-
26.
0Fayda : Fayda bireyin herhangi bir malın tüketiminden elde ettiği doyumdur. Örneğin; açlık bir ihtiyaç, yemek de ihtiyacı karşıladığı için faydaya sahiptir. Fayda kavramı subjektiftir. Belirli bir malın faydası kişiden kişiye değişir. ihtiyacın şiddetine göre değişir.
Marjinal Fayda : Marjinal, kelime olarak “en uca ait olan” anldıbına gelmekle birlikte, marjinal faydayı herhangi bir malın son biriminin sağladığı fayda olarak tanımlayabilmekteyiz. Bir maldan tüketilen birimlerin sağladığı faydaların topldıbına Toplam Fayda denilmektedir. Yani marjinal faydaların
toplamı toplam faydayı vermektedir.
Malların (kullanım) miktarı arttıkça, giderek daha az şiddetli ihtiyaçlar karşılanacağı için, malın marjinal faydası azalır. Buna “azalan
marjinal fayda yasası” denilmektedir. -
27.
0Değer : Bir malın veya hizmetin değeri denildiğinde tüketicilerin o mal veya hizmete verdikleri önemin anlaşılması
gerekir. Tüketiciler bir mal ve hizmete onların kendilerine sağladığı fayda oranında değer verirler. Fakat gerçek hayatta bazen faydası çok olan mal ve hizmetlere daha az değer verildiği görülür. Bu durumda yüksek değer çok az bulunan (oldukça kıt olan) mallar için söz konusudur. Örneğin su ve elmas. Buna değer çelişkisi (paradoksu) denir. Bu çelişkiden kurtulmak için değer kavramı ikiye ayrılır:
1- Kullanım değeri
2- Mübadele (değişim) değeri
Bir mal veya hizmetin kullanım değeri onun tüketicilere sağladığı fayda ile ölçülür. Bir mal veya hizmetin değişim değeri ise, o mal veya hizmetin ötekilerle değiştirilme imkanına ve kıtlık durumuna göre belirlenir ve o mal ve hizmetin fiyatı olarak ifade edilir. Kullanım değeri subjektif, mübadele değeri objektiftir.
Fiyat: Bir mal veya hizmetin değişim değerinin para ile ifadesidir. Genel bir tanımlama ile mal ve hizmetlerin bir birimi ile değiştirilebilen para, mal veya üretim faktörü olarak belirtilebilir.
Para: Bir toplumda değişim ve ödeme aracı olarak kullanılan, genel kabul gören ve kendi dışındaki tüm ekonomik varlıkların değerini ölçmeye yarayan bir araç olarak tanımlanabilir. -
28.
0Mübadele yada Değişim: insanların ellerinde bulundurdukları ekonomik varlıkları, başka mal ve hizmetlerle değiştirmesi faaliyetlerine el değişim (mübadele) denilmektedir. El değişim faaliyetinden söz edilebilmesi için mal ve hizmetlerin el değiştirmesi yeterli değildir. Örneğin bir firma ürettiği ürünü kendisine ait dükkânlara gönderdiğinde henüz değişim olayı gerçekleşmemiştir. El değişimden söz edebilmemiz için malların sahibinin değişmiş olması gerekir.
-
29.
0Gelir: Belirli bir dönem içinde bir kişi, grup, şirket veya tüm ekonomiye yönelik para veya mal ve hizmet akımlarını ifade eder. Gelirin şartları şunlardır:
1- Gelir kişilerin belirli bir sürede MG’e (üretime) katılmalarının payıdır.
2- Gelir paradır veya parayla ifade edilen değerdir.
3- Bir şeyin gelir sayılabilmesi için kişinin ekonomik gücünde bir artış sağlaması gerekir.
4- Gelirin devamlılık, akıcılık özelliği vardır. Ekonomide herhangi bir paranın veya parayla ifade edilen bir değerin gelir sayılabilmesi için bir defa elde edilmiş olması yeterli değildir.
