ordaki kan ve toprak kokusunu hala özlerim.
misafir geldiğinde horoz kesilirdi, horozu ben kesecem diye abimi döverdim. çünkü horozun kafasını hızlı bi biçimde keserseniz 2 dakika boyunca o şekilde geziniyor.
5 dakika da aklıma gelenler bu kadar. çocukluğumda normal bişey yapmadım ama genelde hep normal taklidi yaptım.

civciv demişken. futbol topuyla civciv avlamıştım bende.

bi hikaye vardı.bi kızın prenses olduğundan şüphelenip 7 kat yatağın altına bezelye koymuşlar. sonra uyandığında sormuşlar "rahat uyudun mu?" diye.o da "yahu bir şey beni aşırı rahatsız etti uyuyamadım her yerim morardı" falan deyince kızın prenses olduğunu anlamışlar.ee bu kadar hassas narin biri tabiki de priçestir die.ben de her gün bunun üzerine ebeveynlerimin yatağına buzdolabından bezelyeler koyup rahatsız olup olmadıklarını takip ediyordum.

apartmanımızın baktığı yerde bi köfteci vardı, seyyar dükkan gini. köftecide gece alem yapıyorlardı, çok ses geliyordu muallaklerden.
sinirlendim tabi...
poşete su doldurdum, ağzını bağladım sonra aşağıya bi hışımla fırlattım.
baaam diye ses çıktı.
bunlar direkt bomba laan, bomba ve allah sesleriyle kaçtılar.

küçükken pokemon tasomu çaldı diye binadan bi bebeyi kafasını duvarlara vura vura dövmüştüm benden daha kalıplıydı 2-3 yaş büyüktü ama nası dövdüysem bebe 3-4 gün kendine gelemedi bikaç gün sonrada arkamdan sessiz sessiz yaklaşıp boynumu ısırmıştı muallak ne ağlamıştım amk küçükken o günden beri bebeye yapmadığım muallaklik kalmadı şimdi kardeşim gibi dediğim birisi amk hala düşündükçe gülerim