bu başlıkta tanrıyı tanımlamaya çalışıcam

@190 peki sana şöyle bir yorum getireyim, şimdi bakkallıktan esnaflığa başladığını düşünelim (tanrı için böyledir demiyorum ama niye uğraşmaz anlatmak için böyle bir örnek verme gereği duydum, ayrıca senin uğraşmadığın her şey yorgunluk ve bezginlikten dolayı mı bir kenara atılmış bunu da sormak istiyorum?). müşteri geliyor bizzat ilgileniyorsun, hesabı kitabı sen yapıyorsun, mal alışverişinde bizzat sen ilgileniyorsun, bir çuval pirinç alıp onu 1er kglık torbalara elinle sen koyuyorsun. derken zaman geçiyor bir süpermarket zincirine dönüşüyor emeklerin, hala eline alıp küçük küreği pirinç torbası doldurur musun? hala kasada durup kasiyerlik yapar mısın? malları tezgaha hala dizer misin? bunu senin için yapacak insanlar vardır, senin amacınsa daha büyüktür daha farklıdır. bunu tanrıya uyarlayabilir miyim tam bilmiyorum ama şöyle düşünüyorum, şayet böyle bir varlıksa tanrı en tepede bir yerlerde ve çok muazzam ve sonsuz olduğunu, sonsuzluğun dışındaki herhangi bir varlığın sonsuzluğun yanında hiç olduğunu söylemiştik, şimdi kalkıp bu hiçlerle uğraşır mısın yoksa onlar bir şekilde senin varlığının içindeki bu düzende kendi yağında kavrulabilirler mi, veya işte senin de kasiyerler tezgahtarlar gibi meleklerin vardır bir şeylerin vardır melekten de üstün bilemem neyse bunlar mı yürütür işleri? yani belki de tanrı o kadar muazzam ki, bu kitaplar bize direkt allahtan gelmiyor da bizim gibi tanrıyı çözmeye çalışan varlıklar, bir şekilde edindikleri bilgileri bize sunuyor da olabilirler.

belki de o yüzden kuranda hiç ben değil de hep o, hep biz diyor. bu konu çok uzun aman şimdi açıklayamıycam, ilerde gelirsek buralara bu küçük cümlenin ne kadar derin olduğunu anlatırım.

yazın la başlığa hadi sıkılıyom amk

reserved vahdet forevır

@191 dostum bütün dinlere bakmam mümkün değil tabiki, ben semavi dinlerin tanrısının özelliklerinin bir kısmına baktım. onun dışındakiler kendi fikirlerimdir sonsuzluk kavramı üzerine düşüncelerimin sonucunda oluşan çıkarımları aktarıyorum

hırhıvzed atıyorum okurum

@188 ben gucu yok demiyorum ki, ugrasmaz diyorum. Bunu acikliycam yarin ama suan cok uykum var ve erken kalkmam gerek kusura bakma o yuzden dostum

@186 altına imzamı atarım aynen katılıyom yazına. ama 187'deki düşünceni bi türlü anlayamadım. sonsuz güçteki bi varlık, yarattığı en ufak varlıkla dahi uğraşabilecek gücü olduğunu niye es geçiyon? bence bu konuda yaratıcıyı ilk defa insan gibi düşündün. diğer tasvirlerin güzeldi ama bu konuda sonsuz güç dediğin varlık çok da güçlü gibi görünmüyo.

