-
1.
+18 -104. bölüm : dinlerin evrimiTümünü Göster
bu konuda çok fazla bilgim olmadığını söyleyerek başlayacağım konuya. bu bölümde, dinlerin nasıl evrimleştiğini anlatmaya çalışacağım. dinler, toplumun doğayla ilişkisine ve bizzat toplumun kendisine dayanır. örneğin güneş tutulmasını açıklayamayan toplumlar (vikingler) bunu bir kurt tanrının güneşi yemesi olarak yorumlamıştır. bu toplumu doğayla olan ilişkisidir. ve aynı zamanda toplumlar, üretimi düzenlemek amacıyla birtakım kurallar koymuş, bunlar sonradan din haline gelmiştir. mesela belirli bir dönemde belirli bir hayvanın avlanması yasak olmuş, bu sonradan sebebini yitirmiş, gelenek haline gelmiştir. bu geleneklerin sürdürülmesi de, ataların ruhları olarak açıklanmıştır. bu da toplumun kendisine dayanan dindir. daha sonra, kabileler arası ilişkiler artıp da millet haline gelince milli tanrıları görürüz. örneğin antik yunan veya roma tanrıları gibi.ve bu milletler de bir araya gelip imparatorluk olduğunda, imparatorluk tanrısı ortaya çıkar. örneğin hrıstniyanlık veya musevilik. bu dinler, eski pagan anlayışını impratorluğa veya sınıf ihtiyaçlarına göre yorumlar ve yeni bir din halini alır. hrıstiyanlığın paganlığa benzer yanlarını saymak gerekirse en başta isa örneğini verebiliriz. isa, bilinidiği üzere bakireden doğmuş, 3 kral tarafından ziyaret edilmiş, çocuk öğretmen olmuş, su üstünde yürümüş ve ölüleri diriltmiştir. sonradan da göğe yükselmiştir. bunun pagan dinlerindeki horus karakterine çok benzemesi ilginçtir. ve bu şekilde birbirine benzeyen 300e yakın karakter vardır tarihte. hrıstiyanlığın bir köle dini olarak çıktığını biliyoruz (islam gibi). kurtuluş önce bu dünyada arandı, bulunamayınca öteki dünyaya ertelendi. haliyle en yoksul, en çok çalışan kesimlerde din olgusu daha güçlüdür. çünkü bu kurtuluş umudundan başka çareleri yoktur. kendi kurtuluşlarını yaratamayan insanlar, bu kurtuluşu başka bi şeye yüklemek zorundadır. bu da genelde din olur. ve elbette din, üst sınıflarca kullanılır. örnek vermek gerekirse : 68 döneminde türkiyeye gelen amerikan gemileri. bu amerikanlar, geldikleri gibi istanbulun en ünlü kerhanelerine gider ve alem yaparlardı. kavga çıkartır, sarkıntılık ederlerdi. bu duruma en çok karşı çıkması gerekenin müslüman kesim olması gerekirken, amerikan askerlerini denize atıp kovmaya çalışan öğrencileri, bu kesim taşlamıştır. bunda elbette islamcı kesimin gaza getirmesi büyüktür. mesela olayları en çok gaza getiren kişi ismini hatırlayamadığım gazeteci, olay günü hacca gitmiş, ve olaydan sonra hesbaına yüklü miktarda para yatmıştır. bu da dinlerin, halk üstünde baskı aracı olarak kullanabileceğine türkiyeden bir örnektir. elbette hindistandaki kast sistemi veya hrıstiyan kiliseleri çok daha ağır örneklerdir.
yazıyı burda bitirirken nietszchenin sözüyle veda ediyorum : 'tanrı öldü, onu öldüren biziz!' -
2.
