1. 51.
    +1
    Adam yaşama sevinci içinde
    Masaya anahtarlarını koydu
    Bakır kâseye çiçekleri koydu
    Sütünü yumurtasını koydu
    Pencereden gelen ışığı koydu
    Bigiblet sesini çıkrık sesini
    Ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu
    Adam masaya
    Aklında olup bitenleri koydu
    Ne yapmak istiyordu hayatta
    işte onu koydu
    Kimi seviyordu kimi sevmiyordu
    Adam masaya onları da koydu
    Üç kere üç dokuz ederdi
    Adam koydu masaya dokuzu
    Pencere yanındaydı gökyüzü yanında
    Uzandı masaya sonsuzu koydu
    Bir bira içmek istiyordu kaç gündür
    Masaya biranın dökülüşünü koydu
    Uykusunu koydu uyanıklığını koydu
    Tokluğunu açlığını koydu

    Masa da masaymış ha
    Bana mısın demedi bu kadar yüke
    Bir iki sallandı durdu
    Adam ha babam koyuyordu.

    ccc ikinci yeni giber ccc
    ···
  2. 52.
    +1
    şimdi
    utançtır tanelenen
    sarışın çocukların başaklarında.

    ovadan
    gözü bağlı bir leylak kokusu ovadan
    çeviriyor o küçücük güneşimizi.

    taşarak evlerden taraçalardan
    gelip sesime yerleşiyor.

    sesimin esnek baldıranı
    sesimin alaca baldıranı.

    ve kuşlara doğru
    fildişi: rüzgarın tavrı.
    dağ: güneş iskeleti.

    tahta heykeller arasında
    denizin yavrusu kocaman.

    kan görüyorum taş görüyorum
    bütün heykeller arasında
    karabasan ılık acemi
    - uykusuzluğun sütlü inciri -
    kovanlara sızmıyor.

    annem çok küçükken öldü
    beni öp, sonra doğur beni.

    Cemal SÜREYA
    ···
  3. 53.
    +1
    cCc ikinci yeni cCc
    ···
  4. 54.
    +2
    ne hasta bekler sabahı
    ne taze ölüyü mezar
    ne de şeytan bir günahı
    seni beklediğim kadar...
    N.fazıl kısakürek
    ···
  5. 55.
    0
    reserved
    ···
  6. 56.
    0
    am züt meme
    am züt meme
    am züt meme

    seviyeyi yükseltmeyin lan zütverenler
    ···
  7. 57.
    0
    o mavi gözlü bir devdi,
    minnacık bir kadın sevdi.
    kadının hayali minnacık bir evdi,
    bahçesinde ebruliii
    hanımeli
    açan bir ev.

    bir dev gibi seviyordu dev,
    ve elleri öyle büyük işler için
    hazırlanmıştı ki devin,
    yapamazdı yapısını,
    çalamazdı kapısını
    bahçesinde ebruliiii
    hanımeli
    açan evin.

    o mavi gözlü bir devdi,
    minnacık bir kadın sevdi.
    mini minnacıktı kadın.
    rahata acıktı kadın
    yoruldu devin büyük yolunda.
    ve elveda! deyip mavi gözlü deve,
    girdi zengin bir cücenin kolunda
    bahçesinde ebruliiii
    hanımeli
    açan eve.

    şimdi anlıyor ki mavi gözlü dev,
    dev gibi sevgilere mezar bile olamaz:
    bahçesinde ebruliii
    hanımeli
    açan ev...
    ···
  8. 58.
    0
    edip cansever- mendilimde kan sesleri
    kusura bakmayın amcıklar üşendim yazmadım buraya. okumak isteyen bulsun bi yerden okusun...
    ···
  9. 59.
    0
    @@19 sebepsiz güldüm bin
    ···
  10. 60.
    0
    @11 http://say.expressivo.com/l6lbnu9r
    ···
  11. 61.
    0
    çöplük (62)
    olan biten
    temalar
    çevrimiçi
    2 saat 49 dak. oldu.
    1. 15235247 numaralı entry'e baktın ama işte bu numaralı entry sözlükte yok. hadi git başka entry'leri oku!
    ···
  12. 62.
    0
    şuku bin
    ···
  13. 63.
    0
    rezerdüşt
    ···
  14. 64.
    0
    anan az önce yataktan çıktı ...

    hızla kadın doğumcuya gitti...

