-
1.
0şiir edebiyat uyak durak ölçü nedir bilmeden, şair havalarına girerek yazdığım şiirleri yazıyorum.
-
2.
0hüzün ve hüsran
kuşlar ötüyor her damda
yollarda arabalar havada uçaklar
akıp gidiyor...
bir çocuk geçti sokaktan
elinde ekmek
bir kız gördüm sokakta ağlıyor duvar dibinde
bir kedi gördüm sokakta
ezildi arabanın altında
bir yaprak düştü ağaçtan
işte o yaprak benim
hüzün ve hüsran dolu -
3.
0kel ve zayıf
bir adam çıktı kaldırıma
kel ve zayıf
yürüyor umut dolu adımlarla
kim bilir ne amaçla yürüyor
yürüdü, geçti bir caddeyi
yürüdü, geçti ikinci caddeyi
yürüdü, geçti üçüncü caddeyi
ve sonunda üç gün geçti
ve sonunda ölüm geldi -
4.
0boş banklar
bakıyorum o banka
her gün farklı
bazen çocuk, bazen yaşlı
bazen mutlu, bazen mutsuz
bir gün bomboş
o bank ve oradaki banklar
şimdi çok sessizler
ıslatıyor yağmur bankı, ağlıyor
kırıyor serseriler o bankı
artık o yok -
5.
0anam
ana seni seviyorum
saçlarını tutuyorum
gözlerine bakıyorum
hep seni istiyorum
geceleri yatarken
bulaşığı yıkarken
çamaşırı asarken
hep seni istiyorum
gideceğim askere
uçacak bir teyyare
sen içine bakınca
kapanacak pencere
sen ağlama anam
gelir bak kaynanam
asla kavga etmeyin
birbirinizi üzmeyin -
6.
0sokaklar
bakıyorum sokaklara hepsi boş
düşünüyorum da zaten hayat boş
yaşamak istiyorsan
durma sokaklarda koş
bakıyorum sokaklara
her sokakta olmuş bir olay
insanlar yaşlanacak
bu sokaklarda çok kolay -
7.
0gönül defteri
yazıyorum her gün gönül defterine
yazıyorum içimdeki dertleri
ağlıyorum okudukça
gönül defterini
kırıyorlar kalbimi
yazıyorum gönül defterine
mutlu ediyorlar beni
yazıyorum gönül defterine
sevdim bir yalnız cankızı
yazdım onu kalbime
sevdim bir yalnız cankızı
yazdım onu sevdalım diye -
8.
0vatandaş renkler
her renk benim arkadaşımdır
bu diyarda
kimisi sarı kimisi mavi kimisi mor
kimisi ağlıyor kimisi gülüyor
sarı ayrılmış annesinden
kırmızı bir savaş kurbanı
yeşil ağaçlarda mutlu
geriye kalanlarsa doğanın vatandaşları - 9.
-
10.
0boş radyoyu hatırlayanlar bilir orada da anlık şiirler yazardım. radyo için bir şeyler karalamıştım onu da paylaşayım sizlerle.
işten çıkmış yağmurlu bir nisan akşamında başını arabanın cdıbına dayamış bir eli de direksiyonda eve doğru giderken dinlediğim radyoda çalan sessiz şarkının dinginliğini görüyorum anılda. Sadece sesini duyduğumuz yayıncının yüzünü hayal ederiz ya. Aynı şekilde hayallere dalıyorum boşradyoyu dinlerken. Duyguların kelimelere yansıtıldığı şiirleri hor gören edebiyatçı kardeşlerimizi de rastlıyoruz evin yolunda. Arabanın cdıbına çarpan bir yağmur damlasının sesiyle irkiliyorum yeniden. Kuyuda kurtarılmayı bekleyen tomylerin sesleri geliyor bir yandan. Diğer yandan albayın kızı onu diskoya zütürmemi bekliyor. Eve vardık sonunda. Boş adamın ruhumu doldurduğunu hissederek arabadan iniyor ve benden çikolata bekleyen kızıma sarılmak istiyorum.
Muzip kelimesinin en çok yakıştığı radyo programı bosradyo
Rokaların yeşilliğini arttıracak tatda bir boşluk var burda
Hayim gibi düşmeye meraklı nazlı insanların olduğu bir yer burası
Bende düşüyorum
Arafta yıllarını geçirdiği halde
Hala aynı yerde olduğunu sanan bir bebek gibiyim
Boşluğu hissetmek gibi bir şey bu
Hangi radyoda bunu hissedebilirsin?
Ama bir anda gelen klavye sesleriyle uyanıyorum
Xel naga gelmiş
Acı bir bademin tadını alma şansını buluyorum o seste
Huzursuzluğumu yetim bırakıyorum arafta.
Ya da bir kuyu dibinde kurtarılmayı bekleyen birine el uzatma şansına sahip olmak ister misin?
O zaman doğru yerdesin
Yılmaz'ın morgüllerini koklamak
ve bir parça baklava yemek istiyorsan
yine gel -
11.
0ananı arzuluyo gibi yazmışsın tuhafıma gitti biraz