Bireysel gelir : bireyin belirli bir dönem içerisinde, dönem başı ve dönem sonunda aynı zenginlikte kalması şartıyla, isterse tüketebileceği mal ve hizmet toplamıdır. Bunlar para cinsinden ifade edilirse parasal gelir; mal cinsinden veya belirli bir yılın fiyatlarına göre gösterilirse reel gelir olarak adlandırılır.
Servet: Bir kimsenin sahip olduğu, piyasa değeri olan maddi ve gayri maddi tüm varlıklarının toplamıdır. Ekonomide servet bir stok kavramı olup bir akım kavramı olan gelirden farklıdır. Servet belirli bir tarihe kadar birikmiş gelirlerden oluşur. Gelir ise her yıl yeniden oluşturulur. Gelirler yatırıma yöneldikçe kişinin serveti artar. -
30.
0@29 panpa başka türlü benimde çalışasım gelmiyo böyle iyi oldu
-
31.
0Birbiriyle iç içe (girift) yapı oluşturan; bazen bir arada, bazen de zamana yayılarak ortaya çıkan iktisadi faaliyetleri çeşitli kriterlere göre
4 grupta toplamak mümkün olmaktadır.
Bunlar;
Üretim,
Değişim,
Bölüşüm,
Tüketim’dir.
Üretim: Bir iktisadi faaliyetin üretim sayılabilmesi için, gerçekleştirilen bu faaliyetle;
- ya malın miktarı artıyor,
- veya malın faydası artıyor,
- ve yahut daha faydalı hizmette bulunuluyor olması gerekir.
- http://imgim.com/uretim.png
Değişim: Bir bedel ödenerek mal ve hizmetlerin mülkiyetinin el değiştirmesi olarak ifade edilmektedir
Bölüşüm: Üretim sonucu Değişim ile ortaya çıkan gelirin üretime katılan unsurlar arasında paylaşımını ifade eden bir deyimdir. Bilindiği gibi emeğin payı ücret, doğal kaynakların payı rant (Kira), sermayenin payı faiz adıyla anılmaktadır. Bu üç gelir payı dağıtımı sonucu geriye kalan kısım ise girişimcinin payı kâr olmaktadır.
Tüketim: Ekonomik mal ve hizmetlerin insan ihtiyaçlarının doğrudan giderilmesi amacıyla nihai (en son) kullanımına tüketim denir. -
32.
0Tasarruf: Gelirin tüketilmeyen kısmına “tasarruf” denilmektedir. Daha önce gelir ve tüketim kavramları açıklanmıştı, gerek bir birey açısından,
gerekse bir toplum açısından gelir ile tüketim arasındaki net fark tasarruf olmaktadır.
Yani, Tasarruf = Gelir - Tüketim dir.
Tasarruf pozitif olabileceği gibi sıfır veya negatif değerde de olabilir. Genelde geliri çok düşük olan kimseler, gelirlerinden fazla tüketmek zorunda kaldıkları için, tasarrufları negatiftir. Buna karşılık gelirleri yüksek olanların tasarrufu ise pozitif değerdedir. -
33.
0@32 panpa şimdi zaten kavramları yapıyorum kavramlardan sonra asıl konulara geçicem sizin vize ne zaman ?
-
34.
0Yatırım: Halk dilinde yatırım denilince, belirli bir para ile arsa veya bina veyahut da altın alınması kastedilir. Oysa iktisatta bu olaylar yatırım sayılmamaktadır ve servetlerin el değiştirmesinden başka bir şey olmamaktadır.
iktisat ilminde yatırım denilebilmesi için bir kimsenin veya toplumun sahip olduğu sermaye malları stokunda net bir artışın gerçekleşmesi gerekir.
Örneğin birisinin yeni bir ev yaptırması durumunda, hem bireye ait hem de topluma ait “sermaye malları” stokunda net bir artış olduğundan, birey veya toplum için yatırım söz konusudur. -
35.
