bu başlıkta günlük gibi karışık şekilde ha

yatımı anlatıyorum.

boşuna dinlemeyin bilader en ufak heyecan atraksiyon romantiklik yok sadece anlatacak içimi dökecek bir yer arıyordum aklıma bura geldi zaten pek giblenmez benim başlıklarım.

neyse boşuna okumayın diyorum. günlük gibi olacak zaten arada flashbackler

not: arada bi kaç entry sallarsanız iyi olur binler flood gibi gözükmesin

edit: niye eksiliyorsunuz binler şurda biraz özel bir ortam istedim bir günahı mı var giberim tahtanızı

hayatım o günden beri gibik o günün biraz öncesine alalım

ben bir kızdan hoşlanmıştım bilader adı esraydı.(gerçek ismi değil ifşaa olmasın ve karakterler karışmasın diye uydurdum.)büyük bir şey değildi gördüm güzel kızdı hareketleri de salakça değildi yani bir kaç arkadaşım var samimi olduğum onlara çıtlatmıştım hafiften esra çok güzel kız lan diye

ortamda başka kişilerde vardı bende bu samimi arkadaşlarıma söylerken esranın arkadaşı olan kızda duymuş. esraya "söyledi". esra bana bir şey çaktırmıyor hani en ufak muhabbetimiz de yok ama klagib bir kezban gibi benden kaçmıyor zütü kalkmamış.

sonra ben bu esrayı bi kaç sordum soruşturdum; sevgilisi varmış 1-1.5 yıldır çıkıyorlarmış. ondan sonra hiç bir şey demedim hakkında çünkü ayıp amk sevgilisine. 3-4 hafta sonra nerden hatırlamıyorum basit bir şekildeydi esrayla çat pat muhabbet ediyoruz telefon numaralarımızı verdik ama en ufak kötü amaç güddüysem gibsinler amk.

arada sırada konuştuk 1 hafta boyunca sonra esranın arkadaşı dediğim şu hoşlandığımı söyleyen kız geldi dedi ki " dizzy miss lizzy, esra öğrenmiş senin ondan hoşlandığını" ben de nerden öğrenecek sen mi söyledin dedim bide o samimi arkadaşlarıma da çok güvenirim yani söylemezler öyle zaten giblemezler.

sonra dedi ki biz bu esranın arkadaşıyla facebook da konuşmuştuk. işte o gün dediğini duydum esra iyi kızdır ama sevgilisi var sırrın bende güvende diye ayak yapıyor. işte esranın öğrenme olayı da sözde şöyle olmuş girmiş esra bu arkadaşının facesine görmüş bizim konuşmaları ama kesinlikle arkadaşının direk söylediğine eminim hiç sevmedim o kızı zaten.

sonra bi gün hafif serseri bi arkadaşım var taşaklı çocuk yalan demiyeyim bir gün bunun evde içtik çok içmiştik sonra buna kafa güzel olunca anlattım esra olayını dedi giberim onun sevgilisini adı soyadı ne diye söyledim bende bu bi kaç arkadaşına sordu tanıyan yok sonra girdi facebook dan numarasını aldı aradı çocuğu sövdü saydı esraden uzak dur diye bu beraber içtiğimiz arkadaşımın da duvarı benim gönderilerim dolu bilader. ondan sonra bu esranın sevgilisi de esraya demiş mehmet(içtiğimiz arkadaşın hayali ismi) diye biri beni aradı facebookdan mesaj filan attı olayı anlatmış işte. sonra esra bakmış bunun duvarına filan ben doluyum.

neyse bu kadar yeter binler daha çok anlatacaklarım var okumayın amk arada entry girin yeter hadi iyi geceler

@5 ney lan

bugün esrayı gördüm sokakta giderken o da bana doğru geliyor nereye kaçacağımı şaşırdım amk hiç bakmadan yoluma devam ettim amk

arkadaş anlattı bugün sevgilisiyle çok mutlu şekilde fotoğraf filan çekinmişler
mutlu olmaları güzel
değil mi?

