1. 26.
    +1
    Fizik (Eski Yunanca: φύσις fisis “doğa”) maddeyi, maddenin uzay-zamanda hareketini enerji ve kuvveti de kapsamak üzere bütün ilgili kavramlarla birlikte inceleyen doğa bilimidir. Daha genel olarak, evren ile ilgili nasılları cevaplamak için doğanın genel bir analizidir.
    Fizik en eski akademik disiplinlerden biridir, astronomiyi kapsadığı için ilki de denebilir. 16. yüzyıldan bu yana kendi sınırlarını çizmiş modern bir bilim olmasına karşın, Bilimsel Devrim'den önce iki bin sene boyunca felsefe, kimya, matematik ve biyolojinin belli branşları ile eş anlamlı olarak kullanılmıştır. Buna karşın, matematiksel fizik ve kuantum kimyası gibi alanlardan dolayı fiziğin sınırlarını net olarak belirlemek güçtür.
    Fizik, diğer disiplinleri etkilemesi bakımından da önemlidir. Bunun nedeni kısmi olarak ondaki gelişmelerin genellikle teknolojiye uygulanmasıyken, fizikteki yeni fikirlerin matematik ve felsefe gibi diğer disiplinleri etkilemesinin katkısı da büyüktür. Örneğin, elektromanyetik ve nükleer fizikteki yenilikler günümüz toplumunun gelişmesinde önemli yer tutan televizyon, bilgisayar, elektrikli ev eşyaları, nükleer silahlar gibi ürünlerin, termodinamikteki yenilikler motorlu taşımanın, mekanikteki yenilikler kalkülüsün gelişmesine neden olmuştur.
    ···
  2. 27.
    +1
    antonin dvorak bestelediği 10 opera arasında rusalka başyapıtıdır.en ünlü eseri 9.senfonidir
    ···
  3. 28.
    +2
    F= m.a
    a= F/m
    m= F/a
    cernde çalışmalarım vardır
    ···
  4. 29.
    0
    paralel evren diye bişi var lan açıklaması uzun araştırın öğrenin amk
    edit: bi de E=mc²
    ···
  5. 30.
    +1
    johan strauss vals kralı olarak ünlenmiştir ve aynı zamanda blue danube bestelemiştir
    ···
  6. 31.
    +1
    kova burçları zekidir
    benim astrolojim bu kadar bb
    ···
  7. 32.
    +1
    danıştay 1990 tarihli bir kararında bu hususu şu şekilde belirtmiştir:
    "... Yargı organlarının da idari nitelikte işlem tesis edebilecekleri ve bu işlemlerin idari yargıda dava konusu edilebilecekleri açıktır. ancak, bir yargı merciinin tesis ettiği işlemin, yargısal değil, idari olduğunu kabul edebilmek için de, söz konusu işlemin bütünüyle idari işleviyle ilgili olması, yargısal nitelikte bir yetkinin kullanılmasına ilişkin bulunmaması gerekir... "

    not:yarın idari yargılama sınavı var napayım huur çocukları
    ···
  8. 33.
    +1
    bram stoker drakulanın yazarıdır. daha çocukken gbs hastalığına yakalanmıştır. drakula tasvirini oluşturmasına büyük irlanda patates kıtlığının neden oluduğu söylenir
    ···
  9. 34.
    0
    Birden fazla kişi tarafından
    imza edilen kağıtlar için
    birden fazla vergi alınmaz
    ancak kâğıtlara ait vergi ve
    cezanın tamamından kâğıdı
    imza eden kişiiler
    müteselsilen sorumlu
    olurlar
    ···
  10. 35.
    +1
    Saussure, dilsel göstergeleri, anlamları ilişkilendirilen ses birimleri olarak kavramaktadır. Ayrıca dilsel göstergeleri, anlamları ele alınabilen biçimler olarak ve konuşmacının bu dilsel biçimleri diğer dilsel biçimlerle “Parole” kavramı aracılığıyla anlaşılabilir hale gelen dilsel ifadeler olarak anlatmaktadır.