bu bahsettiğini geçen ay italyadaydım orada benzer bir şekilde yaşadığımı söylemek istiyorum ama ben buna bu tarz bakmıyorum, buna insanların beyinlerinden ya da bir yerlerinden elektro manyetik bir dalga yarattıklarını, bunun da sinerji veya onun gibi bişiyi bir bulutu oluşturduğunu düşünmeye başladım. bunu da şöyle açıklamak istiyorum. italyada nereye gidersen git çok güzel, her şey estetik anlamda harika klagib müzik moda sanat her şey ordan çıkıyor çoğu güzelliğin ana vatanı italya, nereye baksan için açılıyor, insanları sempatik, mekanlar güzel filan. ve ben inanılmaz şeyler deneyimledim. floransada izmirden arkadaşımla karşılaştım ve normalde yapmadığım bir şeyi yaptığım için, gene normalde yapmadığım bir şeyi yapmadığım için venedikte yaşayan 2 türkten birine denk geldik ve kız bana "iyi kalpler karşılaşmak için vardırlar" gibi bir şey söyledi acayip etkilendim, insanlar sürekli iyi davranıyordu her şey hoştu bu arada kız spiritüalistti. ama bizim ülkemize gelince italyada gök kuşağı gibi düşündüğüm bu bulut ki bence insanların refah seviyesinin yüksek olması da etkili tabi ama bu tarz bişi sayesinde hep işleri rast gidiyor sürekli sempatik ve güler yüzlüler, bizim ülkemizde bunun tam tersi var her şey ters gidiyor, sürekli aksaklıklar, insanlar somurtuyor sürekli şikayet ediyor sürekli ortam gergin. artık insanların bu tarz bir gücü olabileceğini düşünmeye başladım zaten o zamana kadar böyle bir tanrı tanımı yapmak gibi bir fikrim de yoktu ve daha yatkındım ateisme ordan sonra fikirlerim epey değişti çok etkilendim bilgileri tekrar yorumlamaya çalışıyorum ve buraya bu yazıyı da bu yüzden yazmak istedim. ama gene de söylüyorum insanların böyle bir özelliği var diye bu ruhtan kaynaklanıyor diyemeyiz. belki de dediğim gibi daha keşfedemediğimiz fizyolojik bir özelliğimizdir, bir iletişim kurma şeklidir. bunu şuan açıklayamıyoruz diye bilimle hemen ruha filan bağlıyoruz eski çağlardaki gibi bunu böyle yorumluyorum. hala ruhun madde dünyasıyla alakası olduğunu düşünmüyorum, ikisi birbirinden çok ayrı şeyler hatta tamamen ap ayrı şeyler bence.

@177 dostum belki de "deneysel" olarak çok zor kanıtlanabilir veya kanıtlanamayacak bu durum bu benim bahsettiğim.o yüzden biraz dadinin alanına giriyor.ve ben bunu tıpkı ortaçağda kartografların haritada bilmedikleri yerleri ejderhalarla doldurması gibi bir durum olarak görmüyorum. bilimin tanımına aykırı olarak görülebilir fakat bu dediğimiz mevzu biraz da batıdaki maddi dünya dışında başka gerçeklik kabul etmeyen tabiri caizse alaycı bir üslubu olan yobaz bilim adamlarınının prangası var işin içinde. hani bilim bu tarz konulara biraz daha fazla eğilmeli diye düşünüyorum, kestirip atmamalı.

@178 zaman dostum, elimizdeki aletler şuan bu kadarına el veriyor. daha iyilerini yaparsak, bu tarz konuları da keşfedip bağıntılarla ortaya koyacaklar.

@179 çıkmam gerekiyor. sağol sohbet için kimse de kalmadı herhalde.iyi geceler.*

yarın da fırsat bulabilirsem, bu hikayenin hz ibrahimden itibaren nasıl başladığını anlatmaya çalışıcam cahilce de olsa okuyan herkese teşekkürler

herkese iyi geceler tekrardan biraz daha hit bir başlık olsa da hararetlense ortam keşke

tanrının ruhun varlığına falan inanıp dinler konusunda düşünüyorsun sürekli kendini sınıflandıramadığını söylüyorsun fakat deist olarak sınıflandırmalısın dostum

@183 iyi ama tam tanrı var şöyle böyle de diyemiyorum ki, dinler ola da bilir. tanrı varsa bilinç düzeyini ve mantık sistemini kavramak mümkün değil o yüzden ben vardım ve dinleri yaratmıştım sebepleri de şunlar dese ne diyiceksin ki.