+12 -3evet panpalar bu başlıkta kendi bilgime ve yorumuma dayanarak tanrı olmadan da evrenin nasıl oluşmuş olabileceğini anlatmaya çalışıyorum. anlattıklarım, bilime ve kanıtlara dayanmasına rağmen, bu kanıtlar tanrının olmadığını elbette ki göstermez. o kısmı tamamen kendi yorumumdur. elbette yaptığım şey evrenin başlangıcının bilimsel kurallarla açıklanabileceğinin mümkün olduğunu göstermek. bu sayede, evrenin başlangıç kararının bir tanrıya başvurularak açıklanmasının gereksizliği ortaya çıkar. bu bir tanrının olmadığını kanıtlamaz, sadece tanrıya bir ihtiyaç olmadığını gösterir. elbette ki herkesin soruları olabilir ve sorulara açığım. fakat 'amk beyinsiz ateist cehennemde göreceğiz seni' cinsinden yorumlardan hoşlanmıyorum. sorusu olan panpam varsa usulünce sorar.Tümünü Göster
başlıyorum.
1. bölüm : evrenin oluşumu
olaya evrende 3 'şey' olduğunu söyleyerek başlayacağım : boşluk, enerji ve madde
bildiğiniz gibi albert einstein e=mc^2 formülüyle bilimde devrim yarattı. fakat bu denklemin manası nedir onu bilmek lazım. e -> enerji , m -> kütle ve c -> ışık hızı. ışık hızı bir sabit olduğuna göre, bu denklem, maddenin enerjiye, enerjinin maddeye dönüşebilleceğini ortaya koydu. bu kullanılarak da, minicik maddelerden (mesela uranyumdan) korkunç enerjiler elde edildi (atom bombası). öyleyse madde enerjiye dönüşebiliyorsa, evrende iki şey olduğunu söyleyebiliriz. enerji ve boşluk.
20 ve 21. yylarda evrenle ilgili en önde gelen teori elbette big bang(büyük patlama) teorisidir. bu teoriye göre evren, en başta çok küçük hacimli fakat çok büyük kütleli, sonsuz yoğunluklu bir noktacıktı. daha sonra bu noktacık patladı. stephen hawkingin kara deliklerle(yıldızların kendi içlerine çökmesiyle küçük hacim büyük kütle olan yerler tıpkı noktacık gibi) ilgili teorisine göre, kara delik içinde her şey durur. ışık bile. zamanın ışık hızına bağlı olduğunu görelilik teorisiyle bildiğimize göre, bu kara delik içinde zamanın duracağını söyleyebiliriz. yani bir kara deliğe saat atsak, saat kara deliğin içinde durur. öyleyse herkesin söylediği 'bu noktacık nerden geldi o zaman' sorusu anlamsızdır. çünkü zaman algısının olmadığı yerde, nereden geldi diye sorulmaz. bu noktacığın patlamasıyla da, enerji maddeye dönüşerek bildiğimiz evreni oluşturdu.
2. bölüm : abiyogenez (canlılığın cansızlıktan oluşumu)
abiyogenezin 4 hipotezi vardır:
1. amino asit ve nükleotitler gibi küçük organik moleküllerin abiyotik ortamda sentezlenmesi,
2. küçük moleküllerin (monomerler) birleşerek, protein ve nükleik asitler gibi polimerlere dönüşmesi,
3. tüm bu moleküllerin “protobiont” adı verilen zarla sarılmış, iç kimyası dışından farklı olan damlacıklar haline gelmesi,
4. kalıtılmayı mümkün kılan kalıtsal materyalin oluşması.
dünya oluştuktan sonra, dünya üzerinde su ve atmosferde oksijen kükürt vb maddeler vardı. ozon tabakası henüz oluşmadığından, güneş ışınları filtrelenmeden dünya üzerine geliyordu. miller-urey deneyi, ilkin dünyada ( yani şu anki gibi ozon tabakası olmayan, dünyanın ilk hali), 1. maddenin oluşabildiğini kanıtlamıştır. bu deneye göre güneş ışınları, atmosferdeki maddelerin suya tutunmasına neden olmuş, bu da ilk amino asitlerin oluşmasını sağlamıştır. geriye kalan 3 madde, 1. maddenin doğal sonucudur. yani eğer monomerleri elde edebildiyseniz, bu monomerler zaten polimeri oluşturacaklardır. -
3.