0Kıtlık Sorunu: Kıtlık, talebin karşılanmasında, mal ve kaynaklarda ortaya çıkan miktara ilişkin yetersizlik olarak tanımlanmaktadır. Kıtlık, insan ihtiyaçlarının karşılanmasında kıt kaynakların akılcı kullanımını zorunlu hale getirmektedir.
Kıtlık rantı: kıt olan kaynakların (üretim araçları) mülkiyetine sahip olanların, bu kaynaklara sahip olmaktan dolayı elde ettikleri ranttır. Örneğin, diğer topraklara kıyasla verimli olan bir toprak, sahibine rant sağlar. Bir ürünün piyasada tek üreticisi olmak, bir ürünün patentine sahip olmak, bir spor dalında diğer insanların sahip olmadığı yeteneklere sahip olmak, kıtlık rantı kapsamında değerlendirilir -
36.
0@36 panpa ben yemeğe iniyorum ekgib olan kavramları yaz şuan elimde ders notları yok yemekten gelince devam ederiz. bugün kavramları bitirip yarın sabahtan asıl konulara geçerim
-
37.
0@40 panpa zaten daha konulara geçmedim bunlar kavramlar benim sınava daha 1 hafta var asıl konulara yarın geçicem
-
38.
0PiYASA
Piyasa: iktisat ilminde en çok kullanılan deyimlerden birisi de piyasadır. Bu kelimenin günlük konuşmalarımızda ifade ettiği anlam, “alıcı ve satıcıların bir araya geldikleri yer” olmaktadır
Şüphesiz bu belirtilen yerler iktisat ilmine göre de birer piyasadır. Ancak iktisatta piyasadan söz edilebilmesi için mutlaka bir yer olması şart
değildir. Kısaca, iktisatta piyasa “alıcı ve satıcıları söz konusu malın alım satımı konusunda kolayca ilişkilendirebilen herhangi bir organizasyondur
Bu arada piyasa ile ilgili en çok kullanılan deyimlerden borsa üzerinde de durmak gerekir. Borsa, alıcı ve satıcıların,
alım satım işlemlerini yürüttüğü, işlemesi belirli esaslara bağlanan ve genelde bir örgüt tarafından yönetilen yerler olmaktadır. Bütün sebze ve toptancı halleri, iMKB, pamuk, tütün borsaları birer borsa örneğini oluşturmaktadır. -
39.
0piyasa karar birimleri
Hane Halkı: Genelde bir toplumda bir tüketim birimini ifade etmek için kullanılan “Hane halkı” deyimi ile, aynı çatı altında yaşayan, yaşantıları birbirleri ile yakından ilgili olan ve bir çok kararı birlikte alan aile topluluğu kastedilir. Tüketim birimi olarak bir kimse yerine, o kimsenin kararlarına ve tercihlerine önemli etkileri olan aile bireylerini de göz önünde tutup, “Hane halkı”nı birim olarak ele almak daha doğru olmaktadır. iktisadi analizlerde ifade kolaylığı açısından hane halkını kastetmek amacıyla, sadece “tüketici” deyimi çok kullanılmaktadır.
Firma: Faktör piyasasından çeşitli girdileri temin edip bünyesinde üretim yapan ve elde ettiği ürünleri mal piyasasında satışa sunan en küçük üretim birimine firma diyoruz. Yani firma, belirli bir malı üreten en küçük üretim birimidir. Bu, bir kişi olabileceği gibi, çok ortaklı bir şirket veya bir şirketler topluluğu da olabilir. Bir malın piyasasında üretimde bulunan firmalar topluluğuna ise endüstri veya sanayi denilmektedir.
Devlet: Çeşitli devlet organları ve kamu kuruluşları, gerek ekonomik faaliyetlerin düzenli olmasını sağlamak ve gerekse doğrudan ekonomik faaliyetlerde bulunmak üzere piyasalarda yer alırlar. Bu nedenle piyasalarda karar birimi olarak devletten de söz etmek gerekir.
