-
1.
-1evet beyler. game of thrones'la ilgili güzel spoilerlar vereceğim. o yüzden öğrenmek istemeyenler bakmasınlar başlığa.
bu arada game of thrones'la ilgili soru sormak isterseniz onları da cevaplarım memnuniyetle.
- 2.
-
3.
01. spoiler stark ailesiyle ilgili. bence 5 kitap boyunca en iyi kurgulanmış şey budur. bu spoiler için biraz geçmişe gidiyoruz.
--- tywin lannister efsanesiyle başlıyor bu spoiler.
tywin lannister'a, lannisterlara bağlı bir aile baş kaldırıyor. tywin de bu ihanete öyle çok sinirleniyor ki, bunların kalesine gidip çoluk çocuk dinlemeden herkese soykırım yapıyor. aileden tek bir kişi bile kalmıyor.
bu trajedi ve güç gösterisinin ardından "rains of catemere" isimli bir marş yapılıyor. lannisterların daşşağını yesin herkes, bize baş kaldıranı giberiz diye. o günden itibaren, lannister'lara kim baş kaldırırsa, tywin lannister bir elçi gönderiyor ve elçi sadece "rains of catemere" marşını söyleyerek isyanı bastırıyor. (züt korkusu)---
şimdi ise robb stark'ın dayısının düğünü var.
hani robb stark ordusunu, köprüden geçirmek için bir bunaktan izin istemişti ilk sezonda. karşılığında da kızıyla evlenme vaadinde bulunmuştu. ancak robb başka bir hatuna aşık olduktan sonra bu aile ile -frey- ters düşmüşlerdi ya.
hah, işte aradaki bağlar düzelsin diye, frey'ler robb'un dayısı ile bir kızı evlendirmeye karar veriyorlar. robb da balıklama atlıyor olaya.
düğün başlıyor. her şey beklenenden güzel gidiyor. millet eğleniyor, zıplıyor. robb özür diliyor frey'lerin başından falan filan.
ama düğünde yolunda gitmeyen bir şey var. amk düğün başladığından beri herkes "bu nasıl orkestra yannan gibi çalıyorlar. sanki hayatlarında ilk kez bir şarkı çalıyorlar" diye şikayet edip duruyorlar.
yine de kimse hiçbir şeyden kıllatmıyor. neyse, düğünün sonu yaklaşıyor, robb'un dayısı müstakbel karısıyla gerdeğe doğru yol alıyor. salon yavaştan boşalmaya başlıyor, robb'un dayısını gerdeğe geçirmek için. -
4.
+1sibel kekilli ejderha binicisi diyolar doğru mu ? doğruysa nasıl biniyor güzel binebiliyor mu ?
-
5.
01.'in devamı ---
şarkılar hala coşkuyla söylenmeye devam ediyor bir yandan. davullar vuruyorlar falan. orkestra hala yarak gibi çalıyor, o ayrı.
salon hepten boşalıyor. catelyn stark kıllatmaya başlıyor. salonda sadece catelyn, robb ve robb'un birkaç adamı kalıyor.
sonra bir anda orkestra susuyor. hepsi, aynı anda. dışarıdan, robb'un ulu kurdunun acı acı uluması geliyor yalnızca.
ve bir müzik çalmaya başlıyor: rains of catemere, catelyn melodiyi duyar duymaz kaçmak için kapıya koşuyor.
o anda tüm orkestra arbaletlerini çıkarıyor. (meğer yavşaklar arbeletçiymiş. o yüzden orkestra tak gibi çalıyormuş) ve içlerinden biri robb'u ayak bileğinden vuruyor.
robb tek dizi üstüne düşüyor. catelyn ağlamaya başlıyor. merhamet, diye bağırıyor. lütfen merhamet edin diyor.
o sırada robb'un üstüne oklar yağmaya başlıyor. göğsünden, sırtından her tarafından vuruluyor. iki dizi üstüne çökmüş oklarla öylece duruyor.
başına bir lannister gelip "jaime lannister'ın selamı var bin" diyor. ve robb'un kellesini bıçakla kesiveriyor.
o sırada catelyn stark da, freylerin oğlunu yakalıyor ve boğazını kesiyor. tabi catelyn starkı da güzelce öldürüyorlar. ve ömrü hayatımda şahit olduğum en epik anlar bu şekilde sona eriyor. -
6.