+9 -33. bölüm : evrim (canlılığın karmaşıklaşması ve evrimi)Tümünü Göster
abiyogenez teorisi, ilk canlıların oluşumunu açıklamıştır. yani basit, bakteriden bile ilkel, ilk organizmaların. evrim teorisiyse, bu organizmaların nasıl olup da insan, kutup tilkisi, güvercin gibi hayvanlara dönüştüğünü açıklar.
evrim teorisi, rastgele mutasyonlara dayanır. mutasyoni kalıtım maddesindeki bozulmadır. ilk olarak basit bir örnek verip ondan sonra açıklamaya geçmeye çalışıcam. ingilterede sanayi devrimi öncesinde beyaz kelebekler yaygındı. sanayi devrimiyle birlikte hava kirlenmeye başlayınca, beyaz kelebekler avcılar için çok daha görünür hale geldi. rastgele bir mutasyon sonucu, beyaz kelebeklerden biri kahverengi oldu (nasıl ki insanlarda down sendromu mutasyonu oluyor ve bu insanlar 47 kromozoma sahip oluyorsa). elbette bu tür mutasyonlar, her zaman gerçekleşir. bi kanadı ekgib doğan, bacakları daha uzun olan kelebekler her zaman doğar. tıpkı bunlar gibi dğan bir kahverengi kelebekten söz ediyoruz. bu kahverengi kelebek, beyaz kelebekler teker teker avlanırken, hava kirliliği sayesinde, kendisini gizler. elbette canlı kalan kendisi olduğu için, dşi kelebeği de dölleme onuruna sahip olur. böylece genlerini bi sonraki nesile aktarır ve yeni kahverengiler ortaya çıkar. ingilterede 100 yıl içerisinde beyaz kelebeklerin hızla kahverengi kelebeklere dönüşmesi gözlenmiştir.
örnekte de anlattığım gibi, evrim rastgele mutasyonlardan yararlı olanların tutulup yararsız olanların atılımı ile gerçekleşir. şimdi gelelim maymundan insana dönüşme meselesine. aslında böyle bi şey yoktur. tamamen cahil zihinlerin eseridir. maymunlar insana dönüşmez fakat maymun ile insanın atası ortaktır. yani bir ortak atada mutasyon oldu, kiminin insan haline geldi kimi maymun. ve bu ortak ata yok oldu. haliyle bi maymunu kafese koysak insan olur mu sorusu anlamsızdır.
ikinci bir eleştiriye, yani evrimin tamamen rastgele olduğu düşüncesine gelelim. elbette bu da yanlıştır. bu düşünceyi savunanların en büyük sorularından biri şudur : bir maymunu klavyenin başına oturtsak, rastgele tuşlara bassa hamleti yazabilir mi? elbette yazamaz. fakat evrim de zaten böyle işlemez. rastgele mutasyonlar işin ilk kısmıdır. ikinci kısmı ise seçilimdir. yani maymun rastgele tuşlara basıyor ve bu doğru yere gelen harfler tutuluyor. örnek verelim. hamlet kelimesini rastgele yazmaya çalışıyoruz:
asdfgh (tutan hiç harf yok)
asdfek (5. harf olan e doğru yerde bunu tutuyoruz)
qwrdes (hiç harf yok e dışında)
hdcvem (ilk harf h de tuttu onu da tutuyoruz)
hayken (ikinic harf a da tuttu onu da tutuyoruz)
hamres (üçüncü harf de tuttu)
hamley (4 de tuttu)
hamlef (tutan yok)
hamlep ( tutan yok )
hamlet (kelimeyi bulduk)
işte evrimin çalışma mekanizması budur. doğru mutasyonlar tutulur, işe yaramayanlar atılır. -
4.
