/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +8 -3
    Yer alacaktır.

    Sabaha kadar yazacağım başlıyorum iyi okumalar Xde

    Küçüğüm şimdi köye gitmişiz dere kenarı kurbağa dolu. Ben daha okula bile gitmiyorum. Bu paytak paytak yürüyen tam tutacağım zaman zıplıyan orosbu çocuklarını peşliyorum. Ulan tam tutucam zıplıyor senin ananı gibicem diyip devam ediyom peşlemeye cok pis kıl oldum birine peşini bırakmıyorum. Peşlete peşlete dereden bizim ahıra kadar girdi en son atların su içtiği küvete atlayıp sıkıştı. Senmisin benden kaçan huurcocu aldım bunu bi ayağına ip bağladım ipin diğer ucunu ağaca bağladım ben tokat atıyorum o elimle ağaç arasında zıngıllıyordu en son ayağı koptu gözü sallanıyordu tekme attım dereye uçtu kuş gibi.

    Bende sezercik gibi koşa koşa uzaklaştım bizim zalım'ın (kangal köpeği) yanına gittim. Zalım demişken onlada bi saykoluğum var 1-2kişi yeter devam etcem. 500 entry girebilirim.
    ···
  2. 2.
    +4
    otobüsteki yaşlı teyzeye yer verirken aslında onu öldürmek istiyorum.'teşekkür ederim evladım' derken nefesi ceset gibi kokuyor. ondan öyle iğreniyorum ki 'ne demek teyzeciğim, buyrun' deyip sevgiyle gülümsüyorum. çünkü başka türlüsü elimden gelmez. yüzde kırkı su olan biramı içmek için o taktan yere oturduğumda elinde bardakla dilenmeye gelen sıçan yavrusundan iğreniyorum. tekmeyi koymak geliyor içimden. onun yerine bardağa bir lira atıyorum,'hadi bakalım, dolaşma bu saatte buralarda' diyorum. garsona 'hesabı rica edebilir miyim' diyorum. oysa ki 'hadi yine gibtiniz müşteriyi sulu biraya sekiz lirayla' demek istiyorum.o da 'tabii efendim' diyor 'üç kuruş karşılığı sana efendim diyen ağzımı gibeyim' yerine. hayatı seviyorum binler. Sayko olduğum kadar şizofrenim de
    ···
    1. 1.
      +1
      aa aynı ben amk
      ···
    2. 2.
      0
      Ozaman sende aramıza hoşgeldin panpa yerını kap hemen arada muhabbet sohbette edelim.
      ···
  3. 3.
    +2 -1
    bu gün tam dört kere asıldım. ellerimi yıkamadım. tüm gün evdeydim bu gün. kendime küçük bir parti verdim. kimseyi düşünmüyorum asılırken. sadece pişmanlıklarımı düşünüyorum. gibmek, gibmek, gibmek istiyorum.bir şeyler nasıl benim ağzıma veriyorsa her gün, ben de döndürüp onun zütüne vermek istiyorum. menim elimde kurudu,bir daha yaptım,bir daha kurudu. sonra ellerimi yıkamadn bir sandviç yedim. kaç günlük olduğunu bilemiyorum, içindeki salam kuruyup zar gibi kalmıştı. mideme oturuverdi. mideme bir yolculuk yapsam içinde göreceklerimden korkarım herhalde. yuttuğum onlarca hevesim, şehir çöplüğünden farksız. hayaller kerhanesi bemim midem
    ···
  4. 4.
    +3 -1
    çocukları sevmiyorum. hatta onlardan nefret ettiğim bile söylenebilir. hele ki biri ağzını am gibi açıp anırmaya başladığında o ağıza balyozla vurmak istiyorum.o ses kulaklarımı gibiyor. çirkin suratına elimin tersiyle geçirmek istiyorum veledin. onun yerine babasıyla göz göze geliyorum ve gülümsüyorum 'çocuk işte, şeker şey' ifadesiyle. kimi zaman böyle yapmacık gülümserken mağaza vitrinlerindeki yansımamı görüyorum. gülümseyen bir züt deliğinden farksızım.
    ···
  5. 5.
    +1 -4
    hadi bakalım madem kediden çıktı, kimseye anlatmadığım bir pisliğimi anlatayım sizlere. dokuz yaşındayken yavru bir kediyi sopayla döverek öldürmüştüm.o kedi yıllardan beri beynimi tırmalayıp duruyor.hem öldürmüş hem de kahrolmuştum.ama o an çok zevkliydi.o yaşta içime bu kadar iğrençliği kim yerleştirmişti oldum olası merak ederim.ben artık bir yetişkinim.o nedenle sokakta gördüğüm yardıma muhtaç ne kadar kedi varsa beslemek için cebimde daima kedi maması taşırım.ama ne yazık ki ne zaman besleyecek bir kedi bulsam konserveyi açtığımda içinin boş olduğunu görüyorum. cinayete kurban gitmiş yavru bir kedi yiyor onu.o gün bu gün hiç sevap kazanamadım sırf bu sebeple.ne dersiniz, sizce yedi tane cami mi yaptırmam lazım?