0hızlı yaz bin red weddingi biliyoz zaten
-
7.
0@4 cevaplıyorum.
sibel kekilli kaltağın teki. jofrey bini kendi düğününde zehirleniyor. suçu tyrion kardeşimizin üstüne yıkıyorlar.
tyrion yargılanıyor ve yargılama esnasında bir kaltak salona teşrif ediyor "sibel kekilli".
tyrion'a milyonlarca iftira atıyor, cüceliğiyle ilgili dalga geçiyor. yemin ederim o anları okurken üzüntüden ağlayacaktım. tyrion'ın iddıbına karar veriliyor bu kaltağın iftiralarından sonra.
sonra bir de bakıyoruz ki, bu kaltak tywin lannister bininin casusuymuş. tywinle gibişiyormuş. tyrion reyiz bunu da şahane bir şekilde öğreniyor, dilersen o kısma da devam edebilirim. -
8.
0@6 ne hakkında yazayım ne istersin.
-
9.
0uplıyorum beyler
-
10.
0oha mk bizim bine ne olcak onu söle o kızılı gibecek mi oralarda bide kış gelio mu
-
11.
0şimdi ise diğer merak ettiğiniz konuya geliyorum. daenerys targaryen.Tümünü Göster
karı pgibopata bağlıyor beyler. allahn oğlu oluyor resmen. önünde kimse duramıyor.
haritayı şöyle düşünün: olaylar ingiltere'de geçiyor. ve daenerys o sırada hindistan dolaylarında dolanıyor. (uzak doğuda yani)
öncelikle, bu kaltak westeros'u geri alabilmek için ordu toplamaya karar veriyor. bunun için de, uzak doğu'da köle şehirlere gidip, köle orduları almakta karar kılıyor. neyse, hangini alsak hangisini napsak diye 5-10 sayfa karar almaya çalışıyor bu. yanındaki adını unuttuğum reyiz ve yaşlı bir elemanla beraber. en sonunda "lekesiz şövalyeler" denen bir paralı asker grubunu satın almaya karar veriyor.
köle tüccarıyla konuşmaya gidiyor. onların dilini biliyor olmasına rağmen, bilmiyormuş gibi davranıp adamın kendisi hakkında neler düşündüğünü falan öğreniyor.
10.000 adet lekesiz şövalye varmış elemanın elinde. ki bu inanılmaz bir güç. yani ortalığın anasını bile giberler. çünkü bu şövalyeler 3-4 yaşındayken alınıp kısırlaştırılıyorlar ve savaşçı yapıyorlar. hayatlarındaki tek amaç itaat etmek ve savaşmak. dünyanın en disiplinli ordusu. amk bilgisayar oyunu gibiler, kim onların sahibiyse onun dediğini yapıyorlar. "kendini öldür" dediğinde kendini öldürüyor "nefes alma" dediğinde ölene kadar nefeslerini tutuyorlar. böyle pgibopat bir birlik.
neyse elemanla pazarlığa oturuyorlar. 10.000 altın mı ne istiyor. amk 10.000 altına westerosu satın alırsınız beyler. daenerys'te para yok.
elemana diyor ki "sana ejderhamı vereceğim. en büyük ve güçlü ejderhamı, drogon'u" eleman da kabul ediyor. çünkü bir ejderha on binlerce kişilik orduya bedel amk. üstleik dünyadaki tek ejderhalar da bunlar.
