1. 201.
    -1
    @28 sorunun devamı, öncelikle aşkı sağlayan mekanizmalardan biri hormonlardır. o hormonlar düzgün çalışmaz ya da ekgib/fazla salgılanırsa eşcinsel olabilirsin mesela. şimdi de aşka evrimsel bir bakış ile bakalım:
    ilk entrylerimde yazdığım şeyi hatırla, evrim kördür ve doğal olarak ortama en iyi adapte olan ve üreyen canlı kazanır.
    zamanla en iyi üreme becerisine sahip olan canlılar dünyada çoğalmaya başladı. aşk erkek ve dişi cinsi birbirine bağlayan ve üremelerine ön ayak olan bir şeydir aslında ve bildiğin gibi temel içgüdülerden biridir. yani aşk yeni nesil oluşturma ihtimalini artırır ve evrim aşık olmayı sağlayan hormonları üreten canlıları seçer.
    aşk sadece karşı cinsle olmak zorunda değildir. mesela annenin bebeğine olan aşkı gibi. bu da evrimsel açıdan başarı sağlar. çünkü daha iyi beslenen bir yavru, daha uzun hayat ve sağlıklı bir nesil demektir.
    ···
  2. 202.
    -1
    bi gibimden haberin yok dalyarak. mal mal konuşuosun. 150 senelik bilgilerle hava atıon amk. senden bi gib olmaz , anca kendin gibi malları inandırırsın burda.
    ···
  3. 203.
    -1
    @79 simetri oluşturmaz bebeim. ayrıca hemen küfüre başvurdun bak. insan küfüre başburmaya başlaması , birşeylerin altında kalmaya başladığını göstergesidir. ayrıca ışıma/radyasyonsuz dna bozulması oluşmaz. yani ben "bide karada ne varmış bi bakayım amk" deyipde balıktan türeyen bir antilop olamaz. yada "şu daldaki de amma uzakmış dur alca deyip" de zürafa olamaz. dna hakkındaki bilgilerini güncelle kardeşim. güçlü kimyasallar , ısıma/radyasyon harici dna da değişiklik yapacak hiçbirşey yoktur. ayrıca hiçbir canlı sırf ihtiyacları için dna sına müdahele edemez. yani evrimin dediği gibi "ihtiyacım vardı kanadım çıktı amk" gibi bir durum değil milyon yıl , trilyon yılda gerçekleşmez.
    ···
  4. 204.
    -1
    @185 karaya çıkan balıkların karada oksijenli solunum yapabilmesine olanak veren bugünkü akciğere benzer organları vardı. yani karada yaşayabiliyordu. denizler çekildiğinde karada yaşayamayanlar yok oldu. yaşayanlar ise bize kadar evrildi. ama elbette ki bu çekilme her yerde olmadı ve akciğeri olmayan balıklar da bugüne kadar geldi
    @186 aksine evrimi en güncel bulgularla anlatıyorum. ayrıca evrim inanılacak bir şey değil, "bilinecek" bir şeydir. ona inanmadığını söyleyenler onu bilmeyen veya bilmek istemeyenlerdir.
    ···
  5. 205.
    -1
    ara formlar yani geçiş formları bulunmaya başlansın ondan sonra sorarım. altı üstü ispatlanamayan bi teori ne sorusu sorcam
    ···
  6. 206.
    -1
    @6 evrimin ilerlemeyi ya da gerilemeyi sağlamak veya gelişmek gibi bir amacı yoktur. tamamen kör bir şekilde ilerler. tek amaç üremek ve hayatta kalmaktır.
    mesela çevre koşullarına uyum sağlayamayan canlı dünyanın en zeki canlısı bile olsa doğal olarak elenir.
    ···
  7. 207.
    -1
    @21 3 oda 1 salon ama odalardan biri küçük :( ev kira, ailemle kalıyorum. ayda 450 tl. elektrik faturası ayda 75 tl civarı gelir genelde. duvarlar klagib beyaz, boyalı değil.
    ···
  8. 208.
    -1
    dostum ben sana birşey demiyorum yanlış anlama sakın. tabiiki doğru bildiğin şeyleri bizimle paylaşman güzel birşy. ben sadece olayın daha derinine inmen gerektiği taraftarıyım. ve sakın olaya tek bir taraftan bakma. onun içinde kaybolursun. ben elime "türlerin kökeni" kitabını aldım bazı yobaz arkadaşlar "dinsiz pç" dedi , diğer taraftan "atomdan allah'a" kitabını aldım ateist arkadaşlar "yobaz" dedi. sen gibtiret insanları , çevrendekileri. herkes tek yönden bakmaya alışıktır , diğer yönleri kabul etmez. sende öyle olma.
    ···
  9. 209.
    -1
    @72 ayrıca mutasyon kesinlikle simetri yapmaz. yani iki burun deliği , iki göz , iki kulak vb.
    ···
  10. 210.
    -1
    @105 tekrar ediyorum , ben sana birşey demiyorum. doğru bildiğini bizimle paylaştığın için teşekkürler. ancak bende bu yollardan geçtim , ondan seni anlıyorum ve daha çok araştırmanı tavsiy ediyorum. sakın bir düşünceye körü körne bağlanma. heryerden her fikirden araştır olayları. ha bide h.a.r.u.n y.a.h.y.a bininin yazılarını okuma. din için birçok konuyu saptırmakta. daha çok üniler tarafından yayınlanan karşıt görüşlü makaleleri oku.
    ···
  11. 211.
    -1
    boş okuyorsun
    ···
  12. 212.
    -1
    ayrıca biyoloji bilgilerini tekrar etmeni öneririm. insanoğlu cenin sürecinde kesinlikle mutasyonla büyümez. burada , bunu öğrendiğin kaynağa/kaynaklara feci derece sövmek istiyorum.
    ···
  13. 213.
    -1
    lenksi deneyi ile ilgili burda bişeyler var

