bu başlıkta ucuz edebiyat yapıyoruz

ucuz edebiyat mı ? hiç kasma kanka sadece 10 liraya

(bkz: cezmi ersöz)
(bkz: tuna kiremitçi)
(bkz: iclal aydın)
(bkz: elif şafak)
(bkz: canan tan)

benim diyaliz olmuş hayallerim var
yarasa çığlıklarına karışmış
öptüğüm kadınlar var
ne vakit martılara simit atsam
eksilen simitlerimle beraber
düşlerim var

ahh yalnızlığımın kıpırtıları
düşlerimden hezeyanlar yarattıkları
üryan bir sevdaydı benimkisi
akislenmiş bir hayatın dışavurumu

fakir binler

sevdiğim kadınları gördüm sinemalarda
hoyratca sevişmelerimizde kaybolduğum
bir adam yaklaştıkça
bir kadın uzaklaşan
aşklarımı gördüm
rüyamda

"bu başlıkta ucuz edebiyat yapıyoruz"

@24
yalnızlığımı karanlık döktüm içine
sen yine tepkisiz ve uysaldın

son sigara sevmelerine maruz kaldım
boş caddelerinde kaldırımlarında uyuduğum
kadınım
seni yeryüzünün en derin kuytularında
bıraktım

gitme, nolur gitme
beni mahkum bırakma sol elime
seni gibmek benim neyime?
ama bakakaldım o şeyine

seni düşünüyorum her çekişimde
senden başka bir kız gibişimde
sana benzer kızlar çok da gibimde
seni istiyorum ben amı güzel

dıbına kurban olayım
o güzel memelerini avuçlayayım
hep yanında kalayım
amınla güldür beni..

@3 gereken cevabı vermiş daha da ucuzlamadan dağılalım beyler

sen dünümden acı yarınımdan zehir
baharın kattığı anlamla canlar yakan bir nehir
ayrımasın bizi amk bu şehir.
ayırırsada seni gibsin küçük bekir

Ahh dostlarım, size anlatacaklarım bilakis bu sabah vuku buldu.Ben tatya ile buluşacaktım bu sabah. Moskova'da ünlü saat kulesinde ayarlamıştık randevumuzu, evden çıkmadan önce bahçivan dimitri'den iki tek sigara aldım, kendisi şu aralar ev hizmetçimiz katya ile sevişmekteler. Onları geçen gece kitap odasında aşk yaparken gördüm, büyük babam ivanov onları görse bundan ileri derece sakınca duyardı. Ailecek çok korktuk. marmelovlar duyarsa hele tüm moskova burcuvazisi bizi dışlar diye kaygılandık.Gel gör ki moskova'da erguvan çiçekleri açtı, bahar ılık rüzgarını ve güneşiyle gülümsedi bahçemize ama hala marmelovlar duymadı bu elim sevişmeleri.

Saat kulesine vardığımda tatya'nın gelmesine 12 dakika vardı. Cebimde bozuk küçük rublelerden yoktu. Para mı bozdurmakta istemiyordum ama canım fena halde şalgam suyu çekmişti.Şalgamcı Petkoviç uzattığım rubleyi görünce adeta küçük dilini yutacaktı.Son zamanlarda her ne kadar şalgam suyu satışları patlamış olsa da bunu ünlü ekonomistler ülkemizin o işe yaramaz finansmanları votka gitsin şalgam suyu gelsin kampanyasına vuruyordu. Neyse şalgamcı petkoviç hemen komşu votkacı maşa'ya parayı bozdurdu da, bu sevimsiz muhabbet fazla uzun sürmedi.

Tatya ile buluştuk. Vanilyalı ay çöreği yedik tatyamla. Buluşmamızın ardından tatyam bana çok kötü şeyler söyledi, bir asilsaze rus olmasaydım belki şu güçsüz vücudum bu acı habere dayanamaz, saat kulesinin önünde yıkılıverirdi, bundan hiç şüphem yok dostlarım. Tatyam gökyüzüne baktı, redingotunu düzeltti ve bana aynen şöyle dedi:

"Sermey ben sıcak denizlere iniyorum. Türkiye'de türk kızları gitsin rus kızları gelsin kampanyasından yararlandım, ayrıca 10 tl daha yüklersem ayda 10 bin sms bedava.Bu şartlar altında rus topraklarında yaşamam çok saçma olurdu. Hoşcakal sermey.En kısa zamanda alanya'ya yerleşip türk dostlarımın "are you sex?" sorularına yanıt aramaya çalışacağım"

Şalgam suyum boğazımda kalmıştı.

çiseleyen yağmur tanesinin gölgesinde bekledim baharın serinliğinde
nafileydi,ne bir ışık ne de sen
zaten sen demek ışık demek sen demek allah demek amk

31 i de kaptım up up

gel gel akşam oldu böyle oldu.. (yeterince ucuz oldu mu)

kendime bir çorap ördüm acılarımdan

(bkz: hack nedir ögrenmek isteyen gelsin)

güneşin altında yürüdüm senin için,
susuzluk orucuyla...

senin için geldim, senin için yaşıyorum...
senin için amele yanıyorum.

@17 adam zeki beyler

yüreğimi yakan nedir bilir misin,
o koskoca mutluluk okyanusundan kalan koskoca bir tuz kalıntısı...

geceleri rıhtımıma vuran,
dalgaların sessizliğindeki yalnızlık çığlıklarıyla ölüyorum.

çok yalnız gördü bu dünya
bendeki ben oluş ve pantolon

pantolonu pantolon yapan içindeki ise
ne çıplaklar gördüm ben