    Bu arada japon balığıma gizli gizli viski veriyorum.her gün suyuna damlatıyorum. çünkü hayvanları seviyorum.
    ···
    1. 1.
      0
      Lan arkadaşım işin gücün rast gitmez kedi öldürmek nedir amk allah affetsin
      ···
    2. 2.
      0
      Amin panpa inş. affeder...
      ···
  6. 6.
    +2
    bazı kadınlar ilk tanışıldığı an bir melekten farksızdır. neşelidir, hayat doludur, espirili ve anlayışlıdır.onu arabanızla eve bırakırsınız, 'minibüsle giderdik' der. trainspotting izler,the notebook değil. onunla pes oynayabilirsiniz. sevişirken daha önce farkına varmadığınız yerlerinize dokunur. kışın renkli, komik görünüşlü bereler takar ve makyajsızdır. tekilaları ardı ardına zütürür ve bardağı masaya çarpar. sarhoş olup kahkahalara boğulursunuz. aşık olursunuz. aradan aylar geçer. aynı kız, artık okul çıkışı onu almaya arabayla değil, otobüsle gitmenize surat yapıyordur. seviştikten sonra üstü kapalı olarak ne zaman evleneceğinizi sormaktadır. içki midesine dokunuyordur,siz de içmemelisinizdir.ne zaman kız kıza eğlenmeye çıksa makyaj yaptığını farkedersiniz. olur olmaz yerde, özellikle topluluk içinde sizi ezmeye çalışır. kontrolün onda olduğunu göstermek istemektedir. kolayca kurtulamazsınız çünkü ayrılık lafı eder etmez ağlamaya ve onu kullandığınızı ima etmeye başlar. şeytan kendini mükemmel biçimde gizler. sizi tatlı diliyle kandırırır.ben gerçek bir melek tanımıştım. sonrası mı? hayat bana gösterdi ama vermedi ne yazık ki.