neyse, alışveriş günü geliyor. daenerys'e o sarı eleman "yapma etme, ejderhanı satma napıyorsun" diye atarlanıyor. daenerys giblemiyor.
köle tüccarıyla şehir meydanında buluşuyorlar. ortada 10.000 adet lekesiz şövalye var. daenerys de elinde 3 ejderhasının zincirlerini tutuyor. elemana diyor ki "al ejderha senindir. şimdi orduyu bana ver"
tüccar, hay hay diyor ve lekesizlere bağırıyor
-bundan sonra sahibiniz daenerys targaryen'dir. sizi ona sattım.
ama tüccar elinde tuttuğu drogon'un zincirinden rahatsız. çünkü ejderha bir türlü rahat durmuyor amk. habire bir hareketler falan.
- bunu kontrol edemiyorum.
diyor.
danerys de "tabi ki kontrol edemezsin. çünkü bunlar köle değil. özgür ejderhalar seni beyinsiz bin" diye çıkışıyor.
ve elindeki kırbacı var gücüyle bu puştun suratına vuruyor. elemanın o an yüzü dağılıyor zaten. ve daenerys bağırıyor
"dracarys!!!" diye -dracarys, ejderhaların alev püskürtmesini sağlayan bir komut-.
eleman saniyeler içinde küle dönüyor ve danerys tüm şehri yakmaya başlıyor. lekesiz şövalyeler yerlerinden kımıldamıyorlar bile çünkü daenerys'in oldular artık. daenerys tüm şehri yakıp erittikten sonra ordusunu da alıp yeni seferlere çıkıyor. -
12.
0gozu mu kapatıp enmtry yazıyorum beyelr okuyamın heyacanı kacmasın
-
13.
0@10 john kar'ı anlatıyorum kanka.
john kar ygritte'e aşık oluyor. her gün gibişiyorlar, her gün. dıbını falan yalıyor, her şeyi yapıyor.
vahşilere karışıyor john snow.
neyse, asıl bomba şu: yabanıllar yüz binlerce kişiyle beraber surlara saldırmaya gidiyorlar. çünkü bu ak yürüyenlerden tırsıyırlar, onlardan kaçmak için mance rayder isimli liderlerinin arkasında saldırıya geçiyorlar. 3-4 günlük mesafedeler amk. 3-4 gün sonra surlara saldıracaklar. taş çatlasın 100-200 tane gece bekçisiyle 300-400 binlik kuvvete karşı koymak zorunda kalacak surdaki elemanlar.
john snow çok endişeli. ama kaçamıyor çünkü yabanıllarla beraber artık.
devam edicem şimdi... bu kısım biraz uzun. -
14.
0şu sarışın çocuk kral oç olan geberecek mi orası çok önemli bide başgan
-
15.
0neyse, yabanılların öncü kuvveti surlara tırmanmaya başlıyorlar. surlar derken, bizim gece nöbetçilerinden uzakta bir yerde tırmanıyorlar.
amaç: 200 metre uzunluğundaki surun öbür tarafına geçip, gece nöbetçilerini avlamak ve bu sayede sur'un kapılarını açarak 300bin kişiyle surun güney tarafına doluşmak. -bu arada gece nöbetçilerinin güney tarafta kaleleri yok, o yüzden güney taraftan saldırırsan savunmasızlar-
tırmanıyorlar falan, ve gece yarısı surun öbür tarafına geçiyorlar. john snow ve ygritte de bu öncü kuvvetlerle beraberler. ertesi tarafa geçtikten sonra, 200-300 kişilik bu öncü ekibe bir ulu kurt saldırıyor. (brann stark'ın kurdu) ve karmaşa oluyor. 10-15 kişiyi öldürüyor kurt. ve john snow bulduğu bu boşlukta atına atlayıp kaçıyor. ama o sırada yabanıllardan biri bacağından vuruyor john snowu. (john'a göre, ygritte vuruyor)
kan kaybından bayılmak üzereyken, gece nöbetçilerinin kulesine ulaşıyor. "size saldıracaklar. 300 bin kişiyle saldıracaklar. surların arka tarafına 200-300 kişilik bir öncü kuvvetle geçtiler. sabaha kadar saldırmış olurlar" diyor. topallayarak.