Devletin piyasalara müdahaleleri piyasa denetimi şeklinde son derece pasif olabileceği gibi, fiyat tespiti, korumacılık ve özendirici olarak aktif şekilde de olabilir. Ancak bunların tümü, devletin piyasaya dolaylı müdahalesini göstermektedir. Ayrıca devlet çeşitli malların
üretimini bizzat üstlenerek ekonomik faaliyetlerde de bulunabilmektedir. Bu tür müdahalelere de doğrudan müdahale demekteyiz. -
40.
0Piyasa Çeşitleri
1- Alım-Satıma Konu Olan Mallara Göre Piyasalar
A- Faktör Piyasaları
Üretim faktörlerinin alım-satım işlerinin organize edildiği
piyasalardır.
• Satıcılar: Hane halkı, hammadde ve ara malı üreten
firmalar
• Alıcılar: Firmalar ve devlet
B- Mal Piyasaları
Girdiler dışında her türlü malın alınıp satıldığı piyasalardır.
• Satıcılar: Firmalar ve Devlet
• Alıcılar: Devlet ve Hane Halkı
C- Kredi Piyasaları
insanlar ve kurumlar günlük yaşantılarında çeşitli amaçlarla kredi talebinde bulunabilmektedirler. Kredi, belirli bir ödeme gücünün, belirli bir dönem için, belirli bir faiz karşılığında, birey ve kurumlara ödünç verilmesidir.
• Satıcılar: Finans kurumları ve devlet
• Alıcılar: Firmalar, Hane Halkı ve Devlet -
41.
02- Satıcı veya Alıcı Sayısına Göre Piyasa Çeşitleri
A- TAM REKABET PiYASASI
Alıcı ve satıcının, her birinin fiyatları tek başına etkileyemeyeceği kadar çok sayıda olduğu piyasalardır. Bu piyasalarda homojen bir mal söz konusudur.
1-Tekel (Monopol) Piyasaları
Homojen bir malın piyasasında alıcıların çok sayıda, satıcının ise tek olması durumunda tekel veya monopolden söz edilir. Satıcı olarak girişin serbest
olmadığı bu piyasalarda monopolcü firma oldukça egemendir. Bu firmalar, malın fiyat veya satış miktarını tek başına belirleyebilmektedirler
2- Düopol Piyasaları
Yine homojen bir mal için söz konusudur. Alıcıların çok sayıda olmasına karşılık, sadece iki satıcı firma bulunmaktadır. Bu piyasalarda yer alan her iki firma, birbirinin davranışlarını yakından takip etmek durumundadır.
3- Oligopol Piyasaları
Alıcıların çok, buna karşılık satıcıların (ikiden fazla olmakla birlikte) sınırlı sayıda olduğu piyasa türüdür. Türkiye’de bankacılık sektöründe, gazetecilikte, deterjan piyasalarında bunun tipik örnekleri yaşanmaktadır.
4- Monopollü Rekabet Piyasaları
Uygulamada en çok görülen bu piyasa türünde alıcı çoktur ve mal farklılaştırması söz konusudur. Buna karşılık satıcılar sınırlı olmakla birlikte çok sayıdadır ve her biri mallarını gerçekte veya görünüşte farklı kalitede lanse etmeye çalışırlar. Bu piyasa türünün diğer piyasalardan en önemli farkı homojen bir mal yerine heterojen bir malın varlığıdır. Manavlar, bakkallar, benzin istasyonları ve kuru temizleyiciler bunların en güzel örnekleridir.
5- Monopson Piyasaları
Yine homojen bir malın satıcılarının çok olmasına karşılık tek alıcısının bulunduğu piyasa türüdür. Türkiye’de anason, haşhaş (afyon) piyasaları bunun en tipik örnekleridir.