    Buna göre dilsel göstergeler boğumlama sürecinde ortaya çıkan karmaşık birer zihinsel ve pgibolojik birimdir. “Cours de Linguistique générale” eserinde de gösterge kavrdıbının kullanımı bulunmaktadır (Erken Romantizm dönemindeki bu konudaki uyum tartışmaları özellikle Novalis hakkında bulunmaktadır). Dilsel göstergenin zihinsel ve ses bilimsel yanı gösterilen (signifié = gösterilen, gösterge içeriği) ve gösteren (signifiant = Dış gösterge biçimi) olarak sınıflandırılmaktadır. Gösterge kavramı Saussure’un kuramsal bakış açısında daha önceden bulunmaktadır. Çünkü Saussure genç dilbilgisel ve genç dilbilgisi araştırmacıları gibi çok yaygın ikili göstergeler anlayışını artık devralmıştır. ikili bir gösterge kavramı düşünsel ve ses bilimsel tarafını bağımsız, özgür düşünülebilir gösterge bölümleri olarak bir araya getirmektedir.

    Bu anlayıştan yola çıkarak Saussure sentetik bir gösterge kavrdıbına ulaşmıştır. Saussure bütün göstergeler için “Sème” kavrdıbını kullanmıştır, “Sème” kavrdıbının ses bilimsel kısmı için “Aposème” ve zihinsel göstergelerin bakış açısı için de “Parasème” kavramlarına yer vermiştir. “Sème” kavramı daima tüm göstergeler anldıbına gelmektedir, yani kişiliğin bir türünü birleştiren gösterge ve anlamı ifade etmektedir. Ayrıca ya ses bilimsel (ya da düşünsel) taraftan üstünlüğü ortadan kaldırabilmesi anldıbına gelmektedir. “Parasème” ve “Aposème” kavramları da “Sème” kavrdıbının bir kısmını ifade etmemektedir, aksine bunların bakış açıları anldıbına gelmektedir. Bu bakış açıları “Sème” kavramında konuşma sırasında oluşan mantıksal olarak farklı birimler değildir. Bu durum şu anlama gelmektedir: Sadece zihinsel olarak var olan anlamlar aynı zamanda var olan seslerle ilişkilendirilmemelidir. Dil sadece düşünceleri oluşturmamaktadır. Dil daha fazlasını oluşturmaktadır. Örneğin ilk olarak konuşan kişinin eylemi, boğumlaması, dil öncesi ilişkisini ve bundan dolayı da düzensiz ve ses bilimsel maddelerle sanki iz bırakmadan kaybolup giden düşünceleri gerçekleştirmektedir. Bu süreç zaman içerisinde doğrusal olarak meydana gelmektedir. Sözcükler birbiri ardına değişmektedir. Ses oluşturma süreci düşüncenin akışını sınıflandırmaktadır ve her şeyden önce bu nedenle ortaya çıkan ifadeyi bir düşüncenin ifadesi olarak oluşturmaktadır. Bununla birlikte de düşünceleri tanımlanabilir ifadeler olarak dilsel bağlamda ele almaktadır. ilk olarak ses oluşturma eylemi düşüncelere birer kimlik ve farklılık vermektedir. Bu durum düşüncelere varsayılan içsel biçimde gösterge analizinin kabul edilmesine izin vermektedir. Göstergelerin ses bilimsel - düşünsel bakış açısında daima göstergelerin oluşumu, gösterge sentezi sonradan anlaşılarak sınıflandırılmaktadır. Var olan göstergelerin tümü ve “Sème” kavramı her iki göstergenin de önemli koşulu durumunda bulunmaktadır. “Aposème” ve “Parasème” kavramları “Sème” kavrdıbının bağımsız birer parçaları değildir; aksine sadece Dilbilim araştırmacıları tarafından ele alınan birer görüşüdür. Bu kavramlar Saussure için bir sayfa kâğıt ile karşılaştırılabilmektedir: Düşünce, sayfanın ön yüzüdür, ses ise sayfanın arka yüzü. insan sayfanın arka yüzüne zarar vermeksizin sayfanın ön yüzünü ne kadar az parçalara ayırıp zarar verebilirse, o ölçüde de düşünce sesten ayrılabilmektedir.
    işaret ve anlamı

    Yukarıda gösterildiği gibi Saussure'e göre anlam mantıklı olarak olması gereken işaret bireşiminden başka bir şey değildir, aksine somut olarak sosyal değişimde, işaret bireşiminde ortaya çıkarılmaktadır. Hangi anlamın hangi işaretle ortaya çıkacağı, tanımlayan ve tanımlanan arasında giderek birbirine benzeyen iç bağlantılarla belirlenmektedir. işaretin içinde belli bir anlamı savunabilecek bir kalite bulunmamaktadır. Saussure tarafından dil dizgesinin yargısal (arbitrar) ilkesi olarak adlandırılan bu kavramı, Türkçeye keyfilik olarak çevirmek mümkündür. Arbitrar ilkesi işaretin belirli bir tanımlayıcı işlevi bakımından özgürce seçilmesini kastetmemektedir. Burada kastedilen kendi içinde bulunmayan ve dizge bireşimi özelliğiyle bir anlama bağlı işaretin serbestliğidir. Bu hem farklı dillerin farklı işaretleri aynı anlam için kullanmasının hem de işaretlerin anldıbının zamanla değişmesinin duruma göre değişebileceğine göstermektedir.