binler hikaye yüzde yüz gerçek ama isimleri değiştirip uyduruyorum.

devam ediyorum @4 den

sonra esra mesaj attı konuşabilir miyiz diye ben de mutlu mutlu gidiyorum ama nasıl mutluyum anlatamam hatta samimi arkadaşlarım (artık şunlara bi isim uyduralım biri mesut biri abdullah) dan mesutu aradım dedim olm esra çağırıyor konuşacakmışız filan o da gaza getirdi. o zamanlar bir asosyal gibiydim hiç bi kızla konuşamam sıkıntılara girerdim.

neyse gittim işte dedi beni seviyormuşsun ben öldüm orda bacaklarım boşaldı bilader. 1-2 dk lık suskunluğun ardından dedim senin sevgilin var bunu duyduğun için üzgünüm bir daha böyle bir şey duymuyacaksın tekrardan özür dilerim dedim tam gidiyorum (kızda gördüğümden beri bi mutlu bi gülümseme var) sonra dur dedi ben de istemezdim böyle olmasını ama bırakamıyorum onu dedi.

ben anlamadım noluyor lan amk beni seviyor mu dalga mı geçiyor yoksa öyle duymak istediğimden mi oluyor kafayı yiyeceğim.

o gün içtik arkadaşlarla kafam da bin bir düşünce var benim bi arkadaş daha var onun adına da furkan diyelim. furkan da vardı o gün

neyse git zaman gel zaman duyuyorum işte esra senin hakkında şöyle şöyle dedi diye hepside iyi şeyler ha.
ben ne yapacağımı şaşırdım amk sevgilisine ayıp diye adını ağzıma anmıyorum.

bir iki ay sonra beraber topluca arkadaşlarla cafeye filan gitmeye başladık bana yavşıyor gibiydi gelir kulak mememle oynar(?) saçımla oynar çok güzel saçların filan var diyor. ben de kayıtsız kalıyordum o hareketlere ne yapabilirdim

yavaş yavaş yakınlaşıyorduk, bir gün senden hoşlanıyorum dedi bana ben bir şey demedim. iyice abartıyordu kız haliyle iki kişiyi birden mi idare etmeye çalışıyordu amk.

binler bu arada bende unutkanlık aşırı fazla yemin ediyorum anamın babamın ismini bile unuttuğum oldu çoğu olayı hatırlamıyorum.

bir gün oturuyoruz ikimiz yanyana sadece ikimiz varız telefonu var elinde mesajlaşıyor birisiyle aaaaaaayşe diye birisi kim o dedim sevgilim dedi kavga ediyorlarmış ben bunu teselli ettim ama kızın hiç umrunda değil verdi elime telefonu al ayrıl şundan nolur ben seni seviyorum dedi.

hayatım boyunca o kadar kararsız kaldığımı hatırlamıyorum amk ne yapacağımı şaşırdım telefon elimde 10 dk baktım en son öyle bir şey yapamam senin kararın dedim verdim telefonu

yarın devam ederim

uzun bir aradan sonra geldim çok kişi devam etmemi istedi ben de kıramadım. şaka amk kimsenin gibinde değil neyse böyle daha iyi ifşa olma riski yok amk

işte öbürsü gün geldi ayrılmadım çok yalvardı filan dedi ben üzüldüm ama caktirmadim

bu kızla o kadar çok ortak yanımız var ki anlatamam bilader, dinlediğimiz müziğe kadar pgibolojiden az çok anlarım aynı pgibolojiyi yaşadığımıza inanıyorum.

biz esrayla aynı takılıyoruz işte sırnaşmalar filan, bi gün bunun yakın bi arkadaşı var elif diye, kız lisede filan hayvan gibi şişmanmış bilader fazla dışlanmış herhalde ki şimdi balık etli ama am got kocaman erkekler peşinde amk. dedim ya dışlanmış diye herhalde bunun pgiboloji çökmüş şimdi çok pigibo bi kız
neyse bu kız tutmus esraya demiş ki dizzy miss lizzy senin arkandan konuşuyor huur diyor diye.

