1. 1.
    0
    tandans
    ···
  1. 2.
    +30
    prifesör maaşı azifindim. prifesör maaşı azifindim.
    ···
  2. 3.
    0
    pipom var yak bin
    ···
  3. 4.
    0
    @3 amk senin lan öldüm gülmekten
    ···
  4. 5.
    0
    şimdi bir de şu persfektiften bakarsak olaya, Bu diyolizmalar karşısanda takındığımız bohemlik bizi kotarmaktan öte nasıl bir iç sürece ışık tutabilir ki diye haykırdı bütün gücüyle zayıf olan.
    ···
  5. 6.
    0
    @3 güldürdün lan bin
    ···
  6. 7.
    0
    dıstayeski
    ···
  7. 8.
    0
    Diğer bütün sözlüklerin 'politically correct' snobizmine, inci sözlük'ün içten ve küfür kıyamet anarşizmini bin kez tercih ederim

    seviyeyi çok yükselttik am züt meme yarak ağüreo
    ···
  8. 9.
    0
    turban olayını çok garıştırdılar, haa aralarında bi fark kaldı , o farkınan çok güzel oldu , meselam herkesin hayatına kimse karışamaz ,haa nasıl garışamaz , ben bu şekil geyinirim , bu bayan şu şekil geyinir şu şekil geyinir , aaa hiç kimse kimseye garışmaya bi hakkı yok, özgürlüğü bidir, haa başörtü kurban olduğum ya resulallahtan gelebilir amma lakin ki böyle değildir
    ···
  9. 10.
    0
    @3 hala gülüyorum huur çocuğu ya amk senin laaaaaaaaaaan 10 dakka oldu karnım ağrıdı
    ···
  10. 11.
    0
    coen tarzı kara film
    ···
  11. 12.
    +1
    çevre ve orman bakanı veysel eroğlu, bloomberg tv’de gülin yıldırımkaya‘ya boğaziçi’nde gürültülü müzik yapılan eğlence mekânlarının saat 23.59’dan sonra kapatılacağını söyledi ya, şimdi kıyametler kopuyor...

    bir taraf “bakan haklı, gürültü canımıza tak ettirdi” diyor, karşı taraf gürültü konusunun sadece bahaneden ibaret olduğunu, kararın gerisinde eğlenceyi ve içkiyi yasaklamanın bulunduğunu söylüyor, işi demokrasiye ve özgürlüklere kadar getiriyor ve 23.59 sınırına karşı çıkıyor.

    ben de veysel bey’e karşı olanların, yani yüksek volümlü müziğin geceyarısına tam bir dakika kala kesilmesine karşı çıkanların tarafındayım ama gerekçem başka:
    şehrin göbeğinde kulakları ve sinirleri böylesine tahrip eden gürültülere tam 23. 59’a kadar izin verilmesini bir tarafa bırakın, hiç müsaade edilmemesi gerekir!

    şimdi, bu yazdıklarıma “aman nasıl ilkel, ne kadar beylik lâflar” diyecek olanların çıkacağını bilerek söyleyeyim: bizdeki gürültü rezaletinin benzeri, dünyanın sadece bir yerinde vardır: hindistan’da... zenginlerle fakirler arasındaki gelir farkının mukayese bile edilemediği memleketlerde kıyametler kopartarak eğlenmek bir matah zannedilir, oralarda zaten “parası olmayanın canı çıksın” düşüncesi hâkimdir ve parası olanlar gürültü ve gümbürtü ötesi bir ortamda tepinip dururlar.

    cehennem geceleri̇

    ama, medenî memleketlerde vurdumduymazlığın böylesine rastlayamazsınız. vur patlasın, çal oynasın misâli gamsız bir şekilde sefa süren ve azınlık bile denemeyecek kadar küçük bir grubun müdavimi oldukları boğaziçi’ndeki mâlûm mekânların benzerleri, medenî memleketlerde gürültünün yerleşim merkezlerinden işitilemeyeceği kadar uzak mesafelerdedir. şehirlerin içinde yüksek volümlü müziğin çalındığı dünya kadar eğlence yeri vardır ama bunlar açık havada değil, kapalı mekânlardadır; yalıtımları mükemmeldir ve dışarıdan hiçbirşey duyulmaz.