güzel yazmışınız ikiniz de harbiden iyi gidiyo muhabbet devam edin panpalar.
benim düşüncem de şu bu konuyla ilgili: bilim herşeyi açıklayabilir. ama bu çoğu zaman eski bilgileri reddetmek şeklinde değil, farklı isim koymak şeklinde oluyo/olucak bence.
en basit örnek:
dua etmek = pozitif düşünce
ibadet = meditasyon
henüz bilimle eski bilgilerin savaştığı dönemdeyiz bence. bilimin yaşı çok genç. çok defa yanıldı çok defa da yanılıcak. en büyük hatasını da geçmişten gelen bilgileri reddetmekle yapıyo bence. fazla kibirli. ama zamanla ruh, rüyalar, metafizikî deneyimler gibi konuları da mantığa uygun şekilde açıklıycak. bunları hurafe olarak görmeyi bırakıp, evrenin çok farklı bi özelliği olduğunu keşfedicek bence.
özet olarak ben bilimin henüz emeklediğini ve evrenin sadece maddeden ibaret olmadığını düşünüyorum.

@185 kibir konusunda hak veriyorum. insan üzerine o kadar ilginç tespitler var ki geçmiş zamanlarda yapılmış bunları nasıl düşünmüşler, keşfetmişler filan diyebiliyosun bazen. ve büyük ihtimalle nicesi de yitip gitmiştir bir yerlerde. keşke tüm arşivlere ulaşabilseydik geçmişteki. bu arada kibrin de kaynağı örümcek beyinli insanlar bence. ama bilimsel bilgi artık yıllar içinde katlanıyor, insanlarsa buna ayak uyduramıyor. yeni çıkan şeyleri takip dahi edemiyorlar. araştırıp öğrenmek ve güne yetişmek çok zor. ve kimsenin bunu yapacak vakti de yok, bilmedikleri şeyleri birinden dinlemeyi çok seviyorlar bu yüzden. dinini bile sağdan soldan dinleyerek öğreniyor insanlar. dindar kesimin de bilimle islamı yorumladığı filan yok, işlerine gelen bilgileri alıp aa bu burda şurda var filan diyorlar başına bela oluyorlar insanlığın ondan sonra. bunu gören herkes sanki kendi keşfiymiş gibi savunuyor. dinlerin yeni bilgilerin de ışığında bir reforma ihtiyacı var ve tüm bu örümcek beyinlileri tasfiye etmeli bence.

@183 bu yüzden deistim de diyemem. ha ama teistlikten daha sıcak bakıyorum deistliğe o ayrı, sebebi de tanrının çok muazzam bir varlık olması, insanoğluyla uğraşacağını düşünmemem. bundan bahsetmiştim gerçi daha önce yazdıklarımda. ayrıca inanıyorum gibi bir şey demedim henüz arayıştayım.

@192 sonsuzluğa neden ve nasıl hiçlik dediğini anlamadım, açar mısın? ayrıca zaman denen şeyin gözlemci varken var olduğunu evrene göre zaman olmadığını, evrene göre varlık da olmadığını söyleyebiliriz herhalde bundan bahsediyorsun. bu konuda okeyim. ama bir bilinç varsa ortada bir şekilde bir gözlem de olacaktır ve ben bundan kendimi nasıl sıyırabilirim ki? bunun için çok uzun bir ömrümün yani evrenin başını sonunu görecek kadar bir ömrümün olması lazım bence ki ne oluyor ne bitiyor bize çok uzun gelen o süreçler aslında nasıl geçiyor görebileyim. ayrıca nirvana dediğin olaya bazı halüsinojenler yardımıyla da ulaşılabiliyor, bundan bahsediliyordu bir belgeselde insanın ruh kavrdıbını ve yaratıcılık kavrdıbını böyle kavrayabileceğinden, ama ben bu kavrama yabancı değildim o belgeseli izlemeden önce 2 kez lsd kullandım. ve sana arkadaşımla aramdaki diyalogtan küçük bir örnek vereyim 2 kişiydik düşünmeye başladık yaratmak ve varlık hakkında bunu kullandıktan sonra etkisindeyken
a: arkadaşım
b: ben

a: abi ya bu evreni ben yarattıysam ve bunların hepsini size yaşatan bensem, ben varken siz varsanız ve ben ölünce siz olmayacaksanız, hepiniz benim için varsanız veya benim bilincimin ürünüyseniz?
b: ya bunları düşünmeni sağlayan bensem? o zaman kim tanrı?