    Burdamısınız panpalarım? arada belli edin kendinizi hep ben yazıyorum
    ···
  7. 7.
    0
    bir kuş besliyordum. ufacık bir şeydi. hint bülbülü diyorlar ya ondan. sesi berbattı ama bana çok güzel gelirdi. bigiblet kornası gibi öter dururdu. arada elime alırdım. avucumun ortasında sıcacık bir top gibiydi. varla yok arasıydı. tüylerini yolsan geriye ne kadarcık bir şey kalırdı bilmiyorum. çok seviyordum onu. öyle seviyordum ki eve geldiğimde sesini duyunca her şeyi, bütün taktanlıkları unutuverirdim. ufaktı ama benimdi.bir bacağı sakattı üstelik.ama yine de dünyanın en güzel kuşuydu. okuldayken, işteyken, ondan ayrı olduğum her zaman özlerdim kuşumu. öyle küçüktü ki bir şey olacak diye içten içe hep korkardım. kuşum beni terkedecek diye korkardım. sonra onu benden daha iyi bakacak birilerine bırakmaya karar verdim.bu korkuyla yaşamayıyordum.hem ben çoğunlukla dışardaydım ve o yalnız kalıyordu. yalnız kalmak küçük kuşlar için çok üzücü olabiliyor.her daim onlarla ilgilenmelisiniz. yoksa neşeyle ötmezler. tortop olur, tüylerini kabartır ve bir köşede öylece dururlar. onlarla konuşmalısınız yoksa bir sabah onları kafesin dibinde kaskatı ve cansız bulmanız işten değildir. bana öyle oldu mesela. kuşumu elime aldığımda artık buz gibiydi ve sertti. minicik kanatları kasılıp kalmıştı. gözleri acıyla kısılmış gibiydi sanki.ne yapacağımı bilemedim onu orda öyle gördüğümde. soğuk ve pis kokulu toprağa gömecek değildim.ben de alıp kalbime koydum onu.ama öyle soğuk ki,bir gün beni de öldürecek sanırım soğuktan.yaz kış titreyip duruyorum o gün bu gün.
    ···
  8. 8.
    0
    okulda spermleri öğrendiğim zamanlardı. onları kurbağa yavrularına benzetmiştim.'iribaş' lara yani. bizim pislik yuvasında bunlardan bol bir şey yoktu. nerde bir su birikintisi, nerde sidik gibi ufak bir su,hep bunlarla doluydu. birden hem spermlere hem iribaşlara sempatiyle doldu içim. benden de çıkıyordu bunlardan ama ben göremiyordum, demek ben de o mikrop dolu sular gibi bunlardan üretiyordum devamlı. iribaşlar ve spermlerim.bir evcil hayvanım olması gerektiğine karar verdim. çok fazla aramama gerek yoktu. gidip bir pet şişenin dibine koydum iki üç kurbağayı. yattım uyudum. gece bir sesle uyandım: 'hey thecarry, besle bizi.' kurbağa yavruları konuşuyordu.bir parça ekmek buldum.'istemeyiz' dediler.'bizi bize benzeyenle besle'.bir müddet konsantre olmaya çalıştım.'kusura bakmayın ama pek ciksi değilsiniz' dedim onlara. gözlerimi kapattım. biyoloji öğretmenini düşündüm çaresiz.fen bilgisi deniyordu o zamanlar. neyse. memeleri vardı ve benim için yeterliydi. yoksa suratı..yok yok, benimkinden çirkin değildi. neyse, işimi gördüm.ve yatağa döndüm. çok uykum vardı. gün doğarken uyandım. şişeye baktım, kurbağalarım gitmişti. hafif bir gürültü duydum. pencereden biri(ya da bir şey) çıkıp gitmekle meşguldü. upuzun, pullu bir kuyruğu vardı. bana göz kırptı galiba. emin değilim çünkü hava henüz tam olarak aydınlanmamıştı.
    ···
  9. 9.
    0
    ayıların gibinde kemik olduğunu duymayan var mıdır bilmiyorum.ama belki bazı puştların bu ayı gibi kemiklerinden mücevherlerle bezeli kokteyl karıştıracakları yaptığını,ve zenginlikten ne yapacağını şaşırmış bazı huur çocuklarının bunları servet pahasına satın aldığını bilmiyorsunuz. satın alacak bir şeyi kalmayanların hikayesi diye kitap yazmak istiyorum. zengin kesimi kimse anlamıyor. kimse onları sevmiyor. oysa onların tek istediği içkilerinde ayı gibi aroması. neden bu kadar vicdansızsınız? leave britney alone!
    ···
  10. 10.
    +1
    Camdan başımı uzatıyorum, gökyüzünü görmeye çalışıyorum. yeterince göremiyorum. biraz eğiliyorum, havayı içime çekiyorum. yine yetmiyor. boğulma hissinden kurtulamıyorum. biraz daha eğiliyorum. parmak uçlarımda duruyorum. düşecem düşemiyorum kapının önünden geçen şahsın kafasına balgam atıp içeri giriyorum...
    ···
  11. 11.
    +1
    Geçen yıl bademciklerimi aldırdım. ameliyata gitmeden önce bir iğne vurdular. yaşadığım en güzel kafaydı. birden çok neşelendim. sonrasında olanları benimle beraber gelen kankam olacak binin telefonundaki videodan izledim. bana iğneyi vuruyorlar. sonra o kıçı açık kostümden verip soyun diyor hemşire. Ben bir süre mal mal bakıyorum, daha sonra hande yenerden romeoyu söyleyerek striptize başlıyorum. yalanım varsa en adi huur çocuğuyum. nerden de biliyorsam sözleri amk..en son donumu çıkarırken hemşire ya da hastabakıcı neyse işte o herif dehşetle kapıyı kontrol ediyor aralık kalmış mı diye. videomu çeken amcık(burdan selamlarımı yolluyorum) yarılıyor durmadan.
    ···
  12. 12.
    +1
    sonra donu da çıkarıp daldaşşak kalıyorum. hastabakıcı gayet pro,o yeşil kostümü giydiriyor hiç gibime bakmadan.ben donumu kameraya fırlatıp şarkıya devam ediyorum. içimdeki ılık ortaya çıkıyor amk. sonra beni sedyeye yatırıyorlar, koridorun sonunda kaybolana dek romeoyu söylüyorum. yanımdan gelip geçenlerin daşşak konusu oluyorum.
    ···
  13. 13.
    0
    ameliyattan çıktığım anın da videosu var.o nedense neşeli degil. durmadan karı gibi ağlıyorum ve kısılmış sesimle bir isim söylüyorum. beni öbür dünyaya geri gönderin diyorum. hastabakıcılar acıyarak bakıyor. videoyu çeken açıklıyor olan biteni. daha da acıyorlar, sonra video kesliliyor.
    ···
    1. 1.
      0
      yalan okumayı burda kesiyorum
      bademcik ameliyatı bende oldum ve uynadıktan sonra boğazına bi ayı oturmuş gibi acı çekiyosun ve konuşamıyosun sesin çıkmıyor emin olun 1 hafta sonra anca eskisi gibi konuşabiliyosun
      hey man it is bull shit
      ···
  14. 14.
    0
    sanırım cennete giriş biletimi yanlışlıkla çöpe attım.
    ···
  15. 15.
    +1
    lisedeyken bir arı yakalamıştım. üstüne çay bardağı kapatıp hapsettim onu. daha sonra içeri biraz kolonya sıktım. arı sersemledi. artık hazırdı. elime bulaşık eldivenlerini geçirdim. arıyı sol elimin işaret ve baş parmağıyla tuttum. çırpınmaya mecali yoktu. diğer elimde de jilet vardı.