o günden sonra esra benden çok soğudu ne yaptıysam inandıramadım doğruyu.

bu benden soğudukça iyice uzaklaşıyorduk. benim bi arkadaşım vardı alper diyelim ona beraber yatıp beraber kalkardik çok severdim

işte ben esradan uzaklaşınca esrayla alper baya yakın arkadaş oldular beraber geziyorlar filan tabi ben bi gram alperin kötü bir şey yapacağı aklımın ucundan bile geçmedi çünkü çok güveniyorum muallakye neyse gel zaman git zaman ben esraya bildiğin aşık oluyorum alpere anlatıyorum böyle seviyorum soyle seviyorum soruyorum işte beni hiç sordu mu hiç adım geçti mi filan diye

bi gün alperle oturuyoruz boşboğazlık yapıp dıbına kodumun dilinden esranın pilates yaparken kan geldiğini ve bozuk olduğunu ağzımdan kaçırdım ah dilim tutulsaydi amk ah.

ondan sonra rutin bir şekilde alper ve esra arkadaş olarak ben de esraya platonik olarak devam ettim alperlede hala yakınız

2 3 ay sonra alperle muhabbetimiz kesildi hiç konuşmuyoruz filan, ben anlam veremedim gibtir ettim. ondan bi ay sonrada arkadaş gelip alperle esra çıkıyor dedi. ben beynimden vurulmuşa döndüm amk en yakın arkadaşım benim sevdiğimi bile bile çıkıyor bide huur çocuğu 1 aydır yani muhabbet kesildiğinden beri çıkıyormuş çoğu kişide benden saklıyormuş işte o gün öğrendim ne kadar bin olunabilinirmış diye.

sonra yapabileceğim hiç bir şey olmadığını anladım. devam etmek gerekirdi hayata. sorunlarımı arkadaşlara anlatmayı hiç sevmem belkide kendimden bahsetmeyi sevmediğim içindir. ama bu cümlede de kendimden bahsettim neyse. kendi içimde yaşıyordum acimı, başkalarıyla cikmayi denedim. onları uzmeden tabi ki. ama olmadı tam hadi mutluyum diyorum gene aklımda esra.

bu cemal süreyanın mükemmel siirinide paylaşayım dedim. kaç kere hüzünlendirdigini sayamam bile her mısrası beni anlatıyor

Biliyorum sana giden yollar kapalı
Üstelik sen de hiç bir zaman sevmedin beni

Ne kadar yakından ve arada uçurum;
insanlar, evler, aramızda duvarlar gibi

Uyandım uyandım, hep seni düşündüm
Yalnız seni, yalnız senin gözlerini

Sen Bayan Nihayet, sen ölümüm kalımım
Ben artık adam olmam bu derde düşeli

Şimdilerde bir köpek gibi koşuyorum ordan oraya
Yoksa gururlu bir kişiyim aslında, inan ki

Anımsamıyorum yarı dolu bir bardaktan su içtiğimi
Ve içim zütürmez kenarından kesilmiş ekmeği

Kaç kez sana uzaktan baktım 5.45 vapurunda;
Hangi şarkıyı duysam, bizimçin söylenmiş sanki

Tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor
Nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini

Çocukça ve seni üzen girişimlerim oldu;
Bağışla bir daha tekrarlanmaz hiçbiri

Rastlaşmamak için elimden geleni yaparım
Bu böyle pek de kolay değil gerçi…

Alışırım seni yalnız düşlerde okşamaya;
Bunun verdiği mutluluk da az değil ki

Çıkar giderim bu kentten daha olmazsa,
Sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki

inan belli etmem, seni hiç rahatsız etmem,
Son isteğimi de söyleyebilirim şimdi:

Bir geceyarısı yazıyorum bu mektubu
Yalvarırım onu okuma çarşamba günleri