    çocuk olursa bidaha zikmem dedim

    -Can Yücel ziker...
    ···
  15. 65.
    0
    desem ki...
    i̇nan bana sevgilim inan,
    evimde şenliksin, bahçemde bahar;
    ve soframda en eski şarap.
    ben sende yaşıyorum,
    sen bende hüküm sürmektesin.
    bırak ben söyleyeyim güzelliğini,
    rüzgârlarla, nehirlerle, kuşlarla beraber.
    günlerden sonra bir gün,
    şayet sesimi farkedemezsen,
    rüzgârların, nehirlerin, kuşların sesinden,
    bil ki ölmüşüm.
    fakat yine üzülme, müsterih ol;
    kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini,
    ve neden sonra
    tekrar duyduğun gün sesimi gökkubbede,
    hatırla ki mahşer günüdür
    ortalığa düşmüşüm seni arıyorum.
    ···
  16. 66.
    0
    hakkındır yaramazlık
    dik duvarlara tırman
    yüksek ağaçlara çık,
    usta bi kaplan gibi kullansın elin
    yerde yıldırım gibi giden bigibletini
    ve din dersleri hocasının resmini yapan
    kurşunkaleminle yık
    mızraklı i̇lmihalin
    yeşil sarıklı iskeletini.
    sen kendi cennetini
    kara toprağın üstünde kur,
    coğrafya kitabıyla sustur
    seni hilkati âdemle aldatanı.
    sen sade toprağı tanı
    toprağa inan
    ayırdetme öz anandan
    toprak ananı
    toprağı sev

    Nazım Hikmet
    ···
  17. 67.
    0
    hakkındır yaramazlık
    dik duvarlara tırman
    yüksek ağaçlara çık.
    usta bi kaplan gibi kullansın elin
    yerde yıldırım gibi giden bigibletini
    ve din dersleri hocasının resmini yapan
    kurşunkaleminle yık
    mızraklı i̇lmihalin
    yeşil sarıklı iskeletini.
    sen kendi cennetini
    kara toprağın üstünde kur,
    coğrafya kitabıyla sustur
    seni hilkati âdemle aldatanı.
    sen sade toprağı tanı,
    toprağa inan,
    ayırdetme öz anandan
    toprak ananı
    toprağı sev
    ···
  18. 68.
    0
    hakkındır yaramazlık
    dik duvarlara tırman
    yüksek ağaçlara çık.
    usta bi kaplan gibi kullansın elin
    yerde yıldırım gibi giden bigibletini
    ve din dersleri hocasının resmini yapan
    kurşunkaleminle yık
    mızraklı i̇lmihalin
    yeşil sarıklı iskeletini.
    sen kendi cennetini
    kara toprağın üstünde kur,
    coğrafya kitabıyla sustur
    seni hilkati âdemle aldatanı.
    sen sade toprağı tanı,
    toprağa inan,
    ayırdetme öz anandan
    toprak ananı
    toprağı sev

    Nazım Hikmet Ran
    ···
  19. 69.
    0
    Aşkımın ahıyla tutulur yakan,
    Alıcıkuş kadar sürmez fiyakan.
    Senin de gözünü yaşlı bırakan,
    Senin de boynunu büken bulunur.
    ···
  20. 70.
    0
    Ey gökyüzü aydınlık mısın.. benim kadar.. Ve karanlık?…
    Hasret yakarmış, kavuşmak varmış,
    güneşten sıcak, sudan çıplak; sanırım hiçbir şey yok aramızda..
    aşktan başka.. aşktan başka.. aşktan başka..

    …….
    Vay hayat.. eyy hayat…


    Denizde vardı oltam..
    Bir balık tuttum zannettim, baktım hepsi rüyamış..
    Mekanım yanlış; bir orman, ve tek seçimse çaresizlik..
    Ona inanma, göz gördüğünden korkmaz
    Eski bensem, bir çiçek olsam da solmam..
    Anlatsın bilen kimse,
    hep çeken bilir demişler.
    Çekense susmuş hep,
    konuşmuş çekmeyen kim varsa.
    Anlatsın derdi çeken, hüzün kaplı gözlerinde,
    kırışmakta dertler bir de ellerinde kürek kazma ve derki;
    “Şeytan, yazma!”
    Ben olsam Ney’le anlatırım,
    Ney’le anlarım ben,
    anlatmazsam; hangi sazla?
    Mürekkebim, elimde kağıdım, aynam,
    gönlü saydam olan anlar ancak.
    işte sayfam;
    hergün intihar eşikte
    ve umutlar beşikte..
    Bu dünya kapkaranlık,
    ışık başka yerde,
    herkes peşinde..
    Herkes sandığı kadar iyi olsaydı keşke,
    en azından ay beklerdik üstümde, yalnız gecede.

    Başka seveceksin.. başka türlü..
    Başka şekilde, başka biçimde..
    Güneşten sıcak.. sudan çıplak..
    Martıların kanadı gibi.. Tutsak!..
    Hiç kimsenin kalbi yok..
    bu benim kendi alınyazım, seveceğim..
    hiç kimsenin şansı yok..
    bu benim kendi alınyazım, seveceksin.. başka yolu yok
    Hiç kimsenin kalbi yok..
    bu benim kendi alınyazım, seveceğim.. başka yolu yok
    hiç kimsenin şansı yok..
    bu benim kendi alınyazım, seveceksin.. başka yolu yok..
    seveceksin.. başka yolu yok
    Naklen mutluluk istiyoruz..
    Naklen huzur istiyoruz..
    Naklen sevgi istiyoruz..
    Naklen… Niye varız?..
    ···