tabi john snow'a hain gözüyle bakıyorlar. çünkü onun yabanıllara karıştığını biliyorlar. ama "şimdi küfürleşme zamanı değil. hemen hazırlık yapalım" diyip gece nöbetçilerinin kulesine onlarca tuzak kuruyorlar. ve 100 kişilik gece nöbetçileri, ilk saldırıyı başarıyla savuşturuyorlar.
ancak ertesi günün şafağında, mance rayder dev mamutlar, devler ve değişik canlılarla surun kapısına saldırıyor. günlerce sürüyor saldırı ve john snow'un önderliğinde hepsini savuşturuyorlar. ama kapı kırılıyor ve gece nöbetçilerinin artık dayanacak hali kalmıyor. 200 metre uzunluğundaki dev buzdan sur bile artık savunamıyor kendini. sona yaklaşıyorlar. -
16.
0neyse, bu sırada gece nöbetçileri tüm krallara "saldırıya uğradık. hemen yardıma gelin sur düşüyor" diye haber gödermişti zaten. haftalar öncesinden. (taa ak yrüyenlerle savaştıkları dönem) ve hiçbir dönüş olmadı.
mance rayder son saldırısıyla suru almak üzereyken, gece nöbetçilerinin içinden bir yavşak komutayı eline alıyor ve john snow'u hain ilan ederek yabanılların arasına gönderiyor. "mance raydere teslim olmasını söyle" diye kovuyor bunu surdan. kısaca, john snow'U öldürüyor amk, çünkü yabanıllar paramparça edecek snow'u.
snow topallayarak yüzlerce metre yürüyor ve bir iki hafta önce arkadaş olduğu yabanıllarla konuşuyor. yabanıllar john snow'u öldürmek istiyor, ama mance rayder'in çadırına gidene kadar dokunmuyorlar. john snow mance rayder'in çadırına görüşmek için gidiyor ve hararetli bir konuşma yapıyorlar.
konuşmanın ortasında dışarıdan gürültüler geliyor. "atlı süvariler" diye bağırıyor yabanıllar.
kaçışma sesleri geliyor.
ardından kılıç sesleri.
ve at sesleri. tüm sesler birbirine karışıyor. ve çığlık sesleri kaçışma sesleriyle ağır basıyor.
"atlı süvarileeer" diye bağırışmalar devam ederken john snow çadırın dışına çıkıyor ve sancakları görüyor.
tam kestiremiyor, ama sancaklardaki geyik boynuzunu gördğünde "stannis" diyor.
evet beyler, delikanlılının tillahı stannis baratheon, az sayıdaki (1500-2000) atlı süvarisini gemilerle surun öbür tarafına geçirmiş ve 300 bin kişilik yabanıl ordusunun arasına dalmış. hepsini kılıçtan geçiriyor. yabanıllar saatler içinde dağılıyorlar ve mance rayder öldürülüyor, oğlu tutsak alınıyor.
delikanlının tillahı stannis tüm westeros'u tarihin en büyük işgallerinden birine karşı koruyor ve sur çevresindeki tüm kaleleri kendi korumasına alıyor. -
17.
0@14 jofrey baratheon bini geberiyor. hem de kendi düğün gecesi zehirlenerek geberiyor.
hem de boğazını elleriyle parçalayarak, mosmor kalarak geberiyor. -
18.
0tyrion tywini öldürüyor arbaletle shaeyi de boğuyor.
-
19.
0yüksek papazmı ne gibse o da cersei huursunu tutsak alıyor zindana atıyor nehirova da düşüyor karabalık hayatta.
-
20.
0oh be rahatladım amk