+4 -6gibtir git putperest pekekent eksiledim
-
5.
+2 -3tek tek okumadan eksiledım amk
-
6.
+2 -1@24 ben devreye gireyim panpa. mucize diye gösterdikleri, önceden yazıyodu dedikleri şeylerin hepsi safsata. zamanında biz de yedik ordan biliyorum *
http://imgim.com/8c1z8.jpg
şimdi orta çağ insanının dünyayı görüşü bu olacak değil mi? dünya sabit, güneş ve ay onun etrafında dönüyor. çünkü yerden bakınca böyle gözükür. mavi çizgi de hayali 7 katlı gök. bu aristo ve eski antik bilimcilerden kalma bi görüş. tevratta filanda sıklıkla yer alır
şimdi ayetlere bakalım
rad3 Ve O, yeri yayıp uzatan, onda sarsılmaz-dağlar ve ırmaklar kılandır. Orada ürünlerin her birinden ikişer çift yaratmıştır; geceyi gündüze bürümektedir. Şüphesiz bunlarda düşünen bir topluluk için gerçekten ayetler vardır.
hicr 19 Yeri uzatıp yaydık, orada sabit dağlar yerleştirdik, yine orada miktarı ve ölçüsü belirli olan şeyler bitirdik.
naziat 30 Ve yeryüzünü de bundan sonra yaydı, döşedi
bunun gibi bir sürü ayet var özellikle. yer yayıldı döşendi diye. görüldüğü üzere düz dünya görüşünden başkasını yansıtmıyor. zakir naik de aslında döşedi derken deve kuşu yumurtası filan diyor. yan anlamıymış. yemezler arkadaşım. dahv ın kelime kökenini de araştırdım alakasıı yok.
nuh15 Görmez misiniz Allah, nasıl da gökleri yedi kat yaratmıştır.
nuh16 Ve orada aya bir ışık vermiş, güneşi de ışık saçan bir lamba yapmıştır
ilk resimdeki mavi yörünge gök oluyo, bunun gibi 7 gök yaratmış allah. bu göklere güneş, ay ve yıldızları yerleştirmiş.
saffat6: Biz yeryüzüne en yakın gökleri yıldızların güzelliğiyle süsledik,
not: yıldızlar güneşten uzaktır mesela bilimsel hata *
ayrıca en fail ayetlerden biri. "güneş ve ayın belli bi vakte kadar akmasını sorgula"
RA’D 2.Allah odur ki, gökleri direksiz yükseltmiştir; görüyorsunuz onları... Sonra arş üzerine egemen olmuştur. Güneş’i ve Ay’ı da boyun eğdirmiştir. Bunların tümü belirlenmiş bir vakte kadar akar dururlar. Oluşu yönlendirir, çekip çevirir O... Ayetleri birer birer gözler önüne serer ki, Rabbinize kavuşacağınıza açık-seçik inanasınız.
fusillet 9-10-11-12 buraya asamicam ama oraya göre önce yer sonra gökler yaratılıyo. evren mantığına da terstir. saygılar. -
7.
+2 -1insandaki güçlü ve ulu olan herşey insanüstü ve dışsal olarak düşünüldü. insan kendini çok küçümsedi. kendindeki iki yanı birbirinden ayrı iki alana böldü insan ; değersiz ve güçsüz yanı ile güçlü ve şaşırtıcı yanını.. ilkine insan dedi , ikincisine ise tanrı - nietszche
-
8.
+1 -1@52 sağol panpa da liseliyi nerden çıkardın?
-
9.
+1 -1@49 tam bi müslüman aga şukunu veriyom :d
-
10.
+1 -1biz sıradan ortalama bir yıldızı olan ufak bir gezegendeki gelişmiş maymun türleriyiz. ancak evreni anlayabiliyoruz. i̇şte bu bizi çok özel kılıyor- stephen hawking
-
11.