    evrimcilerin ispat diye sunmaya kalktığı bakteri üretim faaliyetidir. sonucunda bakteriler evrimleşmemiş beslenme şekli değişmiştir. bir vejeteryanın et yemeye başlaması onu bir insan olmaktan çıkarmayacağı ve evrimleşmiş dedirtemeyeceği gibi bakteriler de sonuçta aynı bakteri olarak kalmıştır. aralarından bazıları sitrat da kullanabilir hale gelmiştir. fakat bu değişikliğin herhangi bir açıklaması da yapılamamıştır. belki de deneyi bozacak düzeyde bir müdahale ya da kusur oluşmuştur, bunun bilgisi de yok
    ···
  14. 214.
    -1
    @81 kardeşim asıl senin dediğin mutasyon , mutasyon değil. miyoz ve mayoz bölünmedir. dna babadan glir ve anneninkiyle birleşir. bir dahada bozunmaya uğramaz.
    ···
  15. 215.
    -1
    şu da varmış .bunlara yorum yapalım

    burada bakteriler başka bir forma dönüşmüyorlar. bakterilerin zaten gen havuzunda mevcut olan sitrat kullanma kabiliyeti bazı zamanlarda ortaya çıkıyor.(bunun baskın bir gen olmadığı belli. çünkü o ortaya çıkan kuşaklar bir süre sonra yok olmakta bir süre sonra yeniden ortaya çıkmaktadırlar. )yani sitrat kullanma kabiliyeti zaman zaman ortaya çıkıyor yani kendi genlerinde mevcut olan bu kabiliyet bazı zamanlarda ortaya çıkıyor bazı zamanlarda ise yok oluyor.

    edit: konu hakkında bilgisizler yorum yapmasın. bilgili olanlar paylaşımda bulunsun nedir ne değildir.
    ···
  16. 216.
    -1
    @87 kardeşim bilim miyoz matoz diyor. sen kafana göre söylüyorsun. işte sen yanlısın şu anda. sadece evrimi destekleyen şeyleri okumuşsun. bunlarda böyle çarpıtabilmekte. kesinlikle mutasyon yoktur hiçbir canlıda. ben karşıtı değilim evrimin , ben akılın yanındayım.
    ···
  17. 217.
    -1
    @72 dostum , hiçbir mutasyon yoktur ki karar mekanizması ile "bu organ bana fazla ben bunu körelteyim" desin. böyle birşey ne dna ile nede başka birşey ile açıklanabilir.
    ···
  18. 218.
    -1
    @4 ya ya tabi öyle oldu
    ···
  19. 219.
    -1
    selçuk üni de ve ktü de evrim desetekleyen biyoloji hocası yoktur neredeyse. kendim biliyorum. ilk hücre oluşmunda gidiyorlar bi kere. cansız bir bölgede dna ve rna barındıracak bir çekirdek ve hücre organellerinin oluşması imkansızdır. hele de durduk yere. herşeye bir bahane bulunsa da buna bulunamamaktadır. iyi araştır dostum. ilk hücre konusundaki darwinist düşüncenin ürettiklerini okuyunca (eğer biyoloi hakkında az biraz bile bilgin varsa) ne kadar komik ve saçma şeyler uydurabildiklerini kendin gör.
    ···
  20. 220.
    -1
    @46 homo genusuna gelip artık ateşi kontrol etmeyi öğrendiğimizde yemeklerimizi pişirmeye başladık. başta çiğneme kaslarımız çok kuvvetliydi ve o da kafatası kemiklerine bağlıdır. doğal olarak kafatasımız büyük ve genişti. hatta daha eski türlerde kafatası üzerinde sagittal crest adında bir çıkıntı vardı, capsi burada: http://australianmuseum.n...es/9668/DSC_00032_big.jpg

    zamanla yemekler pişince çiğneme kasları zayıflamaya başladı, çünkü buna gerek yoktu. bu da kafatası kemiklerimizin incelmesine yol açtı ki, doğal olarak beyne de daha fazla yer kaldı.

    doğal seçilim açısından 2 ayrı önemi vardır
    1-)türe yük olan organ veya dokular elenebilir
    2-)beyin gelişimi insan türüne fayda sağlamıştır. çiğneme kaslarının zayıflaması sonucu kafatası kemiklerinin küçüldğünü ve beyne daha fazla yer kaldığını söylemiştim. doğal olarak bu türler seçilir.

    ha unutmadan, çiğneme kaslarının, çenenin ve kafatası kemiklerinin küçülmesi, 20 lik diş dediğimiz dişlere alan bırakmamıştır, bu yüzden sık sık sorun çıkarırlar. ama zamanla evrimsel süreç onları tamamen eleyebilir.
    ···