6- Düopson Piyasalar
Satıcılarının çok olmasına karşılık iki alıcının bulunduğu piyasa türüdür.
7- Oligopson Piyasalar
Satıcılarının çok olmasına karşılık alıcıların çok olmakla birlikte sınırlı olduğu piyasa türüdür. Çay, fındık, şeker pancarı alıcıları gibi. -
42.
0Tam rekabet piyasaları
Aslında gerçek hayatta rastlanması oldukça zor olan özel bir piyasa tipidir. Çünkü varlığı bir çok şarta bağlı olan, bu nedenle ütopik (hayali), fakat ütopik olduğu kadar da ideal olan bir piyasa türüdür. Gerçek hayatta rastlanma olasılığı oldukça az olduğu halde, bu piyasa türüne önem verilmesi, ilk bakışta anlamsız gelebilir. Oysa bunun iki önemli nedeni bulunmaktadır.
1- ideal bir piyasa türüdür.
2- Tam rekabet piyasası (TRP) koşulları, gerçeklerle bağları koparacak nitelikte olmakla birlikte, iktisadi analizlerde oldukça basitlik sağlamaktadır.
Tam Rekabet Piyasasının Şartları
1- Homojen mal: malın her birimi diğerleri ile aynı kabuledilmektedir.
2- Çok Sayıda Alıcı ve Satıcı: Alıcı ve satıcının, her biri piyasadafiyatları etkilemeyecek kadar çok sayıda olduğu varsayılır. (Atomisite)
3- Piyasaya Giriş-Çıkış Serbestliği: Gerek alıcıların gerekse satıcıların piyasaya giriş ve çıkışlarını engelleyen; bunu zorlaştıran veya yavaşlatan hususların olmadığı varsayılır.
4- Aleniyet (Açıklık): Bu piyasada her şeyin gerek alıcılar gerek satıcılar tarafından bilindiği kabul edilir. Yani malın kalitesi, fiyatı, nerede ne kadar satıldığı vb. bellidir. Piyasada bütün işlemler aleni olarak cereyan eder. Oysa gerçek hayatta bu husus belirli ölçüde ancak borsalarda sağlanabilmektedir. -
43.
0bugünlük bu kadar yeter to be continued...
-
44.
0@50 panpa bunlar kavramlardı başka konu altında inceleniyo ama ben tanımları yazdım sadece asıl konu birazdan geçicem
-
nasyonel sosyalizmin babalari
-
tosuncuğun 1 2 seneye çıkacak olması gerçeği
-
kamyoncu kamil ne haber dost
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 05 02 2025
-
beyler bugün iki defa masaj salonuna gittim
-
bu adamm size bıçakk çeksee
-
sözlükte bana karşı bir antipati var
-
topal odlek ordek hayırlı öğlenlerdiler 04 02 2025
-
mevlana zalinazortu gorseydi
-
gene mi geldin zalinazort
-
grann torinoo seni 7 parçaya bölüpp
-
belediye işçisibe 113bin lira verirlerse
-
evet ben incelim
-
turabi şarrkı çıkarmış
-
nasyonel sosyalizmin hayal dunyasi
-
telefonun ekranına hep kaynak sıçrıyo
-
4 tane embesil oç var şunları silin
-
yalnızlık korkusu çöktü üzerime
-
yalnızlık benim yazgım
-
beyaz tv de yuri boyka var
-
bura hala açık mı la
-
akp güç şuanda zehirlenmesi yaşıyorrrr
-
daşşanızı sıkıp istiklal marsini tersten oku
-
caner taslaman hocanın videolarını izleyen varmı
-
cesur olmaz isen mutlu olamayacaksın
-
duymamak leş bir şey amq
-
hakan abi diyor filistinler türkiyeye geliyor
-
incisozluk işte işi biten
-
otuz bir spor kulubu beraber
-
mentcalin maks yaş 14
- / 2