    önce kanatlarını kestim, artık masanın üstünde yürüyordu. sıradan bir böcekten farksızdı. yürümesi sinirime dokundu. bacaklarını kestim.

    iğnesini kestim. sonra sıkıldım ve dilimledim onu.

    Her eylemimizin bedelini ödüyoruz bir yerde. sanki irili ufaklı yediğimiz bütün takların hesabı soruluyor. uzun bir ceza gibi.hep başımı öne eğmeliyim.hep suçluyum. suçlu hissetmediğim zamanlar suçlu hissediyorum.
    ···
  16. 16.
    +1
    Geçen gün bir grup mal takılıyoruz. cihangire gidelim dediler. nevizadenin taku mu çıktı dedim. değişiklik olur zütlük yapma dediler. gittik. bunların tanıdığı bir herif var, onun mekana gittik. herife aitmiş mekan. dedim ulan nerden tanıyonuz bunu. adam tam şahanın zengin tiplemesi. pantalon askısı falan takmış, daha doğrusu takmamış sallanıyor askılar anlamsızca pantalonun iki yanında. herif zaten 500 kilo rahat var.

    Atkuyruğu yapmış saçları, boynunda kaşkol şekil kasmış kasmasına da, suratına sıçmazsın.ne sipariş ettiniz dedi mekan bunun ya illa soracak züt.biz de menüde bulabildiğimiz en adi ve en ucuz şarabı istemiştik. dedik bunu aldık, herif baktı baktı listeye aynen şöyle dedi : 'abi yalnız o adi şeyi içeceğinize burda gayet ucuz(95lira) ve vintage şeyler var onlardan alın bence o içtiğiniz ne' dedik hacı sen boşver biz onu alacaz.

    neyse geldi bizim gibtiritaktan şarap,ki 23liraya satılıyor marketlerde, burda elli lira.gel gelelim garsonun tripler.. sanırsın elli yıllık özel üretim bağ şarabı getirdi.bir de tatmam için koydu şarabı.bu arada garsondan da ayarı yedik 'bence daha iyi bir şey alabilirdiniz xxx bey in de dediği gibi, isterseniz geri zütüreyim' ulan amın oğlu, sana mı düştü tasası ucuz şarabımızın diyemedim tabii. onun yerine tadını herkesin bildiği taktan şeyi tadıp, daha doğrusu lök diye mideme döküp aynen şöyle dedim 'mmm bu benzersiz lezzete asla hayır diyemiyorum. doldur!' adam ruh hastası olup olmadığımı anlamak için uzun uzun baktı suratıma. olduğumu anlayınca ses etmeden doldurdu şarabı.