    i̇stanbul’daki mesele, birkaç yüz kişinin eğlendiğini zannetmesi uğruna, yüzbinlerin gecelerinin cehenneme çevrilmesinden ibarettir. bunun özgürlüklerle yahut i̇stanbul’un gelişmişliğinin ölçüsü ile hiçbir alâkası yoktur, ortada sadece bir vurdumduymazlık vardır ve artık bir eziyet haline gelmiş olan bu derdin halledilmesi de şarttır.

    sosyal tuhaflik

    bilmem dikkat ettiniz mi? gürültüsüz yaşayamamak, bizde son senelerde âdet haline geldi. koskoca i̇stanbul’da yemeğinizi huzur içerisinde yiyebileceğiniz, dostlarınızla rahatça konuşabileceğiniz ve tepenizden gümbürtülü bir müziğin yükselmediği şık ve sessiz restoranlardan sadece birkaç tane kaldı. tam bir sükûnunhâkim olması gereken kitapçılarda bile artık kıyametler kopuyor, sonuna kadar açılmış müziğin gürültüsünün refakatinde kitap seçmeye çalışıyor ve tabii, yapamıyorsunuz.

    gürültü bizde artık bir sosyal tuhaflık hâline gelmiştir! merak ediyorum: neden 23.59? görevleri vatandaşın huzurunu sağlamak olan yetkililer niçin günün her saatinin sükûn içesinde geçmesini temine çalışmıyorlar da “huzurun başlama ânı tam geceyarısıdır” diyorlar? devlet, semt sâkinlerinin gecelerini kâbusa çeviren gürültünün mimarlarına neden “gidin, kendinize uzaklarda bir yer arayın, uygun görürsek izin veririz” demiyor da yer gösterme hazırlıkları yapıyor?

    çevre ve orman bakanı veysel eroğlu gürültü kirliliği konusunda söylediklerinin tamamında, bir husus haricinde haklıdır:
    müziğin saat tam 23.59’da kesilmesi kararı dışında... zira, “huzurun başlama saati” diye bir şey olmaz, sadece adı “eğlence” ve “müzik” denen o gürültülerin hiçbir zaman işitilmemesi gerekir.

    bakan bey’in açıklamasına “müzik yasaklanacaksa ezanın da sesi kısılsın” gibisinden tuhaf yorumlar getirenleri ciddiye almak ise, sadece ve sadece vakit kaybıdı
    Tümünü Göster
    ···
  12. 13.
    0
    nuri bilge sinemasını çözümleyemeyecek kadar sinema kültürüne sahip olmayan kimilerinin bu alanda -hiç de hadleri olmadığı halde- eleştiri sunmalarını yersiz ve niteliksiz buluyorum.
    ···
  13. 14.
    0
    sinaptik açılımların sekter bakış açıları türkiye konjuktürüne etkilerini tartışmak isterim hepinizler..

    Sistem error: Seviye yükseldi.
    Düzeltiliyor: am züt meme am züt ehue gibko gibko partizani... düzeltildi.
    ···
  14. 15.
    0
    semih kaplanoğlu bal filmiyle üçlemenin sonunda muazzam bir sona imza atmış, sinematograsi, kronolojik değişimi harkulade bir eser muazzam gerçekten
    ···
  15. 16.
    0
    gayrisafi milli hasıla
    ···
  16. 17.
    0
    kafkaesk bir atmosfer
    ···
  17. 18.
    0
    heh heh heh
    ···
  18. 19.
    0
    sürekli temas algıda nesneler arası farklılıkların silindiği bir tek düzelik yarattğı için geçici ayrılıklar yararlıdır.. cCc Marx giber cCc bu cümleyi kurduğumda hep çok entel hissetmişimdir binler hatta entellik olsun diye herkes ayrılacaz diye ağlarken ben bu cümleyi kurarım

    özet:başkasından alıntı yaparak entel birşeyler yazdım
    ···
  19. 20.
    0
    I don't want to see back,I want to see front
    ···