    Anlam, işaretin (ontolojik) özelliği değildir, tam tersine Parole’ün dilsel bağlamda kaldığı sürece dil toplumu tarafından dilin kullanımının bir etkisidir. Aynı zamanda dil işaretlerinin bir dizgenin kısımları (langue) olmasında bu etkinin varlığından bahsetmemek mümkün değildir. Bir dizgenin içinde bir işaret, diğer bütün işaretlerden ayrılmaktadır. Dilsel biçim ancak anlam dizgesel bir ilişki içinde diğer biçimleri kastederse anlam kazanmaktadır. Bir işaret aynı zamanda kendi anlamı içinde kendinden yola çıkarak olumlu bir anlam edinmemektedir, hatta anlamdaki değişiklik farklı işaretlerle ifade edilmektedir. Saussure ile birlikte anlam "sürekli yandan" gelmektedir, hatta diğer işaretlere yönelik muhalefet yoluyla ortaya çıkmaktadır. Burada –kendi içinde anlamsız olan- işaretin olumsuzluğundan bahsetmek mümkündür („nullité du sème en soi“; sème’nin kendi içindeki sıfırlık hali). Saussure anlamın değişim mantığına göre belirlenmesinin sistematik açısını “valeur”, yani işaretin sistemik değeri olarak tanımlamaktadır.

    Bu işaret belirlemesinin ön koşulu arbitrar ilkesinin yanı sıra ses varlığının konuşulduğu gibi sürdürülmesi, yani boğumlamadır. ilk zamansal olarak farklılık gösteren ard arda dizilme, boğumlamadaki düşüncenin yapılandırılması dilsel birliğin sınırlandırılması ve farklılaşması için ön koşul oluşturmaktadır. Bununla birlikte ortaya çıkan diğer bir koşul da, dilsel birliğin kimliğinin ortaya çıkmasıdır.
    Tümünü Göster
    ···
  11. 36.
    +1
    iki insan sarılınca karşısındakinin kalbi sağ tarafını doldurur diyolar da. karşındaki ya kalpsizse :(

    zaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa
    ···
  12. 37.
    0
    @19 iyi gidiyodun lan aslında :/
    ···
  13. 38.
    0
    Belirsizlik ilkesi, anti madde, Planck sabiti, kara cisim ışınımı, dalga kuramı, alan teorileri gibi kavram ve kuramlar bu alanda geliştirilmiş ve klagib fiziğin sarsılmasına ve değiştirilmesine sebep olmuştur.
    ···
  14. 39.
    +1
    erik satie gnossienne bestecisidir ölene kadar gariplikleriyle anılmıştır.
    ···
  15. 40.
    +1
    ivan pavlov 1905 yılında şartlı refleks deneyini tanıtmıştır
    ···
  16. 41.
    +1
    marksizmin teokratik olgular üzerine kurulu yeni sanayi toplumuna ve sanayi devriminden sonra ki dünyaya kattığı eşitlik kavramı üzerine sıkça yenilenen fakat günümüzde ki kapital ve global görüşte artık yerini kaybetmiş olan sosyoljik olduğu kadar felsefi ve ideolojik olan bakışı yorum ve önerileri...
    ···
  17. 42.
    +1
    mark twain 1910 yılında ölmüştür amerikan edebiyatının ilk gerçek yazarıdır aynı zamanda daktilo makinasını ilk kullananlardandır
    ···
  18. 43.
    0
    franz schubert çok kısa bir yaşamı olmasına rağmen öldüğü güne kadar beste yapmaya devam etmiştir ave maria, serenade gibi ünlü eserleri vardır
    ···
  19. 44.
    +1
    Arazide, analog saatin akrebini gunese hizalarsaniz, akrep ile 12'nin aciortayi guneyi gosterir.
    ···
  20. 45.
    +1
    amino asitlerin ribonükleik asitler içerisindeki genetik nükleotit şifrelerini mikroskopta inceleyen süper ciksi biyoloji asistanına arkadan yaklaşıp donunu indirdim ve oracıkta şeftalisine gömdüm yannanı. karşı koymadı huur.

    edit : (bkz: beyler seviyeyi yükseltip bir anda indiriyoruz)
    ···