    Biz katıksız içiyoruz şarabı. millet ufaktan baymaya başladı. sigara yaktı birisi, aynen garsondan ayarı yedi. dışarı çıkmamız lazımmış. milet çıktı.ben enik gibi arkadan yetiştim. . .
    ···
  17. 17.
    +2
    beyler şuan okuyan yok diye uzun yazmaya baslıyom 1-2 kişi kendini belli edip seri yaz derse kısa hızlı atarım.
    ···
  18. 18.
    +2
    Meğer sigara içmeye çıkmanın da raconu varmış. kadehini kapan sigaraya çıkmıştı. giberim böyle aşkın ızdırabını deyip içiyorum sigarayı.bir hatun gözüme çarptı. sarışın,bir deri bir kemik bir hatun. zütünün sınırında bir etekle upuzun çizmeler giymiş. kendi çevresince ciksi olarak algılandığına eminim.Her taktan sıkılmış, yaşamış ve tüketmiş gibiydi.

    Aklıma bir zamanlar benim olan bir kadın geldi.o etek giyemezdi. topuklu ayakkabı da.ayağında bir problem vardı. saçlarını böyle profesyonel bir edayla yana atmayı beceremezdi. sigarayı kendi yakardı.bu kız gibi gözlerini süzerek sigarayı ağzına koyup başını hafifçe uzatarak on ayrı çakmak sunulmasını beklemezdi. kazağının kollarını böyle çekiştirip ellerinin üzerine kadar indirmez ve böyle bacak bacak üstüne atmazdı.o kameralara oynamazdı. beceremezdi ki..

    O an o kızdan nefret ettim.onu ortadan ikiye kessem klas parfümünün aksine içi lağım gibi, kerhane gibi kokardı herhalde.

    Tanımadığım insanlardan nefret etme huyumdan vazgeçsem artık hiç bir şey hissetmezdim sanıyorum.

    Şarap bittikten sonra bizim elemanlarla göz göze geldik, gibtir olup gitme zamanı gelmiş de geçiyordu. aynen ikiledik.iki dakika sonra bir pilav arabasının etrafına konuşlanmıştık. huzuru yeniden yakalamıştım. kıssadan hisse binler:ait olmadığınız yerlerde hede hödö..
    ···
  19. 19.
    +2
    geçmişimin tadına baktım, zehir gibiydi. geleceğim, buruk.

    Perdeleri sürekli açık tutmama rağmen Ev ne zamandır ışık almıyordu, meğer camlar leş gibiymiş. Camları sildim.ne yazık ki sildikçe daha da çok kirleniyorlardı. nerdeyse tüm gücümü buna harcadım. ışık git gide azalıyordu.en sonunda farkettim ki,meğer pencereler kendi içime bakıyormuş.

    kendimi yumuşak bir yatakta veya sıcak bir evde rahat hissedemiyorum. sokağa çıkmak istiyorum.en pis,en iğrenç sokak,en riyakar ve en günahkar yaratıkların olduğu sokak nerdeyse söyleyin bana.
    ···
  20. 20.
    +2
    ölüler soğuğu hissetmediği müddetçe sorun yok. aksi takdirde vicdan azabından ölürdüm.
    Asıldıktan sonra gibimi kopartıp atmak istiyorum. düşünebilmeme rağmen, okuduklarıma rağmen, sevmiş ve sevilmiş olmama rağmen, kaybetmiş olmama rağmen, hatta ölesiye kaybetmiş olmama rağmen, toplum içindeki yerime rağmen, sınıfıma rağmen, cebimdeki parama rağmen, iteklenmiş olmama rağmen, ötekileştirilmiş olmama rağmen... yine de kendimi sağıp boşaltmam gerekiyor. yine de bundan zevk alıyorum. öyleyse ben bir hayvanım.
    ···