+1 -1@49 ne diyim panpa sen bilirsin. ama kulağını kapatıp 'lay lay lom gerizekalı aptal mal salak lay lay' demek bi işe yaramıyo. ne senin ne benim ne de başkasının. sonuçta sanal ortam. eksilesen nolur ekseilemesen nolur benden giden bi şey yok. ama okumazsan senin kaybındır diye düşünüyorum.
-
12.
+1 -1bu kadar çükü aldık biri de gelip sorusunu sormadı, düşüncesini belirtmedi. okuduklarını da zannetmiyorum. kendi düşüncesini belirtse başkası, elbette susturucak diilim ama çükü verip gidince insanın ağırına gidiyor.
-
13.
+1 -1özet geç o.cocugu
-
14.
-1@28 mantıklı ki hz.muhafazidin sanırsam ders aldığı bir papaz var imiş tam hatırlamıyorm sen bilrsin. onun etkisiylede böyle birşeye kalkıştığı olabilir flan deniyordu. bna mantıklı geldi. ki zaten kuran incilin update edilmiş versiyonu gibi birşey.
-
15.
+1her şey dinin yanında: vahiy, kehanetler, hükümetin koruması, en yüksek değer ve tanınmışlık... ve hepsinden öte, doktrinlerini çocukluğun körpe çağında zihne kazıma, dolayısıyla neredeyse doğuştan gelen fikirler gibi görülmelerini sağlama şeklindeki paha biçilmez ayrıcalık. - arthur schopenhauer
-
16.
+1dinler ateşböcekleri gibidir: parlayabilmek için karanlığa gereksinim duyarlar. tüm dinlerin koşulu yaygın olan belirli bir derecede cehalettir. ki sadece bu havada yaşayabilirler ancak. - arthur schopenhauer
-
17.
+1turan dursun aslında bizim için en önemlisi panpa. baştan sona çürütüyor islamiyeti.
-
18.
+1yatıcam artık dıbına koduklarım 1 saattir yatamıyorum iki dakka yazmayın yatayım devam edin. siz yazınca tutamıyorum kendimi benim de yazasım geliyor *
-
19.
-1@39 zamqi antik yunancıların görüşlerini koyarsam buraya adamlara gibtir çekersin o derece bilimle yakından uzaktan alakaları yok.
-
20.
-1@42 dünyanın güneş etrafında döndüğünü ilk söyleyen kişi : aristarkus
ekvatorun çevresini çok doğru bi şekiilde ölçen kişi : eristhopenes
-
kış güneşinde bronzlaşılmıyor kanzi
-
bir kızı gibişe ikna edebilene saygı duyarım
-
bronzlaşınca bi taka benzeyecekmiş gibi
-
melek goz kafana tulum peyniri bidonuyla
-
2kya solaryum ne olm
-
olm nazi almanyası aryanlığı esas alır
-
zalinazurt tamam en gavat sensin
-
nasyonel sosyalizmin anasini
-
nazi olucaktık şopar olduk
-
hüüüp evet inciciyim
-
bak fatih tüm içtenliğimle söylüyorum melek goz
-
trabzonun gavatlari
-
insanda ar namus utanma olur
-
sozlukten gibilen karilarin
-
yav kirke diye parfum sıktık gitmiyor da elimden
-
online listesinde en uzun
-
şuanda kaka yabıyom capsli foto
-
şu kıs bitsin artk
-
10 senedir 7 24 sözlükte yatıp kalkan
-
vay ben şöyle muhalifim böyle muhalifim
-
incicilere ağır küfürler yağdırmak
-
ege denizinde deprem serisi
-
ccc rammstein ccc gunaydın diler 03 02 2025
-
rammsteinin online olmasını beklerken ben
-
giresun zonguldak trabzon
-
hafta sonu bile sabahın köründe günaydın başlığı
- / 1